İğne Atımı (Kadın3)
Selanik köylerinden gelip, göçmenlerin yoğun olduğu Çınarlı Kapıda, keselerine uygun eve yerleşmişler, iki kızlarıyla beraber bildikleri tütün tarımına başlamışlardı. Tütün toplu para getiriyordu. Arsa alıp ev yapacaklar, kızlarının çeyizlerini tamamlacaklardı. Kızın oldu mu, doğduğu günden, çeyizini hazırlamaya başlayacaksın. Kız kısmı birden evlenme çağına gelirdi.
Tütün kırımı bitmiş ,sebze ve meyve kuruları toplanmış ,domates ve biber salçaları ,turşular cam kavanozlara konmuş ,buğday kaynatılıp bulgur dövülmüş, buğday nişastaları da kavanozda raflara konulmuş. Sıra, Ramazan yufkalarına gelmişti. Yufkalar, komşu kadınlarla birlikte,avlusu geniş olan evde yapılıp paylaşılmış,ayranlar içilmiş ,dürümler yenilmiş,beline kadar uzayan sarı saçları ,iğne oyalı tülbentine sığmayan Ümmü yü ,berber Hasip in annesi devamlı izlemişti.
Hasip,hastalıklı büyümüş ince yapılı,ağır işe gelmediğinden,mahallenin tek berberi Cevri nin yanına çırak verilmiş.mesleği çabuk kapmış,makası şak şak yapmasını,enseye ayna tutmasını ,usturayı masat ta bilemesini ,puro sabunlu fırçayı sakalda bol köpürtmeyi öğrenmiş genç yaşta ,çocuk ve asker traşı yapmaya başlamıştı.
Cevri Usta,mahallenin sünnet işlerini de yapıyordu.Hasip,sünnete giderken ustasının,körüklü alet çantasını taşıyıp; bibinin kesilen kısmını ,gümüş tepside dolaştırıp ,parsayı topluyordu.
Ustası tütün zaman'ı dükkanı Hasip e bırakmıştı.Hasip ,para kazanıp ev bakacak hale gelmişti.Anası ,ergenlikte birden boy atan oğluna ,Ümmü yü uygun görmüştü.Mahallede,sözü geçen Iraz Anaya meseleyi iletip,ağız aramıştı.Öyle ya,kız tarla işinden kurtulacak,evinin hanımı olacaktı.Terzi,Berber,ayakkabıcı ,faytoncu Nalbant,Semerci,çarşı esnafı ideal eş idi.
Baba ya ,tütün Denki basarken söylediler."Nasip! "dedi.O da Hasip i beğeniyordu.
Eeee! Ümmü ,baba evinde bu yaz tütün yapmalıydı.İğne atımında düğün hazırlıkları yapılmalıydı.Söz kesildi.Hasip ,artık Aşa nın enişte adayıydı.
Tütün tohumları kabartılıp ,fidan ocaklarına serpildi.Milli kapakla bastırıldı. Hafifce ,süzgülü tenekeyle sulandı.Kapancalar kapatıldı.Yeşermeye bırakıldı.
Mart sonunda, Aileler beraberce Çağlak şenliklerine, atları aynalı başlıklı ,faytonla gittiler..Hasip ve Ümmü ,Aşa nın gözcülüğünde Çağlak deresi zeytinliklerinde, dolaştılar.
Tarlalar sürüldü.Mayıs başı dikim başladı.Ümmü son fideleri karıkçının arkasından ,açılan yalaklara,Hasip i düşünerek ,kazığı toprağa batırıp ,fideyi koyup ikinci hamleyle bastırıyordu.Babası,arkadan toprakla buluşan fidelere can suyu veriyordu.
Aşa da gösterişliydi.Tütüncü Recep in oğlu ismayil ,Aşa yı beğenince ,"Söz keselim ama iki sene beklerse"Evet ,denilip söz kesildi.Aşa nın söz kesimi kısa sürdü.Bozuluyor.İsmayil ,başlıyor sıkıntı vermeye "Kaçıracağım" diyor başka demiyor.
Baba, Aşa yı korumak için tarlaya getirmiyor.Evden çıkarmıyor.Berber Hasip te koruma işini üstleniyor.
Akser pazarı Çarşamba günleri, tarlaya gidilmez,çamaşır ve çarşı işleri yapılır.Adına dinlenme denirdi.Çarşamba günleri kasaptan yağlı tarafında kuzu eti alınır ,avludaki saç ayaklı ocakta,toprak çömlekte (Bazar Aşı)pişirilir,et kokusu komşulara yayılır,akşama beraberce damat adayıyla yenirdi.Ne de olsa Avrupalı idiler.Gidip gelmeler normal karşılanıyordu.
Hasip ,nişanlısını ve baldızını ,anneler eşliğinde ,Soğuk tulumbadaki Büyük Sinemaya getirirdi,nişanlıların arasına Aşa yı oturturlardı.Hasip ve Ümmü nün sinema makinesinin süzme ışığında sevecen bakışmalarını ,baldız yakalardı.Işıklar yanıp ara verilince, kabak çekirdeği ve haşlama gazoz alan damat adayı görevini yapmış olurdu.Ümmü sabırlıydı.Az kalmıştı iğne atımına.Dip,ikinci el,uç altıyla,gece kırımları bitmiş,gündüzleri yapılan kovalamayla ,ızgarada tütün kargıları kurutulmuş ,baba randımandan memnun,kurumuş tütün tapaları Ümmü nün saçları gibi sapsarı,su çürüğü yok."Hasat iyi oldu,yemek nasip etsin "derken.İğne atılmıştı.
Oğlan evi,nikah için nüfusları istiyor.Belediyeye gidilip işlemler yapılıyor.Askı işlemi bitince,nikaha hazırlanan Ümmü nün odasına Aşa giriyor."Abla ben Hasipten hamileyim."Bir kazan kaynar su dökülmüştü Ümmü nün başına,inanmak istemedi.Kulakları yanlış mı duymuştu?Aşa nın göbeği karşısındaydı.
"Allahım ne günahımız vardı?"
Çınarlı kapı toz duman,
Güz günlerine karabulutlar kaplamıştı.
Çamlı kahvelerdeki müdavimlerin gündemi ,Aşa olmuştu.
Aşa, hamileydi.
Baldızına bekçilik yapan !Berber Hasip' ten.
Nikaha gidilmedi.
Ne olacak şimdi?
Bu pislik temizlenmeliydi.
Hasip le ,Aşa nın apar topar nikahlanmalarına karar verildi.
Berber Hasip uşkuruna hakim olamamıştı.
Ertesinde;
Ümmü, o gece uyuyamamıştı.Kalktı ,hayvan damına yöneldi,duvar kovuğundaki ,tütün zehirini Foludor u ,kır beygirin anlamsız bakışları karşısında içiyordu..Oysa yatağından sabah ezanıyla kalkmış,su dökmeye helaya gitmişti.
Naaşını ,iki halam göz yaşları ile yıkadılar,yuğdular.Aşa ,ortalıkta görülmüyor ,kuytu bir yerde içten içten inlerken,komşu kadınlar ve annesinin ağıtları mahalleyi çınlatıyordu.Yahu Hoca ,cenazeyi kaldırmaya gelince sesler kesildi.Duası okundu.Helallik verildi.Taput omuzlara alınıp Efendi camii ne yol alınca ,yine ağlamalar başladı.İçinde tahin helvası bulunan çeyrek bazar ekmekleri mahallenin yeni yetmerine dağıtıldı.
Ümmü,üzerinde yağcı Bedir halısı, gelin duvağı bulunan taputun içinde ,Süleyman Dede mezarlığına ,boynu bükük mahalleli sakinlerin omuzlarında sonsuzluğa gitti...
Evde yedi gece ,Yasin ,Tebareke (Mülk süresi) okundu.Tevhit çekildi.Evde ocak tütmedi.Komşular sırayla,Eren'e geldiler,anılarla gözyaşı döktüler.Aşa ,karnındaki kıpırtılarla ,başı önde ,göz göze gelmemeye çalışıyordu.Olan olmuştu.
Hş aftasında lokması yapıldı.Elli ikisinde mevlidi okununca unutulmaya bırakıldı....