Manisa FK ve Somaspor ile gururlanalım. Onlar bunu hak ediyor
Geçtiğimiz sezon kendi hataları ile 1.lig biletini kendi eliyle Yılport Samsunspor’a teslim eden Manisa FK bu sezon oynadığı 24 maçta Türk futbolunda yenilmez tek takım olma ünvanını elinde bulunduruyor.
Akigo’ya gelince inanın canımı acıtıyor. Düşünün bir sezonda tam üç teknik direktör değişikliğini gerçekleştiren yeni teknik direktör Fırat Gül’ün çıktığı Bursaspor deplasmanında 2-0 önde götürdüğünüz maçtan 3-2 mağlup ayrılıyorsunuz.
Kasabanın namı değer takımı Turgutluspor lige bir hevesle jet gibi başladı birkaç hafta liderliği elinden bırakmadı. Fakat ne olduysa yenilgiler serisiyle şimdilerde sadece Play-Offu nasıl oynarımın peşinde.
İnanın kara elmas diyarının Somaspor’u aldığı sonuçlarla liderlik koltuğuna yerleşmiş olmasından dolayı içimi ferahlatıyor.
Manisaspor’a gelince tamamen gençlerden oluşan kadrosu ile futbol oynamaya gayret eden mücadeleci bir ruha sahip ancak ne yazık ki bu sezon sonunda profesyonel lig defterini kapatıyor.
Şehrimizin 5 takımıyla ilgili kısa bir değerlendirme girişinden sonra gelelim detaylara.
BU KEZ GÖLE ÇALINAN MAYA YOĞURT OLDU
Hangi takımdan başlayacağımı bana sormayın tabi ki 24 haftadır Namağlup kalesinde sadece 15 gol gören ancak bunun karşılığında rakip fileleri tam 65 kez havalandıran en yakın rakibi ile arasındaki puan farkını 19 çıkartan 64 puanla da liderlik koltuğuna kurulan Manisa FK ile tabi ki.
‘Sütten Ağzı Yanan Yoğurdu Üfleyerek Yer’ Ata sözü tamda Manisa FK için söylenmiş. Çünkü neden geçtiğimiz sezon kendi hataları ile 1.lig biletini kendi eliyle Yılport Samsunspor’a teslim eden Manisa FK, bu sezon oynadığı tüm rakiplerini güçlü-güçsüz ayırmaksızın oyun sisteminden taviz vermeyerek toplu hücum toplu defans oyun anlayışını eksiksiz biçimde sahaya yansıtmaya devam ediyor.Bunun karşılığını da fazlasıyla alıyor. Atalarımız boşuna söylememiş ‘Ne ekersen onu biçersin’ diye. İşte Manisa Fk’da aynen onu yapıyor bu sezon.
Gerek sezon başında gerek se devre arasında yaptığı transferler, devre arası kamp-takımda arkadaşlık uyumu-ekonomik refahı- Teknik kadro katkısı-Yönetimin takıma verdiği desteği de üzerine koyarsak ortaya süper lige açılacak olan 1. Lig kapısının açılmasını sağlıyor.
Bana sorarsanız bu kez oldu. Nasrettin Hocanın göle maya çalma hikayesi gerçekten Manisa FK için gerçekleşiyor.
Fakat nedense şehirde Manisa FK’nın bu başarısı ile gururlananların sayısı oldukça az.
Bende sizler gibi Manisaspor sevdalısıyım. Benim de kızdığım, Kırıldığım süreçler oldu. Çok bedeller ödedim hatta ödemeye de devam ediyorum. Ancak böylesi bir takımı ısrarla yok saymak ta doğru olmasa gerek.
Bence inadı bir tarafa bırakıp renklerini siyah-beyaz olarak değiştirmiş olan bu takıma şans verelim. Kişiler, yöneticiler gelip geçicidir. Mevlüt Aktan, Cengiz Ergün ve benzeri isimler gider, yerine yeni isimler gelir. Gelin bir defalığına isimlere takılı kalmayalım.
Manisaspor’un yıllar sonra Süper ligi yakalaması fakat bu şansı tüm şehir olarak değerlendirememesi gibi süreci yeniden yaşamayalım. Bu takımın önünde ‘Manisa’ ismi var.
Manisaspor’da Bölgesel ligde mücadelesi sürdürecektir. Manisaspor her daim gönlümüzde olacaktır.
Amatöre düşse bile ben o yılları da gördüm. Düşünün 19 Mayıs stadyumun arkasındaki toprak sahada Horozköyspor-Manisaspor’un oynadığını. İşte o yıllardan geliyor sevgim. Benim nasıl bir Manisasporlu olduğumu kimse sorgulamaya kalkışmasın.
Kulübü zarar uğratarak tüm kongre üyelerini ikna ederek tüm yükünü Emre Hasgör ve genç yönetimin üzerine yıkarak sırra kadem bastıktan sonra değil kulübün yanından geçmek adını bile anmaktan çekinen dönemin başkanı Kenan Yaralı ile şimdilerde paranın ve güçlünün yanında olan dönemin yöneticisi Özcan Nalbantlar ile verdiğim mücadeleyi şehirde bilmeyen yoktur.
Manisaspor sevgisini kalbimden kimsenin söküp atması imkansız….
BEN BU FİLMİ DAHA ÖNCE GÖRDÜM SONU HÜSRAN
Hangi takımdan söz edeceğimi az çok anlamışsınızdır. Bir sezonda hem Fenerbahçe gibi bir takımı yenerek Ziraat Türkiye kupasını ardından da Süper kupada Galatasaray’ı yenme başarısını göstererek her iki kupayı müzesine götürmeyi başaran Akhisarspor’dan söz ediyorum. Avrupa kupalarına katılım payı olarak 2 milyon 920 bin Euro’yu kasasına koydu.
UEFA’da macerasında yayın.reklam ve tribün gelirleri hariç 3 milyon 110 Euro Türk parasıyla 19 milyon TL’de kasasına koyan ayrıca Sevilla gibi takımla aynı grupta oynama onurunu yakalayan takımdan söz ediyoruz.
Süper ligde kaldığı 7 sezon boyunca Fenerbahçe-Galatasaray-
Tüm bu başarılarla dolu geçmişe sahip olan O takımdan bugün için eser yok. Geçtiğimiz sezon Yılmaz Vural ile süper lig kapısından dönen Akhisarspor iki sezondur bulunduğu TFF 1. Liginde adeta kabus dolu günler geçiriyor.
Düşünün Türkiye’de borçsuz ve kasasında 40 milyon TL parası olan kulüp gösterin deseler di işte o takımın adı Akhisarspor idi.
Şimdi ise transferi güçlükle açabilen, oynadığı 24 maçın 15’i kaybeden 5’ini kazanabilen ve 4 beraberliği bulunan 19 puanla ligin dibinde olan bir takım.
Yılmaz Vural’ın istifası ile sezona Cem Kavcak ile başlayan sonrasında kötü gidişata dur demek için teknik direktörlükte kariyeri olmayan göreve geldiği günden buyana 11maçın 9’unu kaybeden sadece ikisini kazanan Mesut Dilsöz ile yollarını ayırarak 3. teknik patron olarak Fırat Gül’ü takımın başına getiren Akhisarspor yönetiminin takımın düşme hattında olmasında sorumluluğu olsa gerek.
Tüm bunlar bana 5 sezon süper ligde bulunup yönetimsel hatalar yüzünden süper ligden düşen, kasası bir şekilde boşaltılan bugün için borç batağında bırakıldığı için profesyonel ligde son aylarını yaşayan Manisaspor’un başına gelenleri anımsatıyor. İşte onun için diyorum ben bu filmi daha önce izledim. Manisaspor’a sahip çıkacağız diyenlerin hepsi de Manisaspor markasından yararlandıkları unutulmamalı. O filmin sonu hüsran ile bitti.
Akhisarlılara bir tavsiyem olur oda eğer bu kulübü daha iyi yerlere taşıyacak birileri varsa hiç vakit kaybetmeden kulübü o kişilere bırakılmanın yolunu açmalarıdır.
Geçtiğimiz günlerde Akhisarspor’un kurucu başkanı Halil İbrahim Doğan’ın bununla ilgili bir feryadını duydum. Bence Onun gibi Akhisarspor sevdalılarına kulak vermek gerek. Birde Akhisar Belediyesinin de bu birlikteliğe duyarsız kalmayacağını umuyorum.. Yoksa Tarihinde büyük başarıları olan Akhisarspor’un akibeti Manisaspor’a dönmemesi için bir neden görmüyorum. Kaldı ki futbol tutkunu olan Akhisar halkı ve Akhisarspor bunu hak etmiyor…
KASABANIN HESAPLARI ŞAŞTI
Lige şampiyonluk hedefleri ile başlayan bu yolculuğunu 7. Haftaya kadar liderlik koltuğunda götürmeyi başaran kasabanın kırmızı-siyahlı takımı Turgutluspor peş peşe aldığı kötü sonuçlarla hedefinden şaştı. Düşünün sizin 5 puan gerinizden gelen 5. sıradaki Eyüpspor ligin 8. Haftasında ele geçirdiği liderlik koltuğunu 25. Haftaya kadar sürdürüyor. Sadece bununla kalmayıp 1. Lig yolunda kendisini takip eden rakibi Vanspor ile olan puan farkını 12’ye çıkartmış. Turgutluspor ile olan puan farkına gelince onu hiç sormayın 16 puan farkı.
Ligin 5. Haftasında yenilgisi olmayan kalesinde sadece 1 gol gören şimdi ise 14 galibiyete karşın 10 yenilgisi olan attığı ile yediği goller bakımından hemen hemen eşit gibi görünen Turgutluspor’dan söz ediyorum.
Gelinen noktayı Turgutluspor’a gönül verenler hak etmiyor.
Bu kötü gidişte yönetimdeki hatalar,teknik kadro ile yolların ayrılması,Turgutluspor iyi sürece taşıyanların kulüpten uzaklaştırılması gibi olumsuz etkenler kırmızı-siyahlı takımın başarısızlığında etken.
Şimdi Turgutluspor’un önünde tem hedefi kaldı oda play-offlar da oynamayacak sıralamayı yakalamasıdır. Sadece lider olarak gruptan çıkmak gibi kolay bir yol varken şimdi böylesi zorlu bir sürecin içerisinde nasıl çıkar inanın benim yanıt aradığım soruların içerisinde.
Bir yerlerde bir uyumsuzluğun olduğu ve sekronizenin tutmadığı gün gibi aşina. Bence Turgutluspor yönetimi bir an önce bu sekronizeyi tutturmak zorunda. Aksi takdirde Turgutluspor için mutlu yarınlar hayalden öteye gitmez..
BU KEZ OLUYOR SOMASPOR
Antalya’da oynanan 2. Lige çıkış play-off final maçında Pazarspor’a 3-2 yenilen Somaspor, yeniden o kabusu yaşamamak için sezon başında işi ciddi tutarak lige başladı. Bunun semeresini de şu anda oturduğu liderlik koltuğu ile keyfini çıkartıyor.
Bugün için oynadığı 22 maçın 13’ünden galibiyetle ayrılmasını bilirken 7 rakibi ile berabare kaldı. Sadece bir yenilgi alan Somaspor kalesinde 18 gol görürken 43 golle en çok gol atabilen takım durumunda.
Somaspor içeride ve dışarıda rakipleriyle dişe diş mücadelesinden ödün vermeyen bir oyun anlayışı ile yoluna emin adımlarla ilerliyor. Bence bu kez tünilen ucu görünecek. Kendisini takip eden Esenler Eroksspor ile arasındaki 5 puan farkını koruyarak ligi tamamladığında Manisa FK’nın boşaltacağı 2. Lige çıkması içten bile değil. Futbol aşkıyla yanıp tutuşan Somalılar ise böylesi bir başarıyı çoktan hak etti bence. 11 Maç sonunda mutlu sona ulaşmanız dileği ile yolunuz aydın ve açık olsun….
ÇIKMADIK CANDAN UMUT KESİLMEZ
Manisaspor denilince yüreğim sızlıyor. Kim ben ve benim gibilerin yüreğine ateş düşürmüş ise onlarla ahirette mutlak hesaplaşılanacağı unutulmamalı.
Süper Ligde Haluk Çubukçu ile başlayan serüven sonrasında Kenan Yaralı ile devam eden Emre Hasgör tarafından oluşan genç yönetim ve onun sonrasında Abdullah Mergen,Gökay Budak,Bülent Baygeldi ile devam eden kötü gidiş ve şimdi de Murat Yörük’ün Manisaspor’u ligde tutma çabaları sonuçsuz kalıyor. Süper Ligin son sezonunda Manisaspor’un file bekçisi Bülent Ataman tarafından çalıştırılan siyah beyazlı takım tamamen gençler oluşan bir kadro ile rakipleri ile dişe diş mücadele etmelerine karşın sadece 11 puan toplayabildi.
Bir galibiyeti ve 8 beraberliği olan siyah beyazlı takım ligin dibinden kurtulma hesapları yapıyor. Düşme hattında olan takımla arasında 8 puan olmasına karşın geride kalan tüm maçları almış olsa bile 41 puan yapıyor. Tabi ki üzerindeki tüm rakiplerinin de kaybetmiş olması gerekir ki buda matematiksel olarak mümkün görünmüyor. Kısaca geçmişinde birçok başarılara imza atan benim diyen dev kulüplerin uykularını kaçıran Manisaspor profesyonel ligdeki günlerine veda etmek için gün sayıyor demek lazım.
Ancak yönetim diğer teknik direktörle zaman kaybetmenin yerine Bülent Ataman’ı zamanında göreve getirmiş olsa idi. O zaman düşmekten söz etmek yerine güzel günleri konuşuyor olurduk. Takımdaki tüm gençleri vermekte oldukları mücadelelerinden dolayı tebrik ediyorum.. Ne demiş atalarımız “Çıkmadık candan umut kesilmez” yine de bir umut var desek te .Elbet bu gidişin birde dönüşü olacaktır. Benim bundan yana umudum var. Sağlıkla kalın Saygılarımla….