Akhisar Anadolu Gençlik Derneği Mescid-i Aksa Saldırısını Kınadı
Akhisar Haber Ajansı-AHA
Anadolu Gençlik Derneği Filistin de bulunan Mescid-i Aksa’ya yapılan saldırılar ile ilgili bir basın açıklaması yaparak, İsrail’i kınadı.
Anadolu Gençlik Derneği Akhisar Şube Başkanlığı tarafından yapılan basın açıklamasında, “İşgalci İsrail yönetimi, Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırgan tutumunu her geçen gün pervasızca arttırıyor. İşgal edildiği tarihten bu yana onlarca saldırıya maruz kalan, yakılan, altı oyulan, bir bölümü yıkılan ve çevresi boşaltılan Mescid-i Aksa bu kez büyük bir kuşatmayla karşıyadır.
Akhisar merkez Yeni (Gülruh) Camii önünde Cuma namazına müteakip basın açıklaması yapan Akhisar Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Dergi Temsilciliği Sözcüsü Metin Toktaş şunları kaydetti; “
İslam coğrafyasındaki terör olaylarının her birinde parmağı olan işgalci İsrail Müslümanları kışkırtmaya yönelik aşağılık davranışlarına devam ediyor.
Maalesef uluslararası camiada devlet vasfı taşıyan ve gerçekte bir terör örgütü gibi davranan İsrail’in silahlı unsurları ayaklarındaki kirli postallarla Mescid-i Aksa’ya girdiler.
Aynı kirli postallarla Kıble Camii’nin içinde terör estiren bu silahlı unsurlar camide bulunan Kur’an-ı Kerimleri yerlere attılar, üzerlerinde gezindiler.
Cami içindeki Müslümanları tartakladılar. Dışarıda olayları protesto eden Müslümanların üzerine ses bombası, gaz bombası ve plastik mermi ile saldırdılar. Çıkan çatışmada birçok kardeşimiz yaralandı.
Terör örgütü İsrail’in yaklaşık bir haftadır Mescid-i Aksa ile ilgili kışkırtmaya yönelik yaklaşımlarının Filistin’de kan dökmeye yönelik bir çaba olduğu aşikârdır.
İsrail küstahca tüm kutsal değerlerimize saldırarak Filistinli Müslümanları çileden çıkarmaktadır.
Terör örgütü İsrail’in ve aynı örgütün silahlı unsurlarının bu çirkeflileri kabul edilebilir değildir.
İsrail sadece Müslümanlar için değil, insanlıktan nasibini almış herkes için bir beladır.
Bu belanın ortaya çıkmasının arkasındaki sapkın düşünce olan Siyonizm, tüm insanlık için gece gündüz problem üretmektedir.
Siyonist İsrail’in bu küstahca davranışlarının kaynağı Batı’dan aldığı cesarettir.
Birleşmiş Milletler, NATO, ABD ve Avrupa Birliği, İsrail’in her sapkınlığına el altından ya da açıktan destek olmaktadır.
İslam coğrafyasının parçalanmışlığı, başta Türkiye olmak üzere İslam Ülkelerindeki hükümetlerin Batı ile olan ilişkileri İsrail’i cesaretlendirmektedir.
Şunu tüm dünya bilmeli ki Müslümanların Yahudi düşmanlığı yoktur. Ancak işgalci İsrail’in varlığı ve sapkın Siyonizm düşüncesi bir Müslüman tarafından kabul edilemez.
Terör örgütü İsrail var olduğu müddetçe bu coğrafyanın barış ve huzura kavuşması mümkün değildir.
Bölgedeki etnik kavgaların, mezhep savaşlarının ve de tüm terör olaylarının kışkırtıcısı İsrail’dir. Bu sebeple bölgedeki kendi başbakanlarının değimiyle Kudurmuş Köpek Politikasının, karantinaya alınması gerekir.
İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa’nın işgali kabul edilemez.
İsra ve Mirac’ın şehri Kudüs’ün işgali kabul edilemez.
Etrafı bereketlendirilmiş ve mübarek kılınmış Filistin topraklarının işgali kabul edilemez.
Bizim için mübarek kılınmış topraklarda, mübarek kılınmış bir şehirde ve mübarek kılınmış bir mabette küstah İsrail’in silahlı köpeklerinin, kanlı ve kirli postalları ile dolaşması en aşağılık bir davranıştır.
Bir ırkın üstünlüğünü ve seçilmişliğini iddia eden Siyonizm’in, insanlığa getireceği ancak ve ancak köle düzenidir.
Bölgeye barış ve huzurun gelmesinin tek yolu Kudüs’ün tekrar Müslümanlarca idare olunmasından geçmektedir.
Hazreti Davut’un Kudüs’e hâkimiyeti insanlığa saadet getirmiştir.
Hazreti Süleyman’ın Kudüs’e hâkimiyeti insanlığa saadet getirmiştir.
Hazreti Ömer Kudüs’ü fethetmiş ve oradaki tüm insanların can ve mal emniyeti sağlamış, bölgeye huzur ve saadet getirmiştir.
Sultan Selahaddin Kudüs’ü yeniden fethetmiş ve aynı şekilde oradaki tüm insanların her türlü hakkını teminat altına almıştır.
Oysa, aynı Kudüs, Haçlı ordularınca işgal edildiğinde, Sapkın Hıristiyanlar şehirde Müslüman ve Yahudi katliamı yapmışlardır. Aynı şekilde Kudüs Siyonist Yahudilerin eline geçtiğinde ise, onlarda, Müslüman ve Hıristiyan katliamı yapmışlardır.
Çünkü ne Evangelist Hıristiyanlık ne de Siyonizme dayanan Yahudilik insanlığa saadet getiremezler.
Sapmışlarla ve lanetlenmişlerle beraber yürümenin, insanlığa bir faydası yoktur. Halbuki bir Müslüman, hergün kıldığı namazında , Fatiha suresinde, Sapıtmışlarla ve lanetlenmişlerle beraber olmayacağına dair Allah’a söz vermektedir. Öyleyse herkesten önce Müslüman devlet adamları ve yöneticilerine , Allah’a verdikleri sözde, sadık kalmalarını hatırlatıyoruz.
Bu gün burada yaptığımız bu açıklama ile Mescid-i Aksanın kandillerinde yakılmak üzere bir miktar zeytinyağını Kudüs’e göndermiş oluyoruz.
Bu gün burada yaptığımız bu açıklama ile tüm dünyaya Kudüs’ün sahipsiz olmadığını beyan etmiş oluyoruz.
Bu gün burada yaptığımız bu açıklama ile tüm dünyaya Filistin halkının sahipsiz olmadığını beyan etmiş oluyoruz.
Bu gün burada yaptığımız bu açıklama ile terör örgütü İsrail’e “çok yakında nasıl bir inkılâba uğrayıp devrileceğini” bir kez daha hayırmış oluyoruz.
Terör örgütü İsrail’in Kudüs’ten ve işgal ettiği topraklardan sökülüp atılacağı günlerin çok yakın olduğunu biliyoruz.
Zafer inananlarındır ve zafer yakındır.