• BIST 10011.4
  • Altın 3046.237
  • Dolar 35.4143
  • Euro 36.5262
  • Manisa 13 °C
  • İzmir 17 °C
  • Deniz Kurs Merkezleri Bursluluk Sınavı Sonuçları Açıklandı
  • Yunanca A1 Kursu Açılacaktır
  • Gassallık Kursu Açılacaktır
  • Mazot ve Gübre Desteği İcmal Listeleri Askıya Çıkarıldı
  • 2024 Yılı Yem Bitkileri Desteği Duyurusu
  • Merkez Radikal Kurs Bursluluk Sınavı 11-12 Ocak’ta
  • Erkek Beden İşçisi Aranıyor
  • Özel Şefkat Ortaokulunda Bursluluk Sınavı
  • Akhisar Kuzey Ege Özel Öğretim Kursu Bursluluk Sınavı
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Kerime’yi Milat Gazetesi Sayfalarına Taşıdı

Okunma Sayısı: 2644
Kerime’yi Milat Gazetesi Sayfalarına Taşıdı
Ünlü Avukat Ve Yazar Bahadır Yenişehirlioğlu’nun ikinci kitabı Kerime,yi bu kez Milat Gazetesi sayfalarına taşıdı.

Kerime’yi Milat Gazetesi Sayfalarına Taşıdı

Haber:Hasan YILDIRIM
Ünlü Avukat Ve Yazar Bahadır Yenişehirlioğlu’nun ikinci kitabı Kerime,yi  bu kez Milat Gazetesi sayfalarına taşıdı.
Avukat Yazar Bahadır Yenişehirlioğlu’nun ‘‘Beyaz Usta Siyah Çırak’tan sonra kaleme aldığı kerime isimli romanı Milat Gazetesi, Kültür Sanat sayfasında tam yer verdi. Ezanın Türkçe okunduğu 1930 lu yılların anlatıldığı ve Muhafazakar bir Şeriye Katibi’nin kızı olan ve kitaba ismini veren Kerime’nin öyküsünün yer aldığı kitap yoğun ilgi görmeye devam ediyor.

Ezanı Türkçeleştirenler, halktan nefret ediyordu
“Kerime bir dönem kitabı, Yaşadığımız Türkiye ve 1930'lu yıllarda Ezan'ın Türkçe okunduğu ve toplumsal işkencelerin ülkenin her tarafında buram buram hissedildiği o 18 yıllık acı dönemi anlatıyor. Derin devletin, ulus devletin kurucularının ve halkın arasındaki mücadeleyi, gizli savaşı ve toplumun her kesimine sadece 4-5 bin kişi tarafından uygulanan baskıları anlatıyor.”
“O dönemdeki derin devletin kin ve nefreti kirli, necis bir şiddetti. Karşılarında ülkeyi dünyanın o zamana kadar gördüğü en büyük savaşlardan refaha çıkaran bir halk vardı ve bunu sadece inançlarıyla başarmışlardı. Bu haset ve kinin sonucu olarak da dehşetli bir dönem başladı, çok büyük katliamlar yaptılar.”

Ahmet Garip
Ezan'ın Türkçeleştirildiği  derin devlet ve millet çatışması içinde geçen karanlık yıllar ilk defa bir romanda tamamen konu ediliyor. Amcası da Adnan Menderes'li Demokrat Parti'den milletvekili olan yazar Bahadır Yenişehirlioğlu'nun Beyaz Usta Siyah Çırak'tan sonra Everest Yayınevi'nden çıkan yeni romanı Kerime, Türkiye'nin bir dönemine ışık tutuyor. Bahadır Yenişehirlioğlu'yla Kerime'yi , Türkiye'nin yakın tarihini, geleceğini, edebiyata, sanata ve yazarlığa dair birçok konuyu konuştuk.
Bahadır Bey Kerime'yi konuşmadan önce henüz bilmeyen okuyucular için sizi tanıyabilir miyiz?
1962'de Manisa Akhisar'da doğdum. 1979 yılında Akhisar Lisesi'ni bitirdikten sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni kazandım ve 1985 yılında mezun oldum. Mezun olur olmaz serbest avukat olarak çalışmaya başladım. Avukatlık yaparken Çin’den Bahreyn’e kadar hemen hemen bütün ülkelerde halklar, dinler, yönetimler, hukuk sistemleri ve toplumlar üzerine araştırmalar yaptım.

Kerime toplum bazında önemli bir döneme ışık tutuyor ama aynı zamanda bir insan hayatını anlatıyor değil mi?
Evet doğru, Kerime bir dönem kitabı, Yaşadığımız Türkiye ve 1930'lu yıllarda Ezan'ın Türkçe okunduğu ve bunun acılarının ve yapılan toplumsal işkencelerin ülkenin her tarafında buram buram hissedildiği o 18 yıllık acı dönemlerini anlatıyor.  Derin devletin, ulus devletin kurucularının ve halkın arasındaki mücadeleyi, gizli savaşı ve toplumun her kesimine sadece 4-5 bin kişi tarafından uygulanan baskıları anlatıyor. Yorum katmadan o dönemi bütün çıplaklığı ile ortaya koymaya, muhafazakarlar ile kemalistlerin çatışmalarını ve toplumsal kırılmaları doğru bir zeminde okuyucunun önüne seriyor. Yorumu ise okuyuculara bırakıyor. İlginçtir ki bu dönem daha önce romanlara hiç konu olmadı; belki de zamanı değildi... Kerime de bu dönemi anlatan ilk roman. Baskıyla birlikte, Kerime'den yola çıkarak bir ailenin hikayesini anlatıyor. 1930'larda yaşanmış gibi görünen ama 2012 Türkiye'sinde de görülen travmaları işledim. Günümüz Türkiye'sinde geçmişimizle bir hesaplaşma diyebiliriz Kerime'ye. Bu hesaplaşma için de artık her fikriyatıyla çok uygun bir zaman olduğunu düşünüyorum.

İkinci kitabınız "Kerime", Beyaz Usta Siyah Çırak kitabınız kadar ilgi çekti. Beyaz Usta Siyah Çırak'ta nasıl tepkiler aldınız, Kerime'yle karşılaştırınca hangisi daha ağır basıyor sizin gönlünüzde?  
Evet Beyaz Usta Siyah Çırak'ta çok güzel tepkiler almıştım sağolsun okuyanların memnuniyetleri beni çok mutlu etti. Beyaz Usta Siyah Çırağı Kerime'yle karşılaştırmak pek doğru olmaz gibi geliyor bana çünkü ikisinin anlattıkları, anlatım yolları, dili üslubu çok farklı. Ama şuna inanıyorum, Beyaz Usta Siyah Çırağın etkisi zaman içerisinde daha iyi anlaşılacak; zamansız bir kitap çünkü; her döneme ışık tutuyor.

Kerime'ye dönersek tekrar,  aşk, baskı, buhranları anlattığı kadar siyasi bir roman da aynı zamanda, İnönü dönemindeki baskıları, baskılara direnen Adnan Menderes dönemini anlatıyorsunuz, bu zor siyasi dönemleri anlatırken zorlandığınızı hissettiniz mi?
Hayır aslında çok zorlandığımı söyleyemem. Zaten tarih araştırmalarım bana ışık tutmuştu o döneme dair. Diğer yandan dönemi bizzat yaşamış siyasetçi bir ailem var, amcam Nahit YenişehirlioğluAdnan Menderes dönemi Demokrat Parti'de iki dönem Manisa Milletvekilliği yapmıştı. O acıları bizzat amcamdan dinlemiştim. Büyük büyük dedem de 1892'de İzmir'in ilk belediye başkanı ve valisi Yenişehirli Ahmet Efendi'dir. Ben de bir dönem siyasetle ilgilendim ancak yine kendi mesleğimde ve yazarlıkta ilerlemeye karar verdim.

Kerime'ye yapılan baskıyla, devletin ve resmi ideolojinin arkasına saklananların yaptığı baskıyı yanyana getirdiğinizde ortaya çıkan şiddeti nasıl anlamlandırabilirsiniz?
Her toplumda merakları, hissiyatları, hayalleri güdük kalmış, kendi taşamadıkları deryalarda yolculuk yapanlara haset eden, ulaşamadıkları ve ulaşma ümitleri bulunmayan zirvelere tırmananları aşağı çekmek için kin ve düşmanlık tohumları ekenlere rastlanır. İşte o dönemdeki derin devletin kin ve nefreti böyle kirli, necis bir şiddetti... Kendileri halkın 700 yıldır ulaştığı manevi ve maddi duygularının zenginliğine, yoğunluğuna, o müthiş samimiyetine, merakına, yaşama ümidine, gelecek tasavvuruna ve inancına ulaşamamışlardı... Karşılarında ülkeyi dünyanın ozamana kadar gördüğü en büyük savaşlardan çok kısa bir sürede refaha çıkaran bir halk vardı ve bunu sadece inançlarıyla başarmışlardı. Kini olan derin devlet ise, kendilerinin asla başaramayacakları Osmanlı'dan kalan her değeri birkaç ayda yıkacak kadar kıskançlığa, hasede boğulmuştu. Elbette bu haset ve kinin sonucu olarak da dehşetli bir dönem başladı, çok büyük katliamlar yaptılar.

Kerime'de bu nefretin ve bu baskıların boyutunu anlatırken kitabınızın yayınlanmayacağını hiç düşündünüz mü?
Kitabı yazarken böyle bir endişeyi yer yer hissettim ancak Ingeborg Bachmann, Malina adlı başyatıpında her şeyin iç dünyaların yoğunluğunda yaşandığını anlatır. Mutlak aşkı ve birey olma savaşımını göstermeye çalışır bize. Tıpkı Kerime'deki Nezihe'nin yaşadığı aşk gibidir anlattıkları. İşte 1930'ların Türkiye'sindeki baskıcı rejim böylesi aşka sahip değildi, onların sahip olduğu Bachmann'ında sarsıcı bir saptamayla ortaya koyduğu sadece faşizmin en iğrenç haliydi. Tarihimizle yüzleşmeli ve hesaplaşmalıyız. Bundan korkmamalıyız. Tarihleri ile yüzleşmemiş toplumlar faşizme doğru kaymaya, çok kısa zamanda tekrar aynı acıları hatta daha büyüklerini yaşamaya devam ederler. Zalimlerle hesaplaşmak her dinde doğru olan her düşünce his dünyasında vardır... Bundan hiç bir toplum korkmamalı...

Kurgusal karakterler var kitapta ama tabii ki Türkiye'nin bir dönemini  gerçek olayları anlatan bir roman. Araştırma süreciniz nasıl geçti, hangi kaynaklardan beslendiniz?Kerime'yi ikiye ayırırsak dönem kısmı yani Ezan'ın Türkçe okunduğu dönem ve o dönemdeki diyaloglar, tartışmalar birebir gerçek. Meclis zabıtlarını incelemem gerekti o dönemdeki tartışmaları, o dönemin aydınlarının, düşünürlerinin, siyaset adamlarının ne dediklerini o dönemin gazetelerinden incelemem gerekti çünkü yanlış yapmamam gerekiyordu, dönem kitabı yazıyorsanız hata yapma lüksünüz yoktur. Okuyanları yanlış yönlendirmiş olurdum ki bu da tarihi, bilmeden de olsa çarpıtmak ve dolayısıyla çok büyük bir hata yapmak olurdu. Dolayısıyla o dönem tamamen gerçektir hatta romanın bir bölümünde şunlar şunlar da olmuştur gibi bizatihi mahkeme kayıtlarını da veriyorum yaşanan hadiseleri. Kurguladığım kahramanlara bu olayları giydirdim ama bugün de yaşanan olaylar.

Kerime'deki olayların örgüsüne, araştırma ve tarihi gerçekleri yansıtma biçiminize, dilinize  baktığımızda dönem dizisi için çok uygun bir yapısı var, dizi olarak çekilmesini düşünüyor musunuz?
Evet, okuyuculardan Kerime'nin mutlaka dizi olarak çekilmesini istediklerini duyuyorduk. Format olarak da çok uygun ve konu olarak çok çarpıcı, derin tahlilleri, güçlü karakterleri var. 1930'lu yıllarımızı genç nesillerimizin bilmesi gerekiyor. Çarpıtılmış tarihten öğrenmeleri yerine bunu dizi filmi içinde öğrenmeleri ülkemizin geleceği için çok önemli. Yönetmen ve yapımcı sevgili Koray Demir saolsun Kerime'yi televizyon izleyicileriyle buluşturmak için sıkı bir şekilde çalışıyor. İnşallah yakında okuyucular Kerime'yi dizi olarak izleyebilecekler.

Türkiye'nin şu andaki dönemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Doğru yolda giden bir demokratikleşme sürecindeyiz, ancak geçmişimizle yüzleşmeye başlamış olsak da bu katliamların hala izlerini taşıyoruz. İvedi bir şekilde bunlarla daha fazla yüzleşmemiz lazım çünkü 2013 Türkiye'sinde bile biraz önce bahsettiğim kin, haset ve nefret tohumlarıyla dolu olanlar ülkemizi geri götürme, bizleri batının esiri yapma ve kendi kirli nefslerinde kendilerini üste çıkarma niyetlerini hala kaybetmiş değiller. Geleceğe ümitle bakabilmemiz için, devletin tüm kurumlarıyla, milletin bütün kesimleriyle, bütün STK'larımızla  iletişim dünyasının, medyanın tüm kanallarıyla bu karanlık dönemlerimizle yüzleşmek zorundayız. Onların bizlerde yok etmeye çalıştıkları zenginliklerimiz, tekrar onları tarihin karanlık sayfalarına gömmemizi sağlayacak en büyük gücümüz olacak…

 

 

 

 

 



 

 

  • Yorumlar 2
    Diğer Haberler
    REKLAM ALANI
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Kuzey Ege Kurs
    • Kuzey Ege Kurs
    1/20
    Başlangıç Tarihi
    Başlangıç Tarihi
    Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.