Korku ve Ümit
Katiline hayran insanlık yüzleşecek aklettiğinde.
Peki, akledebilecek mi. Peki Gerçekten bu kadar uzaklaşmış olmak onu tekrar doğruya ve iyiye ve barışa ve kardeşliği kavuşturabilecek mi?
Eski şehrin yalnızlığında bu soluk, bir kelam gelip de büyüleyinceye kadar saklayacak sırrını elbet.
Eskimez şehir, kadim şehir muhabbetin ve özgürlüğün şehri tekrar saf, temiz ve inanmış insanlarına kavuşabilecek mi?
Bilemiyorum! Susmak istiyorum sadece, susmak ve unutmak. Bunca yaşanan acı unutulur mu onu da bilemiyorum ya.
Bazen bir şahin gibi dağların tepelerine tünemek ve yuvamın üzerinde öylece beklemek istiyorum, bütün acıları bertaraf etmek.
Çoğu zaman tüm bu yaşananları yok sayıyorum, unutmak istiyorum sadece. Zira yok saymasam, unutmaya çalışmasam ve her daim aynı acı ve keder ile taşımaya devam etsem infilak edeceğim.
Dünya da öyle yapmıyor mu zaten bir yerde bombalar atılır iken diğer tarafta bir düğün merasimi hem de aralarında çok az bir mesafe olmasına rağmen.
Unutmak istiyorum da, unutabilecek miyim acaba? Tekrar eskisi gibi olabilecek miyim? Bunu hiç bilemiyorum ve bunu bilememek içimi çok acıtıyor. Zamanı anlık kesitleyip yazmak her zaman hissederek yaptığım şeylerden. Zaman aslında sıfırın içindeki sıfırların birleşiminden oluşur, yani anların toplanmasıdır her an bir önceki ana neronik bağlanmıştır. Bu bağlı anlarda normal hayatımıza devam etme kararlılığı içerisinde bulunmak giderek zorlaşıyor.
Bu kadar acıyı yüklenmiş olarak sevdiklerimizle sağlıklı ilişkiler kurmak ve gülümsemek ve sıradan şeyleri konuşmak ve gülümsemek aslında ne kadar zor.
İnsanoğlu ne kadar zavallı, ne kadar bedbaht ve ne kadar çaresiz nefes alıyor.
İnsanoğlu ne çabuk unutuyor yaşananları.
Suskunluğu dayanılacak gibi değil.
Sürekli olarak içimden konuşuyorum ve içimdeki sesi hiçbir şekil de susturamıyorum. Yazmasam öleceğim bunu biliyorum. 20 yüzyılın geldiği nokta öyle bir nokta ki gelmiş geçmiş bütün insanlık neslinin en nasipsizleri sanıyorum bu yüzyılın insanları. Neden mi savaşlar hiç bu kadar kanıksanmamıştı, insanlar hiç bu kadar öldürmeye meyilli değildi, insanlar barıştan ve özgürlükten söz ettiklerinde buna inanırlardı ya da tarih böyle yazıyor bilemiyorum.
Ama bütün kavramların içi boşaldı. Allaha ne kadar uzak ve ona ne kadar suçlu ayrılıyoruz her nefes alışımızda işte bundan dolayı giderek kararıyor her şey ve kayboluyor umutlar.
Ben direnmeye devam edeceğim. Gülümsemeye ve muhabbet dağıtmaya devam edeceğim, umudumu kaybetmeyeceğim biliyorum iyiler beni duyacak.
Korku ve ümit sahibim öyle demiyor mu?