Emine Erdoğan Akhisar’a geldi
Haber Merkezi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, TYH Uluslararası Tekstil AŞ'nin Manisa'nın Akhisar ilçesindeki doğa dostu fabrikasına ziyarette bulundu.
Bakan Varank, ziyarette yaptığı konuşmada, TYH Tekstil firmasının ülke ve bölge ekonomisine çok önemli katkılar sağladığını, ülkenin dört bir tarafında 9 üretim tesisi, 2 lojistik merkez, 2 planlama ve yönetim merkezi ve toplamda 4 bin 216 çalışanıyla hizmet verdiğini belirtti.
Yenilikçilik ve girişimcilik ekosistemini neredeyse sıfırdan inşa ettiklerini, 1500'den fazla Ar-Ge merkezini desteklediklerini, teknoloji geliştirme bölgeleri kurduklarını, yeni araştırma merkezleri açtıklarını ifade eden Varank, şöyle konuştu:
"Bugün ise artık hasat zamanı. Ektiğimizi biçme, yatırımlarımızın karşılığını alma zamanı. Son iki yılda açılışını yaptığımız enzim fabrikası, kompresör fabrikası, alüminyum hibrit motor fabrikası, aydınlatma fabrikası gibi örnek yatırımlar. Daha geçen hafta Cumhurbaşkanımızın bizzat açıkladığı 2 milyar avroluk Ford OTOSAN projesi gibi devasa yatırımlar. Son zamanlarda dünya devi cep telefonu markalarının ülkemizde başlattıkları büyük çaplı yüksek teknoloji yatırımları. Ve temelini attığımız yüzlerce yeni tesis... Bunlar kendi kendine olmuyor. Türkiye'nin güçlü ekonomisi, nitelikli iş gücü, geniş iç pazarı, lojistik konumu, kesintisiz reform süreci, elverişli nüfusu, kazançlı teşvikleri, avantajlı Ar-Ge ekosistemi hem yerli hem de yabancı yatırımcılar için adeta mıknatıs görevi görüyor."
"TÜRK TEKSTİL VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ BİZİ GERÇEKTEN MUTLU EDİYOR"
Tüm sektörlerde yatırımların hız kesmeden devam ettiğinin altını çizen Varank, tekstil sektörünün sürekli artan yatırımlarıyla ülkenin büyümesine önemli katkılar sağladığını, ülkenin dışarıya açılan penceresi konumunda olduğunu, istihdam ve ihracatın artmasında en önemli dinamiklerin başında geldiğini kaydetti.
Bakan Varank, 2020 yılı itibarıyla deri ve deri mamulleri ile beraber tekstil ve hazır giyim sektörü ihracatının 30 milyar dolara yaklaştığına, bu alandaki istihdamın ise 1 milyon seviyesine ulaştığına dikkati çekerek, "Sürekli rekabet ortamında nasıl ayakta kalacağını yaşayarak öğrenen sektör, artık tasarım, kalite ve verimlilik konularında oldukça yetkin. Fason üretimin ötesine geçerek tasarım yapan, koleksiyonlar satan Türk tekstil ve konfeksiyon sektörü bizi gerçekten mutlu ediyor. Ancak bunu yeterli bulmuyor, diğer bakanlıklarımızla beraber sektörü zirveye taşımak için elimizden geleni yapıyoruz." diye konuştu.
"YATIRIMCILARI EL ÜSTÜNDE TUTMAYA DEVAM EDİYORUZ"
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak imalatçıların, girişimcilerin ve gelecekte sektörü temsil edecek gençlerin yanında olduklarını kaydeden Varank, bilhassa firmalar arası iş birliğini güçlendiren, ortak kaynak kullanımına zemin hazırlayan ve çevre dostu üretime imkan veren organize sanayi bölgelerindeki yatırımlara geniş imkanlar sunduklarına değindi.
Varank, işletmelerin bireysel olarak geliştirdiği projelere, Kalkınma Ajansları, KOSGEB ve TÜBİTAK aracılığıyla destekler verdiklerini ifade ederek, imalat sanayisinin, bölgesiyle yani yerelle birlikte kalkındığını bildiklerini söyledi.
Manisa'daki imalat sanayisi girişimcilerine de önemli kaynaklar aktarmaya devam ettiklerini anlatan Varank, "Yerli ya da yabancı tüm yatırımcıları hiçbir ayrım yapmadan el üstünde tutmaya devam ediyoruz." dedi.
Tekstil sektöründeki şartların Türkiye'nin lehine işlediğine işaret eden Bakan Varank, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tekstil imalatçılarının tekrar tam kapasite işlerine odaklanabilmeleri için gerekli ortamın oluştuğu bir dönemden geçiyoruz. Gerek üretim maliyetleri gerek dış pazarlara yakınlık gerekse de Çinli üreticilerin artan iç talebi sebebiyle kendi pazarlarını tercih etmeleri ülkemizi bu yarışta bir adım öne çıkarıyor. Tekstil sektöründe yeni atılımlar yapmak için tüm koşullara sahip olduğumuzu düşünüyorum. Rakiplerimizi yakalamanın ve arayı açmanın artık zamanı geldi. Ar-Ge ve tasarım konusuna gereken yatırımları yaparak, dijitalleşmeyi ve marka olgusunu göz ardı etmeden hızlanmalıyız. Öte yandan sürdürülebilirlik konusunda hem çevre hem de maliyetler açısından önemli kazanımları elde ederek bu planlamalarımızı yapmamız gerekiyor. Bu bağlamda atık yönetimi ve enerji verimliliğine gereken hassasiyeti göstermek mecburiyetindeyiz. İşte bunun en güzel örneklerinden birisini ziyaret ediyoruz."
İŞVEREN VE YÖNETİCİ KADIN SAYISINDAKİ ARTIŞ
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan da Türkiye'nin en önemli yatırım ve ihracat üslerinden biri haline gelen Manisa'nın yerli üretim ve teknolojide önemli başarılara imza attığına vurgu yaptı.
Manisa'nın 4 milyar doların üzerinde ihracatla ülkenin en fazla ihracat yapan 10 ili arasında yer aldığına dikkati çeken Pekcan, geçen yıl ildeki ihracatçılara 75,6 milyon lira destek verildiğini, Türk Eximbank aracılığıyla da yaklaşık 448 milyon dolarlık ihracat kredisi finansmanı sağlandığını aktardı.
Pekcan, ziyaret ettikleri fabrikanın da kadın istihdamı, enerji tasarrufu, geri dönüşüm ve çevre dostu üretim kabiliyetleriyle örnek olduğunu, tamamen ihracat odaklı planlandığını belirtti.
Kadın istihdamı ve çevreci üretime öncelik sağlayan fabrikaların büyük önem taşıdığının altını çizen Pekcan, şunları kaydetti:
"Ulusal hedeflerimize ulaşmak için de kadın emeği şüphesiz çok değerli. Ülkemizin özellikle son 18 yıllık dönemde her alanda gerçekleştirdiği atılım ve gelişmeye paralel olarak kadınlarımız da gerek ekonomide gerek diğer alanlarda daha katılımcı oldular. Kadınlarımızın iş gücüne katılma oranı yüzde 23'lü seviyelerden yüzde 34,4'e ulaştı. Bunun yanında kendi nam ve hesabına çalışan kadın sayısı ile işveren ve yönetici kadın sayılarında da ciddi artışlar kaydedilmiştir."
Kadın işveren ve yönetici sayısını artırmak için Ticaret Bakanlığı olarak yenilikçi projeler geliştirdiklerini ifade eden Pekcan, kadın ve genç girişimciliğine yönelik uyguladıkları iki önemli proje olan Export Akademi ve Kadın Girişimci Network projeleri kapsamında son 1 yılı aşkın süredir toplamda yaklaşık 6 bin kişiye girişimcilik alanında eğitim, mentörlük ve network desteği sunduklarını bildirdi.
Bakan Pekcan, kadın ve genç girişimciliğe yönelik projelerinin hem Uluslararası Ticaret Merkezi'nin (ITC) SheTrades Outlook platformunda hem de Dünya Ticaret Örgütü raporunda takdirle karşılandığını kaydederek, "Bugün sanayide, tarımda, kamu yönetiminde, üniversitede, orduda, savunma sanayisinde, sivil toplumda kısacası hemen her alanda yer alan Türk kadınına layık örnek proje ve çalışmalarda bulunmaya devam edeceğiz." dedi.
Kadınların ticarete atılmalarını ve ihracat yapmalarını istediklerini belirten Pekcan, kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatiflerin projelerine hibe desteği vermeyi sürdürdüklerini dile getirdi.
Bakan Pekcan, Türk Eximbank'ın kadın girişimcilere faiz indirimli kredi sunduğunu aktararak, şu bilgileri verdi:
"Sanal Ticaret Akademimiz, E-Ticaret Akademimiz ve Kolay İhracat Platformumuzla kadınlarımıza ücretsiz online eğitimler sunmaya, tamamladıkları eğitimler karşılığında kendilerine sertifika vermeye ve ihracatçı kapasitelerini geliştirmeye devam ediyoruz. Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapay zeka alanında en iyi uygulamalardan biri olarak gösterilen, küresel manada kamu kaynaklı en gelişmiş ihracat destek platformu olan Kolay İhracat Platformu'muzun da kadın ve genç girişimcilerimiz için oldukça önemli bir atılım olduğunu bir kez daha belirtmek isterim. Kadınlarımızın iş gücüne ve ekonomik hayata katılmalarını desteklemek üzere gayretlerimizi sürdüreceğiz."
SIFIR ATIK PROJESİ VE KADIN İSTİHDAMI
TYH Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Mehmet Kaya da tesislerinde Sıfır Atık Projesi'ni uyguladıklarını, elektrik ihtiyacının yenilenebilir kaynaklardan elde edildiğini ifade etti.
Kaya, lojistik binasında yağmur suyunu kullandıklarını aktararak, ayrıca geri kazanım tesislerinin bulunduğunu, üretim sırasında oluşan atıkların ayrıştırılarak geri kazanım firmalarına gönderildiğini kaydetti.
Akhisar'daki tesislerinde çalışanların yüzde 78'inin kadın olduğuna dikkati çeken Kaya, "Bu işe kadın eli değdi, başarı ve bereket geldi." dedi.
"1 kot pantolonun üretilmesi için 10,8 litre, 1 pamuklu tişört üretilmesi için 2,7 litre su harcanıyor"
Programda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, ziyaret ettikleri tesiste kadın çalışan oranının yüzde 78 olmasının çok sevindirici olduğunu söyledi.Kurumun güneş enerjisiyle kendi enerjisini üretebildiğini, karbon ayak izini azaltmak için etkin bir atık yönetim sistemi kullandığını aktaran Erdoğan, tesiste ayrıca yağmur suyu biriktiren ve gri su dönüşümü sağlayan bir altyapının da bulunduğunu kaydetti.
Tekstil endüstrisinin çevre konusundaki karnesinin pek iyi olmadığına dikkat çeken Erdoğan, "Dünyadaki karbon emisyonunun yüzde 10'u tekstil endüstrisine ait. Bu rakam, uluslararası uçuşların ürettiğinden daha fazla. Ayrıca, su kaynaklarının kullanımında da en büyük ikinci tüketici konumunda. Bir örnek vermek gerekirse 1 kot pantolonun üretilmesi için 10,8 litre, 1 pamuklu tişört üretilmesi için 2,7 litre su harcanıyor. Çamaşırların her yıkanışında yıllık 500 bin ton mikro fiber yeryüzü sularına karışıyor. Bu, 50 milyar plastik şişe demek. 2017'de yayınlanan bir rapora göre okyanuslardaki mikro plastiklerin yüzde 35'i, sentetik tekstil ürünlerinden kaynaklanıyor. ve bildiğiniz gibi, bu mikro plastikler doğada kaybolmuyor. Maalesef her yıl üretilen tekstil ürünlerinin yüzde 85'i çöpe gidiyor. İstatistiklere göre her 1 saniyede 1 kamyon dolusu kıyafet ya yakılıyor ya da çöp sahalarına atılıyor" diye konuştu.
"Gelecekle aramızdaki zamansal mesafeyi kapatacak icatlar çıkaralım"
Tekstil atıklarının geri dönüştürülmesi konusunda çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, çöplüklerin aslında "erken ölmüş malzemeler mezarlığı" olduğuna dikkat çeken Erdoğan, "Atıkla, çöple ilgili tanımlarımızı yeniden gözden geçirmeliyiz. Atıktan yepyeni materyaller çıkarabiliriz. Bilhassa, tekstil endüstrisinin, yenilikçi zihinlere yatırım yapması gerektiğini düşünüyorum. Bilim insanları, gelecekte çöp sahalarının, değerli bir ham madde kaynağı olacağını söylüyor. Gelin geleceğe şimdiden yatırım yapalım. Gelecekle aramızdaki zamansal mesafeyi kapatacak icatlar çıkaralım. Tabii bu noktada kadınlara bol bol müracaat edelim. Çevre konularında kadınların öngörülerinin bir yol haritası olabileceğine inanıyorum. Bu çatı altında, kadın gücünün ve çevre hassasiyetinin bir araya gelmiş olmasını umut verici buluyorum. Sanayimizin geleceği açısından, bu konulara eğilmemiz bir mecburiyet. Avrupa Birliği, ilk karbon nötr kıta olma hedefini açıkladı. Döngüsel Ekonomi Eylem Planı ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması geliştirdi. Sınırlarından içeri girecek ürünlere, yeşil olma şartını uygulayacağını ilan ediyor" ifadelerini kullandı.
Sıfır atık projesi ile amacın sürdürülebilir kalkınma ilkelerine uygun üretim yapabilmek olduğunu belirten Erdoğan, "Bu noktada 2017 yılından bu yana önemli gelişmeler kaydettik. 25 bin kamu kurumu binasında sıfır atığa geçtik. Organize sanayi bölgelerimizin yeşil üretim alanlarına dönüşmesine yönelik çalışmalar yaptık. Bu süreçte daha alacak çok yolumuz var. Ancak TYH Tekstil gibi kurumlarımız arttıkça umudumuz da artıyor. Sayılarının çoğalmasını diliyorum" diye konuştu.
Emine Erdoğan tezgahın başına geçti dikiş dikti
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, TYH Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Mehmet Kaya ile birlikte fabrikada incelemelerde bulundu.Bu sırada bir işçinin masasına oturan Erdoğan, makine hakkında bilgi alıp dikiş dikti.
Öte yandan Erdoğan kadın çalışanlarla selfie çekmeyi de ihmal etmedi.