Ağlamak
Heyhat!
Zaman, ağlamaklı mütemadiyen,
Ortalık hazan renginde,
İçimiz dışımız yutkunmak olmuş,
Susmuş sağımız solumuz,
Her yer karalar bağlamış,
An olur ki; Toz bulutları dağılır,
Ve alabildiğine değişir herşey,
Şimdilerde sertçe essede birazcık rüzgar,
İkbaline bir güneş doğar pencerenden,
Sımsıcak değer omuzlarına o zaman...
Ağlama!
Dağılır zifiri karanlıklar,
Gök mavi,
Toprak; ana,
Sağımız solumuz kucaklaşır,
Gökkuşağı misali,
Ellerinin ellerine kenetlenmesi gibi,
Bak! Uzansan yıldızlara değecekmişsin gibi,
Artık, tutamazsın içindeki o kıpır kıpır çocuğu...
Sabret!
Gelecek güzel günler,
Görecek ne baharlar var,
Umut; göz bebeklerin senin,
inanç; yanıbaşında
Ağlama.!.
Mehtap YILMAZ