Kedi, Köpek Kuzu İnek ve Kuş
Kuş deyince mavikuş gelmesin aklınıza sadece onlarla kuş seven derneği var
ve inanılmaz bir hobi. Kuşları tanımak ve bilmek apayrı bir doğa farkındalığı.
Batı ülkelerinde yarasaların yuvası olan yerlere Rüzgar Türbinleri dikmek için
izin verilmediğini biliyor muydunuz?
Almanya’da okullarda doğabilim dersinde kuşları çocuklar tanısınlar diye
bilenlerle (ornitologlarla) yürüyüşlere çıkartılır. Bizde ise bilhassa sokak
kedilerinden dolayı kuş sayısı azalıyor. “Kargadan başka kuş bilmem bir de
güvercin, eh biraz zorlayınca martı” eğer bir sahile yakın isen.
Nüfusun %80 in kentlerde oturuyor ve kedi köpeklere bebek muamelesi
yapılıyor. Köpek maması diyince birileri tüylerim diken diken oluyor. Yal
veya yem denir gelişmiş lisanlarda. Mama deyince bebek çağrıştırıyor ve
hoşgeldin doğadan kopuk doğa özlemi veya ayol insancıllığı!
Kedi ve köpeklere nüfus cüzdanı verilmeli ve sahipleri vergi ödemeli diye
düşünüyorum! Haydin yeni seçilmiş belediye başkanları, hem de size bir
gelir kaynağı!
Biz köylülere gücünüz yetiyor, şu şehirlilere de kimlik yaptırın da göreyim
sizi. Tarımda dünyanın en pahalı mazotunu biz tüketiyoruz, siz şehirlilere
park yapıyorsunuz . Kedi kopek de gidip oraya pisliyor. Hem de uzun
borularla bizim suyumuzu da şehirlere taşıyorsunuz!
Kedi Köpeklere kimlik!
Bakınız Kedi Köpek Zürafa vs Siz okuyup dönene kadar ben buradan bir
yere ayrılmayacağım. (http://mahmuttolon.wordpress.com/2014/02/15/
zurafaya-kiymayin-veya-laponya/#more-1820)
Hem kedi hem köpek hem kuş ve hem de balık besledim. Ama küçük baş
hayvanım ve büyük baş hayvanım da oldu. At yetiştirdim. Bir dönem de
besicilik yaptım.
Hayvancılık yapanın da bakış açısını anlamak gerek: Keçi ve Koyun ara sıra
otun büyümesi için parsellenmiş meralarda otlatılacak ya da yakın tarlalardan
alınacak ürün ile beslenecek. En kolay ve bedavası ise komşunun tarlasında
otlatmak. Komşu ise beziyor ve zarardan şikayetçi. Bu küçük baş hayvan ile
mücadele en kararlı çiftçiyi bile bezdirecek boyutta. Dev fabrikalarda kısmen
yurtdışından gelen yem ile hayvanı beslemek ise apayrı boyutta bir karbon
yükünü beraberinde getiriyor.
İneklere koyunlara iki küpe taktırmak hem ayıp hem günah!
AT (Avrupa Topluluğu) içinde de tarım bürokrasisi trajikomik boyutlarda.
Acil çözüm için çalışılması gereken bir konu bu : rahmetli Sakıp Sabancı’nın
deyimi ile “Üretenler ve Yiyenler!” arasındaki ilişki.
Hayvancılıkta Devlet bizdeki ineklere iki küpe taktırıyor. Batı ülkelerinde
kısmen üç küpe (farklı numaralar ile) taktırıyorlar zavallı ineklere!
Allah rızası için tek küpe taktırın ve kırtasiyenizi o tek numara üzerinden
yönlendirin bu bilgisayar çağında. İlla bizim batıyı örnek almamız diye de bir
şart yok , biz de kırtasiyeyi azaltarak onlara örnek olabiliriz. Değerli genç
meslektaşım Mehdi Eker umarım böyle bir reforma önayak olur.