Anadolu Gençlik Derneği Erbakan'ı unutmadı
Haber Merkezi
Anadolu Gençlik Derneği Tüm ülkede ve temsilciliği bulunan diğer ülkelerde, Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatının 7. Yılı dolayısıyla 24 Şubat-2 Mart tarihleri arasında, "Erbakan Haftası" olarak anıyor.
Anadolu Gençlik Derneği Akhisar Temsilciliği, dernek toplantısında, basın açıklaması yaparak 24 Şubat-2 Mart tarihleri arasını "Erbakan Haftası" olarak andıklarını ifade ettiler.
Anadolu Gençlik Derneği Akhisar Temsilciliğince; “Vefatının 7. Yıl dönümünde Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamızı rahmetle, minnetle ve özlemle anıyoruz.” Denilerek şunlar ifade edildi;" Üstün başarılarla dolu bir öğrencilik hayatından sonra yine olağanüstü başarılarla devam eden akademik hayatını bir kenara bırakıp, kendisini milletinin ve bütün âlem-i İslam’ın hizmetine adamış ‘dava adamı’ bir siyasetçiydi O.
‘Dünya çapında bir bilim adamı olmak varken neden siyaseti tercih ettiniz?’ diye sorduklarında “Memlekette yapılacak çok şey var, bunları gerçekleştirmenin tek yolu siyaset görünüyor” diyerek olağanüstü fedakârlık ve sadakat isteyen bu çetin yola girmişti. Öyle çetin bir yoldu ki bu, satmaması ve satılmaması gereken bir yol..
Tırnaklarıyla kazıyarak kurduğu partilerinin malvarlıklarıyla birlikte kapatılmasına rağmen, yılmayacağı bir yol..
Hapishane, ev hapsi, siyasi yasaklı, iftira kampanyalarına rağmen yılmayacağı bir yol..
Ne pahasına olursa olsun, tribünlere oynamayacağı, racon kesmeyeceği bir yol..
Reel politiğe, asla mahkûm ve teslim olmayacağı bir yol..
Onun siyasetinin tek amacı vardı: “Yeryüzünde Hakk’ın hâkim kılınması.”
Mücadelesinde, Hz. İbrahim (A.S) gibi ne baltasını sakladı nede kendisini. Parti meclisinde ne konuşmuşsa meydanlarda onu konuştu. Hiçbir kişiyi, partiyi, zümreyi ötekileştirmedi, kutuplaştırmadı. Hep bütünleştirici oldu.
Dünyaya ve ülkesine barış, huzur ve adalet, özgürlük ve refah gelecekse bunun ancak ve ancak sömürü düzenlerinin yerine ‘adil bir düzen’in kurulması ile mümkün olacağını biliyordu.
İftiralar attılar O’na. Partilerini kapattılar, kendi bulandırdıkları suyun hesabını O’ndan sormaya kalktılar. O ise hiç yılmadı. Her seferinde yeniden ‘Bismillah’ dedi. Düşürüldüğü yerden dimdik ayağa kalktı ve yoluna devam etti.
Kendini Dava’nın adamı ya da sahibi değil ‘memuru’ gördüğünden itip kakana da, her türlü alçaklığı yapanlara da, onur ve vakarlarını asla zedelemeden hep şefkat ve merhametle yaklaştı. Beddua etmedi. Tarihe mührünü vurmuş bir siyasetçi olarak yaşadığı ömrünü yalpalamadan, savrulmadan tamamladı.
O, kendisini ‘yok etmek’ isteyenlerin geride kalan kalıntılarının ağızlarını bile açamayacakları bir biçimde, yok etmek istedikleri günü tarihten silercesine, o günün arifesinde yani 27 Şubat’ta yürüdü Rabbine. 28 Şubat 1997 darbesini hazırlayanların hayretleri ve şaşkınlıkları arasında, başbakanken imzalamadığı o meşhur müsveddeyi, bu âlemden göçüp giderken paramparça etti, yırtıp çöpe attı, öyle gitti.
Rabbinin bir lütuf ve ihsanı olarak her zamanki gibi son sözü yine o söyledi.
Çünkü O; NECM’ ED-DİN’ di. (Dinin Yıldızı)
Yolundan sapmadan, aşk azim ve kararlılıkla yürüyeceğimizi, estirilen sahte rüzgarlara kapılmadan yürüyeceğimizi ifade ediyoruz.
PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN’IN UNUTULMAZ SÖZLERİNDEN BAZILARI
1: Oyların tartıldığı gün, sayıldığı günden çok daha önemlidir.
2: Asıl marifet, yük altında ve hizmet esnasında sadık ve sağlam kalabilmektir. Yoksa, çay sohbetlerinde ve edebiyat kürsülerinde kahramanlık satmak kolaydır.
3: Her gece en son kıldığımız vitir namazındaki kunut duasını okurken,
“Ya Rabbi, facir ve fasık kimselerle bütün bağlarımızı kestik ve Senin dinini yıkmak isteyenleri terk ettik.” Diyerek Allah’a söz veriyoruz.
4: Irak’ta ölen bir tek çocuğun vebalini, yedi sülaleniz alnını secdeden hiç kaldırmasa da ödeyemeyecektir.
5: Bana ne Amerika’dan !
6: Namaz kılan köleler olmayacağız.
