MİNYATÜR MUTLULUKLAR
İçimizde yaşadığımız çağda herkesin mutlu olması gerektiğine yönelik bir algı var. Bu algı ekseninde dizayn edilmiş toplumun kültürel yapısı. Bu çağda hayattaki nihai hedefin mutluluk olduğu yanılsaması hakim.Peki mutluluk sahiden varılacak hedef mi? Hayattaki hedefimiz her an mutlu olma halini yakalamak mı? Mutluluk hedef tahtasına konulduğunda ulaşılabilecek bir şey değil ki!
Bazı şeyler direkt olarak hedef haline getirildiğinde onlara ulaşmak imkansız olur. Uykuyu hedef haline getirdikçe uyuyamamamız gibi.Kovalandıkça kazan şeylerden biridir mutluluk. Dolayısıyla direkt mutlu olma gayesiyle yaptığımız hiçbir eylemin çıktısı mutluluk olmaz. Mutluluk farklı bir gaye etrafında kendiliğinden ortaya çıkan bir şeydir. Yani mutluluk bir yan üründür, gaye haline getirildiğinde anlamını yitirir.
Günümüzdeki trendin mutluluk olması, onu ulaşılacak yer olarak konumlandırmayı gerekli kıldığı gibi ona ulaşamayanların ulaşamama acısını çekmesine ayrıca ulaşamadığı için bir de utanç duymasına sebep oluyor. Herkes, herkesin mutlu olduğunu düşünerek kendisini de mutlu hale getirmeye çalışıyor. Bu emek verilerek ulaşılacak bir durum olmadığı için mutlu olamama halinden utanıyor ve mutsuzluk halini göstermemek için sanal dünyanın büyülü kapısından içeri giriyor. Çünkü orada teşhir ettiği minyatür mutluluklarla gerçekteki mutsuzluk halinin ona verdiğiacı ve utancıgizlemiş oluyor.
Hayattaki temel gaye mutluluk olmadığı gibi en önemli duygu da mutluluk değildir. Bize bahşedilen her duygu, varlığı itibariyle kıymetlidir ve hissedilmeye değerdir, buna acı da dahildir. Her bir duygunun kendi içinde hizmet ettiği bir anlam vardır. Bize düşen bu anlamı yakalayabilmektir.
Salt mutlu olma niyetiyle yaptığımız tüm eylemleri usulca bir kenara bırakıp hayatımızın amacını gerçekleştirmeye odaklandığımızda mutluluk kendiliğinden gelecektir.
Peşinden koşulacak şeyin mutluluk olmadığını anlayabilmek ümidiyle..