KonuşuYORUM programının konuğu Mehmet Ali Erdayıoğlu oldu
Haber Merkezi
Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Adayı Mehmet Ali Erdayıoğlu, Manisa Medya TV KonuşuYORUM programında Engin Akyüz'ün konuğu oldu. Engin Akyüz'ün moderatörlüğünde başlayan programda Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası başkan adayı Mehmet Ali Erdayıoğlu, soruları cevaplandırdı.
-Engin Akyüz, programımıza hoş geldiniz diyorum, bir de sizi sizden dinleyelim izleyicilerimize kenedinizi tanıtır mısınız?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Engin bey, öncelikle medya tv ve size böyle güzel bir programa beni davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Buradan bütün izleyicilerimize de iyi programlar diliyorum. Akhisar doğumluyum kuyumculuk ve zeytin işi iştirak etmekteyim. 3 dönem sanayi ve ticaret odası yönetim kurulu başkanlığı yaptım, bu arada kuyumcular derneği başkanıyım ve Türkiye'de ki kuyumculuk sanayisi sektör meclisi başkan yardımcılımda devam etmekte. Organize sanayi de yönetim kurulu üyeliği müteşebbis heyetin de başkan yardımcılığı görevlerin de bulundum. En önemlisi Ankara da tüm organize sanayi bölgelerinin bağlı olmuş olduğu üst kurumunda yönetim kurul üyeliği yaptım, aynı zamanda Süleymanlı zeytin ve zeytin yağı türevleri organize sanayi bölgesin de yönetim kurulu üyeliği yaptım.
-Engin Akyüz: Diğer adaylara da sorduk size de soruyoruz, para almaktan başka yasal anlam da ticaret ve sanayi odaları ne iş yapar. Ticaret odasının görevlerini kısaca bir de sizden dinleyelim.
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Ben ilk ticaret odası başkanı olduğum zaman bana hep böyle sorular geldi. Ticaret odasına paraları verdik fakat karşılığın da hiç bir şey bulamadık, böyle bir düşünce vardı. Fakat biz 3 dönem yönetim kurulu başkanlığı yaptığımız zamanda biz bunu kırdık. Ticaret odası ne yapar ticaret odasının yapacağı en önemli işlerinden bir tanesi üyelerin önünü açmak üyelere yardımcı olmak, üyelerin yapması gereken işler de veya oda ile ilgili işler de onlara en kısa zaman da yapacakları işin akışını sağlamak, biz ilk yönetim kurulu başkanlığını aldığımız da örneğin kapasite raporları 7-10 gün arasın da çıkıyordu. Biz bunu 1 güne indirdik, artı fuarlara gittik üyelerimizi fuarlara taşıdık, fuarlar da onların görüşlerini, onların ufkunu genişletmeye çalıştık. Belediye ile olan ilişkileri, Kaymakam ile olan ilişkilerimizi, vergi dairesi ile olan ilişkilerimizi hep sıcak tutuk. Üyelerimizin bu konular da bazı istekleri oldu. Biz bu sıkıntılı istekleri belediye başkanımızla vergi dairesi müdürümüzle veya ilçe emniyet müdürümüzle bunları paylaşarak üyelerimizin adına katkı sağlamaya çalıştık, yani ticaret odası dediğiniz zaman üyelerin hakkını koruyan üyeler için yapılması gereken her şeyi yapan bir kurum olduk.
-Engin Akyüz: Şöyle de diye bilirmiyiz, size üye olan insanların, yani ticaret erbaplarının, resmi kurumlar ile idareciler ile arasın da köprü oluşturmak onların bazı dertlerini sorunlarını yukarı iletip çözmek. Başkanım biliyorsunuz, 6 ay önce seçimler yapılacaktı Ankara'nın kararı ile ertelendi. Birçok insan ve ben de dahil grupların değişeceğini adayların istifa edeceğini yeni adayların çıkabileceği söyleniyordu. Bu 6 aylık süre içerisin de sizi ve ekibinizi olumsuz etkiledi mi ya da gruplarınız da bir değişiklik oldu mu?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Ben o gün için adaylığımı geç açıklamıştım aşağı yukarı adaylığımı açıkladığım da 25 gün vardı. Tabi çok çalıştık çünkü seçim günü yaklaşmıştı, az bir zaman kalmıştı, uzaması ben ve ekibim adına iyi oldu diyebiliriz projelerimiz ve yapılmayanları anlatmaya zamanımız oldu bence daha iyi oldu herkes düşüncesini yapabileceğini yapılamayanlar hakkında fikir sahibi oldu.
-Engin Akyüz: Daha önce adaylara sormuştuk belki herkes anladı ama ben üzerime alınayım çok anlamadığımdan, bu ticaret odasının seçimlerinin özelliklerini Mehmet Ali Erdayıoğlu'dan dinleyelim.
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Bizim ticaret odası meslek gruplarına göre ayrılmış 10 gruptan oluşur. Üye sayısına göre bazı gruplar da 2 şer kişi bazı gruplar da 3 er kişi olmak üzere 27 kişi meclise giriyor. Bu 27 kişi öncelikle meclis başkanı seçiyor daha sonrasın da yönetim kurulu başkanını ve yönetim kurulu üyelerini seçiyor. Yönetim kurulu 7 kişiden oluşuyor, bir başkan 2 başkan yardımcısı 4 de yönetim kurulu üyesi akabinde 3 de denetim kurulu üyesi seçiliyor ve bunlar ilçe seçim kurulunun önderliğin de kapalı zarf usulü ile yapılıyor.
-Engin Akyüz: 8 nisanda yapılacak olan seçim için neden üyeler size oy versinler neden grubunuza ve ekibinize oy versinler diğerleri ile aranızdaki fark nedir?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: 3 dönem başkanlık yaptığım süre de yaptıklarım ve son dönem yapılmayanları gördük, üyeleri karşılaştırdıkların da kime oy verip vermeyecekleri ortaya çıkıyor. Tabi ki burada meslek grubundaki arkadaşlara bakıyorlar. Bizim arkadaşlarımız da ikili ilişkileri olan mesleğin de başarılı ve üretken ve her gruptan birer temsilci olmak üzere arkadaşlarımızla yola çıktık ve ben bu işi arkadaşlarımın en iyi şekil de yapacaklarına kanaat getiriyorum, ortaya güzel bir tablo çıkartacağımıza ve Akhisar'a güzel şeyler yapabileceğimize inanıyorum.
-Engin Akyüz: 3 dönem başkan adaylığı yaptınız 4. dönem 3 grubu kazandınız yorulmadınız mı? Mehmet Ali Erdayıoğlu, neden başkan olmak ister?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Ben ticaret odasına başkan olarak değil, meclis üyeliğine dahi girmeyi düşünmüyordum. Ben Akhisar sevdalısı olarak bu 5 yıllık dönemde hiç bir şeyin yapılmadığını gördüğüm için üyelerden yana istekler doğrultusun da tekrar aday oldum.
-Engin Akyüz: 2013 yılın da seçilmenize rağmen görevinizden neden istifa ettiniz? Sayın Erol bey bir grup kazanmasına rağmen istifa etmedi. Siz 3 grup kazanmanıza rağmen istifa edip üyelerinizi üzmediniz mi ?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Ben çekişmeden ve gerilimden uzak rahat bir çalışma ortamı sağlamak için yola çıktığım arkadaşlarımla da oturup konuştuk, onlara danıştım ve ortak bir karar aldık. Aldığımız bu karar neticesin de de ayrıldım, tek başıma aldığım bir karar değildi.
-Engin Akyüz: Eski evi neden aldınız, ne yapacaktınız, neden yapılamadı?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Akhisar da eski bir ev alalım tescilini yaptıralım, içini Akhisar evi olarak düzenleyelim ve Akhisar turizmine de katkı da bulunalım istedik. Nasıl bizim tepe mezarına, müzemize, egea'yımıza, merkez çarşımıza gelip, hamamımızı ve camimizi ziyaret ediyorlarsa dışardan gelen ziyaretçiler böyle bir eski evi yaparak ta Akhisar turizme kazandırmak adına böyle bir eski ev aldık.
-Engin Akyüz: Başkanım, deve damı denilen bölgede ev almaktan başka 3 dönem ne yaptınız icraatlarınızı kısaca anlatırmısınız,kamuoyu duysun bilelim.
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: İlk dönemim de biz ticaret odası ilk öğretim okulunun yaptık. Akhisar'ımıza kazandırdık. Akabinde diş protez ve tedavi merkezi yaptık. O günün meclis başkanı Sayın Bülent Arınç ile görüştük. Sayın başkanım biz diş protez merkezini 110 metre karelik yerden 780 metre yere taşıdık, biz burasını diş hastanesine çevirmek istiyoruz, oda sağ olsun bizi kırmadı ve isteğimizi gerçekleştirdi. 3. dönemimizde de hastanemizin yoğun bakım ünitesin 10 yataktan 18 yatağa çıkardık. Şuan ki başhekimimiz Erol Karaca'ya da teşekkür ederim. Biz topladığımız tüm paraları hayırlı işler de kullandık bunun akabinde burslar verdik, fuarlara götürdük, okullara her türlü yardımı yaptık, ambulans alımın da bulunduk, emniyete araç alımın da yardımda bulunduk o zamanki şartlar da az paralar ile çok iş yaptık.
-Engin Akyüz: 8 nisandan sonra seçimi kazanırsanız neler yapacaksınız projeleriniz nelerdir?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Neler yapmamız gerekli; Akhisar organize sanayi bölgesinin genişlemesi için hazır bir projemiz var, bekliyor! Ne yapılması gerekiyor? Alınmış 2 tane coğrafi işaretimiz var. Ne yapılması gerekiyor üniversitemizin yapılması. bunların projeleri hazırdı. Bunlar yapılmadığı için ben ve ekibim aday olduk.
-Engin Akyüz: Sloganlar güzel bir şey sizin de sloganınız "Akhisar Bizimle Kazanacak" eğer seçimleri kaybederseniz Akhisar bir şey kazanamayacak mı?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Akhisar bir şey kaybetmeyecek her şey yolun da gidecek ama ne olacak yapılması gereken şeyler yapılmayacak keşke bu dönem yapılsaydı da biz de aday olmayıp mevcut yönetimi destekleseydik. Bu yapılmayanlar yüzünden Akhisar'ın önüne set çekilmiştir.
-Engin Akyüz: Sayın Erdayıoğlu Akhisar'ımızın temel geçim kaynağı olan zeytin ve zeytin işletmecileri için bir projeniz var mı?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Bizim projemiz ben zeytin işi yapıyorum ciddi anlam da arıtma da problemimiz var. Ticaret odası olarak siz yapabilecekmisiniz? Nasıl yapacaksınız? Biz bunu köylerimizin ortak bir nokta da arıtma tesisi yapılması için çalışmalar yapacağız. Nasıl yapacağız? Örnek veriyorum, zeytinli ovadan çıktım oradan yatağana, sünnetçilere Erderli, Sindenli, Ballıca bir hat, bu hattı kayalı oğlun da yada yakın bir yerde bir kanal projesi ile arıtmaların bir yere toplanması için bir çalışma yapmamız gerekiyor. Bunun temelini birlikte atarsak bunu yapma imkanımız var. Belediye başkanımızın, Kaymakamımızın, Valimizin, Bakanımızın da yardımcı olacağını düşünüyorum. Zeytinciler için arıtma tesisi en önemli şeydir. Bu tesisi bir an önce hayata geçirebilmek için ciddi anlamda çalışacağız.
-Engin Akyüz: Başkanım coğrafi işaretler ile ilgili herkes bir belge aldığını söylüyor, bu coğrafi işaretler nedir? Aslını bir de sizden öğrenelim, önce bu coğrafi işaretler nedir? Bu fecebook'taki gibi yer gösterme midir? Coğrafi işareteler nedir? bir öğrenelim? bu işin doğrusu nedir ve patent hikayesini birleştirerek siz neler yaptınız diğer konuğumuz geldiğin de o neler yaptı vatandaş doğruyu bilsin.
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Coğrafi işaretler bölgelere özel ürünlerin tescilidir. Biz 2009 - 2010 yılın da iki tane coğrafi işaret için müracaat ettik. Akhisar Uslu ve Akhisar Domat zeytininin coğrafi işaretlerini aldık.
-Engin Akyüz: Coğrafi işaretler denince coğrafya ile ilgili bir şey mi internette baktığımız da uslu domat zeytini yazdığımız da Akhisarmı çıkıyor? ne demek, neyi kast ediyorsunuz, burada onu bir detaylı anlatalım.
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Coğrafi işaretli ürünleri aldığımız zaman internette uslu zeytin dediğiniz de Akhisar çıkar! Malatya'nın kayısısı gibi Amasya'nın elması gibi. Akhisar Uslu ve Akhisar Domat zeytin için 2009 - 2010 yılların da başvuru da bulunduk. 2013 yılın da coğrafi işaretlerimiz tescillendi. Sayın Valimizin, Sayın Milletvekillerimizin, Sayın Başkanımız Rıfat Hisarcıklıoğlu, tüm odalarımızın ve çevre odalarımızın geldiği ve üyelerimizin bulunduğu bir törenle Türk Patent Enstitüsü başkanımızın elinden bir tanesini ben yönetim kurulu başkanı olarak, bir tanesini de meclis başkanımız DR. Mehmet Ulusoy, olmak üzere tescilli olarak biz bunları aldık. Bunları alan biziz kayıtlar da var zaten akabinde Uslu zeytinyağı, Domat zeytin yağı, Akhisar Köfte ve Akhisar Gemlik tipi zeytin olmak üzere 4 tane müracaat yaptık. Şuan da Türk Patent başkanımız benim de çok saydığım, sevdiğim Habib Aslan'a buradan selam gönderiyorum. Bu süre de bana çok yardımcı oldu.
-Engin Akyüz: Sayın Erdayıoğlu, önceki dönem başkanlıkların da odalarla bir araya gelip toplantılar düzenliyordu. Bu dönemde yine toplantılar düzenleyecek mi Akhisar Manavcılar ve Pazarcılar Esnaf Odası başkanı Mustafa Güral.
-Mehmet Ali Erdayıoğlu:Mustafa başkanıma çok teşekkür ediyorum, daha önceki dönemler de tüm başkanlarla bir araya geliyorduk. Ben başkanlarıma şunu söylüyorum siz ne kadar başkansanız ben de o kadar başkanım, hepimiz aynıyız, başkan başkandır. Biz bir araya geliyorduk, beraber yapacağımız işleri beraber karar veriyorduk. Bir toplantı olduğu zaman Vali, geldiği zaman, Milletvekili geldiği zaman, bir iş yapılacağı zaman, yani biz bunu hem odalarımızla hem mülki amirlerimizle kaymakamımızla belediye başkanımızla yalnız odalarımız ile değil hep birlikte değerlendiriyorduk. Milletvekilimiz var, buradan milletvekilimimize selam gönderiyorum,Akhisar için ne gerekiyorsa yapmıştır.
-Engin Akyüz: Biraz önce konuşurken not vermekten bahsetmiştiniz, siz kuyumcusunuz hassas teraziniz var, böyle miligramları hesaplıyorsunuz, netçe soruyorum bu günkü yönetime o hassas terazinizle tartarak, siz söylediniz diye soruyorum not vermeniz gerekirse kaç verirsiniz?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Koca bir sıfır veririm, çünkü yaptıkları birşey yok bana desinler ki biz şunu yaptık. Sıfır geri alayım onlara 5 vereyim. Hiç bir şey yapmadılar, bu kadar net söylüyorum, Gelsinler tartışalım.
-Engin Akyüz: Tüm başkan adaylarımız neden tek tek programa çıkmak yerine toplu olarak farkla bir mekan da tartışmıyorlar? seçime 1 hafta kaldı bu çok geç değil tüm adayları bir masa etrafın da görmek istiyoruz. Mehmet bey bu programa katılır mı ? Anladığımı söyleyeyim bu 4 kişi yan yana programa çıkmak ister mi ?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Seyircimize çok teşekkür ediyorum. Ciddi anlam da benim de arzum bu dur hatta ben bunu programın sonun da açıklayacaktım, bence sayın Engin Akyüz sizden ricam Tv'de ve buradan izleyenler huzurunda bizim dördümüzü bir araya getirin. Dördümüz bir araya gelelim ben de buradan hodri meydan diyorum.
-Engin Akyüz: Geçenler de bir toplantı yaptınız ve bu toplantı da ticaret odasının bütçesinin ne kadar olduğunu, % 40'nın personel gideri olduğunu ve mevcut yönetimin ceplerinden para harcadığı için kalan paranın kasa da olması gerektiğini, fakat kasa da olmadığını ifade ettiniz. İftar yemekleri var, belki mefruşat masrafları var, sadece personel masrafları değildir. Şu hesabı bir daha yaparmısınız?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Şimdi şuandaki yönetim kurulu başkanı yıllık bütçenin 1.5 milyon TL olduğunu söylüyor. Geçen gün diğer başkan adayımız 3 milyon TL olduğunu söylüyor. Her halde dili sürçtü, şuan ki başkanımız daha iyi biliyor diye algılıyorum. 1.5 milyon TL bütçesi varsa, her şeyi cebimizden karşılıyoruz deniliyorsa, % 40 personel gideri var ise ben şöyle bir hesap yapıyorum. 1.5 milyon TL bütçenin % 40 personel gideri 600 bin TL'dir. Geriye ne kaldı, geriye 900 bin TL kaldı. 5 yılda ne yapar 4.5 milyon TL, şimdi diyorlar ki kasada 2.5 milyon TL var. Bizim bıraktığımız 630 bin TL hariç bunu o hesaba katmıyorum, onu koyarsak 3 milyon 130 bin TL yapıyor. Onu yokmuş gibi kabul ediyorum, 4.5 milyon TL kasada var. Peki bende diyorum ki bu 2 milyon TL nerededir! madem ki sizler odanın kılına zarar getirmediniz, odanın parasına sahip çıktınız saygı duyuyorum, biz de sahip çıktık!
-Engin Akyüz: Başkanım fuara gidildi, iftar yemeği yapıldı, belki bunlara gitti!
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Doğrudur. Şuan ki yönetimin söylediği iftar yemeklerinin ücretlerini yönetim olarak cebimizden ödüyoruz. Ben şimdi soruyorum niye cebinizden ödüyorsunuz, madem cebinizden ödeyecekseniz kendi adınıza yapın, ticaret odasının adını kullanmayın, ben rakamları ticaret odasından araştırdım iftar yemekleri için harcanan para 5 yılda 170 bin TL peki hani cebinden harcıyordunuz demek ki cepten harcanmamış hesapta ya yanışlık var ya da başka bir şey var.
-Engin Akyüz: Seçimin son haftasında mevcut başkan Abdurrahman Bey'in tüm üyelere yemek vermesi hakkında ne düşünüyorsunuz, bütçesi oda tarafından mı karşılanıyor bilginiz var mı ?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Tabi ki bu çok şık bir şey değil. Ayın 3'nde ödül töreni yapıyorsun, 8'inde seçim var. 5 yıldan beri yapmamışın. Şimdi de yapma. Yada bunu her yıl yap, 3 yılda bir 2 yılda bir yap ama seçime 3 gün kala yapmanın mantığını olmadığını düşünüyorum. Bunun da ayrı bir maliyeti var. Bakıyorum ben hediyeler dağıtılıyor. O akşam orada plaketler verilecek, plaketler burada ayrıca dağıtılıyor, bir de orada veriliyor! 2000 kişi deniliyor, 2000 kişinin yemek ücreti var. Plaketlerin ücretleri var. Peki bunlara gerek varmıydı. Sen 5 senedir yapmamışın şimdide yapma bunun siyasi olarak mı düşünüyorsun? seçim yatırımı olarak mı düşünüyorsun ? Üyeleri çağıracağım bir yemek bir plaket vericem onların gönlüne giricem, sen bu insanları aramamışsın, işlerini yapmamışsın, diyorsun ki haftanın 4-5 günü Ankara'dayım , eğer sen 4-5 gün Ankara'dayım diyorsan bu işleri yapamayacağım diyorsun. Ben bu işleri yapamadım daha sonra yapıcaktım ben çıraktım usta oldum, biz de çıraklık yok iş adamı sanayici ve tüccarlık çıraklığı kabul etmez, çıraklık ustalık diye bir şey yok.
-Engin Akyüz: Efendim başka bir pencere açarak otel otelcilerin, otopark belediyenin işi dediniz ve merkez çarşı canlandırma projesine karşı olduğunuzu her platform da söylediniz peki nasıl canlanacak merkez çarşı, izleyicilerimiz de nasıl canlanacak diye sormuş birleştirerek bizde soralım.
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Öncelikle merkez çarşıdaki proje ticaret odasının projesi olmamalıydı. Ben karşıyım yine karşıyım, bizim merkez çarşıda vakıflardan kiralanan yer 1600 metre kare, altında bir Akhisar yatıyor. Bizim eski Akhisar'ımız, Hashoca Mahallesinde. binlerce yıl önce aşağıda bir Akhisar olduğunu ve orasının sit alanı olduğunu bunu bilerek sen bunun altına 2 kat otopark, üstüne iş yeri ve üstüne otel yapıyorsun. Bence baştan yapılmaması gereken bir iş, otopark kimin işi otopark belediyenin işi, otel kimin işi Akhisar'daki otelcilerin işi, Akhisar'daki otelciler bunu yapabilirdiler. Peki burayı nasıl aldınız vakıflara gidilmiş evvelki Ekim bu ekim 7600 TL kira geçen ekimden bu ekime kadar ki kirası 8.500 TL bu yıl sonun da bitirilmesi hedefleniyor. 23.500 TL tekrar kira verilmeye başlanacak 29 yıllığına kiralandığı söyleniyor. Ben de şimdi diyorum ki iş adamı olarak yeri alıyorsun, binasını yapıyorsun, bir de kira veriyorsun, bir kere böyle bir mantık yok, bunu vakıflar yapar vakıflardan kiralarsın buna anlarım. Nerde kaldı yap işlet devret mantığı. Şimdi bura da hangi akıl, hangi hizmet bunun yalnış olduğu kanaatindeyim, bu işe bu arkadaşlar başladılar kazı işleri yaparken alttan bir takım tarihi eserlerin çıktığı inşaat durma noktasına geldi. Az öncede söylediğim gibi ticaret odasının 2.5 milyon TL parası var yapılan iş 10 milyon TL olduğu söyleniyor, hadi esnafsın, tüccarsın Ticaret odasısın neyse, 2.5 milyon TL nin en azından 1 milyon TL'sini döner sermayesine bırakman lazım kalan 1.5 milyon TL, ile hiç kimse inşaata girmez, ticarete girmez, girer ise zaten başta 1-0 yenik sayılırsın, şimdi ne oldu! ticaret odasını 15 yıl ipotek altına aldılar! Bundan sonra yapılacak olanların da önünü kestiler, artı ben bu işe karşıyım sizin söylediğiniz gibi yine karşıyım, yarın seçildik, geldik, sözleşmeleri bilmiyorum, protokolü bilmiyorum, anlaşmaları bilmiyorum, eğer kazanırsak yönetimi alırsak Akhisarlılarla beraber değerlendirme yapacağız. Artı burada dükkanı olan arkadaşlar da mağdur oldu bu işte mağduriyet var hem de yanlışlık var.
-Engin Akyüz: Sayın Erdayıoğlu yönetimde siz olsaydınız, merkez çarşı canlandırma projesi gibi bir projeyi siz yapsaydınız, buranın inşaatını şehir dışından bir mütehahhüte mi verirdiniz, yoksa yaklaşık 400 tane ticaret odasına kayıtlı mütehahhütlere mi verirdiniz, mevcut yönetim Akhisarlı müthaitlerden ne belgesi istedi de bulamadı ve biz Akhisar'a hizmet veren müthaitlerle hiç görüşüldü mü?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Şuan ticaret odasına kayıtlı 350 tane mütehahhüt var ve her biri ayrı bir değer ve her biri bu inşaatı yapabilecek kapasite de, ben de diyorum ki niye bu bizim Akhisarlı müthaitlere verilmedi. İstanbullu bir müthaitte verilmiş, atıyorum 7 milyon 500 bin TL'ye verildi. Acaba ihale yapılmış mı? Akhisarlılara ihale yapılcağına dair müthaitlere bilgi verilmiş mi? bir şeyler istenmiş mi? Direk bu firmaya neden verilmiş? Akhisar'ımızdaki müthaitler de bu işi yapacak evraklara sahip hiç mi hiç yok derken 10 tane demi yok, 1 tane demi yok, araştırmışlar mı Akhisarlı müthaitler varken, yabancı bir müthaitte vermek doğrumudur. Bence yalnış yeterlilik belgesi olan ciddi anlam da bu işi yapan Akhisarlı arkadaşlarımız var, neden onlardan bilgi alınmadı fikir alınmadı, teklif alınmadı.
-Engin Akyüz: Geçenler de bir toplantınız da üniversite ile ilgili biz olsaydık, 1 milyon TL ticaret odasının kasasından Kaymakam beye verirdik, 1 milyon TL'yi Ticaret borsası, Esnaf odalarından toplardık ve kalan 1 milyon TL'yi de 100 isimden 10 bin TL alır ve bu işi hallederiz dediniz, doğrumu kazandığınız takdirde bu 3 milyon TL yi kamuoyu huzurun da bulmayı garanti ediyormusunuz?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Bunu ben Akhisar merkez çarşıdaki yapılan işin yalnış olduğundan dolayı buraya getirdim, 2.5 milyon TL paran var sen gidiyorsun 7.5 milyon, 10 milyon TL'lik iş yapıyorsun ben diyorum ki keşke 2.5 milyon TL paranın üniversiteye 1 milyon TL sini verseydin nasıl verseydin kaymakam beye gider kapısını çalar, Kaymakam bey biz Akhisar ticaret ve sanayi odası olarak üniversitemize 3 milyon TL para gerekiyor, biz bunun 1 milyon TL sini size veriyoruz, istediğiniz bankaya yatırıyoruz, kampanyamızı açıyoruz bizim için üniversite mi önemli merkez çarşıdaki yer mi önemli, şimdi inşaattı durdu ben burada seyircilere soruyorum. tabi ki üniversite önemli, kim ne derse desin 1 milyon TL'yi verdikten sonra 2 milyon TL'yi nasıl ihtiyaç var, biraz önce sorduğumuz gibi benim başka yerde konuştuğum gibi bizim ziraat odamız var esnaf kefalet odamız var borsamız var bunlarında bu işlere katkı sağlayacağına gönülden inanıyorum odalarımızın 1 milyon TL verdiğini düşünürsek kaldı 1 milyon TL, 100 kişiden 10 bin TL vermeyecek insan görmüyorum ama istemesini bileceksin insanlara yakın olacaksın insanları ziyaret edeceksin insanların işini göreceksin sen bunları yapmaz isen insanlar sana para vermez neticede ne oldu gece yaptılar 250 bin TL toplandı artı Akhisar dışında yaşayan işler yapan bizim sanayicilerimiz var diğer 10 bin TL, 100 bin TL verecek abilerimiz var. Bu paranın toplanmaması mümkün değil her ne kadar da para merkez çarşıya harcandı ise de biz bunu yinede yapıcaz. Ayrıca da sigara fabrikasının içerisindeki 220 dönüm arsanın alınmasında millet vekilimiz sayın uğur aydemirin büyük katkısı var milletvekillerimizle birlikte bakanlarımıza gidecez biz bu projeyi kesinlikle yapıcaz.
-Engin Akyüz: Başkanım organize sanayiyi büyüteceğim diyorsunuz tek başına ticaret odasının alabileceği, verebileceği, yapabileceği bir karar mı bu?
-Mehmet Ali Erdayıoğlu: Bundan 5 yıl önce Ankara da organize sanayi bölgesinin üst kurulu olarak Ticaret ve Sanayi Bakanımız Sayın Nihat Ergün ile bir saatlik toplantımız vardı. Ben de OSBÜK'ün yönetim kurulu üyesiyim, Türkiye'deki on bir kişiden birisiyim, o toplantıya Nurettin Özdemir Ankara sanayi odası başkanımızın davetiyle katıldım, toplantıya katılmadan önce ne isteyebiliriz diye bölge müdürümüze sorduğum da Akhisar'ın büyümesi ile ilgili görüşmemi istediler. Büyüme nedir organize sanayide 100 parsel arsa var ise, bunun % 90'nın satılması lazım biz de görünen % 75'i, metre kareye vurduğumuz da % 90 aşmışız, 350 dönüm de bir parsel, 5 dönüm de bir parsel, küçük parseller elimiz de kaldığından dolayı % 75 görünmekteydik. Osbük'ün başkanı Sayın Nurettin Özdemir gündemine aldı. Sayın bakanımıza da bu iletildi, bakanımız da aynen şu açıklamayı yaptı, hakikaten doğru, metre kare bazında % 90'ı aşılmış ama parsel bazın da aşılmamış, bunu düzeltmemiz lazım dedi, bize dedi ki başkan geliyorsun ve büyütülmesi konusun da biz sizlere yardımcı oluyoruz. Bakan bey böyle söyledikten sonra buranın büyütülmemesi konusun da herhangi bir şey olması mümkün mü ? Peki ne oldu yönetim bu arkadaşlar geldi, geldikten sonra bakan beye bir kere gidildi mi bakan beyin kapısı bir kez çalındı mı büyüme ile ilgili herhangi bir şey yapıldı mı? Organize sanayi büyütmek işler hale getirmek en az 10 yıl, peki bu 5 yıl gitti. 5 yıl sonra bu araziler ufak ufak satılıp fabrika olur muydu, evet olurdu. Organize sanayiye ciddi anlam da talepler var, 300 dönüm, 400 dönüm olmak üzere! Çünkü Aliağa limanı yakın, İzmir limanı yakın, hava alanına yakın, tren yolu yanında, doğal gazın var, İstanbul'a şimdi otoyol açıldığında 3 buçuk saat, Ankara'ya 5 saat tam merkezi konumdasın her türlü imkanımız var. Akhisar da işsiz sayısı bir hayli fazla, nereye gidiyorlar Manisa ya gidiyorlar, neyle gidiyorlar otobüs ile gidiyorlar. Kaç otobüs gidiyor? 30-40 otobüs gidiyor, peki bu insanlar oraya gitmeyip de çocuğuna torununa iş imkanı sağlasa da sizler de buna önderlik yapsanız kötü mü olur. 2 ay sonra OSB'nin seçimi olacak fabrikacılar yönetime girecek onlar da yaparlar mı yapmazlar mı belli değil! Benim görevim değil ticaret odası olarak, peki 5 yıldan beri neden bu sürede bir şeyler yapmadılar.