ADEM GÖKSÜGÜR’ÜN İKİNCİ ROMANI “İSRAFİL’İN NEFESİ” ÇIKTI
Eğitimci yazar Adem Göksügür ün ikinci romanı Hayat Yayınları'ndan çıkan son kitabı “İsrafil'in Nefesi” okurlarla buluştu.
06 Şubat 2020 Perşembe 14:59
Adem Göksügür’ün ikinci romanı “İsrafil’in Nefesi” çıktı
Akhisar Haber Ajansı-AHA
Eğitimci yazar Adem Göksügür ün ikinci romanı Hayat Yayınları'ndan çıkan son kitabı “İsrafil'in Nefesi” okurlarla buluştu.
Gençliğin dış kaynaklı fantastik romanlara ilgi gösterdiği bir dönemde kendi kültürümüzden heyecanlı serüvenleri konu alan fütürist romanıyla dikkatleri üzerinde topladı. Kıyamet öncesi yaşanacak büyük alametleri roman formatında heyecanlı ve duygu yüklü bir aşk öyküsüyle harmanlayan Adem Göksügür’ e romanı hakkında konuştuk.
Göksügür: “Harry Potter ve Yüzüklerin Efendisi gibi fantastik kitap ve filmlerin gerçek dünya ile alakası olmadığı halde rağbet görmesi kıyamet alametlerini romanlaştırma fikrini getirmişti aklıma. Romanda kullanacağım fantastik öğeler sanal değil gerçek olacaktı. Zaman olarak da geleceğin anlatılması merak ve heyecanı artıracaktı. İsrafil’in Nefesi fütürist bir roman. 2055–2060 yılları arasında cereyan eden insanlığın son macerasını anlattım. Batı ülkeleri bilim ve enerji alanında çöküşe geçmiş; Amerika, tükenme noktasına gelen nüfusunun Doğu’ya göç etmesine engel olamayınca Kızılderililerden gasp ettiği topraklarda hayalet kentler oluşmuş. Bu süreçte bilim ve teknolojiyle birlikte enerjiyi de elinde bulunduran Türkiye yeni bir birlik kuruyor: Üç Kıta Birliği (ÜKB)… Avrupa, Asya ve Afrika ülkelerinden oluşan ÜKB kısa zamanda dünyaya egemen oluyor. Sonraki yıllarda Hz. Yusuf dönemini aratmayan bir kıtlık, dünyayı kasıp kavurmaya başlayınca tarih tekerrür ediyor ve bakir toprakları sayesinde Afrika yeniden dünyayı besleyen tarım kıtasına dönüşüyor. Hayal edebiliyor musunuz, Afrika’nın kavruk insanları patron, işsiz kalan emperyalistlerin çocukları işçi sınıfı… Bu süreçte ses genetiği alanındaki gelişmelerle din algısı da değişiyor. Devrim niteliğindeki bu gelişmeyle uzayda başıboş vaziyette dolaşan sesler arasından önce Hz. İsa’nın sesi kaydediliyor. Buna bağlı olarak Hıristiyanlığın gönderildiği safiyetini koruyamadığı anlaşılıyor ve İslam Batı’ya egemen olmaya başlıyor. Böylesi bir dünyada Frankfurt Başkonsolosunun oğlu Emir’le bir rahibin kızı olan Rebeka arasında alevlenen ve kültür çatışmasının sınırlarını zorlayan bir aşk yaşanıyor. Bu iki gencin aşka, hayata ve ölüme yükledikleri anlam ve yaşam biçimleri onları maceradan maceraya sürüklüyor. Takvimler 2060’a yaklaştığında Müslümanların hiçbir neden yokken ölmeye başlaması akıllara kıyamet alametini getiriyor. Zira kıyamet kâfirlerin üzerine kopacaktır ve süreç başlamıştır. İsrafil elinde yat borusuyla ilahi talimatı bekliyor. Üzerinde en çok emeğim olan romanım hiç şüphesiz İsrafil’in Nefesi olmuştur.
Basıma hazır üç romanım daha var. İnşallah birkaç ay sonra bir tanesi daha okurlarımla buluşacak. Şu an altıncı romanımı yazıyorum, öyle sanıyorum her yıl en az iki romanım yayımlanacak. Bu romanlarım da konuları itibariyle fantastik. Mesela bir tanesi zaman yolculuğu yapan bir Türk kızı... Ortaçağa gidip ünlü düşünür ve bilim adamlarıyla buluşup onları şaşkına çeviriyor. Bir diğer romanımda mezarlıklarda düşüp kalkan aklı başında bir meczup ölülerle konuşuyor, insanların ölüm sonrası başlarından geçenlere tercüman oluyor. Farklı sosyal çevrelerden, zaliminden mazlumuna, zengininden fakirine yaklaşık on-on beş karakterin kabir âlemini korku ve heyecan dolu bir serüvenle anlatmaya çalışıyorum. “ dedi.
Akhisar Haber ailesi olarak Adem Göksügür’ü kutluyoruz. Romanının geniş kitlelere ulaşmasını diliyoruz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2003 Akhisar Haber