Eğitim-Sen: Hiçbir sınav insan hayatından daha önemli olamaz
Akhisar Haber Ajansı-AHA
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim - Sen) Akhisar Temsilciliği, Manisa Yunusemre ilçesinde Liselere Geçiş Sınavında (LGS) Covid-19 teşhisi konulan bir öğrencinin diğer öğrencilerle sınava girmesi ve aynı sınıftaki 19 öğrencinin karantina altına alınmasıyla ilgili basın açıklaması yaptı.
Paşa Mahallesi 13 Sokakta bulunan Eğitim-Sen lokalinde bugün saat 15.00’da yapılan basın açıklamasına Eğitim Sen Akhisar temsilciliği başkanı Eser Erbab ve yürütme kurulu üyeleri Özlem Korkut, Gönül Kızıltaş, İlhan Gedük ve Ceyhun Çıtak katıldı.
Eğitim Sen Akhisar Temsilcilik başkanı Eser Erbab’ın okuduğu basın açıklamasının tam metni:
BASINA VE KAMUOYUNA;
20.06.2020 tarihinde yapılan LGS sınavında Manisa Şehit Ömer Halis Demir Ortaokulunda 3 gün önce covid 19 tanısı konulmuş bir öğrenci özel bir önlem alınmaksızın diğer öğrencilerle ve velilerle birlikte okula alınıyor. 20 öğrenciyle birlikte 15 No'lu salonda Sözel Sınav bitene kadar aynı ortamda duruyor. Sözel sınav bitiminde bir yerlerden haber geliyor, Yunusemre ilçe Milli Eğitim Müdürü Recep Şengül okula geliyor, covidli öğrencinin fenalaştığı gerekçesi uydurularak sayısal sınava ayrı derslikte alınıyor. Sınav 12.50'de bitiyor ama 15 nolu derslikte sınava giren 19 öğrenci bırakılmıyor. Veliler kapının önünde telaşla çocuklarını bekliyor. Yaklaşık yarım saat sonra bu öğrencilerin velileri okulun toplantı salonuna alınıyor. Sınıftan alınan öğrencinin COVİD19 olabileceği sınıfta sınava giren 19 öğrencinin 14 gün boyunca karantinada kalmaları gerektiği, kendisine Nöbetçi Doktor diyen biri tarafından belirtilirken velilerin soruları cevapsız bırakılıyor. Çocuklarımızı görmek istiyoruz talepleri de cevapsız bırakılıyor. Çocuklar ayrı yerde tutuluyor. Ortam geriliyor "Nöbetçi Doktor" ben bilgilendirmemi yaptım belge imzalayacaksınız yoksa 3100 tl ceza ödersiniz diye üstüne velileri tehdit ediyor. Yetmiyor polise velileri göndermesin diye emirler de veriyor. Ortalık karışıyor veliler imzalamayız deyip salondan çıkıyorlar çocuklarımızı görmek istiyoruz diyorlar ve çocuklar lütfedilip getiriliyor.
Yaşanan bu trajikomik olay doğrudan bu olayı yaşayan bir velinin paylaşımından alınmıştır.
Eğitimsen pandemi süresince yayınladığı eğitim günlükleri, verdiği demeçler ve yetkililerle yaptığı resmi görüşmelerle salgın esnasında sınav yapılmaması gerektiği vurgusu ön plana çıktı. Hiçbir sınavın öğrencilerin ve toplumun sağlığından daha önemli olmadığını, sınavların ertelenmesi gerektiğini hem vurguladı hem de sosyal medyada kampanyalar organize etti. Ancak bu konuda herhangi bir sonuç alamadı.
Bütün şubelerimiz yerellerde gerekli görüşmeleri yaptı, gündem oluşturdu. Manisa Eğitimsen Şubemiz MEM yetkilileriyle yaptığı görüşmelerde kaygılarımızı ifade etti. Madem sınavları yapmakta kararlısınız en azından gerekli hassasiyet gösterilsin, önlemler alınsın denildi. İlla sınavlar yapılacaksa sınıfların neden her şey normalmiş gibi niye yirmi kişilik planlandığı meselesi hepimizin sağlığı açısından hayatiydi. Ancak okullarda daha az öğrencinin bulunacağı planlama yapma imkanı varken bakanlığın yaptığı planlama nedeniyle öğrenciler riske atıldı. Okul önleri veli yığılmalarına sahne olurken, sınav salonlarında öğrenciler arası mesafe 40 cm standartlarındaydı. Üstüne üstlük covid 19 tanısı konulmuş öğrenciler ile ilgili hassasiyet yeterince gösterilmeyince hem öğrenciler hem de veliler bulaş riskiyle karşı karşıya bırakıldı.
Yaşanan bu skandalın sorumlusu Milli Eğitim Bakanlığıdır. Uygulamada yeterli hassasiyeti göstermeyen ve gerekli önlemleri almayan ilçe milli eğitim müdürlüğü ve sağlık müdürlüğü de en az bakanlık kadar sorumluluk sahibidir. Sınava girecek öğrencilerle ilgili gerekli önlemleri almayarak Manisa Şehit Ömer Halis Demir ortaokulunda sınava giren tüm öğrencilerin, öğrenci velilerinin ve okulda görev alan tüm personelin hayatını riske atmışlardır. Yaptıkları bu hatadan dolayı öğrenci ve velilerden özür dilemeleri gerekirken, doğaçlama bir tiyatro gösterisiyle kaygılı ve mağdur öğrenci velilerini tehdit etme gafletine düşmüşler. Şiddetle kınıyoruz. Bu süreçte sorumluluğu olanlarla ilgili derhal bir soruşturma açılmalı ve cezalandırılmalıdır. Milli Eğitim Bakanlığı liselerden mezun olacak 12. sınıf öğrencilerinin sorumluluk sınavlarını ve önümüzdeki hafta yapılacak üniversite sınavlarını ertelemelidir. Sınavların erkene alınmasının ne kadar yanlış bir karar olduğu bu olayla açıkça görülmüştür. Eğer sınavlar ertelenemez bir durumda ise de, en azından gerekli tedbirlerin alınarak öğrencilerin ve velilerin sağlığı riske atılmamalıdır, ‘hiçbir sınav insan hayatından daha önemli olamaz.’
Hükümet salgın süresince neo-liberal politikaları hayata geçirmekte ısrar ediyor. Bakanlığın bu sınav sürecine yaklaşımını, yıllardır kamu kaynaklarını devlet okullarına aktarmayıp özel okullara aktarma mantığının bir devamı olarak görüyoruz. Kamu kaynaklarıyla büyütülen özel okullar öğrencisiz kalmasın, eğitimi özelleştirme/ticarileştirme süreci kesintiye uğramasın diye merkezi sınavlar yapılıyor. Burada kamu yararı yada toplum sağlığı gözetilmiyor.
Eğitim sen olarak uyarıyoruz. Hiçbir öğrencinin hayatıyla bu şekilde oynanmasına, kamu kaynaklarının sermayeye peşkeş çekilmesine seyirci kalmayacağız. Pandemi süreci gösterdi ki başından beri savunduğumuz parasız eğitim ve parasız sağlık talebimiz her zamankinden daha güncel ve acil bir talep haline gelmiştir. Her kesin ulaşabileceği, kapsayıcı, demokratik, nitelikli ve bilimsel standartlara kavuşmuş bir eğitim herkesin hakkı.
Ayrıca bizler son günlerde gündemde olan baroların, avukatların hepimizin haklarını savunma, demokrasinin temel kurallarına ve anayasal haklara sahip çıkma, meslek onurlarını koruma adına gerçekleştirdikleri yürüyüşü selamlamakta, dayanışma duygusunu ifade etmekteyiz.
Bu taleplerimizi her platformda haykırmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz.