68’LİLER BİRLİĞİ AKHİSAR’DA

68’liler Birliği Akhisar’da
Akhisar Haber Ajansı-AHA

            68’liler Birliği Vakfı başkanı Namık Kemal Boya, Genel Sekreter Mustafa Dulkadiroğlu ve 20 kişilik ekibiyle 25-26 Ağustos’ta Afyonkarahisar, Kocatepe’den başlattıkları Ulusal Bağımsızlık Yürüyüşü’nün, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 93. yıldönümündeki durağı Akhisar oldu.

            Akşehir, Afyonkarahisar, Dumlupınar, Banaz, Uşak, Eşme, Ödemiş, Bayındır, Salihli ve Akhisar’ın 6 Eylül kurtuluş etkinlerine katılan 68’liler Birliği Vakfı Başkanı Namık Kemal Boya ve 20 kişilik ekibini Atatürkçü Düşünce Derneği  Akhisar Şube Başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılandı.

            Atatürkçü Düşünce Derneği  Akhisar Şube Başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, 68’liler Birliği Vakfı başkanı Namık Kemal Boya ve 20 kişilik ekibiyle Şehit Yüzbaşı Necdi Şentürk Merkez Parkı içindeki Park Kulüpte açık havada söyleşi  toplantısı yaptılar.

            Toplantıda konuşan ADD Başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu;”  68’liler Birliği Vakfı başkanı Namık Kemal Boya ve 20 kişilik ekibinin, 25-26 Ağustos’ta Afyonkarahisar, Kocatepe’den başlattıkları Ulusal Bağımsızlık Yürüyüşü’nün, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 93. yıldönümündeki durağı bugün ilçemize gelerek 6 Eylül Kurtuluş etkinliklerine katıldılar. Bizlerde ADD olarak kendilerini ilçemizde ağırlamaktan mutlu olduk. Bizleri kırmayarak Park Kulüp’te yaptığımız bu söyleşiye katıldıklarından dolayı teşekkür ediyoruz” dedi.

            Söyleşi öncesi Akhisar Haber Ajansına konuşan 68’liler Birliği Vakfı başkanı Namık Kemal Boya;” Bizim Ulusal Bağımsızlık Yürüyüşünü yapmamız, Türkiye 93 yıl öncesi şartlara benzer durumda. Tıpkı o gün olduğu gibi bu gün Türkiye’yi bir yerlerinden çekip  parçalamak, koparmak isteyenler, Cumhuriyeti yıkmak, yanı sıra insanları bir birine düşürmek kampanyası sürüp gidiyor. Dinsel, mezhepsel ayrıştırmalar var. Bu ayrıştırmalara ek olarak ta Cumhuriyet’in temeli olan aydınların ulusal bağımsızlık kamucu, devletçi  politikalara tamamen dışlamış olan siyasal bir iktidar, aynı şekilde insanları da bu dünyadan öteki dünyaya yönetmeye doğru bir zorlama ve kampanya sürdürüyor. 4-5 yaşındaki çocukları sübyen mekteplerinde önce Allah’a, sonra peygamberi, sonra anne ve babanızı seveceksiniz diye küçük yaşta bir beyin yıkama programı yapıyorlar. Bunun ileri yaşlarda da benzeri şekilde sürdüğünü görüyoruz. Türkiye bugün dünyanın en çok borçlu ülkelerinden biri haline gelmiştir. Cumhuriyet Türkiye’si başlangıçtan itibaren Osmanlı’nın tamamen borçlarını ödeyerek borçsuz bir hale gelmiştir. Bu politikalar terk edilip tamamen borca dayalı, hatta borca dayalı bir şah şahalı saltanat ve sözde büyük eserler adı altında gerçekte ülkenin kalkınmasına ciddi katkısı olmayan, sadece belli sınıf ve tabakaların rahatına yönelen yatırımlar yapılıyor. Cumhuriyetin kazandırdığı tüm değerleri satılmış gitmiş durumda, şimdi Cumhuriyet’e ait  bir tek şey kalmıştır, toprak, şimdi onu parça parça satıyor.önce küçük parçalardı, şimdi neredeyse kişi başı 300 dönüme varan satışlar izin veren siyasal yönetim var. Bu gün Türkiye açık bir emperyalist saldırı adlında, bir yanda sözde aşırı dinci, İşit ve benzeri , Suriye’nin parçalanması bölgedeki çatışmaları yaymak için, işi şuraya getiriyorlar. Amerikan, İngiliz, Kanada, Hollanda, özel kuvvetlerinin eğittiği insanlar bunlar.Üniformalı işgale asla kalkışmıyorlar, ama üniformasız 2-4 milyon Suriyeli diye birilerini Türkiye’ye soktular. Orta doğudaki her ülkeyi parçalamak  içinde bu aracı kullanıyorlar. Biz bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bu tür örgütlerin arkasında emperyalist bir proje olduğunu bunu 1990’larda yıllarda Ondoliza Rayz’ın 22 ülkenin sınırları değişecek diye açıkça itiraf etti. Bu PKK ve benzerilere Amerikan bayraklı üniformalar, Amerikan menşeli silahların dağıtıldığı o kadar belli. Kürtler bizim kara gücümüzdür, halkımızın göremediği  kısımları anlatmaya çalışarak ve tarihte 93 yıl önce ilk kez, birleşerek bir ulusal, bağımsızlık bir savaşı vermiş bu ülkenin gene aynı koşullarda aynı refleksi göstermesi gerektiğini anlatıyor. Ulusça birleşmeden ordu, millet, asker, sanayici, bu ülkede kim varsa birleşerek ancak çözebilir. Sadece bir gurubun, bir derneğin, bir partinin hatta sadece devletin yapabileceği bile bir şey değil. Gerçek bir milli ayağa kalkış ve direniş oluşturmak gerekir. Parçalanmaya karşı, birlik, emperyalizme karşı direniş bunun için ulusal bağımsızlık diyorum” dedi.

Ulusal Bağımsızlık Yürüyüşü, yarın Aydın, daha sonra Selçuk ve son olarak 9 Eylül’de İzmir’de sona erecek.