Haydi !Bir iki!
Nereden nereye geldik.e
Çağ atladık.Uçuyoruz.
Dünya bizi kıskanacak.
Oysa ,1970 öncesi.
Öğretmen, Köy İlkokulu nda ,Ay ve Güneş tutulmasını anlatıyor.
Tekrar tekrar anlatıyor.
Öğretmen,Genel yazılı sınavında Ay ve Güneş tutulmasını soruyor.
Cevaplarda bir öğrenci,
"Ay tutulmasında ,Cinler ve Periler Ay'ı kapatıyorlar. Bizlerde ,teneke çalarak,babalarımız gökyüzüne tüfekle ateş ederek Cinleri kovarız.Ay da kurtulur. "Yazmış.
"Mehmet! Ay tutulmasını öğrenmedin mi?"
"Öğretmenim öğrendim .Eve gidip Dede me anlattım."
"O tüysüz ne bilecek ,kafir "dedi."Anlattığı gibi yazdım."
Rahmetli ninem ,
Yeni Hilal çıkarken
Ellerini gökyüzüne açar:
"Aya baktım Allah
Amentübillah
Ayın mübarek olsun
Elhamdülüllah "derdi.
Gök kubbenin yedi kat olduğu, 7 .katta Cenab ı Hak' kın olduğu ,Arş 'a çıkarken katları yavaş yavaş çıkacağımızı,günahı çok olanların zorlanacağını anlatılırken ,Cami i mizin Emektar İmam ı ,1970 öncesi Cuma sohbetlerinde:
"Haşa! Uzaya çıkamazlar.Sahra Çölü nden fotoğraf yolluyorlar.Yalan! "derken.
Bizler ,Mehtabı aşkın sembolü bilirdik.
Sevdalımızla el ele ayın bulutlarla dansını seyrederken,gelecek hayallerimizin Yakamozunu kurardık.
Çocukluğumuzun geceleri o olmazsa zifiri karanlıktı.Korkardık.Altımız ıslanırdı.Işıldayınca Ay Dede ,sevinirdik.Ay Dede nin şavkıyla tütünümüzü kırardık.
Demek ,Ay' a gideceğiz.
Çılgın Türkleri yurt dışına kaçırmaz,Boğaziçi Öğrencilerini kucaklarsak.
Yolda, Noel Baba ya,Süpürgesiyle uçan Cadı ya,Kaptan Körk ve Mister Spak a rastlamazsak sıkıntı yok.
Büyük düşünmek, güzel.
Düşünmek, çok çok güzel.
Batıl inançları da arkada bırakmak, güzel.
Başımızı eğmeyeceğiz.
Yukarıya,Ay' a bakacağız.
Haydi bir iki!