ATSO Yönetim Kurulu ve Meclis Üyelerine Seminer!
>>>>>Kenan MOLLA
Akhisar Mustafa Kirazoğlu Devlet Hastanesi Doku ne Organ Koordinatörü Dr. Sancar Köksal 3 Kasım 9 Kasım arası organ ve Doku bağışı Haftasıyla nedeniyle Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu ve Meclis üyelerine seminer verdi. Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Salonunda saat 20:00de başlayan seminer yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Akhisar Mustafa Kirazoğlu Devlet Hastanesi Doku ne Organ Koordinatörü Dr. Sancar konuşmasında "Açıklayıcı ve herkesi ilgilendiren geniş bilgi veren ve organ bağışının önemini vurgulayan Köksal Organ nakli için canlı ve beyin ölümü gerçekleşmiş olarak iki kategoriye ayırabiliriz. Böbrek, karaciğer, kalp, pankreas, akciğer, kornea, tendon, deri, kemik iliği, kalp kapağı ve kemik gibi organ ve dokuların nakli yapılabilmektedir. Türkiye de canlıdan ilk başarılı böbrek 1975 yılında Hacettepe Hastanesinde Dr. Mehmet Haberal ve ekibi tarafından yapılmıştır. Daha sonra bunu 1978 yılında kadavradan nakil izlemiştir. Ülkemizde sırasıyla böbrek, deri, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas ve ince bağırsak nakilleri yapılmıştır. 1979 yılında 2238 sayılı organ ve doku alınması, saklanması ve nakli hakkında kanun çıkarılmış ve bu yasa 1982 yılında yeniden düzenlenmiştir. Herkesin aklında olan soruya yanıt vermek gerekirse, beyin ölümü gerçekleşmeden kadavradan organ nakli yapılamaz. Beyin ölümü koma veya bitkisel 
hayattan farklıdır. Beyin ölümünde, beyin fonksiyonları tamamen ve başa dönmeyecek yani tamiri imkânsız bir biçimde kaybolmasıdır diye tanımlayabiliriz. Beyin ölümünün teşhisi için 4 kişinin oluru gerekmektedir. Bunlar, nöroloji, nöroşirurji, kardiyoloji, Anestezioloji ve reanimasyon ekibi oluru gerekmektedir. Bunlardan bir tanesi şüpheli durum görürse hasta beyin ölümü gerçekleşmemiş olacaktır. Beyin ölümü tanısını koyan ekip içerisinde bulunan herhangi bir ekip transplantasyona dahil olamaz ve aile ile organ bağışı ile ilgili görüşmelere katılamaz bu kanunen yasaktır. Ülkemizde yaklaşık 30 bin diyaliz hastası bulunduğu düşünülürse 5 yıllık maliyeti 5 milyar 550 milyon dolar olarak devletimizden çıktı olarak görünür. Biz bu rakamında binde biri kadarı ile Akhisarımıza şuanda Avrupa standartları çerçevesinde ek bina yapıyoruz. Düşünün ki bu rakamla bin ilçeye bunun gibi Avrupa standartlarında hastane edilebilmektedir. Özetle söylemek gerekirse, yaşam süresi, yaşam kalitesi, maliye ve iş gücü kazancı organ bağışı bizlere geri dönecektir. Organ bağışı sayısı ve kadavra donör yetersizliği, ülkemizde ve tüm dünyada Organ nakli alanındaki en önemli sorunudur. İspanya da milyon kişi başına 34 kadavra donör sayısı düşerken bu rakam ülkemizde sadece 2dir. Organ bağışı yapmak için 18 yaş üzerinde ve akli dengesi yerinde olan herkes 2238 sayılı yasaya göre organ bağışı yapabilir ve organ bağışı kartı sahibi olabilir. Bağış kartı şahitlerle doldurulup sürekli üzerimizde taşımamız yeterlidir. Organ bağışı kartının bir bölümünde bağışlamak istediğiniz organlarla ilgili seçenekler mevcuttur, bu bölümde işaretlediğiniz organlarınızın dışında herhangi bir organınızın alınması söz konusu değildir. Organ bağışlarını Akhisar Mustafa Kirazoğlu Devlet Hastanesi organ nakil koordinatörlüğü, il sağlık müdürlüğü, konu ile ilgilenen vakıf, dernek vs. organ nakli yapan merkezlere yapılabilmektedir.
Her Ölümden Sonra Organlar Alınamaz
Organ bağışı yapılsa bile her ölümden sonra organ nakli mümkün değildir. Örneğin evde yada yolda vefat eden bir kimse bağış kartı ve ailesinin rızası olsa bile organları alınamaz. Yalnızca hastane yoğun bakım ortamında tıbben ölümü gerçekleşen insanlardan organ nakli yapılabilir. Yani sıkça duyduğumuz deprem ve felaketlerden sonra cesetlerin organlarının alınması gibi bir durum söz konusu değildir.
Her organ her kişiye uymayabilir
Bir organın hiçbir özellik aranmadan herhangi birine nakledilmesi söz konusu değildir. Organ naklinde alıcı verici olarak kişilerin doku uyumları önem arz etmektedir. Alıcı ve vericinin doku uyumları testlerle belirlenir en yüksek doku uyumunda cerrahi işlem gerçekleştir. Ayrıca doku uyumunun yanı sıra önleyici ilaçlar (immunsuppresive) ameliyat başarısı yükselir.
Kişi Ölmeden Organ Nakli Kararı Alınamaz
Tıbben en temel ilke her bireyin kendi yaşam hakkı olduğu ve trilyonda bir yaşama dönüş şansı bile olsa bu şansın sonuna kadar kullanılması gerektiğidir. Hiç kimse için nasıl olsa ölecek tabiri kullanılamaz. Hastane yoğun bakım ortamında doktorlardan oluşan bir ekip tarafından tıbbi ölüm kararı verilmeden organ nakli düşüncesi asla gündeme gelemez.
Dinen de Bir Sakıncası Yoktur
Diyanet işleri başkanlığı din işleri yüksek kurulu, organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak tanımlamıştır. 6 Mart 1980 tarih 396 sayılı karar ile organ naklinin caiz olduğu bildirilmiştir. Diğer İslam ülkelerinde de ve bütün büyük dinlerde de benzer kararlar mevcuttur. Organ bağışında hiçbir zaman bağış kartı tek başına yeterli değildir. Ailenizin yada yakınlarınızın rızası olmadan organlarınız alınamaz. Bu sebeple bağış yaptığınız andan itibaren bu kararınızı ailenizle paylaşmanız gerekmektedir, organ bağışı bir nebze mirastır.
Organları Satmak Suçtur
Kişilerin bir bedel karşılığı organlarını vermeleri 2238 sayılı yasaya göre yasaktır. Bağışlanan organlar, bu konuyla ilgilenen Ulusal koordinasyon sistemi tarafından tıbben acilliği ve doku uyumuna göre en uygun alıcıya nakil edilir. Bu belirlemede zengin, fakir, ırk, cinsiyet vb. ayrımlar kesinlikle yapılamaz. Artık bundan sonra Sağlık Bakanlığının hazırladığı bir veri tabanında bütün organ alıcılar listelenmiştir. Buradaki kişilerde durumlarına göre puan verilmiştir ve puan ile yer aldığı sıraya göre organ bağışından yararlanmaktadır.
Cenazelerde Vücut Bütünlüğü Korunur
Organları alınan kişinin cenazesi, kamuoyuna yansıdığı gibi bir torba için teslim edilmez. Aksine son derece özenli bir şekilde vücut bütünlüğü bozulmadan aileye teslim edilir. Bu konuda nakil merkezleri özellikle hassasiyet göstermektedir dedi.
