Güncel Çağımızın Ört Pas Edilen Sorunu Panik Atağı
Haber Merkezi
Özel Doğuş Hastanesi Psikiyatri Hekimi Uzm. Dr. Hakan Adıgüzel, günümüzde yaygın hale gelen bu hastalığın tüm bilinmeyenlerini anlattı.
Uzm. Dr. Hakan Adıgüzel'in ağzından panik atağı;
PANİK ATAĞI NEDİR?
Temel özelliği, aniden ortaya çıkan ve zaman zaman tekrarlayan, insanı dehşet içinde bırakan yoğun sıkıntı ya da korku nöbetleridir. Hastalarımızın çoğu zaman 'kriz' adını verdiği bu nöbetlere biz PANİK ATAĞI diyoruz.
PANİK ATAĞININ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkışma,
Çarpıntı, kalbin kuvvetli ya da hızlı vurması
Terleme
Nefes darlığı ya da boğulur gibi olma
Soluğun kesilmesi
Baş dönmesi, sersemlik, düşecek ya da bayılacak gibi olma
Uyuşma ya da karıncalanma
Üşüme, ürperme ya da ateş basması
Bulantı ya da karın ağrısı
Titreme ya da sarsılma
Kendini ya da çevresindekileri değişmiş, tuhaf ve farklı hissetme
Kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu
Ölüm korkusu
Bir panik atağında bu belirtilerden en az 4 ya da daha fazlası bulunur.
Dörtten daha az belirtinin görüldüğü ataklara ise Kısıtlı Panik Atağı adı verilir.
PANİK BOZUKLUĞU NEDİR?
Panik Bozukluğu,
Tekrarlayıcı beklenmedik panik atakları ile
Ataklar arasındaki zamanlarda başka panik ataklarının daha olacağına ilişkin sürekli bir kaygı duyma,
Panik Ataklarının ''kalp krizi geçirip ölme'', ''kontrolünü yitirip çıldırma'' ya da ''felç geçirme'' gibi kötü sonuçlara yol açabileceği inancıyla sürekli üzüntü duyma
Ataklara ve olası kötü sonuçlarına karşı önlem olarak (işe gitmeme,spor,ev işi yapmama, bazı yiyecek ya da içecekleri yiyip içmeme, yanında ilaç,su,alkol, çeşitli yiyecekler taşıma gibi) bazı davranış değişikliklerinin görüldüğü
ruhsal bir rahatsızlıktır.
Beklenti Anksiyetesi gelişiyor:
Ataklar tekrarlamaya devam ettikçe, hasta, ataklar arasındaki dönemde; gergin, huzursuz ve endişeli bir şekilde her an yeni bir Panik atağının geleceğin beklemeye başlar. Bu endişeli bekleyişe ''beklenti anksiyetesi'' adı verilir. Atakların çoğu zaman
belirsiz zaman ve yerlerde gelmesi bu kaygıyı daha çok arttırır.
Ataklar sıklaştıkça, kalp krizi geçirip ölme, felç olma ya da kontrolünü kaybedip çıldırma korkuları pekişir.
AGORAFOBİ NEDİR?
Hastaların %60'ından fazlası, atakların geleceği yer ve durumlardan kaçınmaya başlar.
Yalnız başına evde kalamaz, sokağa yalnız çıkamaz, taşıt araçlarına, asansöre binemez, dar sokak ya da köprülerden geçemez, pazar yeri, büyük mağazalar gibi kalabalık yerlere ya hiç giremez olurlar ya da ancak yanlarında birisi ile yoğun bir endişe ve rahatsızlık duyarak bu tür yerlere gidebilirler.
Hastaların, yalnız başlarına Panik Atağı geleceğini zannettikleri yerlere gidememe, o tür yerlerde kalamama durumlarına Agoragobi adı verilir.
PANİK BOZUKLUĞU NASIL BİR HASTALIKTIR?
Panik Bozukluğu psikiyatristler tarafından iyi bilinen ve çok sık görülen bir rahatsızlıktır.
Öyle ki toplum içinde herhangi 100 kişinin yaklaşık 3-4'ü hastalığı ya daha önce geçirmişlerdir ya da halen bu hastalığı yaşamaktadır.
Genellikle ilk kez 20-35 yaşları arasında başlar. Kadınlarda, erkeklere göre 2-3 kat fazla görülür.
PANİK BOZUKLUĞUNUN TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜDÜR?
Panik Bozukluğu tedavisi mümkün bir hastalıktır. Bugün için etkinliği bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış iki türlü tedavisi vardır. Bunlar: 1.İlaç Tedavisi, 2. Bilişsel -davranışçı tedavi
İlaç Tedavisi
Panik Bozukluğunun tedavisinde,beyin sinir hücrelerindeki bozuk olan hormon faaliyetlerini düzelterek Panik Atakları nı önleyen ilaçlar kullanılmaktadır. Halen, ülkemizde bu hastalığa iyi gelen oldukça fazla sayıda ilaç bulunmaktadır.
Doktorunuz bu ilaçlardan birisini seçerek, az bir dozla başlamanızı önerecek ve düzenli kontroller ile dozu gerektiği kadar arttıracaktır.
İlaç tedavisi en az bir yıl sürdürülürken sonra yavaş yavaş azaltılarak kesilecektir.
Bilişsel-davranışçı tedavi
Bu tedavi yönteminde iki amaç vardır:
1. Hastanın, aslında tamamen ''zararsız'' olan Panik Atağı belirtileri hakkındaki yanlış bilgi ve inanışlarının düzeltilmesi ve hastanın bu belirtiler ile korkmadan baş edebilmesinin öğretilmesi amaçlanır.
2.Panik Atağı geleceğinden korktuğu için tek başında bulunmaktan kaçındığı yer ve durumlarla aşamalı bir şekilde tekrar tekrar karşılaştırılması, böylece korkularının ''üstüne gitmesi'' sağlanarak korkularını yenmesi amaçlanır.
Bu tedavide doktor hastasına dışarıya çıkma, pazara gitme, taşıt araçlarına binme gibi hastanın, korku ve panikleri nedeniyle yapamadığı etkinlikleri bir plan dahilinde en basitlerinden başlayarak ''alıştırma ödevleri'' olarak verir. Hasta basitleri yapabilir hale geldikçe zorlarına geçerek bütün korkulan durumlar bitinceye dek alıştırmalar sürdürülür.
En iyi sonuç, bu iki çeşit tedavinin birlikte uygulanması ile alınmaktadır.