Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu haftanın cuma hutbesi yayımlandı. Akşam saatlerinde yayımlanan hutbe nedeniyle İmam Hatipler oldukça zor durumda kalıyor.
Hutbe ile konu bütünlüğü olması açısından Cuma Namazından önce verilecek vaazın yetişmediği, hutbeye de gerektiği şekilde hazırlanamamaktan yakınınan İmam Hatipler hutbenin daha erken saatlerde hatta çarşamba günleri yayımlanmasını istiyorlar
Diyanet (16 Aralık 2016) Türkiye Geneli Cuma Hutbesi
İLİ : GENEL TARİH : 16.12.2016
HER ZORLUKLA BERABER BİR KOLAYLIK VARDIR.
Cumanız mübarek olsun aziz kardeşlerim. Peygamberimiz (s.a.s)’in dünyayı teşriflerini idrak ettiğimiz Mevlid Kandili’nin arefesinde millet olarak menfur bir terör saldırısına maruz kaldık. İnsanlıktan yoksun cinayet şebekesinin düzenlediği bu meşum saldırıda şehit olan kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. Rabbimiz, hepimize sabır ve metanet ihsan eylesin. Milletimizin başı sağolsun.
Kardeşlerim!
Cinayetler ister İstanbul’da, ister Halep’te ister Arakan’da işlensin. İnsan öldüren, can alan, insanları katlederek emellerine ulaşmaya çalışanların peşini Yüce Rabbimizin ezeli iki hükmü asla bırakmayacaktır. Birinci hüküm şudur ki; “Her kim haksız yere bir cana kıyarsa, bir insanı öldürürse bütün insanları öldürmüş gibidir.” 1 Masum bir cana kıyan, insanlığı katletmiş bir cani olarak Allah’ın huzuruna gidecektir. İstanbul’da 44 cana kıyanlar, 44 defa bütün insanlığı katlettiler. Halep’te her bir çocuğu katledenler, insanlığı defalarca katlettiler. Bu katliamları gerçekleştirenler, bütün insanlığı katletmiş gibi hesap vereceklerdir. İnsana kıyan canilerle ilgili Rabbimizin ikinci ezeli hükmü ise şudur: “Her kim, bir mümini kasten öldürürse onun cezası, ebedi olarak cehennemde kalmaktır.”2 Zira “Bir Müslümanın öldürülmesi, Allah katında dünyanın yok olmasından daha vahimdir.”3
Aziz Kardeşlerim!
Yüce Rabbimiz, Kerim Kitabımızda “Şüphesiz her zorlukla beraber bir kolaylık vardır.”4 buyurmaktadır. Bizler inanıyoruz ki; millet olarak, İslam dünyası olarak bugün yaşadığımız sıkıntılar, ebedi değildir. Geçmişte içinden geçtiğimiz zorlu süreçler, bizim için yeni dirilişlerin habercisi olmuştur. Bugün de hep birlikte yaşadığımız acıların, çektiğimiz zorlukların akabinde yepyeni bir dirilişin, Rabbimizin lütuf ve rahmetinin bizleri beklediğine olan inancımız tamdır. Yeter ki bizler, bu inancımızı, ümidimizi asla yitirmeyelim. Yeter ki bu uğurda üzerimize düşen görev ve sorumlulukları hakkıyla yerine getirelim. Şehitlerimizin uğrunda canlarını verdikleri değerlerimizden, birlik-beraberlik ve kardeşlikten, hak ve adaletten asla taviz vermeyelim. Gönüllerimizi hiçbir ayrım gözetmeksizin birbirimize sımsıkı kenetleyelim. Aramızdaki ülfet ve muhabbeti zedeleyecek her türlü söylem ve eylemden uzak duralım. Her türlü hile, tuzak ve oyuna karşı uyanık olalım. Hiçbir insani ve ahlaki değer tanımayan cinayet şebekelerinin işlediği cürümler karşısında sükûnet ve itidali elden bırakmayalım.
Aziz Müminler!
Bizler inanıyoruz ki; Allah’ın merhameti, adaleti, mağfireti ne kadar hak ise gazabı, laneti, kahrı da o kadar haktır. Gözünü bile kırpmadan onlarca masum cana kıyanlar ve bunların yanında yer alanlar, elbette hak ettikleri cezayı bulacaklardır. Varlığımıza, değerlerimize, huzurumuza kast edenler, Allah’ın “Kahhar” ismiyle kahrolacaklardır.
Kardeşlerim!
Geliniz bu mübarek vakitte şu gönülden yakarışlarımızla hep birlikte Yüce Rabbimize niyaz edelim: Rabbimiz! Birliğimize, dirliğimize göz dikenlere, izzetimize, şerefimize kast edenlere fırsat verme! Milletimizi, İslam ümmetini her türlü dahili ve harici düşmanlardan muhafaza eyle! Halep’te insanlık dışı katliamlara uğrayan masum çocuklara, kadınlara, yaşlılara, hâsılı bütün kardeşlerimize yardım eyle Allah’ım! Rabbimiz! Sen bizlere metanetli, ferasetli, iradeli olmayı lütfeyle! Terör ve vahşetten, kan ve gözyaşından beslenenlere karşı milletçe yekvücut olmayı nasip eyle! İnkârcılara karşı bize yardım et! Yâ Rabbi! Bizleri, şehitlerimizin aziz hatıralarına sahip çıkan ve onların canlarıyla bizlere emanet ettikleri ulvi değerlerimizi yaşatanlardan eyle!
1 Mâide, 5/32.
2 Nisâ, 4/93.
3 Tirmizî, Diyât, 7.
4 İnşirâh, 94/5-8.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü