Milli İttifak Adayları Basınla Buluştu
Akhisar Haber Ajansı-AHA
Saadet Partisi ve Büyük Birlik Partisi’nin 7 Haziran Genel Seçimlerinde oluşturdukları Milli İttifak adayları Akhisar’da basın mensuplarıyla Dayıoğlu Kasabı’nda akşam yemeğinde buluştu.
Sivil Toplum Örgütleri ve esnaf ziyaretlerinde bulunan milletvekili adayları, iktidara gelmeleri durumunda, ekonomik ve siyasi vaatlerini aktardı. Yoğun geçen ziyaretlerin ardından basın mensupları ile akşam yemeğinde buluşan Milli İttifak adayları, Akhisar’dan AKP Hükümetini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı eleştirdi. Türkiye’de demokrasiyle değil, demokraturla birilerinin iktidara seçildiğini iddia eden Saadet Partisi Manisa 8. Sıra Milletvekili Adayı Abdullah Yılmaz, “Genel seçimlere 16 gün kala Akhisar’da bulunmaktayım. Şunun bilinmesini istiyorum. Ülkemizin bine yakın ilçesinde, 81 ilde milli ittifakımızın milletvekili adayları her gün iki ilçe olmak şartı ile memleketimizi ilmek ilmek dokuyorlar. Akhisar’da yapmış olduğumuz ziyaretlerde Akhisar halkının bize gösterdiği teveccüh bizi heyecanlandırdı. Ulusal basında çok sık yer görmememize rağmen Akhisar yerel basınında toplantımıza bu kadar ilgi göstermesi bizi mutlu etti. Saadet partisi olarak Manisa’mızın milletvekili adayları olarak seçim programımızda bütün ilçeleri üç defa ziyaret ederek halkımızla bir araya geldim. Manisa’mızdaki durum Türkiye’nin de genelinde olduğunu düşünüyoruz. Teşkilatlarımızdan aldığımız bilgilere göre; Saadet Partisi ile yapmış olduğumuz ittifakla seçimde barajı açacağımızı inanıyorum. Basın mensuplarımızın halkla iletişimde bize yardımcı olursa 7 Haziran seçimlerinde milli ittifak kurduğumuz partimizin iktidara adım adım yürüyüşünün göstergesi olacaktır. Herkesin bildiği gibi biz çok rahat siyaset yapan iki siyasi partiden gelerek halkımıza projeleri anlatmaya gerek kalmıyor. Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır. Türkiye’mizde demokrasi ile değil ‘Demokraturla’ yani birlikleri, grupları, algı yönetimi ile iktidarlara seçtirdiklerini inandığımızdan dolayı bu önümüzdeki 17-18 gün içerisinde önce siz basın mensuplarına, değerli teşkilat mensuplarımıza çok büyük görevler düştüğüne inanıyorum. Bu zaman dilimi içerisinde algılar üretilmezse, baronlar filmle4ri başka türlü seyrettirmezse milli ittifak olarak 8 Haziran gününde Türkiye’nin kurtuluşundan ve iyiye doğru gidişinde güzel ve büyük adımlar atacağımıza inanıyoruz. Milli ittifakın diğer gruplarla ittifak halinde iktidara geleceğimizi düşünüyoruz. “
TÜRKİYE İYİ YÖNETİLMİYOR!
Sözlerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde söylediği devlette iki başlılık olmaz’ sözüyle başlayan Saadet Partisi Manisa 1. Sıra Milletvekili Adayı Murat Sancak ise “Maalesef Türkiye iyi yönetilmiyor” diyerek eleştirilerini sıraladı. Sancak; “Çok başlılık var. Sayın Cumhurbaşkanımız, başbakanken Sayın Abdullah Gül cumhurbaşkanıydı, bir şey söyledi. Sayın Tayyip Erdoğan bütün televizyonlarda çıkıp söylemedi mi ‘devlette iki başlılık olmaz’ Peki şimdi kendisi ne yapıyor acaba? Bunu çok iyi tespit etmemiz lazım.
Mevcut iktidarın üç tane projesi var. Bunlar yeni anayasa, çözüm süreci ve paralelle mücadele. Artık bunları bilmeyen duymayan yok. Söyleyecek bir şeyleri de kalmadı zaten. Eğer ki Anayasa’yı değiştirme konusunda samimi olsalardı, zaten bu millet bu fırsatı o iktidara iki kere vermişti. Ama hiçbir adım atmadılar. Dolayısıyla Anayasa söylemleri tamamen siyasidir, politiktir bir manevradır. Biz samimi bulmuyoruz.
Başkanlık sistemi diyorlar, peki nasıl bir başkanlık sistemi. Bunu söylüyorlar mı? Anlatıyorlar mı? Anayasa profesörlerimiz, hukukçularımız var. Bunlar çağrılıp fikirlerine baş vuruluyor mu? Asla!..İşi bilmeyenler bunu söylüyor ve dayatmayla bunu millete kabul ettirmeye çalışıyorlar. Yapılmak istenen mevcut durumun meşru hale getirilmek istenilmesinden başka bir şey değildir. Çünkü Güneydoğu’da da söz verdikleri bazı kesimler var ve bu sözleri yerine getirmek için illa başkanlık sistemi diyorlar.
Batıya bakalım. Batıda gelişmiş demokrasilerin, ileri demokrasilerin olduğu yerlerde demokrasi yerleşmiştir, hukuk her şeyin üstündedir. Orada yargı, yasama ve yürütme bağımsızdır. Dışarıdan müdahaleyi asla kabul etmez. Orada devlet başkanları, bütün bakanlar, yöneticiler, bürokratlar hesap verilebilir ve denetlenebilirdir. Böyle bir başkanlık sistemini acaba bizim cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan kabul edebilir mi? Tabii ki etmez. Çünkü şu anda kuvvetler birliği vardır. Meclis ondan soruluyor, hükümet onun ağzından çıkacak iki kelama bakıyor. Maalesef bizim adalet sistemi yargıçları da bu tuzağa düşmüşlerdir. Cumhurbaşkanı söylüyor, bunlar emir kabul ediyor harfiyen yerine getiriyor.
Hani Türkiye bir hukuk ülkesiydi. Demek ki bir aldatmaca var. Ne diyorlar? ‘Milli iradeye saygı’ diyorlar. Peki siz saygı duyuyor musunuz? Milli irade ne demek, milletin ta kendisi değil mi? O zaman millete doğruları ve hakikatleri söyleyeceksiniz. Milleti asla aldatmayacaksınız. Peygamber Efendimiz ne diyor; ‘Aldatan bizden değildir’ diyor” dedi.
DARBELERİN SAVCISIYKEN AVUKATI OLDULAR
Eleştirilerini sürdüren Saadet Partisi Manisa 1. Sıra Milletvekili Adayı Murat Sancak; “Daha düne kadar Ergenekon, Balyoz’, Ay Işığı ve Sarı Kız gibi darbe teşebbüslerinin siz savcısıydınız. Hani diyordunuz ya hayretlere düştüm. Ne değişti de savcılıktan şimdi avukatlığa döndünüz. Bu ne tutarsızlıktır. Bu bir değil ki bir konuda sabah başka akşam başka şeyler söylüyorlar.
Değerli arkadaşlar; bir seçim sürecine girdik. Her şeyden önce seçimin adaletli bir yarış içinde geçmesi gerekir. İsminde adalet olan bir parti adaletsizliğin daniskasını yapıyor. Seçim yarışında bakıyoruz, devletin bütün imkânlarını seferber ediyorlar. TRT bu milletin malı olmasına rağmen, AKP’nin basın bültenini veren bir kuruluş gibi çalışıyor. Bunu şiddetle reddediyoruz. Verdiğimiz vergilerle bunu yapmaya asla hakkınız yok.
Diğer taraftan bu da yetmiyor. Bütün özel televizyonlar da baskı altına alındı. Destek vermeyenlere mali polis gönderiliyor, cezalar yağdırılıyor bu kuruluşlara da boyun eğdiriliyor. Bunlar demokratik işler değil. Bunlar faşizan tutumlardır. Bu da yetmiyor. Bir de cumhurbaşkanımız var. Siyasete ne kadar meraklıymış!. Yahu, seni cumhurbaşkanı seçti bu millet, otur oturduğun yerde. Herkesi kucakla, herkese sevgiyle yaklaş her kesimin cumhurbaşkanı ol. Biz bunu bekliyoruz. Kurumlar arası ahengi siz sağlayın. Ama maalesef bunu yapmadığı gibi kurumların içini boşaltan, milleti kutuplaştıran, kamplaştıran bir söylem içinde, Şimdide seçim meydanlarına indi. AKP’ye destek veriyor. Bunlarla nasıl adil bir seçim yarışına gireceğiz. Hak mı bu, hukuk mu bu?.”
MİLLİ İTTİFAK İKTİDARINDA BÜTÜN KESİMLERE YÜZDE 50 ZAM
Sancak; “Sayın Cumhurbaşkanı miting meydanlarında bir keresinde taşeronlar için ne dedi? ‘Taşeron işçiler nankörlük yapmayın’ dedi. Yahu; bu taşeron işçiler zaten kıt kanaat geçinen insanlar. Asgari ücret alan insanlar. Bu söylemler bu insanlara müstahak mı? İşçisi, memuru, emeklisi her kesime bizim saygımız sonsuzdur. Milli İttifak iktidarında taşeron işçiler kesinlikle devlet kadrolarına bizim tarafımızdan alınacak, insanca yaşamaları sağlanacak. Asgari ücretten vergi kaldırılarak en az bin 500 lira yapılacak. Bütün kesimlerin gelirlerine yüzde 50 zam yapmayı vaat ediyoruz. Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşlarımız için Türkiye Tarım ve Hayvancılık Kurumu’nu kuracağız. Burada tarımsal fon oluşturarak çiftçilerimize faizsiz ve uzun vadeli kredi bulma imkânı sağlayacağız.
Türkiye’de ailelere baktığınızda boşanma oranının her geçen yıl arttığını görüyoruz. Mevcut iktidar buna ne önlem alıyor, hiç bir şey! Çünkü değerler yozlaşması vardır. Her şey materyalist bir felsefeyle gözümüzün önüne konuluyor. İnsanların duyguları, maneviyatı, inançları vardır. İnsanların kültürel yapıları vardır. Bunların yükseltilmesi ve yaşatılması unutturulmuştur. Biz, bu ailelerin parçalanmasını önlemek için yeni evlenecek çiftlere 50 nin lira kredi vereceğiz. Faizsiz ve 10 yıl ödemesiz. 10 yıl sonra bu evlilik devam ediyorsa çiftler gelir düzeylerine göre aldıkları krediyi kendileri yapılandırarak ödemeye başlayacak. Eğer üç çocuk yapmış ise, biz hükümet olarak alınan 50 bin lirayı bu çiftlere bağışlayacağız. Çünkü, aile içi anlaşmazlıkların temelinde ekonomik sebepler var. İnsanlarımızın açmazı var. İnsanlarımızı borç batağına sürüklediler. Biz insanımızı insanca yaşayacağı bir duruna getireceğiz” dedi.
ALLAH KORKUSU SUİSTİMALİ ÖNLER
Hayvancılık ve tarımla ilgili faizsiz kredi desteği projesinin suiistimale uğrayıp uğramayacağı sorusuna da açıklık getiren Murat Sancak; “Konuşmamızın başında siyasi ahlaktan bahsettik. Bürokratlarımıza baktığımızda sanki Ak partinin kölesi gibi görülüyor. Ya istediğimi yerine getirirsin ya da seni sürerim. Kanun tanımaz, hukuk tanımaz, emirlerini, icraatlarını dahi bürokratlara zorla da olsa yaptırıyorlar. Bunun önüne geçmenin tek bir yolu var. Bir kere herkesin hukukunu sağlıklı bir şekilde tesisi edeceksiniz. Bürokratımız sadece vazifesini yapacak, vazifesini yaparken asla korkusu olamayacak. Mademki bütün siyasi partilerimiz bu millete hizmet için oy istiyorlar, bugüne kadar yaşanan suiistimalleri gördük. Partizanlık var. Bürokrattır, milletvekilidir, bakandır bazıları çevresini zenginleştirmek için bu suiistimalleri yapmıştır. Bunlara meydan vermemenin yolu nedir. Bu insanların manevi yönünü yükseltirseniz, Allah korkusunu yerleştirirseniz kim bunda suiistimal yapabilir. Mümkün mü? Ben ahlaklı ve dürüst bürokratların hala varlığının çok olduğuna inanıyorum. Milli İttifak iktidarı geldiğinde emin olun gönüllü bir çok insan çıkacaktır. Bir kere herkes denetlenebilir, herkes hesap verebilir olacak. Hesap verebilen, denetlenebilen bir insan hata yapabilir mi? Yapamaz” dedi.