Alper Alhat: Akhisar’da 14 milyon zeytin ağaç varlığımızla bu sene rekoltemiz, zeytin kalitemiz Türkiye’nin en üst seviyesinde. Rekoltemiz yaklaşık 300 bin ton zeytin meyvemiz var. Zeytinimizle, zeytinyağımızla, İlçe Tarımımızın iyi çalışmalarıyla gerçekten de ülkemizde zeytinin çok problemli olduğunu duyduğumuz bir sene de en problemsiz bir yerdeyiz.
Zeytin sektörü her sene gelişmekte, zeytinyağı tüketimimizi sadece arttıramıyoruz. Biz istiyoruz ki herkes sağlıklı nesiller için zeytinyağı kullanımını arttırsın. Bunun için geçen sene hasat şenliğimizde güzel bir kampanya başlattık. Türkiye’de raflarda 20 liradan fazla zeytinyağı görmek istemiyoruz diye. Buna bütün marketler uydu, büyük firmalarda destek gösterdiler. Ciddi kampanyalar yapıldı ama biz maalesef tüketimi arttıramadık.
Bol bir seneye giriyoruz, zeytinimiz ve zeytinyağımız bol ve de kalitesi çok yükseldi. Türkiye’deki zeytinciler çok kaliteli zeytin yapıyor. Zeytinyağı fabrikalarımız devletin verdiği desteklerle sayıları çok arttı. Zeytinler artık beklemiyor, günlük sıkılıyor. Akhisar, Türkiye’de pilot bölge, herkes soğuk sıkım yapıyor. Akhisar’daki zeytinyağcılık yeni başlıyor diyebiliriz çünkü en iyisini yapıyoruz. Akhisar’daki zeytinyağcı arkadaşlarımız inanılmaz başarılılar. Türkiye’nin en iyilerini yapıyoruz, biz de en iyilerin olduğu yerde olmaktan gurur duyuyoruz.
İhracatımız her sene artıyor ama biz burada trilye zeytini piyasadaki ismiyle Gemlik zeytini yaptığımızdan dolayı biz daha çok Akhisar’da iç piyasaya dayalı bir ürünü satıyoruz. Domat zeytinini ihracata gönderiyoruz, domatın Türkiye’deki tadı da çok sevilmeye başlandı. İnsanlar bunun dolgulusunu çok sofraya almaya başladı. Domat ihracata giden zeytindi, biz bunu iç piyasaya da kazandırdık. İhtisas Organize Sanayi bölgesine yatırım yapan arkadaşlarımız çok iyi yatırımlar yaptılar. Hijyen konularında artık Akhisar, Türkiye’nin enlerinin başında yer alıyor. O yüzden biz de çok kaliteli zeytinleri, çok lezzetli bir şekilde sofralara taşıdık. Artık ihracatın dışındaki iç piyasada domat zeytinin tüketimi yükselmeye başladı.
İthal zeytinyağı konusuyla ilgili söylentiler son derece artmaya başladı. Bazı büyük firmaların aldığını duyuyoruz. Biz Akhisar’da sadece Akhisar zeytinyağı kullanıyoruz. Marketlerde iyi bir satışımız var. Bu satışlarımızın hepsi Akhisar’daki üreticimizin ürettiği zeytinyağlarından. Bunların piyasaya etkisi mutlaka olacaktır ama burada devletimizin yanlış bir modeli var. Bunu bir an önce düzeltmek lazım. Bunu Tarım Kredi Kooperatifi yada TMO üzerinden alıp gerçekleştirip firmalara satmakla ilgili bir çalışma yapılıyor. Bence devletimiz çok güçlü, bu malları almalı, alabilir. Bunları stoklayacak alanı da var. Bunların iç piyasada ihtiyaç olduğunda, bakarsınız halkımız sağlığını düşünüp zeytinyağı tüketimini arttırır, zeytinyağında fiyat yükselebilmesi ortaya çıkabilir. O dönemde de devlet derki benim elimde 50 bin ton zeytinyağı var. Bunu daha önce et için yaptılar, bunu da marketlerde üzerinde Afrin yağı yazmak şartıyla satmalıyız. Fakat ihracat yapacaksak ki benim duyduğum kadarıyla ihracat yapılacak bir değeri yok. Bazı firmalar bunu ihracat edeceğiz diye alıp iç piyasaya da sunabilirler. Bunu nasıl çözebileceklerini bilmiyorum. Bence şuan harman zamanında bu ürünün piyasaya girmemesi lazım. Bunu devletimiz depolamalı ve sezon bittikten sonra Mart veya Nisan ayında ihale yapar. Bunu satabilecek marketler, ihracat yapabilecek firmalar varsa da gelip devletten ihale ile alabilir. Devlet burada 3 yada 4 firmaya vermemeli. Biz firmacılar olarak bu işe soğuk bakıyoruz. Çünkü üreticimizin üretip parasını almasını gerektiği bir dönemde böyle bir malın gelmesini doğru bulmuyoruz.