Emekli-Sen Akhisar Şubesi Sağlık Sorunları İle İlgili Basın Açıklaması Yaptı
Haber Merkezi
Emekli –sen Akhisar Şubesince emeklilerin sağlık sorunları ile bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını eğitim-sen Akhisar şubesi önünde Emekli-sen yönetim kurulu üyesi İbrahim Altıntaş okudu. Altıntaş’ın okuduğu basın açıklamasında;
“Değerli Basın Emekçileri ;
AKP’nin iktidar olduğu 2002 yılından bu yana sağlıkta pek çok yenilik ve değişiklik gerçekleşti.Kuşkusuz bu değişikliklerin başında sağlık sisteminin finansmanın da yaşanan değişiklik gelmektedir. Bu değişiklikle tedavi ve muayene masraflarının tamamını sosyal güvenlik sisteminin karşıladığı model terk edildi ve yerine cepten ödemeye veya maaştan kesilmeye dayalı karma bir model getirildi.
Asgari ücretin net 846 lira, dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 1.121 lira yoksulluk sınırının ise 3.554 lira olduğu günümüzde insanları sağlık hizmetine daha çok para ayırmak zorunda kalmaları ailelerin ay sonu hesaplarına altüst etmektedir. Açıkcası 4 kişilik bir ailenin gıda, giyim, konut,ısınma gibi aylık harcamalarının ardından yüzde 2’yle dördüncü sırada yer alan sağlık harcamaları vatandaşın belini bükmektedir.
Sağlık da soygun daha hastaneye gitmeden randevu alırken başlıyor.Çünkü randevu almak için aranan alo 182 merkezi randevu sisteminden randevu alan herkes bu hizmet karşılığında 4.5 lira katılım payı ödemektedir.Randevu alırken vatandaşın cebinden çıkmaya başlayan para hastane kapısından içeri girdikten sonra ilaç katılım payı, muayene katılım payı, reçete ücreti, tahlil ve tetkik farkı ücreti, erken muayene farkı gibi değişik isimlerle alınmaya devam ediliyor. Özel hastanelerde devlet hastanelerinde,üniversite hastanelerinde, aile hekimliklerinde yapılan tedavinin faturası eczanelerde tahsil ediliyor, emeklinin ise aylıklarından kesiliyor.
Değerli basın emekçileri ;
Uluslar arası sermayenin dayattığı sağlık da dönüşüm programının uygulanmasının başladığı ilk dönemlerde devlet hastanelerinde ve üniversite hastanelerinde ücret alınmıyordu. Bu uyguluma sağlık da dönüşüme karşı yükselebilecek tepkileri engellemeye yönelik bir aldatmacaydı. Zira dönüşüm için gerekli yasal ve idari düzenlemeler yapıp program tam olarak yürürlüğe konduktan sonra önce 3 lira muayene ücreti alınmasına başlandı. Bu ücret şu anada kamu hastanelerinde 8 lira, özel sağlık kuruluşları ile hastanelerinde ise 15 liradır.
Eskiden halka en yakın sağlık kurumu olan ve yurttaşlara ücretsiz hizmet veren Sağlık ocaklarının kandırılması ile yerine aile hekimliği sistemi getirildi. Aile hekiminin yazdığı reçete için 3 kalem ilaca kadar 3 lira 3 ilaçtan sonra ise yazılan her bir kalem ilaç için 1 lira katılım payı alınmaktadır. Kuşkusuz bu dönüşümde vatandaşın cebini ve sağlığını ilgilendiren en kritik değişiklik hastadan katılım payı ve otelcilik hizmeti dışında ücret alınmasının önünü açan ilave ücret alınabilen istisnai sağlık hizmetlerinde gerçekleşti.İstisnai sağlık hizmeti kapsamında tanımlı işlemlerin sayısı artırıldı. Daha önce 12 kalem olan istisnai sağlık hizmeti sayısı 29 kaleme çıkarıldı. Bu uygulama ile sosyal güvenlik kurumu ile sözleşmeli veya protokol imzalamış sağlık kuruluşlarına kamu özel farkı gözetmeksizin her bir işlem için kurumun belirlendiği bedelin 3 katına kadar ücret alınmasının yolu açıldı.böylece sağlık kurumları hastalardan 100 lira ile 7.500 lira arasında değişen rakamlarla ilave ücret alabilmektedirler. Örneğin SGK tarafından 400 lira bedel belirlemiş kapsül endoskopi için 1.200 lira ,1.201 lira bedel belirlenmiş,lazerle prostat tedavisi için ise 3.605 lira bedel alınabilmektedir.Elbette bu örnekleri çoğaltmak ve daha birçok tedavi için alınmakta olan ilave ücretlere örnek vermek mümkündür.Ancak bu iki örnek bile vatandaşın nasıl soyulduğunu açıklamaya yeter de artar.
Değerli basın emekçileri ;
Hastaneler sınıflandırıldı bir başka deyişle hastaneler oteller gibi yıldızlı artık. Türkiye’de 550 civarında özel hastane ve sağlık kuruluşu var. SGK özel hastaneleri A-B-C-D-E olarak gruplandırıldı. Bu gruplandırma da E tipi hastanelerde yüzde 10, A grubu hastanelerde yüzde 90 oranında ilave ücret alınabiliyor.Örneğin göğüs hastalıkları nedeniyle gidilen özel hastanelerde muayene olana vatandaş 3 lira ilave ücret öderken A grubuna dahil olan bir özel hastane de muayene olan vatandaş 25 lira ilave ücret ödüyor. Son yapılan değişiklikle fark ücretleri iyiden iyiye el yakıyor. Vatandaşın özel hastanelere ödediği ilave fark ücretleri yüzde 200 e kadar çıkarıldı. Mevcut sistemde yüzde 90 fark sadece A grubundaki hastaneler alabilirken şimdi yüzde 200 ü A-B-C-D-E grubu fark etmeksizin tüm gruptaki hastaneler vatandaşlardan alabileceklerdir. Diğer yandan ise hastanelerde otelcilik anlayışı ile oda ücreti alınmaktadır. Buna göre tek kişilik tuvaletsiz özel oda günlük 60 lira tuvaletli ise 90 lira 2 yataklı tuvaletli oda ise 45 lira.
Değerli basın emekçileri ;
Kamu hastane birliklerinin 2 kasım 2012’de kuruldu bu kamu hastanelerinde şirketler gibi CEO düzenine geçildi. Artık devlet hastanelerini kar amaçlı şirketlere dönüştüren bu düzende en yetkili olanlardan başlayarak tüm çalışanların güvencesiz esnek ve çok çalıştırılmaları hedefleniyor.Ayrıca bu yeni yönetim şekli hastanelerin işletmecilik mantığı ile yönetilmesine ve çalışanların performans değerlendirmesine tabii tutulmasına yol açmaktadır. Sağlık çalışanlarına performans değerlendirmesini sağlık hizmetini nitelikli olmasının hiçbir önemi yoktur. Az adamla çok iş yapmak esastır. Zaten bu sistemde kar etmeyen hastane birliği kapatılacak veya satılacaktır. Bir başka değişle işletmeye dönüştürülen sağlık kurumları ne olursa olsun kar etmek zorundadır.performans değerlendirilmesine tabii tutulan sağlık çalışanları ise parça başı ücret alacaklardır.Dolayısıyla çalışanlar daha çok iş yapmak içim muayene tetkik ve tedaviye yeterli zaman ayırmayacaklardır.AKP hükümetinin kamu hizmetlerinin tasfiyesi piyasalaştırılması ve ticaretleştirilmesinin bir parçası olarak uygulanmak da olan sağlık da dönüşüm programı ile bütçeden sermayeye kaynak aktarılmaktadır.Sağlık hizmetleri tamamen ticaretleştirilmiştir. Bu nedenle hizmetin verimliliği de kara göre planlanmaktadır. Bu anlayış doğrultusunda bir çok hastane ve klinik verimsiz olduğu gerekçesiyle kapatılmıştır. Bütün bunlar yapılırken bir yandan da kamu özel ortaklığı yoluyla sermayeye kaynak aktarılmak da kampus hastane ‘’-‘’ Şehir hastaneleri’’ planının hayata geçirilmesi ile birlikte hastanelerin şehirlerin rantta uygun ve stratejik yerlerde bulunan binaları ile arsalarının yandaş sermayeye peşkeş çekilmesi planlanmaktadır.
Değerli basın emekçileri ;
Kısacası bu yıkım programı ile sağlık hizmeti almak bir hak olmaktan çıkarıldı. Sağlığın maliyeti eskisine göre katlandı. Bu artışlar nedeni ile hem devlet harcamaları hemde cepten harcamalar katlandı. Sağlığın piyasadan satın alınır hale getirilmesi en çok sağlıkları bozulmuş olan biz emeklileri vurmaktadır. Başta emekliler olmak üzere tüm yurttaşlara sağlık hakkının gasp edilmesi ve sermayeye kaynak aktarılması üzerine kurulu dönüşüm programı ile sağlık hakkının gasp edilmesine karşı çıkmaya çağırıyoruz” dedi.