• BIST 9626.56
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.213
  • Euro 36.6812
  • Manisa 14 °C
  • İzmir 13 °C
  • Özel Şefkat Ortaokulunda Bursluluk Sınavı
  • Bay-Bayan İşçi Alımı
  • Bayan Gıda Teknikeri Aranıyor
  • Bayan ve Bay Vasıfsız İşçi Aranıyor
  • Yeni Yöntem Ücretsiz Bursluluk Sınavı Başvuruları Başladı
  • KEY Performans Bursluluk Sınavı
  • Akhisar Kuzey Ege Özel Öğretim Kursu Bursluluk Sınavı
  • Deniz Kurs Merkezinde Bursluluk Sınavı
  • Akhisar Doğru Cevap Bursluluk Sınavı 4-5 Ocak’ta
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

KIRIK CANLAR

Esma Güç Çınar

KIRIK CANLAR

İnsanın kendini dile getirmeye olan kahredici bir ihtiyacı var. Bu ihtiyaç minvalinde kendini ifade etme gereksinimi ağır basar veduygularını, düşüncelerini başkasına anlatma zorunluluğu ortaya çıkar.

Kendini ifade edebilmenin insana kazandırdığı birçok güzellik olmakla beraber bu durum bir takım pürüzlere de gebedir. Bu pürüzlerden biri; kendini karşındakine ifade ettiğinde ona seni yargılama, eleştirme ve acıtma hakkını da tanımış olduğun gerçeğidir. Karşındakine hasbelkader kendini anlattığında kalbinin metruk haldeki iç sokaklarında dolaşma hakkını da kendi elinle teslim etmiş olursun. Dolayısıyla bu şekildeiç ceplerindeki yaraların ve acıların da görücüye çıkmışolur.Burada ortaya çıkan paradoks yaralarını gösterdiğin insanların onları tekrar kanatma yönünde mi tavır takınacağı yoksa o yaraya pansuman yapmaya mı çalışacağıdır.Genelde pek çok insanın takındığı tavır yarayı ne yazık ki kanatmak hatta çoğaltmak üzerinedir. Öyle ki bu durum literatürde dahi kendine yer bulmuştur; "Kırık camlar teorisi" isminde. Bu teoriye göre insanlarharabe bir bina görürlerse o binaya zarar vermekten çekinmezler. Ya da park halindeki arabanın bir camı kırıksa insanlar öteki camlarını kırmaktan geri durmazlar. Arabaya ya da eve ilk taş atılmadığı sürece pek bir sıkıntı yok ancak ilk taş atıldıktanve ilk cam parçalandıktan sonrakalan diğer camlar çok hızlı bir şekilde insanlar tarafından tuzla buz edilir. Ve insanlar yaptıkları bu yağmayla ilgili olarakiçsel bir sorumluluk veya vicdan azabı duymazlar. Tıpkı reel hayattakırıklarına bir yenisini ekleyenlerin kendinde herhangi bir suçluluk hissetmemesi gibi.

Dolayısıyla insanlara ilk yaranı gösterdiğin anda o yaranı büyütmeye hevesli birçok durumla karşılaşman pek olasıdır. Yani yaralarını görenleronu kanatmaktançekinmediği gibiyeni yaralar açma konusunda da pek mahir davranır.Bundan ötürü kendini ifade etmekle yaralarının ve acılarının miktarını artırmış olman muhtemeldir. Bu da kendini dile getirme cesaretini gösterenlerin ödediği bedeldir.

Sonrasında kendinden kalan hafriyatı toplamak yine senin vazifendir. Toplayacağın hafriyatın altında ezilmemen dileğiyle.

 

 

Bu yazı toplam 1253 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.