Manisa Heyeti JES’ler için mecliste
Haber Merkezi
Manisa Akademik Odalar Birliği, Çevre Dernekleri ve Ziraat Odaları başkan ve yöneticilerinden oluşan heyet, Gediz Ovasında kontrolsüz yapılan jeotermal sondaj çalışmalarının yer altı sularına, tarıma, doğaya ve insan sağlığına verdiği zararların araştırılması ve Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerden destek istedi.
CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu’nun Manisa’daki jeotermal sondajların, elektrik santrallerinin su kaynaklarına, çevreye, tarıma, insan sağlığına verdiği zararların araştırılarak, alınacak önlemlerin ve çözüm yollarının belirlenmesi, kurumlar arası işbirliğinin sağlanması amacıyla, Meclis Araştırma Komisyonu kurulması için verdiği önerge üzerine; Manisa Tabip Odası Başkanı Şahut Duran, Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim Bali, Manisa Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyesi Duygu Elmas Mutlu, TMMOB Ziraat Müh. Odası Manisa Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Demran, Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, Sarıgöl Ziraat Odası Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Gençeli, Salihli Çevre Derneği Başkanı Seçil Ege Değerli, Turgutlu Çevre Platformu (TURÇEP) Başkanı Vedat Özçömlekçi ve sivil toplum kuruluşlarının yönetim kurulu üyelerinden oluşan heyet, Mecliste grubu bulan tüm partilerin grup başkanvekillerini ziyaret ederek konu hakkında bilgilendirdiler.
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ve İyi Parti Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu’na yapılan ziyaretlerde önerge sahibi Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu Manisa heyetine eşlik etti.
Ziyaretlerin çok verimli geçtiğini iki siyasi partinin grup başkanvekilinin Manisa Milletvekili olmasının ve desteklerinin çok önemli olduğunu belirten Bakırlıoğlu yaptığı açıklamada; Ülkenin en önemli tarımsal üretim merkezi olan ve büyük kısmı Manisa ili sınırları içerisine kalan Gediz Ovasında kontrolsüz yapılan jeotermal sondaj çalışmaları yer altı sularına, tarıma, doğaya ve insan sağlığına büyük zarar vermektedir.
Daha önce Alaşehir Alkan köyünde patlayan jeotermal kuyusu ve geçen günlerde Salihli’de sondaj kuyusundan çıkan sıcak akışkanların bağlara, su kaynaklarına zarar verdiği resmi kurumlar tarafından tespit edilmiştir. Kural tanımayan ruhsat sahiplerinin iktidara yakınlığı ve yerel yöneticilerin tehditleri nedeniyle arazi sahipleri seslerini çıkaramamaktadırlar.
Bilindiği üzere Gediz Nehri, Ramsar Sözleşmesi ile (Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme) koruma altına alınmış, Manisa sınırları içerisinde yer alan Gediz havzasındaki tüm ovalar 21 Ocak 2017 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile koruma alanı yani “tarımsal sit” olarak belirlenmiştir.
Ziyaret ettiğimiz siyasi partilerin grup başkanvekillerine de anlattığımız gibi bizler yeraltı kaynaklarının kullanılmasına karşı değiliz. Fakat yasalara, kurallara aykırı, kontrolsüz şekilde çalışmalarına da izin verilmesini istemiyoruz.
Çünkü jeotermal kuyusundan çıkan buhar elektrik santralinde kullanıldıktan sonra aynı sıvı olarak derinliğe reenjeksiyonla yani tekrarbasma yöntemiyle geri verilmesi gerekiyor. 2000 metreden çıkarılıyorsa su yine 2000 metre derinliğe tekrar basılması gerekir. Fakat işletmeler 100-200 metrede bıraktıkları için içme ve tarımsal sulamada kullanılan sularda bor miktarı kat kat artmıştır. Gece yarısından sonra filtreler kapatıldığı için zehirli gazlar santral bacasından ovaya bırakılmakta alaşehir bölgesinde tüm ovayı çürük yumurta kokusu kaplamaktadır. Aydın’da Manisa’da jeotermal elektirk santrallerinin bulunduğu yerlerde kanser vakaları artmıştır. Köyler yaşanmaz hale gelmiştir ifadelerine yer verdi.
Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemek diyen CHP Milletvekili BAKIRLIOĞLU konuya gösterdikleri duyarlılık için heyette yer alan STK temsilcilerine ve tüm grup başkanvekillerine teşekkür ederek Mecliste kurulacak Araştırma komisyonu konuyu tüm yönleriyle araştırıp raporunu ortaya koyduğunda inanıyorum ki JES’lerin yarattığı sorunlar çözülecektir dedi.