26 Aralık 2024
  • Manisa14°C
  • İzmir13°C

27 MAYIS

Mahmut Tolon

24 Mayıs 2010 Pazartesi 09:51

27 Mayıs : İnsan durup durup kızıyor mu?

 

27 Mayıs 50 Yıl sonra yargılansa ne olur?

 

 Menderes ailesinden ip parası, kefen parası, Yassıada'da yenen yemeklerin parasının icra kağıdı ile resmen istendiğini biliyorsunuz.  (Hala inanmayana yazılı delil ayrıca sunulabilir).

 

İdamdan önce  anal prostat muayenesini gerekli bulan hekimlere mi yanayım? “Sanıklara” sen diyen ve azarlayarak,aşağılayarak  konuşan hakimlere mi? Acı bir dönemdi 1960.

 

 

Özdemir İnce, Oktay Ekşi, Emre Kongar  gibileri gençlik yıllarının bilgi, ezber  ve sapmaları ışığında hala fırsat buldukça bir iki laf sokuşturmaktan geri kalmıyorlar.

 

Son olarak Emre Kongar'ın NTV deki söyleşide DP iktidara gelişinde ilk iş   CHP nin mallarına el koydu demesi gibi.  CHP hala İş Bankasının hissedarıdır.  El konulan mal ise CHP üzerine gözüken  Eski Meclis binası idi. Cumhuriyet kurulurken ve tek parti var iken  böyle olması  belki normal idi ama CHP den alınması da.

 

Başka  dönem hakkında hala  darbeye  devrim ney diyerek “tanıklık” yapanları da basından biliyorsunuz. Düpedüz bir iki yıl öncesinden  hazırlanmış bir darbe idi ve diğer darbeci kadroların yetişmesi için ortam oluşturdu. 27 Mayıs zorla milli bayram ilan  edildi.

 

 

1946 seçimlerinin açık oy gizli tasnif (!) seklinde yapıldığını da biliyorsunuzdur herhalde? Oyunuzu herkesin göreceği şekilde veriyorsunuz, sonra CHP'i yetkililer gizli sayıyorlar. Ükedeki açlık ve Sovyet tehditleri karşısında İnönü Batı'ya dönmek zorunda kaldı. Batının yardım etmek şartı çok partili gerçek demokratik hayata geçilmesiydi. Yani Çok partili sistem İsmet İnönü'nün bağışı  falan değildir.  

 

 

Yassıada süreci sonunda 3 insanın asıldığını biliyorsunuzdur. Köpek davası, Bebek davası ve 6/7 Eylül gibi hezeyanlar sonucunda. (baknz : Fatin Rüştü Zorlu Karakoyunlu ve 6/7 Eylül ) toplam 11 insanın kısmen dövülerek veya intahar etti, kalp krizinden gitti denilerek öldü(rüldü)ğünü anımsıyor muyuz?  Harbokulu talebeleri kıyma yapıldı haberlerini anımsayanınız var mı?

 

 

Hazırlanmış bir darbe idi ve yıllar sonra darbe yapanların bazıları bile vatana kötülük yaptıklarını itiraf ettiler TIR filosu sahibi olan bir  subay gibi.

 

Bir daha darbeler olmaması için önlemler giderek net bir şekilde çoğunlukça istenecek ve alınacaktır.

Başbakan Erdoğan'ı beğenip-beğenmeme, seyahatlerini çalışma  show olarak algılama  serbestimiz vardır. Ama askerin politikadan elini çekmesi konusundaki hizmetini umuyorum her demokrat destekliyordur. 

 

Milyonlarca Yahudinin katilinin yargılandığı Nürnberg Mahkemelerinde 12 İdam cezası verildi. Yassıada  Sahnesindeki trajikomedide yalan dolan sonucu  15idam cezası! Sonra 12 sini affettiler! Tarih cezalarını veriyor, sap ve samanı ayırarak. Kukla Cumhurbaşkan'larının da Genel Kurmay başkanlarının da. Sel gidiyor kum kalıyor.

 

Size sadece ozamanki ortamı anlayabilesiniz diye hala  günlük yazı yazan Çetin Altan' dan bir alıntı yapayım: kendisi kanaatimce şaşırtıp alenen özür dileyebilecek çapta bir insandır diye de hala umarak (çok mu naïf buldunuz bu düşüncemi? ).

 

Üstad 14 Haziran 1960'da  yargılamış, yazıyor  (yandaş basın falan gibi tabirler aklıma gelmiyor değil) Insan durup durup kızıyor isimli yazısında:

 

“ Dolaplarınızdan çıkan seksüel ilaçlardan,saç boyalarınıza, metreslerinizin dövizlerinden,yürüttüğünüz hazinelere kadar her şeyiniz tersine dönmüş çöp tenekesi gibi sütünlara döküldü.. E, peki ya haysiyet? Ne oldu haysiyet…

 

“Haysiyet… Sizlerin miydi bu iddia?

Şayet sizlere haysiyetsiz demişsek özür dileriz, sizlerden değil, başka haysiyetsizlerden; çünkü en haysiyetsiz olan bile sizlerin yanında İsa Aleyhisselam kalır…”

 

Nasıl  esip gürlemiş ve oturtmuş  ama kalemşör bre bre bre! Şu cesaret, zerafet  ve asalete bakın!

 

 

Ayrıca  gazetelerde  yazılanlara da bu linkten göz atabilirsiniz bilgi en sağlıklı yaklaşımdır! Ne kolay uyum sağlayan bir toplumuz yeni patronlara!

 

1960-1961

 

Bir daha 27 Mayısları, 12 Eylülleri  görmeme umuduyla! Bu 27 Mayıs faciasının 50 yılı. Yapanlara yaptıranlara hayırlı olsun. Oluyor da çok şükür. Bazılarında belki “biz bu filmi görmüştük hissi” oluşuyor zaman içinde “belki hatta biraz utanç” bu denli agresyon ve yanılgıdan sonra.  İnsan durup durup kızıyor değil mi? İnanın kızmak yüzeysel bir lüks. Kızmayıp anlamaya ve anlatmaya çalışmak gerek!

 

Demokrasi denenenlerin arasında en az kötü olan rejim. İktidardakinin show yapmasını anlayacak, ayıplayacak ve anlatacak şekilde yapıcı politika yapma alışkanlığını edinmemiz gerek, hakaret ederek ve “ sert” ağız dalaşlarına girerek değil.