Bakırlıoğlu, yüksek teknolojili girişimlere ilgi yok
Haber Merkezi
İşletmeler kurulurlar, büyürler ve çoğu zaman da maalesef kapanırlar. İstatistik bilimi, canlılar gibi işletmelerin ve şirketlerin bu sürecini doğum yaşam ve ölüm olarak niteliyor.
Türkiye’de şirket ömrü ortalama 25 yıl.
Türkiye'deki tüm işletmelerin %95'ini aile şirketleri oluşturuyor ve bunların sadece yüzde 3'ünün dördüncü kuşağa kadar yaşayabildiği belirtilmektedir.
TÜİK’e göre, girişimlerin 2022 yılında doğum oranı %16,1'e yükselirken, istihdam payı ise %5,5 oldu.
Yeni Girişimler Büyükşehirlerde
Girişimlerin büyük şehirlerde yoğunlaştığı görülüyor. İç Anadolu, batı ve doğu Karadeniz, doğu ve güneydoğu Anadolu illerinde yeni kurulan işletme sayıları oldukça az.
İllere göre 2022 doğan girişimlerden en yüksek payı %26,8 ile İstanbul aldı. İstanbul'u sırasıyla %7,4 ile Ankara ve %6,2 ile İzmir takip etti.
Yüksek Teknoloji Üretimine İlgi Yok
Yeni girişimler incelendiğinde, 2022 yılında en yüksek payı %35,5 ile toptan ve perakende ticaret; motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektörü aldı. Bu sektörü sırasıyla, %14,9 ile ulaştırma ve depolama ve %12,1 ile imalat sektörleri takip etti.
Burada asıl dikkat çeken konu yüksek teknoloji üretim girişimlerinin yok denecek kadar az olması.
2022 yılında yeni kurulan girişimlerin sadece binde 9’u yüksek teknoloji düzeyine sahip ürünleri üreten girişimler.
Yüzde 11,8'i orta yüksek, yüzde 27,5'i orta düşük seviyede imalat yapan girişimler.
İmalat sanayinde 2022 yılında doğan girişimlerin %59,7'si düşük teknoloji ürünleri üretti.
Yeni İşletmelerin Faaliyet Süreleri Kısa
2021 yılında kurulan işletmelerin yüzde 24,7’si ilk bir yıl içerisinde kapanmış.
2017 yılında kurulan işletmelerin bu 5 yıllık sürede yüzde 58,6’sı kapanmış.
2022 yılında yeni girişimlerin sayısı artmasına karşın, istihdamdaki payı azalmış. Bunun nedeni ise şirketleşen girişim sayısının az, gerçek kişi girişimlerinin sayısının fazla olmasından kaynaklanıyor.
Yüksek Teknoloji Üretimi Girişimleri Desteklenmeli
Dış ticaretimizin en önemli sorunlarından birisi yüksek teknolojili ürün ihracatı ve kilogram başına ihracat değeri.
İhracat ne kadar artarsa artsın toplam ihracatımız içerisinde birisi yüksek teknolojili ürün ihracatının payı yüzde 3 düzeyinde.
2002 yılında bu oranın yüzde 6,2 olduğunu düşünürsek AKP döneminde sanayimizin geriye gittiğini söylemek yanlış olmaz.
12. Kalkınma Planında yüksek teknolojili ürün ihracatı payının yüzde 17’ye yükselmesi hedeflenmiş.
Bu hedefleri planlara, programlara yazmakla olmuyor. Sadece damatların şirketlerinin desteklenmesiyle de mümkün değil. Bunu daha geniş kesimlere yaymak için yüksek teknolojili sanayi üretimlerinin, Ar-Ge yatırımlarının desteklenmesi gerekmektedir.