Evlilik birliğinin sona ermesiyle birlikte gündeme gelen en önemli hususlardan biri şüphesiz nafaka konusudur. Boşanan çiftlerden, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın geçimi için hükmedilen nafakada, miktar belirlenirken karşı tarafın mali gücü esas alınır. Hakimin nafaka verilmesine karar vermesi için nafaka verecek tarafın kusurlu olması şartı aranmaz. Yani hakim, erkeğin kadına nafaka vermesine karar verirken kadına şiddet uygulamış mı, boşanmada kusuru var mı, kötü muamelede bulunmuş mu vs. diye bakmaz. Belirttiğimiz üzere burada dikkate alınacak husus boşanma sebebiyle bir tarafın maddi yoksulluğa düşecek olmasıdır. Ancak kendisine nafaka bağlanacak taraf mahkemece daha kusurlu bulunmamalıdır.
Nafaka talebi, boşanma davası sonuçlanıp evlilik birliğinin sona ermesiyle dile getirilebileceği gibi henüz dava sonuçlanmamış devam ediyorken de yöneltilebilir.
Nafaka çeşitleri nelerdir?
Hukukumuzda dört çeşit nafaka mevcuttur. Kısaca bahsetmek gerekirse Tedbir nafakası, Türk Medeni Kanununun 169. Maddesinde belirtildiği üzere “ Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re'sen alır.” şeklinde açıklanabilir. Bu nafaka türü dava esnasında da talep edilebilir olmakla birlikte kanun metninden de anlaşılacağı üzere geçici niteliktedir. Davanın kesinleşmesiyle birlikte sona erecektir. Nafaka miktarı belirlenirken tarafların sosyal ve ekonomik şartlarına uygun olmasına dikkat edilir.
Yoksulluk nafakası, Türk Medeni Kanunumuzun 175. Maddesinde “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde belirtilmiştir. Yoksulluk nafakası talep eden taraf boşanma sebebiyle hayatını devam ettirme açısından yoksulluğa düşecek olmalıdır. Boşanma davası esnasında talep edilmemişse bile yoksulluk nafakası boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren 1 yıl içerisinde ayrı bir dava yoluyla talep edilebilecektir.
Bir diğer nafaka türü olan İştirak nafakası ise, reşit olmayan müşterek çocuklar lehine hükmedilen ve mahkeme kararının kesinleşmesi ile başlayan nafakadır. İştirak nafakası da tıpkı yoksulluk nafakası gibi boşanma davası sona erdikten sonra ayrıca talep edilebilmektedir. Ancak çocuklar henüz reşit olmadığı için talepte bulunacak kişi velayet hakkı kendisine bırakılan taraftır (anne veya baba). Kural olarak çocuklar reşit olana dek nafaka yükümlülüğü devam eder. Çocukların yiyecek, giyecek, barınma, ulaşım, eğitim, sağlık, harçlık gibi ihtiyaçları nafaka kapsamında olacaktır.
Türk Medeni Kanunumuzun 328. Maddesine göre “ Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” Çocuklar reşit olmalarına rağmen eğitimleri devam ediyorsa, açacakları bir dava ile nafakalarının eğitim hayatları boyunca devam etmesini sağlayabilirler. Bu durumda reşit olmadan önce almakta oldukları iştirak nafakası, bir diğer tür olan yardım nafakasına dönüşecektir.
Nafaka yükümlüsü nafaka ödemezse ne olur?
Nafaka borcunun ödenmemesi halinde İcra İflas Kanunu’nun 344. Maddesi tatbik edilecektir. Nafaka alacaklısı olan tarafın şikayeti üzerine İcra Ceza Mahkemesi tarafından nafaka yükümlüsü 3 aylık tazyik hapsine mahkum edilecektir. Bu cezanın uygulamaya konulmasının ardından yükümlü nafakayı öderse tahliye olabilmektedir. Bir diğer yol olarak mahkemenin lehine nafakaya hükmettiği yönündeki ilam ile icra dairelerine başvurarak icra takibi başlatabilir ve nafakayı bu yolla tahsil ettirebilirsiniz. Bunun için mahkeme kararının kesinleşmiş olması gerekmez.
En çok merak edilen hususlardan biri olan emekli maaşı haczi ise nafaka borçlarında borçlunun rızası olmaksızın yapılabilmektedir. Bir diğer deyişle nafaka borcu sebebiyle icra dairesi aracılığıyla emekli maaşı haczedilebilir.
Nafaka miktarında değişme talep edilebilir mi?
Mahkemeye yöneltilecek bu yönde bir talep ile nafaka artırım davası yoluyla nafaka arttırılabileceği gibi, nafaka yükümlüsü tarafından nafakanın azaltılması veya nafakanın kaldırılması davası da açılabilmektedir.
Ömür boyu nafaka kalkıyor mu?
“Adalet Bakanlığı’nca yürütülen çalışmaya göre nafaka artık 5 aşamalı bir sisteme göre belirlenecek. Henüz hazırlık aşamasındaki çalışmada, nafakanın ‘ömür boyu’ değil, beş aşamaya göre belirlenmesi öngörülüyor. Buna göre nafaka, ‘evli kalma süresi’, ‘çocuk olup olmaması’, ‘boşanan kadının yaşı’, ‘gelir durumu’ ve ‘kusur durumu’ dikkate alınarak hesaplanacak. Şu anda da yasada var olan, ancak pek uygulanmayan, toplu tazminat alarak nafakadan çekilme imkanı da seçenekler arasında yer alacak. Nafaka yerine toplu tazminat ödenmesi mümkün olabilecek.” (www.diken.com.tr)
Yeni yazılarda görüşmek üzere, güzel bir hafta geçirmeniz dileğiyle…
Stj. Av. Tuğba GERÇİN ÇIĞ
İletişim: tugbagee@outlook.com