Amaç-sonuç ya sen

Amaç-sonuç ya sen

Türk milli eğitiminin genel amaçları 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nda: Her Türk çocuğuna iyi bir vatandaş olmak için gerekli temel bilgi, beceri, davranış ve alışkanlıkları kazandırmak; onu milli ahlak anlayışına uygun olarak yetiştirmek; her Türk çocuğunu ilgi, istidat ve kabiliyetleri yönünden yetiştirerek hayata ve üst öğrenime hazırlamak, şeklinde özetlenir.

Türk çocuğunu belirtilen temel amaçlar doğrultusunda eğitmek amacıyla da sosyal devletin bir kamu hizmeti olarak yerine getirmek zorunda olduğu okullar açılmıştır.

Özellikle orta öğretim kurumları olarak adlandırdığımız lise düzeyi eğitim veren okullarımız çeşitli adlar altında eğitim öğretim programlarını sürdürmektedirler. Genel olarak bu okullarımız imam hatip liseleri ve akademik (fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, Anadolu liseleri) liseler olarak gruplandırılmaktadır. Aşağıda bu liselerimizin özellikle 2015-2020 yılları arası sayısal verileri tablolar halinde verilmiştir. Verilen veriler milli eğitim bakanlığının resmi istatistiklerinden alınmıştır.

İmam hatip liseleri

Akademik liseler ( Fen, Sosyal Bilimler ve Anadolu Liseleri)

Yukarıdaki veriler göz önünde bulundurularak ve okulların 24 sınıflı olduğu kabul edilerek yapılacak bir hesaplamaya göre belirtilen 5 yıllık dönemde ortalama sınıf mevcutları imam hatip liselerinde 18 öğrenci iken akademik liselerde bu sayı 23 tür.

1739 sayılı milli eğitim temel kanununda belirtilen genel amaçlar içinde yer alan Türk çocuğunu bir üst eğitim kurumuna (üniversiteye) hazırlar amacı imam hatip liselerinde ve akademik liselerde hangi oranlarda gerçekleşmiş YÖK (Yüksek Öğretim Kurumu) verilerinden yararlanarak oluşturduğumuz tabloda görelim.

Liselerin üniversiteye yerleştirme oranları

Oranlara baktığımız zaman dikkatimizi çeken en önemli şey, bütün lise gruplarımızda 2015 – 2019 arasında yerleştirme oranlarının sürekli düşüş şeklinde olduğudur. 2020 yılı sosyal bilimler liseleri hariç yerleştirme oranlarında cüzi bir yükselme görülmekle birlikte öğretim kalitesinin ne kadar düşük olduğu görülmektedir. Hele bu oran imam-hatip liselerinde daha bariz olarak ortaya çıkmaktadır. Görüldüğü üzere orta öğretim kurumları üniversiteye öğrenci hazırlama amacını tam anlamıyla gerçekleştirememektedir.

Öğretim anlamında gerçekleştirilemeyen amaçlar eğitim anlamında yani Türk çocuğunun iyi bir vatandaş olması için gerekli temel bilgi beceri davranış ve alışkanlıkları kazanması onun milli ahlak anlayışına uygun olarak yetiştirilebilmesi amacı gerçekleştirilebilmiş mi? Görelim. Eğer bu amaç gerçekleşmiş olsaydı Türkiye’de cezaevlerinin sayısının azalması gerekirdi. Oysa adalet bakanlığımızın verilerine göre 2015 yılında 18 , 2016 da 38, 2017 de 12, 2018 de 15, 2019 da 26, 2020 de 23, 2021 de 32 yeni cezaevi yapılmış. 2022 yılında da 36 yeni cezaevi yapımı planlanmıştır.

Cezaevi yapımlarının bir yatırımmış gibi sunulduğu Türkiye’mizde ceza-infaz kurumları kampüsleri oluşturmuştur. Türkiye’de 259 u kapalı 82 si açık 10 u kadın kapalı 6 sı kadın açık 7 çocuk kapalı ve 4 çocuk eğitim evi olmak üzere toplam 360 ceza infaz kurumu vardır. 2021 Temmuz verilerine göre bu cezaevlerinin toplam kapasitesi 251088 kişi olmasına rağmen buralarda 287716 kişi bulunmaktadır.

Yine adalet bakanlığı verilerine göre 31.03.2022 tarihi itibariyle Türkiye ceza-infaz kurumlarında bulunan 314502 kişinin öğretim durumlarına göre dağılımı şöyledir.

Eğitim seviyesinin düşmesi kadar eğitim kalitesinin düşmesi de toplumda olumsuzlukların artmasına sebep olmaktadır.Emniyet Genel Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2022 Narkolog raporunda 2021 yılında bağımlı ve kullanıcı olup da gözaltına alınan 27779 bağımlı,kullanıcı olup da gözaltına alınan 27779 kişi üzerinde yapılan analiz sonuçlarına göre eğitim seviyesi düştükçe uyuşturucu madde kullanımının arttığı görülmektedir.

Uyuşturucu kullanım yaşının 13 e kadar indiği yurdumuzda uyuşturucu kullanan sayısı her geçen gün artıyor. 2017 de 941 kişi aşırı doz uyuşturucudan ölürken bu sayı 2018 de 657ye, 2019da 342 kişiye düşmüş olmakla birlikte Avrupa Birliği’ne bağlı Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) nin yayınladığı 2021 raporuna göre aşırı doz uyuşturucu sebebiyle 30 yaş altında ölümlerin oranı en yüksek olan ülke Türkiye oldu.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunumuzun belirlediği genel amaçlarının hangi oranda gerçekleştiği konusunda ne dersiniz? Bu konuda ne düşünürsünüz? Eğitim öğretim sistemimizden memnun musunuz? Böyle devam etsin mi? Etmesin mi? Allah akıl vermiş, düşünesin gerçeği bulasın diye. Kuran akletmez misin, düşünmez misin diyor. Ekonomik sorunlar istendikten sonra çok kısa dönemde (1-2 yıl) aşılabilir. Ama eğitimin açtığı yaraların kapanması için çok uzun yıllara (25-30 yıl) ihtiyaç var. Hala anlamayacak mısın?