Akhisar’daki demokrasi nöbetinde 10.gün

Akhisar’daki demokrasi nöbetinde 10.gün
Akhisar Haber Ajansı - AHA

Akhisar’da demokrasi nöbeti 10. gününde de devam etti. Akhisarlılar 7'den 70'e çocuk, genç, yaşlı, ihtiyar demeden meydanlarda demokrasiye destek verdi.

FETÖ üyesi oldukları öne sürülen TSK'nın içindeki bir grup asker tarafından 15 Temmuz Cuma günü kalkışılan darbe girişiminin üzerinden 10 gün geçti. Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Akhisar'da da vatandaşlar Milli Egemenlik Meydanı'na akın edip demokrasi nöbeti tutmaya devam ediyor. Akhisarlılar yaşlı, ihtiyar, genç demeden 7'den 70'e meydana gelerek demokrasi nöbeti tutmaya devam ediyor.

AK Parti Manisa Milletvekilleri Recai Berber, Murat Baybatur, İsmail Bilen ve Uğur Aydemir, İller Bankası Başkanı Feramuz Üstün, Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, İlçe Emniyet Müdürü Engin Pınar, Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Alhat, AK Parti İlçe Başkanı İsmail Hakkı Şenyiğit, gençlik ve kadın kolları ile yönetim kurulu üyeleri de demokrasi nöbetinin 10.gününde Akhisarlıları yalnız bırakmadı.

ROMAN VATANDAŞLARINDAN DESTEK

Akhisar Hacı İshak Mahallesinde ikamet eden bir grup roman vatandaş “Roman Müziğini Kültürünü Koruma Yaşatma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği” adı altında demokrasi nöbetine ellerinde Türk bayraklarıyla destek verdi.

Akhisar Belediyesi hizmet binası önünde kurulan platformdan ilk olarak söz alan AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen demokrasi nöbetine sahip çıkan Akhisarlılara teşekkür etti.

AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı ve MKYK Üyelikleri görevlerinde bulunan 22.23 ve 24. Dönem Manisa Milletvekili ve Hüseyin Tanrıverdi, demokrasi nöbeti tutan Akhisarlılara seslendi.

Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) tarafından yapılan darbe girişimini Ankara Gölbaşı’ndayken haberdar olduğunu ifade eden Tanrıverdi, “15 Temmuz 2016 Cuma akşamı Gölbaşı’ndaydık. Saat 9.30 civarında İstanbul Boğaziçi köprüsünün kapatıldığı mesajlara düşmüş ve ondan sonrasını takip etmeye başladık. Yaralanan vatandaşlarımız vardı. Hastanede bu yaralı vatandaşlarımızı ziyaret sırasında, yaralı vatandaşlarımız biran önce ayağa kalkalım demokrasi nöbetine kaldığımız yerden devam edelim dediklerini söylediler. Hatta bir annenin söyledikleri beni çok etkiledi. O annemiz benden bir söz istiyor ve şöyle diyordu;  ‘bu evladıma bir söz verin. Bu evladım yarın, olmazsa bir gün taburcu edilecek, evladım taburcu edildikten sonra külliyede nöbet tutmak istiyor. Ümmetin Lideri Recep Tayyip Erdoğan’ı korumak istiyor. Evladımı, yarım kalan o nöbet mahalline götürecek misiniz? Sizden bunun sözünü vermenizi istiyorum’ diyor. Bende dedim ki hiç merak etmeyin. Bu kardeşimize Allah şifalar versin ve biran önce ayağa kalksın onu nöbet mahalline götürmek de bizim boynumuzun borcu olduğu gibi omuzlarımızda götürmek benim için bir şeref olacak dedim. O kardeşimiz taburcu olunca nöbet mahalline götüreceğiz inşallah” diye konuştu.

“PKK TERÖR ÖRGÜTÜ BAŞI İLE FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ BAŞI ARASINDA NE FARK VAR”

Tanrıverdi konuşmasına şöyle devam etti; “İşte millet, millet uyandı, bayrak uyandı, herkes uyandı, herkes ne olduğunun farkına vardı. Terörden bu millet çok çekti. Bildiğiniz gibi dağda terör örgütü, şimdi ise ordu da terör örgütü. Kesinlikle ordumuz bu işe bir bütün olarak girmiş olsaydı çok daha farklı olurdu. Girmediğine göre içindeki o FETÖ terör örgütüne mensup bir çete böylesi bir olaya kalkıştı ve bir milletin yok olmasını hedefledi. Bir vatanın yok olmasını hedefledi. Göklere çekilmiş bağımsızlık bayrağımızın indirilmesini hedefledi. Siyonist hareketin uşaklığının gereğinin yerine getirmek istedi. Ama milletimiz olayın farkında. Şimdi milletimiz şunu düşünüyor. Dağdaki PKK terör örgütünün başıyla, ordudaki FETÖ terör örgütünün başı arasında ne fark var? Bu baş aynı baş, kafa aynı kafa. O halde terörün kökünü kazıyana kadar ve özellikle FETÖ terör örgütünü yok edene kadar bu nöbete devam edecek miyiz? Yüksek ve gür bir sesle evet dediğiniz içindir ki şimdi onlar kaçacak delik arıyorlar. Çakal, aslanın sesini duyunca kaçacak yer ararmış. Artık çakallar kaçacak yer arayacaklar. Çünkü bu millet kükredi. Ve bu milletin lideri, ümmetin lideri, dünya lideri Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımız işte o ayakta. Ne diyorduk, dik dur eğilme bu millet seninle. Millet dik durduğu sürece, onun kesinlikle beli bükülmeyecek, başı eğilmeyecek, dolayısıyla ülkemizin başı eğilmeyecek. Vatanımız üzerinde kem gözler yok edilecek. İşte böylesi bir milletin bir vatandaşı olmaktan hepimiz ama hepimiz gurur duyuyoruz. Çünkü bu milletin bireyleri vatanı için milleti için tankların altına yatıyor. Çünkü bu millet artık demokrasinin tadını aldı. Özgürlüğün tadını aldı. Bir ülkede demokrasi yoksa özgürlük, aş , iş ve ekmek yoktur. Bu mücadelemiz demokrasi mücadelesidir. Bu mücadeleye siyasi görüşümüz ne olursa olsun, bu mücadeleye inanç görüşümüz ne noktada olursa olsun, bu mücadeleye etnik yapımız, kökenimiz ne olursa olsun hep beraber ama hep beraber omuz vermek zorundayız. Biz omuz verdiğimiz için başaramadılar.  Eğer omuz vermemiş olsaydık o zaman bu darbe Allah korusun böylesi bir şey gerçekleşmiş oldaydı hiç birimiz şöyle özgür bir şekilde doğu caddesinde kucağımızda çocuğumuzla, yada çocuğumuzun elini tutarak gezebilir miydik? Bu mücadele çok başka bir mücadeledir. Ve artık meselenin ne olduğunu Kâbe imamlarının yaptığı duasından daha iyi anlıyoruz. Kâbe-i muazzama da imamlar Türkiye için dua ediyorlar. Filistin de mescidi aksa da kardeşlerimiz dua ediyorlar.  Mısır’da, Suriye’de dünyanın dört bir yanındaki Müslüman kardeşlerimiz dua ediyorlar. Bunun içindir ki ikinci bir emre kadar meydanları boşaltmayacağız.”

“OHAL” YASASINI BU HAL ÇIKARDI

Fetullahçı Terör Örgütü tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi olmamış olsaydı OHAL yasasının çıkmayacağını dile getiren Tanrıverdi, “Bildiğiniz gibi OHAL yasasını çıkardık. OHAL yasasını aslında meclisimiz çıkarmadı. OHAL yasasını bu hal çıkardı. Eğer darbe girişimi olmamış olsaydı eğer şu terör hareketi olmamış olsaydı OHAL yasasını çıkarır mıydık? Çünkü biz OHAL yasasını iptal eden OHAL yasasını kaldıran bir hükümetiz. Ama bu hal olunca OHAL çıktı. Ve inşallah hemen kısa süre içinde toparlanıp OHAL kaldırılacak bu hal olacaktır. Bu sadece Türkiye’de olmuyor. Almanya’da küçük bir süpermarkete saldırı oldu OHAL ilan edildi. Olayların olduğu Fransa’da ilan edilen OHAL 6 ay daha uzatıldı” dedi.  

“Bu hain darbe girişimini unutmayacağız”

15 Temmuz’ da yapılan hain darbe planlarının halkın meydanlara inmesi ile bozulduğunu ifade eden AK Parti Manisa Milletvekili Murat Baybatur “Geçtiğimiz hafta bu saatlerde ülkemizde yapılan bu hain darbe girişimini unutmayacağız. Bu yaşananların hepsini evlatlarımıza torunlarımıza ve gelecek nesillerimize anlatacağız. Bu vatan hainleri İstanbul’da ve Ankara’ da vatanperver milletimize karşı silah doğrulttular. Yetmedi tanklardan ateş ettiler, uçaklarla bombaladılar, helikopterlerden ateş ettiler. Oda yetmezmiş gibi Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ ın bulunduğu otele baskın yaptılar. Hainler Genelkurmay Başkanımız ve Kuvvet Komutanlarımızı esir alarak kelepçelediler. Bu hainler milletimizin parası ile alınmış olan silahlar ve teçhizatlarsa milletimize karşı ateş ettiler. Ancak böylesine hain planlar kuran bu kalleş çete rabbimin planlarını başlarına geçirmesi ile Yunanistan’a kadar kaçmak zorunda kaldılar. Bu necip millet 81 il de o hainlerin karşısına dikildi onlarda buradan kaçtılar. Halkımız korkmadı. Çünkü biliyorlardı ki bu yapılan mücadele vatan, millet, bayrak ve din içindi. Bu hain girişim sonrasında 250 ye yakın şehidimiz var. Rabbim tüm şehitlerimize rahmet eylesin. Bu vatan kahramanı aziz şehitlerimizin isimleri tarihe altın harfler ile yazılacaktır inşallah. 15 Temmuz gecesi yaşananlar 2. Çanakkale savaşıydı, 2. Kurtuluş savaşıydı. Çünkü tüm halkımız bu fetullahçı terör örgütünün ihaneti gördü” dedi.

“OHAL ile hainler temizlenecek”

Hükümetin almış olduğu OHAL kararı ile devlet içinde yuvalanan hainlerin temizleneceğini ifade eden Baybatur “Geçtiğimiz gün TBMM’de idik. Burada olduğum zaman bu meydandan ayrılmıyorum. Ankara’ da olduğum zamanda Kızılay Meydanından ayrılmıyorum. Geçtiğimiz gün yapılan Milli Güvenlik Kurulu ve bakanlar Kurulunun ardından Olağanüstü Hal ilan edildi. Ve bu konu meclise geldi bizlerde onayladık. Halkımız hiç korkup endişe etmesin. Bu bir sıkıyönetim değildir. Darbeci hainler yapmak istediği sıkıyönetimdi. Sokakları askerlerle doldurup vatandaşların sokağa çıkmalarını yasaklamaktı. Biz bunların istediği gibi yapmadık. Biz olağanüstü hal ilan ettik. Bunu da Devletin çeşitli kademelerine 80’li yıllardan beri sızmış olan bir çete var bunları temizlemek için yaptık. Biz olağanüstü hali millete karşı ilan etmedik, devlet içerisinde yuvalanmış olan hain çetelere karşı ilan ettik. Şimdi inşallah Devletin bütün kurumlarında temizlik yapacağız. Bu hainlerin hepsini Devletin içerisinden kovalayacağız. Bu meydanlarda nöbete devam edeceğiz” dedi.

(BG-ED-EÇ-HŞ)