Akhisar’da 15 Temmuz Şehitleri Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü kutlanıyor
Akhisar Haber Ajansı - AHA
15 Temmuz Şehitleri Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında Akhisarlı vatandaşlar ilk olarak Yeni Gülruh Camii önünde toplandı.
Kaymakam Kaan Peker, Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, Jandarma İlçe Komutanı Binbaşı Mete Demir, İlçe Emniyet Müdürü Engin Pınar, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kurulu temsilcileri ve binlerce vatandaşın katılımı ile Akhisar Milli Egemenlik Meydanına yürüyüş yapıldı. Atılan sloganlar ile ellerinde Türk bayrakları ile 15 Temmuz Şehitleri Anma Demokrasi ve Milli Birlik Günü kutlama etkinlikleri başladı.
Etkinlik alanı Milli Egemenlik Meydanında düzenlene platformda saygı duruşu ve İstiklal Marşının ardından Kur’an-ı Kerim Tilaveti ile program başladı. Şehitler Köprüsünde konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması canlı olarak alanda izlendi. Ardından Kaymakam Kaan Peker günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yaptı.
Kaymakam Kaan Peker yaptığı konuşmada, "
Tarihi bir an yaşadığımız bu anda Akhisar Milli Egemenlik Meydanı’nda 15 Temmuz Destanı’nın mimarı olan sizleri saygıyla, sevgiyle, muhabbetle selamlıyorum. Gecemizin hayırlara, bereketlere vesile olmasını rabbimden niyaz ediyorum.
15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasını sene-i devriyesini idrak ediyoruz. Ülkemizin bekasına, istiklaline yönelik bu hareketin akamete uğratılmasında canlarını feda eden 15 Temmuz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle, gazilerimizi ise şükranla yad ediyorum.
Coğrafya kaderdir diyor bir sosyolog; Anadolu’nun bize vatan olduğu 1071’den bu yana tarihimizi altın harflerle yazdığımız zaferleri kazanmak kolay olmadı. Tarihin her döneminde içten ve dıştan sürekli tehditlere maruz kalan bu coğrafya, haçlı seferlerini, Moğol istilalarını ve 20. asrın başında ise işgali yaşadı. Yeni bir devlet olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti tehdidin farklı bir şekilde tezahürüne şahit oldu. Neydi bu tehditler? Bazıları görünen, yaşanan bazıları ise teşebbüs şeklinde olmak üzere 17 darbe yaşadı. Fakat 17.si yani 15 Temmuz 2016 Kalkışması, kullandığı yöntemler, müracaat ettiği aletler itibari ile kendisinden öncekileri tamamen bir kenara itti.
Kızgınız! Zira 10 yıllar boyunca bu ülkenin insanlarını halis, saf niyetlerini kullanarak onların ciğerpareleri diyebileceğimiz çocuklarının divallarını ifsat eder. Ekonomik olarak onları değişik adlar altında sömüren devletin, kendisine sunmuş olduğu imkanları kendi amaçları doğrultusunda hedeflerine ulaşmak adına milletine doğrultan, yine onun iradesiyle oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisine, devletin kurumlarına, görevlilerine, savaş uçaklarıyla, tanklarla, toplar ile ateş etmekten geri durmayan bir ihanet şebekesiyle karşı karşıya kaldık.
Üzgünüz! Bu kalkışmanın başarıya ulaşmaması adına sayın Cumhurbaşkanımızın işaretiyle geri dönmemek üzere meydanlara çıkan elinde bayrağı ile uçaklara, tanklara meydan okuyan canını bile bir an tereddüt yaşamayan aziz milletimizin 250 canını şehit verdik. Binlerce gazimiz var gururluyuz tarihi şan ve şerefle dolu aziz milletimize yeni bir altın sayfa açılmış Ulubatlı Hasanlara, Seyit Onbaşılara, Nene Hatunlarımızın yanına ilave edeceğimiz Ömer Halis Demirlerimiz Abdullah Olçak’larımız oldu.
15 Temmuz Şehitlerini anma demokrasi ve birlik günü olarak iştirak ettiğimiz bu günde şehitlerimiz canlarını feda ederek bize emanet ettikleri bu aziz vatanda birliğimizi daha da güçlendirerek ülkemizi ve milletimizi laik olduğu yerlere getirmenin gayreti, çabası ve azmi içinde olacağız. Bunun da en önemli yollarından biri, demokrasimize yönelik tehditler karşısında 15 Temmuzda olduğu gibi zihniyet, reaksiyon anlamında bu durumu sürekli hale getirmesi için diri olacağız. Bu yönüyle aslında tarihimiz bize çok güzel tecrübeler ve yaşanmışlıklar sunmakta. Yaşı elveren vatandaşlarımız hatırlayacaklardır.1945’li yıllarda çok partili hayata geçtiğimizin hemen ertesinde 1960’lara yaklaşırken hakim olan zihniyet demokrasi açısından eğer şartlar olgunlaşmış ise darbe yapmanın yönünde herhangi bir sıkıntı yoktur. Yapılabilir. Önünde kimse duramaz. Nitekim öyle de oldu. Daha sonraki yıllarda yine hatırlarsanız 71-80 müdahaleleri, o dönemde de ciddi bir direnç maalesef olmadı. Şapkasını alıp giden maalesef siyasetçilerimiz oldu. Tabi bunu söylerken altını da çizmek istiyorum geçmiş dönemde devletimize katkı sunmuş bütün değerlere saygımız vardır. Bu konuda altını çizmek istediğim husus zihniyet meselesidir. Bu günlerde de benzer şekilde düşünen, hareket eden 15 Temmuzu kontrollü kontrolsüz sivil ya da askeri müdahaleler şeklinde değerlendiren yaklaşımlar mevcuttur.15 Temmuzu değersizleştirmek, itibarsız hale getirmek isteyen bu tip hareketlere kıymet vermemek zorundayız. Gelecek nesillere çok iyi anlatmak suretiyle bu uğurda canını feda eden şehitlerimize, gazilerimize gösterebilecek feda, kadirşinaslık emanete rivayet tahakkuk etmiş olacaktır. Sözlerimin sonunda tekrar 15 Temmuz şehitlerimizi rahmet, minnetle ve gazilerimizi şükranla anıyorum" dedi.
Program öğrencilerin şiir ve kompozisyonları okuması ile devam etti.
(BG-ED-HŞ)