ATSO Başkanı Abdurrahman Yılmaz, İş garantili bir okulun temelini çok yakında atacağız
Akhisar Haber Ajansı-AHA
Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Abdurrahman Yılmaz, Akhisar Haber Ajansı’nın sorularını yanıtlayarak Akhisarlılara müjde verdi. ATSO Başkanı Yılmaz, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu’ndan söz alarak Akhisar’da iş garantili bir okulun temelini çok yakında atacaklarının müjdesini verdi.
Coğrafi işaret müracaatlarını bizzat dönemlerinde yaptıklarını belgelerle ispatlayan ATSO Başkanı Yılmaz, yanlış bilgilendirmeye cevap vermek zorunda olduğunu ifade etti.
COĞRAFİ İŞARET MÜRACAATLARINI BİZ YAPTIK, BELGE YALAN SÖYLEMEZ”
Üçüncü kategoride ben üçlü kararname ile yani bakan, başbakan ve Reis-i cumhurumuzun imzası ile patent kuruluna atandım. Patent kurulunda kanun geçtiğimiz yıl değişti. Bu kanunda bizim müteşebbisimizin isteklerini o kanunun içine sokarak onların hak ve hukuklarını çok daha temsil etme adına bir gayretimiz var. Rutin olarak ayda 1 bazen 2 veya 3 sefer toplanılan ve heyet üst düzey bürokratların olduğu heyetten oluşuyor. Maliye bakanı, adalet bakanı personel müdürü, Ticaret ve Sanayi Odası sanayi genel müdürü bürokratların olduğu bir heyette görev yapıyoruz. Son dönemde coğrafi işaretler noktasında Rıfat Bey’in talimatı ile ciddi bir çalışma başlatıldı. Yöresel ürünlerin tescili anlamında bir kriterler silsilesi belirlendi ve bu kriterlere uygun olanlara tescil verildi. Buda ekonomik anlamda ülkeye ciddi bir katma değer ve artı sağladı. Geçenlerde üyelerimize bir mesaj geldi. Domat ve uslu zeytinyağının müracaatını ve Akhisar köftesinin müracaatını bizden önceki yönetim biz yaptık dedi. Belge yalan söylemez, zeytinlerin tescili benden önce alınmış ama zeytinyağının müracaatı 10 Kasım 2017 tarihinde bizim tarafımızdan gerçekleşti. Akhisar köftesinin coğrafi işaret belgesi gerekli kriterlerden geçtikten sonra alındı. Akhisar köftesinin başvuru tarihi 26 Temmuz 2017’de yapıldı. Akhisar için kim bir tuğla koyduysa onlara müteşekkirim. Fakat yanlış bilgilendirmeyi de bu cevapla vermek zorundayım. Bu coğrafi işaretler noktasında ATSO Başkanı olarak benimde altında imzamın olduğunu söylemek isterim. Ben Birleşmiş Milletlerde Ekonomik ve Sosyal konsey üyesiyim. 70 tane ülkeden oluşan ve her ülkenin 1 temsilcisinin olduğu ekonomik ve sosyal faaliyetler ile ilgili olan bütün her şeyin tartışıldığı bir platformun Birleşmiş Milletlere aktarılması hususunda bir faaliyetimiz var. Dördüncü kategori olarak böyle bir hizmetimiz var. Geçmiş dört yılı bu şekilde özetleyebiliriz.
“ALGI OPERASYONU VAR”
Bilinçli olarak algı operasyonun olduğunu zannediyorum. Abdurrahman Başkanı buraya gelmiyor, Abdurrahman Başkan bizimle ilgilenmiyor eleştirileri var. Ben haftanın 4-5 günü bahsettiğim dört kategorideki görevlerimden dolayı Ankara’da bulunmak zorundayım ve ben bir iş adamıyım. Benim farklı farklı yatırımlarım var. Pastane ve cafe zincirleri, hastanemiz ve diğer işletmelerimizdeki bütün gruplarda 4 bin arkadaşımızla çalışıyoruz. 280 küsur arkadaşımız sadece buradaki hastanede çalışıyor. Dolayısıyla bu çarkında dönmesi adına Ankara’daki görevlerim ve buradaki görevlerim var. ATSO’da 2 bin 300 küsur üyemiz var bunun bin 800 tanesi aktif. Her gün birisine uğrasam bin 800 gün yapar ki bu da 5 yıl yapar. Elbette ki bu noktada eksiğimiz varsa özür dilemesini biliriz ama bunda bir kastın olmadığını gerçekten almış olduğum görevler neticesinde çok fazla bulunamadığımı ifade etmek isterim.
“500 BİN LİRA OLAN PARAYI 3 TRİLYONA ÇIKARDIK”
Ticaret ve Sanayi Odalarından beklentiyi çok iyi algılatmamız lazım. Ben belediye başkanı değilim, bakanlık değilim. Benim belirli bir bütçem var. Bu bütçe aşağı yukarı 700 ile 800 bin lira arasında olan bir bütçe. Biz geldiğimizden beri şunu dedik, burası miri malı burada eli nasırlaşmış arkadaşların bize emanet ettiği aidatlar var. Bu aidatları sadece üyelerimiz için kullanacağız, kendimiz için kullanmayacağız. Kendi görevlerimiz de dahil olmak üzere uçak parası, otel parası ve sosyal faaliyet parası gibi paraları kullanmadık. Dolayısıyla 500 ile 600 bin lira civarında aldığımız kasayı bugün itibariyle yaklaşık 3 trilyona çıkardık. 1 milyon 738 bin lira kasada nakit paramız var. Şuan itibariyle inşaata da 900 bin lira para harcamışız. Eli nasırlaşmış arkadaşlarımızın parasını onlar için harcamak adına ellememişiz.
“MERKEZ ÇARŞI SON DÖNEMLERDE SÖNÜK KALDI”
İkinci olarak bu parayı Akhisar’ımızın ekonomisine katkı sağlayabilecek ne yapabiliriz diye düşündük. Merkez çarşı bizim için çok önemli, Akhisar’ın ticaretinin kalbinin attığı yerdir. Onlarca köylü oraya gelir, o çarşı son dönemlerde sönük kaldı. Orada metruk bir alan vardı. Sağ olsun borsa başkanımız dombaycılar hanını aldı, bizde bu tarafı vakıflardan kiraladık. Orada gerçekten ticari aktivitenin olabilmesi adına vakıflardan 29 yıllığına kiraladık. İki kat otopark, bir kat dükkanlar ve diğer üst katıda gelir getirmesi amaçlı otel olarak tasarladık. Geçtiğimiz günlerde başkan adayı olan bir kardeşimiz açıklama yaptı, ticaret odası ticaret yapmamalı diyor. Ticaret odası ticaret yapmıyor, ticaret odası oraların yapım aşamasına önderlik edip oradaki ticareti hareketlendirme noktasında bir faaliyette bulunuyor. Yarın öbür gün otoparkı, dükkanları ve oteli de Akhisarlı olan hemşerilerimize kiralayıp oradaki ticaretin devam edebilmesi adına adım attığımız bir husus. Biz orada ticaret yapalım diye bu işi yapmıyoruz. Sadece önderlik etmek istiyoruz.
“KEŞKE BİLGİLENMİŞ OLSAYDI”
İkinci olarak şöyle bir bilgisizlik tahmin ediyorum, çok üzüldüm. Kardeşimiz dedi ki bundan 6 ay önce seçim vardı temel atma olmadı 6 ay sonra attın, demir şu paraydı şimdi bu para ve ticaret odasının bu kadar zararı var dedi. Keşke bilgilenmiş olsaydı, biz orada elimizi, kolumuzu sallaya sallaya bir şey yapamıyoruz. Vakıflar bir ayak, koruma kurulu ayrı bir ayak, belediyemizin inşaat ruhsatını vermesi henüz yeni bitti ki biz oranın temel atma törenini gerçekleştirdik. Buranın betonu Akhisar’dan geliyor, demiri ve çalışan işçisi Akhisar’dan geliyor. Eleştiri noktasında ben ne otopark ne de otel yapıyorum, ben Akhisar’da merkez çarşıyı canlandırma adına kanunun bana vermiş olduğu yetkiyle o katalizörlüğü yapıyorum.
“OSB’Yİ BÜYÜTECEĞİM DEMEKLE OLMUYOR”
Organize sanayi bölgesinde yönetimdeyiz. Orada yönetime seçilirken bir söz verdik. Organize Sanayi bölgeleri kurulurken kanunun dediği şudur, Valilik, ticaret odası ve belediye buranın yönetimini alır ve OSB’yi kurar. Bir müddet sonra buraya gelecek olan işletmecilere burayı devreder. Biz o zaman orada yönetime girersek organize sanayi bölgesindeki arkadaşlarımızın gerçek sahiplerine bu işi devredeceğiz dedik ve kademeli bir geçiş yaptık. Şuanda belediye ayrıldı, Valilik ve ticaret odası olarak biz varız. Ama yüzde 30’luk hissede oradaki sanayiciler yönetimde. Artık boş arazi kalmadı, Mayıs ayında Valilik ve ticaret odası olarak hiçbir yetkimiz ve etkimiz kalmayacak. Organize Sanayi bölgesi gerçek sahiplerine teslim edilecek. Ticaret Odası olarak bir dahaki dönemde organize sanayiye müdahale olma gibi bir şansım yok. Çünkü yetkim yok, orada temsil edilmeyeceğim. Ben ticaret ve sanayi odası olarak organize sanayi yapacağım demek hamasi bir laftır. Lafla peynir ekmek gemisi yürümez. Mesaj atmakla, tarihlerle oynayarak algı operasyonuyla bu iş yürümez. Ben belgelerle konuşuyorum bu kadar netim. Organize Sanayi bölgesinin büyümesini çok isteriz. Ben burayı büyüteceğim demekle olmuyor, zaten orada yönetimde temsil edilmeyeceksin, öyle hemen büyüteceğim demekle bu işler olmuyor.
“7 İLE 10 MİLYON LİRALIK YATIRIM SÖZÜ ALDIK”
Organize Sanayi bölgesinde gördüğümüz bir ara eleman sıkıntısı var. Biz organize sanayi bölgesi yönetimi olarak oranın itfaiyesinden, sağlıkla ilgili sosyal faaliyet alanlarınla ilgili olan birçok şey yapıldı. Bir tane okul kalmıştı, sanayicilerimizden ciddi bir istekti. Bizim ara elemanımız yok, bu ara elemanı yetiştirebilecek, bu bölgenin çocuklarını iyi bir teknolojiyle yetiştirebilecek bir okula ihtiyaç vardı. Biz bu okulla ilgili Kaymakam’ımız başta olmak üzere ve şuan ki müteşebbis heyetten Ali Çınarlı kardeşimiz ve Organize Sanayi Bölgesi müdürü Tuncay Bey ciddi bir araştırma yaptılar. Bende o gün Rıfat Başkanın Akhisar’a olan teveccühünden kaynaklanan bir cesaretle ara eleman yetiştirecek bir endüstri meslek lisesi istedik. Bunun arsası hazır. Sağ olsun o da bize bu sözü verdi. 7 ile 10 milyon lira yatırım maliyeti olan bir sözü aldık. Bu bölgedeki kardeşlerimiz gelip orada okuyacaklar ve bir meslek sahibi olacaklar. İş garantili bir okulun temelini çok yakında atacağız” dedi.
