• BIST 9910.61
  • Altın 3062.553
  • Dolar 35.4023
  • Euro 36.2886
  • Manisa 11 °C
  • İzmir 14 °C
  • Deniz Kurs Merkezleri Bursluluk Sınavı Sonuçları Açıklandı
  • Yunanca A1 Kursu Açılacaktır
  • Gassallık Kursu Açılacaktır
  • Mazot ve Gübre Desteği İcmal Listeleri Askıya Çıkarıldı
  • 2024 Yılı Yem Bitkileri Desteği Duyurusu
  • Merkez Radikal Kurs Bursluluk Sınavı 11-12 Ocak’ta
  • Erkek Beden İşçisi Aranıyor
  • Özel Şefkat Ortaokulunda Bursluluk Sınavı
  • Akhisar Kuzey Ege Özel Öğretim Kursu Bursluluk Sınavı
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Diyabet ve KOAH Günü Diyabetten Geleceğinizi Koruyun

Okunma Sayısı: 1651
Diyabet ve KOAH Günü   Diyabetten Geleceğinizi Koruyun
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen diyabetin önlenmesi ve kontrolü amacıyla Bakanlığımızca “Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Programı” yürütülmektedir.

Diyabet ve KOAH Günü

Diyabetten Geleceğinizi Koruyun

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir halk sağlığı sorunu haline gelen diyabetin önlenmesi ve kontrolü amacıyla Bakanlığımızca “Türkiye Diyabet Önleme ve Kontrol Programı” yürütülmektedir.

Bu kapsamda diyabetin daha fazla anlaşılması ve öneminin vurgulanması amacıyla her yıl 14 Kasım’da “Diyabet Günü” aktiviteleri olarak tüm dünyada gerçekleştirilen etkinliklerin geçen sene olduğu gibi obeziteyi kapsayacak şekilde 12-18 Kasım 2012 tarihleri arasında “Diyabet ve Obezite Haftası” olarak gerçekleştirilmesi planlanmıştır.

Diabetes  Mellitus (DM), pankreasın yeterli insülin üretememesi veya vücudun ürettiği insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu oluşan, ömür boyu devam eden ve insülin üreten hücrelerin azalması ile oluşan bir hastalıktır.

Diyabet, gelişimiyle birlikte çeşitli komplikasyonlar da ortaya çıkmaktadır. Bunlar; kalp-damar hastalıkları, diyabetik ayak yaraları, diyabete bağlı görme bozuklukları, böbrek yetersizliği, diyabetin sinirlerde yol açtığı bozukluklar ve birçok organda fonksiyon bozuklukları olarak sayılabilir.

Diyabet tedavisinin amacı kan şekeri kontrolünü sağlayarak diyabetin seyrinde gelişebilecek bozuklukları (komplikasyonları) önlemek veya geciktirmek; böylece yaşam kalitenizi yükseltmektir. Diyabette bu amaca yönelik olarak tedavi,

Sağlıklı beslenme ve egzersiz  ile ,

Sağlıklı  beslenme ,ağızdan alınacak ilaçlar ve egzersiz ile,

Sağlıklı beslenme, insülin tedavisi ve egzersiz ile sağlanabilmektedir.

Diyabette Beslenme: Diyabet, yaşamınızda başta beslenme planınız olmak üzere bazı değişikliklerin oluşmasını gerektirmektedir. Kan şekerini oluşturan asıl kaynak besinler olduğu için sağlıklı beslenme diyabette tedavinin temelidir.

Diyabetinizin olması yaşamınız boyunca sevdiğiniz yiyecekleri yiyemeyecek olmanız anlamına gelmez. Fakat yediğiniz yiyecek çeşidine ve miktarına daha çok dikkat etmeniz gerekmektedir. Önemli olan kan şekerinin kontrolünü sağlamak için sebze, meyve, tahıl kaynaklarından zengin, ılımlı miktarda protein ve yağ ile kolesterolü sınırlandırılmış bir beslenme planı uygulamanız gerekir. Vücudunuz için gerekli olan besinlerin zaman ve miktar olarak belirli bir denge içinde alınması kan şekeri kontrolü sağlayacak, kan şekerinin kontrol altına alınması da kısa ve uzun dönemde gelişebilecek komplikasyonları önleyecek veya geciktirecektir.

Diyabette Egzersiz: Egzersiz fiziksel aktivite olarakta bilinir ve sizi harekete sevk eden her türlü aktiviteyi içine alır; örneğin yürümek, dans etmek, bahçenizde çalışmak gibi… Fiziksel olarak aktif olmak kandaki glikoz seviyesini, kan basıncını ve kolesterolü düşürebilir; ayni zamanda kalp hastalığı ve kalp krizi riskini azaltır, stresle başa çıkmaya yardım eder, kalbi, kasları ve kemikleri güçlendirir. Bunlara ek olarak, düzenli aktivite insülinin daha iyi çalışmasına yardım eder

Diyabetli bireyler her açıdan özel ve özenli bir bakıma ihtiyaç duyarlar. Diyabetli bireylerde cilt bakımı, tırnak bakımı, insülin yapılan yerlerle ilgili ve insülin pompası kullananlarda ise enjeksiyon yerleri ile ilgili özel bakıma ve bakım bilgilerine ihtiyaç vardır.

“ÇOK GEÇ DEĞİL!”

Kronik Obstrüktif Akçiğer Hastalığı (KOAH), tüm dünyada 4. ölüm nedeni olan, her yıl  2.7 milyon kişinin ölümüne yol açan ve yaygınlığı giderek artmakta olan kronik hava yolu hastalığıdır. Ülkemizde de  5 milyon kişinin bu hastalıktan etkilendiği, hastalığın 3. ölüm nedeni olduğu ve her yıl 26 bin vatandaşımızın bu hastalıktan öldüğü tahmin edilmektedir. Buna karşın her 10 hastadan 9’u bu hastalığa sahip olduğunun farkında değildir.  Kamuoyunun  KOAH konusunda yeterli bilgiye sahip olmamaları, hastalığın erken tanısı ve etkin tedavisini güçleştirmektedir. Halbuki hastalık erken dönemde teşhis edilebilirse, hem hastalık durdurulabilir, hem de ölüm oranı azaltılabilir.

Dünya Sağlık  Örgütü’nün  katılımıyla oluşturulmuş olan “Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığına Karşı Küresel  Girişim Grubu” (GOLD) tarafından her yıl Kasım ayının üçüncüsü Çarşamba günü organize edilen “Dünya KOAH Günü” etkinlikleri bu yıl 14 Kasım 2012 de gerçekleştirilecektir.

Dünya KOAH Günü’nün bu yılki başlıca sloganı  “Çok Geç Değil!” vurgusudur. Bu pozitif mesaj, gerek KOAH tanısı almadan önce gerek KOAH tanısı aldıktan sonra hastalığın hangi evresinde olursa  olsun insanların solunumsal sağlıklarını iyileştirmek adına yapabilecekleri  olduğunu vurgulamak için seçilmiştir.

KOAH en az Akciğer Kanseri ve Kalp Krizleri kadar öldürücü olan bir hastalıktır. Ve en çok ölüme neden olan hastalıklar listesinde 4. sırada yer almaktadır.

KOAH erken teşhisi için sigara içen ve 40 yaşını aşmış herkes yılda bir kez solunum testi yaptırmalıdır. Uzun süredir öksürük, balgam ve en önemlisi nefes darlığı şikâyetleri olan sigara içicilerde KOAH riski çok yüksektir.

KOAH RİSK FAKTÖRLERİ

1-Sigara: KOAH için en büyük risk faktörüdür. Araştırmalar tüm sigara tiryakilerinin % 15 kadarında KOAH ortaya çıktığını göstermektedir.

2-Pasif Sigara İçiciliği: Sigara dumanına pasif olarak maruz kalmakta KOAH için risklidir.

3- Hava Kirliliği: Hava kirliliği olan büyük şehirlerde daha çok görülen bir hastalıktır.

4-Mesleksel Faktörler: Meslekleri nedeniyle çeşitli toz, duman, gaz ve kimyasal maddelerle temasları olan kişilerde de KOAH riski fazladır.

5-Cinsiyet: Erkeklerde daha çok görülen bir hastalıktır. Ancak kadınlar arsında sigara tiryakiliğinin giderek yaygınlaşmasıyla KOAH kadınlarda da çok görülen bir hastalıktır.

6-Alerjiler ve Enfeksiyonlar: Çocukluk çağında geçirilen Bronşit ve Bronşiolit  gibi solunum yolları enfeksiyonları da riski  artırmaktadır.

7-Genetik Faktörler: KOAH bazı ailelerde daha fazla görülür.

Sonuç olarak kendinizi ihmal etmeyin, nefes darlığı, öksürük,balgam yakınmalarınız varsa mutlaka bir hekime başvurun ve KOAH hastası iseniz basit bir solunum testi yaptırarak erken tanı şansını yakalayın.

 

 

 

 

 

 



 

 

  • Yorumlar 0
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • 2024 Yılı Yem Bitkileri Desteği Duyurusu03 Ocak 2025 Cuma 10:07
  • Pasaport, Sürücü Belgesi Cezaları Belli Oldu02 Ocak 2025 Perşembe 11:51
  • Merkez Radikal Kurs Bursluluk Sınavı 11-12 Ocak’ta26 Aralık 2024 Perşembe 18:54
  • İlçe Tarım Müdürlüğünden Duyuru26 Aralık 2024 Perşembe 13:46
  • Erkek Beden İşçisi Aranıyor26 Aralık 2024 Perşembe 13:27
  • Yılbaşı Gecesi Rames Cafe’de Kutlanır25 Aralık 2024 Çarşamba 20:30
  • Akhisar Kaymakamlığından Kamuoyuna Duyuru25 Aralık 2024 Çarşamba 16:59
  • Özel Şefkat Ortaokulunda Bursluluk Sınavı23 Aralık 2024 Pazartesi 11:51
  • Bay-Bayan İşçi Alımı20 Aralık 2024 Cuma 10:33
  • Bayan Gıda Teknikeri Aranıyor18 Aralık 2024 Çarşamba 15:32
  • REKLAM ALANI
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Kuzey Ege Kurs
    • Kuzey Ege Kurs
    1/20
    Başlangıç Tarihi
    Başlangıç Tarihi
    Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.