23 Aralık 2024
  • Manisa12°C
  • İzmir15°C

6 SENDİKA BİR ARAYA GELDİ EĞİTİMDE ŞİDDETE HAYIR ORTAK AÇIKLAMASI YAPTI

Akhisar’da 6 sendika bir araya gelerek Eğitimde Şiddete, Eğitimcilere yönelik şiddete hayır konulu ortak basın açıklaması yaptı. Türk Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Eğitim-Bir-Sen, Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim Gücü-Sen, Hürriyetçi Eğitim-Sen,

6 Sendika bir araya geldi Eğitimde Şiddete hayır ortak açıklaması yaptı

24 Eylül 2024 Salı 13:53

Bu haber toplam 1741 defa okunmuştur

6 Sendika bir araya geldi Eğitimde Şiddete hayır ortak açıklaması yaptı
Akhisar Haber Ajansı

Akhisar’da 6 sendika bir araya gelerek Eğitimde Şiddete, Eğitimcilere yönelik şiddete hayır konulu ortak basın açıklaması yaptı. Türk Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Eğitim-Bir-Sen, Eğitim-Sen, Türk Eğitim-Sen, Eğitim Gücü-Sen, Hürriyetçi Eğitim-Sen, Sendikaları hep birlikte Kayalıoğlu Mahallesinde ki İsmail Keskinoğlu İlköğretim Okulu önünde saat 12.45’te basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasını Türk Eğitim-Sen Senai Yavuz, Eğitim-Bir-Sen Said Akdağ, Eğitim-İş Cem Kadir Bedirhanoğlu, Eğitim Gücü-Sen Mustafa Koşay, Hürriyetçi Eğitim-Sen Kadir Kağan Sümbelli, basın açıklamalarını okudular.

6 Sendikanın ortak basın açıklamasının tam metni;

Değerli eğitim çalışanları, stk ve siyasi parti temsilcileri, basın mensupları ve Akhisarlılar.

              BU NE CÜRRET! EĞİTİMDE ŞİDDET YASASI ÇIKARILSIN!

23 Eylül Pazartesi günü saat 11.50 de İlçemizde Kayalıoğlu İsmail Keskinoğlu İlkokulunda Sınıf öğretmeni olarak görev yapan Sıdıka Gülsoy öğretmenimizin iki ortaokul öğrenci tarafından şiddete maruz kalması kabul edilemez. Öğretmenimizin hem öğrenciler hem de daha sonra okula gelen veliler tarafından tehdit edilmesi olayına Artık Yeter. Biz öğretmeniz. Sıdıka Gülsoy öğretmenimizin yanındayız.

ÖĞRETMENE KALKAN ELLER KIRILSIN

Toplum olarak hayatımızın her aşamasında evde, sokakta, iş yerlerinde her gün karşı karşıya kaldığımız şiddet olgusunun uzun süredir okullarımızı da sarmalamış olması çok sayıda meslektaşımızın şiddetin hedefi haline gelmesine neden olmaktadır. Öncelikle kabul etmek gerekir ki okullarımızın sık sık şiddet haberleriyle gündeme gelmesinde başta Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) olmak üzere tüm yetkililerin, hatta toplumun tüm kesimlerinin sorumluluğu vardır. Toplum olarak hayatımızın her aşamasında yer alan şiddet olgusu, eğitim kurumlarını, okullarımızı ve öğretmenlerimizi de hedef almış durumdadır.

Okullarımızda öğretmene şiddet, mobbing, taciz, itibarsızlaştırma vakaları ciddi önlemlerin, yasal düzenlemelerin ve esaslı politikaların hayata geçirilememesi nedeniyle maalesef had safhaya ulaşmıştır. Eğitim sisteminde yaşanan olumsuzlukların temel nedeni olarak öğretmenlerin göstermesi, CİMER uygulamasının velilerin elinde bir sopaya dönüştürülmesi, MEB’in eğitimde yaşanan sorunlara çözüm üretmekte yetersiz kalması öğretmenleri ve idarecileri veli/öğrenci karşısında tek muhatap olarak bırakması, bugün yaşananlara zemin oluşturmuştur. 

-GÜVENLİ OKUL, GÜVENLİ TOPLUM

Disiplin yönetmeliklerinin yetersizliği, eğitimcilerin itibarını zedeleyen ve sadece adı değişen öğretmeni şikâyet hatları, öğretmenlik mesleğinin mülakat, rotasyon, performans, şeffaf olmayan ödül ve ceza gibi uygulamalarla rencide edilmesi, hem ekonomik ve sosyal hem de özlük haklarının gasp edilmesi, eğitimcilerimizi tahkir eden yayın, tutum ve açıklamalar tüm bu şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. 

Çoğu okulumuzda güvenlik görevlisinin bulunmaması, güvenliğin sadece nöbetçi öğretmenler eliyle sağlanmaya çalışılması, kamera sisteminin olmaması şiddet olaylarına zemin hazırlamaktadır. Oysa her okulumuza güvenlik görevlisi alımı yapılması ve okullarımızın tamamında kamera bulundurulması hayati bir zorunluluktur. MEB’in bu konuda okullara bütçe tahsis etmesi, fedakârlıktan kaçınmaması çok önemlidir.

SUSMA HAYKIR, ŞİDDETE HAYIR

 Öte yandan şiddetin önlenmesi, etkili ve caydırıcı tedbirler geliştirilmesi, eğitim çalışanlarının güvenli bir ortamda çalışmasının yasal koruma altına alınması amacıyla” Öğretmen Meslek Kanunu”nun acilen bu talepler doğrultusunda çıkması için TBMM ye daha fazla görev düşmektedir..

 Kanun tekliflerimizde özellikle eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulmasının hükme bağlanmasını gerekmektedir.

Ayrıca Okullardaki disiplini sağlayacak, öğretmeni koruyacak yönetmeliğinde bu yönde ele alınması gerekmektedir.

Özel eğitim kurumlarında çalışan eğitim çalışanlarının da, görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından kamu görevlisi sayılması, cezaların artırılması ve şikâyete bağlı kalmaksızın fail hakkında kamu davası açılması için daha ne bekleniyor. Bu noktada tüm siyasi partilerimiz birlik içinde olarak bu teklife destek vermesi ve teklifin yasalaşması en büyük beklentimizdir.

 Eğitimde Şiddet Yasası çıkarılmasının yanı sıra Meclis Araştırma Komisyonu kurulması, Türk Ceza Kanunu’nda eğitim çalışanlarına yönelik şiddetin ayrı bir suç tipi olarak düzenlenmesi de bir zorunluluktur..

 Daha fazla eğitim şehidi verilmesine ve öğretmenlerimizin şiddete maruz kalmasına müsaade etmemeliyiz! “Eğitimde Sıfır Şiddet” teması ön planda olması Eğitimin ileriye gitmesinin en önemli destekleyicisidir.

EĞİTİMDE ŞİDDETE HAYIR

Eğitimde şiddetin önlenmesi için yasal düzenlemenin yer almadığı bir ÖMK’yı hiçbir surette kabul etmiyoruz! Üstelik bu da Yetmez! diyoruz.

Milli Eğitim Bakanlığı mutlaka kamu/özel ayrımı yapmadan eğitimde şiddete yönelik Özel Bir Politika geliştirmesini istiyoruz.

 Okullarda rehberlik birimleri daha etkin hale getirilmeli, rehber öğretmen sayıları artırılmalıdır.

ÖĞRETMENE KALKAN ELLER KIRILSIN

Tüm bunların yanı sıra; Eğitim çalışanlarına yönelik gerçekleştirilen itibar suikastları son bulmalı, statü kaybı önlenmeli, rehber öğretmen sayısı artırılmalı, siyasiler, sanatçılar, sporcular gibi topluma rol model olan insanların eğitim çalışanları ile birlikte görünürlükleri artırılmalı, yazılı, görsel ve sosyal medya haberlerinde kullanılan “dil”e özen gösterilmeli, eğitimde şiddeti önlemeye yönelik etkin kamu spotları hazırlanmalı, öğrenciler arasında çeteleşme, madde bağımlılığı gibi şiddeti de beraberinde getiren davranışlar için etkili tedbirler geliştirilmelidir. Özellikle okullarımızdaki rehberlik birimlerinin daha etkin hale getirilmesi gerekirken, bu noktada 100 öğrenciye bir rehber öğretmen düşmesi sağlanmalıdır.

 Rabia Sevilay Durukan, Mehmet Aktaş, Ayhan Kökmen, Ceren Damar Şenel, Necmettin Kuyucu, İbrahim Oktugan… Hayatlarının en verimli döneminde sevdiklerinden, öğrencilerinden koparılan tüm şehit eğitimcilerimizi saygı, rahmet ve özlemle anıyoruz. Şiddete maruz kalan sayısız eğitimcimize de minnetlerimizi iletiyor, her daim destekçisi olacağımızın bilinmesini istiyoruz.

GÜVENLİ OKUL, GÜVENLİ TOPLUM

 Değerli meslektaşlarımız; Eğitim çalışanlarımıza yönelik şiddet aslında geleceğimize sıkılan kurşundur! Bu nedenle geleceğimizin karartılmasına müsaade etmeyeceğiz, şiddete müsamaha göstermeyeceğiz. Türk eğitimcileri olarak şiddetle sonuna kadar mücadele edeceğiz.

Vandallara teslim olamayacak, bu vahşet olaylarının önüne geçilmesi için gerekli tedbirler alınana kadar konuyu gündemde tutmayı ve farkındalık oluşturmayı sürdüreceğiz. Eğitimcilerimizin can güvenliğinin sağlandığı çalışma ortamlarına kavuşması en büyük temennimizdir. Şuurlu nesiller yetiştirmek biz eğitimcilerin olduğu kadar ailelerin de en önemli görevidir. Buradan bir kez daha ailelerimize ve tüm topluma çağrıda bulunuyoruz: Öğretmenlere verdiğimiz değer çocuklarımızın geleceğine yönelik verdiğimiz kıymettir. Bu bilinçle hareket etmek Milli Bir Ödevdir!

 Kamuoyuna saygıyla duyurulur.






















Yorumlar