Bu Başka Birşey
Süper politize düşünce yapısına saplanıp kalanlar, entelektüel birikime, akla, fikre, tarihe önem vermeyenler ve günü kurtarmaya çalışanlar, vesayetin sona erdiğini inanmayı tercih edenler, bunu titizlikle gizleyenler, empoze etmeye çalışanlar kendilerine (Aydın) kimliğini yakıştıranlardır.
Tam tersine, bana öyle geliyor ki, Türkiye de kendine aydın diyen güruh darbenin işbirlikçisi oldukları gerçeğinin altını çok kalın bir çizgiyle çizmiştir.
Oysa onurlu olarak tanıklık etmek isteyenlerin görevi bellidir: Şehitler ve yaşayanlar için her türlü darbeye hayır demek.
Tüm bu yaşananları unutmak sadece tehlikeli değil, ölümcüldür de; şehitlerimizi unutmak, onları ikinci kez öldürmeye benzer.
Tankların ezdiği insanımızı unutmak bizi insanlığımızdan çıkarır.
Kimi darbe isteklileri aman canım darbe yapacak asker mi kaldı? Serzenişinde bulunuyordu değil mi?
Şimdi görüldü ki iş vahim, iş ciddi, iş geçiştirilecek türden değil.
Yıllarca doğuda yaşananları ve oradaki kumpasları aklıma bile getirmek istemiyorum.
Kim bilir ne provakasyonlar yapıldı, kim bilir ne çok emir tersine uygulandı, kim bilir düşmanlık tohumları ekmek ve kökleştirmek için ne çok canlar katledildi.
Kim bilir ne büyük ihanetler gerçekleştirildi.
Terörün yok edilmesine yönelik pek çok kozmik belgenin teröristlere servis edildiği ve buradan kaosun büyütüldüğünü biliyoruz.
Sızdırılan bu bilgiler doğrultusunda da, devletin PKK-KCK muhbirleri örgüt tarafından nasıl infaz edildiğini biliyoruz.
Ne acıdır ki PKK ile cuntacıların Ocak ve Ekim 2014 tarihinde kuzey ırakta görüştüklerini ve ittifak içinde olduğunu biliyoruz.
Cuntacıların polis ve MİT’in PKK muhbirlerinin listesini örgüte verdiklerini biliyoruz.
Bu listedeki isimlerin nasıl infaz edildiklerini de.
Son yaşananlar ve halkının üzerine ateş açmaktan çekinmeyenler, gazi meclisi bombalamaktan geri durmayanlar ne büyük bir küresel organizasyonunun parçası olduklarını çok açıkgözler önüne sermektedir.
Ordumuzdan füze rampaları Ankara’ya yönlendirilmişti kime karşı kullanılacaktı? Nereleri bombalanacaktı? Lastiklerine polis tarafından ateş açılarak durdurulabildi. 17 zırhlı araç, patlayıcılar servis edildi, uçaklarımız kaçırıldı.
Meclis yok edilecekti. Türkiye müstemleke haline getirilecekti.
Bu paralel yapı ile doğru dürüst mücadele edilemedi.
Cuntacı askerler Van'da, Diyarbakır'da, Hakkâri’de, Mardin’de, Nusaybin’de halkını devletinden soğutmak için elinden ne geliyorsa yıllarca yaptılar.
Cumhurbaşkanını öldürmeye kalkan, devletini bombalayan, infaz listeleri ortaya çıkan, dünya kadar şehidin verildiği böyle bir ortamda OHAL ilanı yerindedir ve gereklidir.
Hala bu gerçeği görmemek ve bu hain kalkışmaya sessiz kalmak ciddi manada Millet düşmanlığından başka bir şey değildir.