EŞEK DEYESİM VAR
Tütün, bir dönem ilçemizin ve köylerinin gelir kaynağıydı. Atalarımız yıllarca ekmişler, büyütmüşler, toplamışlar ve balya haline getirdikten sonra tüccara veya Tekel’e satarak geçimlerini sağlamışlar. Tütün gerçekten çok meşakkatli bir tarım işidir. Kısacası zordur. Nazlı bir bebek gibi bakımı vardır. Tüm zorluklara rağmen halkımız buradan elde ettiği gelirle çoluk çocuğunu okutur, evlendirir ve önemli bir gelir elde ederlerdi. Tütün parası eve girdiğinde o gün evde bayram havası yaşanırdı. Babanın ve annenin gözlerindeki mutluluk, çocuklara yansır ve kendilerine alınacak üst başın sevincini yaşarlardı. Bizim ailede de azda olsa tütün ekerdi. Rahmetli Bekiroğlu Mehmet dedemle birlikte 1973’lü yıllarda İzmirli bir tüccar adına merkezden ve köylerden tütün alımı yapmıştık. Ruhu şad olsun. Ticari yaşamımda bu çalışmalarımın faydasını gördüm. Daha sonraki yıllarda Tekel’de Eksper Ünal Beyin yanında mevsimlik işçi olarak çalıştım. Tütünün bütün aşamalarında bulundum ve tütüncülerin çektiği tüm zorlukları bilirim. Gerçi şimdi artık yöremizde tütün işi kalktı ama o dönemin acı tatlı günleri hiç unutulmuyor. İşte o günlerden kalma tatlı bir anıyı sizlerle paylaşayım istedim.
1955-1960 yılları arasında Yatağan Belediye Başkanlığı yapan rahmetli Nevzat Özsoy, çok iyi biri olup aynı zamanda nüktedan bir büyüğümüzdü. Nevzat Bey, herkes tarafından sevilen ve saygı duyulan biriydi. Rahmetli Fehmi Özsoy ve Kadriye Özsoy’un babasıdır. Sesi gürdü. Yüksek sesle konuşur ve konuşması bir kahveden diğer kahveye gidecek derecede olduğunu yazsak abartmış olmayız. Yemeğe, boğazına çok düşkün olup akşamları dost meclisinde hoş sohbetine doyum olmazdı. Masada bulunan herkesi gülmekten yere yatırırdı. Sofra kültürü baya iyiydi. Yine bir akşam sofrada fıkra anlatılırken aklına 3 yıl önce yaşadığı tatlı bir olay gelir ve gülerek anlatmaya başlar:
Tütün ortağım Ahmet’in eşi Naciyeakşamüstü büyük bir telaşla yanıma geldi. Bir şey söyleyecek, bir şey isteyecek ama dili tutuldu, diyemedi.
-Kızım ne oldu, bir sıkıntın mı var? dedim. Omuz silkti.
-Şey Ağam
-Söyle çekinme
-Ağam utanıyorum
-Ben senin sadece tütün ortağın değil, aynı zamanda baban sayılırım. Ne var çekinecek? Konuş.
-Ağam sana Eşek deyesim var.
-Dedin ya kızım, daha ne diyeceksin.
-Ya Ağam öyle değil, tütün işimiz sıkıştı da bize bir eşek daha gerekiyor, damdaki eşeklerden birini daha verirseniz gece iki eşekle tütün kırmaya gideceğiz.
-Tamam, kızım öyle desene, verdim gitti. Selametle gidin gelin. Bir eşek olmamıştık onu da olduk gari!
Ağustos aylarının son günlerinde böylesine güzel anılarda yaşanmış ilçemizde. Ruhları şad olsun…