DENEYİM TUTSAKLIĞI
Her birimiz hayat yolculuğunda sınırsız deneyimediniriz. Bu deneyimler hayatın akışı içerisinde bize pusula olur, yolumuzu aydınlatır. Bu açıdan herdeneyim oldukça kıymetlidir.Hayatın akışı içerisinde önümüze çıkan her yeni durumu bir önceki deneyim ve tecrübelerimizden yola çıkarak karşılarız. Bu bize zorlu hayat yolculuğunda birtakım kolaylıklar sağlar; kararlarımızı daha kolay vermeyi sağlar, yeni duruma adapte olma sürecimizi hızlandırır, hemen aksiyon almamıza zemin hazırlar.
Ancak daha birçok yararını sayabileceğimiz deneyimler bazen de bizi işlevsiz kılabilir.Çünkü bazen deneyimlerimiz içine sıkışır kalırız. Önceden deneyimlediğimiz sürecin aynısını yeni karşılaştığımız durumda da yaşayacağımız algısı her zaman bizimledir. Hatta bu algı bizi o kadar çok sarar ki sadece bizim geçmişte yaşadığımız olayın aynısını yeni durumda yaşayacağımız düşüncesini de geçerek bizimle benzer yollardan geçen herkesin bizim deneyimimizin aynısını yaşayacağı yönünde öngörüde bulunuruz.Üstelik bazen öngörü ile de kalmayız, bu öngörüyü iddia makamına yükseltiriz.
Halbuki her hayat deneyimi onu yaşayan kişi özelinde şekillenir. Kişilerin olaylara verdiği tepkiler; geçmiş yaşantıları, beklentileri, umutları, hayal kırıklıkları tarafından dizayn edilir. Bu durumda kişinin yaşadığı deneyiminin aynısını bir başka kişinin de yaşayacağı yönündeki beklentisi pek muteber değildir. Hal böyleyken hala kendi deneyimine dayanarak başkalarının yaşadıkları veya yaşayacakları hakkında yorum yapmak abesle iştigaldir.
Gelgelelim biz toplum olarak kendi deneyimimizi başkalarına dayatmayı çok seviyoruz. Hele ki yaşadığımız deneyim olumsuzsa bunu dayatmaya ayrıca bayılıyoruz. Bu aslında içten içe kişiye “ben bu kötü durumu yaşadım, sen de yaşamalısın” vs. demenin üstü kurdele ile bezenmiş halidir.
Benzer yollardan geçebiliriz, aynı sapaklarda kaybolabiliriz ancak asla deneyimlerimiz birebir aynı olmaz. Olaylara verdiğimiz tepkiler arasındaki nüanslar deneyimlerimizi birbirinden ayırdığı gibi her deneyimi eşsiz kılan da bu durumdur. Dolayısıyla her deneyim kendi nezdinde özel ve eşsizdir. Ve herkes kendi kumaşına göre geçer hayatyolundan. Bu sebeple yaşadığımız deneyimler sadece bizi çevrelemeli, başkalarını kendi deneyimlerimiz içine hapsetmemeli sevgili okur.