Atatürk'ün Akhisar'a Gelişinin 92. Yıldönümü Törenle Kutlandı
Akhisar: (Kenan MOLLA)
"Atatürk'ün Akhisar'a gelişinin 92. yıl dönümü ile ilgili kutlama programı saat 10:30'da Milli Egemenlik Meydanında Atatürk Anıtına Çelenk Konulmasıyla başladı. Akhisar Bekir Pehlivanoğlu ilköğretim okulu Beden Eğitim Öğretmeni Deniz Sarı ve Nazif Aydın'ın tören komutanlığını yaptığı program, Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı, Akhisar Belediye Başkanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı, Baro Temsilciliği, Siyasi Parti, Odalar ve Derneklerin çelenk koyması Saygı duruşundan sonra tören sona erdi.
Belediye önünde Akhisar Belediyesi Halk Oyunları ekibinin gösterilerinden sonra resimlerle "Atatürk" konulu resim sergisi Belediye Fuaye Salonunda ziyarete açıldı.
Saat 11:00'de Belediye Meclis salonunda yapılan ikinci törende İstiklal Marşını Akhisar Ticaret Borsası 6 Eylül İlk öğretim okulu Müzik Öğretmeni Rengül Yazgan Altay yönetti.
Akhisar Bekir Pehlivanoğlu ilköğretim okulu sınıf öğretmeni Türker Uzun'un sunuculuğunu yaptığı program, Belediye başkanı Salih Hızlı'nın günün anlam ve önemini anlatan konuşma ile tören başladı.
Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı yaptığı konuşmada; " Bugün atalarımızın yokluklar içerisinde savaşarak eşine az rastlanır bir kahramanlık destanı yazdığı ve bu destanın var oluşunu hürriyetine adamış bir milletin ve onun aziz kahramanlarının başarısının 92. yıldönümünü kutluyoruz.Ulusumuz için bir varoluş kavgası olan Kurtuluş Savaşında ordularımız Anadolu’dan İzmir’e ilerlerken Akhisarlılar Redd-i işgal Cemiyetini kurarak ön safhada yer aldılar. İzmir’in kuzey cephesinde sergiledikleri başarılı direnişler sayesinde cephe gerisinde düzenli orduların kurulmasını sağladılar. Tüm Anadolu halkı gibi Akhisarlılarında tüm yokluklara rağmen Kurtuluş mücadelesinde kahramanca katkılarının ardından, yeni Türkiye’nin kuruluş sürecinde Akhisar’ımız Mustafa Kemal Atatürk’ün önemli uğrak yerlerinden biri olmuştur. Ve 92 yıl önce 5 Şubat günü Akhisar’ımızı ziyaret eden Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Akhisar’da Geçirdiğim Birkaç Saatlik Zaman Çok Kuvvetli, Çok Kıymetli Hatıra Yaratmaya Kafi Gelmiştir” sözler ile bizleri onurlandırmış kadim şehrimizin ve sevgili Akhisarlıların değerine işaret etmiştir.
Bizler de 92 yıldır aynı heyecanla burada bir araya gelerek bu övgüye layık olmaya çalışıyoruz, yaptığımız görev her ne olursa olsun bu vatana, bu vatan uğruna ölümü göze alan gazi ve şehitlerimize borcumuz olduğunu unutmayarak çalışmak, asil görevimizdir.
Bu borcun verdiği sorumluluk ve onur duygusuyla, Akhisar’ımız için bu anlamlı günde Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyor hepinize saygılar sunuyorum" dedi.
Tarih Araştırmacısı ve Öğretmen Mustafa Kuzucuk; “Osmanlı Devleti, 2 Ağustos 1914'te Almanya ile imzaladığı Türk-Alman ittifak antlaşmasıyla 30 Ekim 1914'te Almanya ile birlikte, ittifak devletlerinin yanında l. Dünya Savaşı'na girmiştir. İttifak devletlerinin savaşı kaybetmeleri neticesinde de Osmanlı Devleti yenik sayılmış ve maalesef ittifak ettiği diğer devletler tarafından yalnız bırakılarak zor durumlara düşürülmüştür. Almanya’nın 11 Kasım 1918 tarihinde Retondes antlaşmasını imzalayarak 1. Dünya Savaşı'ndan çekilmesiyle Osmanlı Devleti kaderiyle baş başa kalmıştır. Bundan sonra tüm oklar Osmanlı’ya çevrilmiştir. 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'nın 7. Maddesine göre de vatanımızın toprakları düşman kuvvetleri tarafından işgal edilmeye başlanmıştır. Bu maddeye istinaden 15 Mayıs 1919'da İzmir işgal edilmiştir. İzmir metropoliti Hirosistomos, Yunan evzon alayını karşılayıp kutsarken “Helen'in evlatları, hoş geldiniz! Bu gün İzmir'i işgal ederek İsa'nın ruhunu şad ettiniz. Ne mutlu sizlere...” sözleri, Yunan işgal komutanı Zafiriu’yu oldukça şımartmıştır.
Tarih Araştırmacısı ve Öğretmen Mustafa Kuzucuk; konuşmasında Metin yazarlığını kendisinin yaptığı, yönetmen Kadir Boz, seslendirmeler Kadir Boz, Av. Yazar bahadır Yenişehirlioğlu ve Aytaç şahin'in seslendirdiği 13 dakikalık Sinevizyon gösterimi çok beğenildi.
Tekrar I. Dünya Savaşı başlarına gidecek olursak; yukarıda bahsettiğimiz devletler başta olmak üzere Osmanlı mirasını paylaşmak için çok defa bir araya gelmişler fakat anlaşamadan dağılmışlardır. Mondros’tan önce Paris ve Sykes Picot gibi pek çok toplantılar düzenlenmiş, Sanremo’da Sevr’in planı yapılmış, gizli olarak yapılan bütün bu görüşmeler akametle sonuçlanmıştır. İngilizler tarafından 1918’de İstanbul, 1919’da İzmir ve kısa süre içinde de bütün Ege şehirleri Yunanlılar tarafından işgal edilmiştir. İngiliz, Yunan, Fransız, İtalyan ve Ermeniler tarafından öz vatanında üvey evlat muamelesine layık görülen Türk halkı, yaşlısı-genci, kadını-erkeği ile vatan ve namuslarını kurtarmak adına ne gerekiyorsa yapmışlar ve aziz vatanımız 9 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtarılmıştır. Düşman geride yakılıp yıkılmış bir vatan bıraksa da burası bizim öz vatanımızdı. Yunanlılar başta olmak üzere diğer milletlere bağlı askerlerinin unuttuğu bir şey vardı: Gazi Mustafa Kemal'in - Ben bu millete her şeyi öğrettim, ama bir türlü hizmetçilik yapmayı öğretemedim dediği bu necip millet, ölmeyi seve seve kabul eder, düşmanlara uşaklık yapmayı ve esaret altında yaşamayı asla kabul edemezdi. Akhisar’ı işgal eden Yunan komutanı Panayopulos, Akhisar halkını bugünkü İş Bankası’nın önündeki Şükran Ayaz parkında toplayıp Belediye Binası balkonundan Akhisar halkına hitap ederek kendilerine zorluk çıkarmamalarını ve teslim olmalarını istemiştir.
26 Eylül 1919 yılında Seyyid Ahmed Efendi lakabıyla Akhisar’a gelen ve yaklaşık 9 ay görev yapan Celal BAYAR, hemen hemen bütün köyleri dolaşmış ve halkı bilinçlendirerek birlik olmaya çağırmıştır. Akhisarlılar Yüzbaşı Küçük Ethem Bey'in başkanlığında Reddi-i İşgal Cemiyeti'ni kurmuşlardır. Türk milletinin dünya tarihinden silinmesi için, San Remo'da bir araya gelen İngiltere, Fransa ve İtalya, Sevr Anlaşması'nda Akhisar'ı da ilgilendiren: ”Tire, Ödemiş, Akhisar ve Bergama’yı içine alan İzmir arazisi Osmanlı sınırları içersinde kalmak şartıyla, Osmanlı Devleti buradaki hukukunu, kayıtsız şartsız Yunanistan hükümetine devredecektir” hükmü yer aldı. Bunun üzerine Akhisar’daki Yunanlılar, halk üzerindeki baskılarını arttırmışlar, köylere baskınlar düzenleyerek, mal ve paralarını gasp etmişler, topladıkları hayvanları Bergama ve Dikili üzerinden Yunanistan'a kaçırmışlardır. İzmir ve civarını içine alan bağımsız bir devlet kurulması için halkı imzaya zorlamışlar, imza vermek istemeyenler de öldürülmüştür.
29 Ocak 1923 tarihinde İzmir Karşıyaka’da Latife Hanım ile evlenen Mustafa Kemal, hem balayına çıkmak ve hem de yurt gezisi yapmak istiyor, ayrıca, Samsun'da başlayan hürriyet ve bağımsızlık meşalesinin şavkını Akhisar'da da görmeyi ve Akhisarlılarla tanışmayı arzu ediyordu. En önemlisi de ordusu dağıtılmış, silahları alınmış ve hasta adam muamelesi görerek toprakları paylaşılmak istenen memleketimizin ölmediğini, tam aksine daha da dinçleştiğini tüm dünyaya ilan etmek üzere, 9 Eylül 1922 tarihinden sonra Harbiye Nezareti’nce bir karar alınmış, Osmanlı topraklarını paylaşmaya çalışan medeni (!) Avrupa’ya karşı “Biz ölmedik, hâlâ ayaktayız” mesajını vermek için, 4-5 Şubat 1923 tarihlerinde Ege Manevrası düzenlenmiştir. Bu manevranın bir bölümü Akhisar’da yapılacaktı. Mustafa Kemal ve silah arkadaşları bu manevrayı da izlemek istiyorlardı. Fevzi Çakmak, Fahrettin Altay, İsmet İnönü ve Salih Omurtak manevrayı yönetecek olan komutanlardı. 14. Seyyar Kolorduya bağlı yiğitlerimizin mavi elbiselileri Hamidiye Köyü’nde, kırmızı elbiselileri de Kayışlar istasyonunda yerlerini alarak Mustafa Kemal’i beklemeye başlamışlardı.
Mustafa Kemal, Latife Hanım ve arkadaşları 4 Şubat 1923 Pazar günü saat 10:00 sularında Çiftlik istasyonunda askeri erkan tarafından karşılanmıştır. Tatbikat için her şey hazırdır. Tatbikat başlar. Yapılan bu tatbikat, Karahüyük Dağı eteklerine kurulan merkezden izlenmiştir. Mavi elbiseli askerlerin merkezi Hamidiye Köyü, kırmızı elbiseli askerlerin üssü de Kayışlar İstasyonu civarı seçilmiştir. O gün, kırmızı ve mavi elbiseli askerlerimizin konuşlandığı üsler ve askeri birlikler ziyaret edilerek seyyar kolordu komutanlığına dönülmüştür. 5 Şubat 1923 Pazartesi günü, yine seyyar kolordu merkezinde askeri geçit töreni düzenlenmiş, Akhisar mülki amirleri ve halk ile görüşmeler yapmak için trenle Akhisar’a hareket edilmiştir. Yine böyle bir 5 Şubat günü, Akhisarlılar tren istasyonuna akın ettiler Gazi’yi görme sevdasıyla. Sabırsızlıkla bekleyen halk, bundan 92 sene önce 5 Şubat 1923’ün Pazartesi günü saat 10.30'unda beklenen misafirle karşı karşıyaydılar.
Bu gün Akhisar Askeri Gazinosunun bulunduğu yer, o tarihlerde mühendislik binasıydı. Orada kısa bir karşılama programı yapıldı. Asıl program akşama yapılacaktı. O günü yaşayan ve istasyonda Atatürk'ü öğrencileriyle birlikte karşılama programı düzenleyen öğretmen Leman Aytun hanımefendi günlüklerinde şu satırlara yer verir: O zaman Akhisar'da iki okul vardı. Gazi Okulu kız mektebi, Misak-ı Milli ise erkek mektebi idi. Başka okul yoktu. Öğrencilerimden Sacide, Mustafa Kemal'e çiçek verecek, Vecibe de şiir okuyacaktı. Diğer öğrencilerimiz ve halk İstasyon Caddesi'ni iki taraflı doldurmuşlardı. Tren sesinin duyulmasıyla kalplerimiz neredeyse yerinden fırlayacak durumdaydı. Paşamız, Latife Hanım ile birlilikte görünmüştü. Önümüze gelince “Nasılsınız muallime hanımlar!” deyince, var gücümle ”Sağ ol paşam!” diye hıçkırıklarla bağırmıştım. Sacide çiçeği Atamıza sundu, Necibe de şiirini okudu.
Akşam için Zafer Sinemasında sunulmak üzere Misak-ı Milli öğrencileriyle birlikte bir müsamere hazırlamıştık.Atamız bu müsamereyi çok beğenmiş, öğrenci ve öğretmenleri locasında kabul ederek bizleri tebrik etmişti.
Atatürk, alkışlar arasında Tahir Ün caddesinden Belediyeye giderek ilçenin ileri gelenlerini, çiftçilerini ve sanatkârlarını kabul etmiştir. Akşam saat 19.30’da, Kız Meslek Lisesi’nin eski binasının yakınında olan Türk Ocağı’nda Akhisar Belediyesi tarafından onuruna bir yemek verilmiştir. Yemekte şehrin ileri gelenleri, mülki ve askerî personel de bulunmuştur. Mustafa Kemal burada da bir konuşma yapmıştır.
Yemeğin sonunda Türk Ocağı başkanı Dr. Şemsettin Bey Gazi Mustafa Kemal’e hitaben bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmadan sonra yanında eşi Latife Hanım ve Kazım Karabekir Paşa ile birlikte Zafer sinemasına giderek, burada Gazi ve Misak-ı Milli Mektebi öğretmen ve öğrencilerinin onuruna düzenledikleri geceyi izlemişlerdir. Sinemada Akhisarlı kız ve erkek öğrenciler tarafından şiirler okunmuştur. Sacide “Anadolu Gazileri” adlı şiiri okumuş, Kız Mektebi müdiresi Zeynep Ayhan tarafından “Kurtuluş Savaşı” adlı bir piyes hazırlanmış ve piyeste Sacide, Şadiye, Necibe ve Melahat isimli öğrenciler görev almışlardır.
Mustafa Kemal ve Kazım Karabekir o gece Selman Bey Konağı'nın, Latife Hanım ise Selman Bey Köşkü'nün misafiri olmuşlardır. Gazi Mustafa Kemal, Latife Hanım ve arkadaşları 6 Şubat 1923 günü, Balıkesir’e gitmek üzere Akhisar'dan ayrılmışlardır. Mustafa Kemal 5 Şubat 1923 tarihinden sonra 10 Ekim 1925, 6 Haziran 1926 ve 24 Haziran 1934tarihlerinde Akhisar’a uğramış fakat kalmamıştır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün şahsında bütün şehitlerimizi bir kez daha minnetle yâd ederken, bize emanet edilen bu cennet vatanımıza düşman ayakları bastırtmamak için tüm benliğimizle söz veriyoruz. Ruhlarınız şad olsun” dedi.
Bekir Pehlivanoğlu ilköğretim okulu 8. sınıf öğrencisi Fatma demir (Görmek Atatürk'ü), adlı şiiri okudu.
Atatürk'ün Akhisar'a gelişinin 92.Yıl dönümü törenlerine, Akhisar Kaymakamı Kaan Peker, Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hava İstihkam Albay Coşkun Bumin, Belediye Başkanı Salih Hızlı, Akhisar Cumhuriyet Başsavcı vekili Mehmet Fatih Kırbaş, İlçe Siyasi Parti Başkanları, Oda ve Dernek Başkanları, Daire Müdürleri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı
Atatürk'ün Akhisar'a Gelişinin 92. Yılı Kutlama Programı from akhisarhaber on Vimeo.