27 Aralık 2024
  • Manisa10°C
  • İzmir11°C

AK PARTİ MANİSA MİLLETVEKİLİ UĞUR AYDEMİR TORBA YASAYI DEĞERLENDİRDİ

AK Parti Manisa Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi Uğur Aydemir çıkan yeni torba yasa tasarı ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir konuşma yaptı.

AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir Torba Yasayı Değerlendirdi

17 Temmuz 2014 Perşembe 14:30

Bu haber toplam 3638 defa okunmuştur

AK Parti Manisa Milletvekili Uğur Aydemir Torba Yasayı Değerlendirdi
Haber Merkezi

AK Parti Manisa Milletvekili ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyon Üyesi Uğur Aydemir çıkan yeni torba yasa tasarı ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir konuşma yaptı. Torba yasayı değerlendiren Aydemir yaptığı konuşmada şunlara değendi; “İş Kanunu ile Bazı Kanun Ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun Tasarısı 1. bölüm üzerinde grubum adına söz almış bulunuyorum. Bu vesile ile yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli Milletvekilleri;

13 Mayıs 2014 Salı günü Manisa’mızın Soma ilçesinde maden sahasında bir kaza meydana geldi. Soma’da elle tutulur, gözle görülür, kalbimizin en derinlerinde hissettiğimiz somut bir acı yaşadık. İnşallah Rabbim bize ve hiçbir ülkeye böyle büyük bir iş kazası bir daha yaşatmasın.

Her acı olayda olduğu gibi bu olayda da büyük bir millet olmanın vasfını ortaya koyduk. Birbirimize kenetlenerek acıları yüreğimizde hissettik. Ve acıları paylaşarak kardeşlerimizin acılarını azaltmaya çalıştık.

Değerli Arkadaşlar;

13 Mayıs 2014 tarihi yeraltı maden işleri için bir milat olmuştur. 13 Mayıs 2014 öncesi ve 13 Mayıs 2014 sonrası diye. Kaza olduğu andan itibaren hükümetimiz devletin bütün organlarıyla soma da gerekeni yapmıştır. Maddi manevi bütün imkanlar seferber edilmiştir. Psikososyal destek programlarından, ayni ve nakdi yardımların hemen yapılmasına kadar tam bir koordine içinde hareket edilmiştir.

Sosyal ve psikolojik destek sağlayacak 300 kişilik bir ekip oluşturulmuştur. Bunu yaparken Soma’da hayatını kaybeden kardeşlerimizin ailelerinin her bir ferdiyle ayrı ayrı ilgilenilmiştir.  Evlerde psikososyal destek verilmiştir. Bu güne kadar özellikle madende hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınları, Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız ekiplerince en az 3’er 4’er defa ziyaret edilmişlerdir. Nakdi anlamda sıkıntıları tespit edilmiş ailelere kazanın ikinci gününden itibaren acil yardım olarak hane başına 1.000 Türk lirası ödenmiştir. Bunun yanında iaşe paketi, yemek ve kumanya destekleri dağıtılmıştır.

Bununla birlikte kazanın olduğu ilk andan itibaren adli ve idari olarak süreç hemen başlatılmıştır. Gerek Enerji Bakanlığımız, gerek ÇSGB’mızın ilgili teftiş birimleri son derece titiz çalışarak soruşturmalarını devam ettirmektedirler. Bununla da yetinmeyip Meclis Araştırma Komisyonu kurulup çalışmalarına başlamıştır.

Değerli Milletvekilleri;

Bunun yanı sıra daha yapmamız gereken işler olduğunun bilinciyle hiç vakit kaybetmeden harekete geçtik. İktidar-muhalefet omuz omuza verip; özellikle Soma’daki hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına yönelik ve işçilerimizin çalışma hayatına dair önemli düzenlemeleri içeren çok kapsamlı bir yasa tasarısının çalışmalarını yaptık.  Ve nihayet genel kurul safhasına geldik.

Sayın Başkan;

Değerli Milletvekilleri;

            SOMA maden kazasından hemen sonra, hayatını kaybeden madencilerimizin ailelerine sosyal güvenlik haklarının en kısa zamanda teslim edilmesi konusunda gerekli çalışmalar tamamlanarak 301 madencimizin 234’ünün 632 hak sahibine ölüm geliri ve ölüm aylığı bağlama işlemleri tamamlanmıştır. Ölüm aylığı bağlanamayan 67 kardeşimizin aylıkları ise görüşmekte olduğumuz bu tasarıda yer alan maddeler sayesinde gerçekleşecektir. Bu tasarının yasalaşması halinde, hayatını kaybeden madencilerin SGK’ya olan her türlü borçları silinecektir. Ölüm aylığı için gerekli olan 5 yıl sigortalılık ve 900 gün prim ödeme şartı kaldırılarak hayatını kaybeden madencilerin yakınlarına ölüm aylığı bağlanacaktır. Madencilerin yakınlarından birinin (eş ve çocuklardan birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerden birisi) kamuda istihdam edilecektir. Bunun yanı sıra Madenci kardeşlerimizin yasal mirasçılarına konut tahsis edilmesi amacıyla gerçek ve tüzel kişiler tarafından bedelleri karşılanarak konut yaptırılması ve bu konutların madencilerin mirasçılarına kura ile bedelsiz olarak verilmesi sağlanacaktır. Ayrıca gelecekte sabit bir gelir kaynağı oluşturmak üzere ikinci bir konut daha verilecektir.

                Bütün bunların yanında kazanın meydana geldiği Eynez İşletmesinde şehit olan 301 madencimizin 630 yakınına ve halen o işletmenin sigortalısı olan 2640 madencimize 6 ay boyunca son aldıkları net ücretleri kadar ücret, bu hafta içinde İŞKUR tarafından ödenmeye başlanıyor. Ayrıca, Soma bölgesinde bulunan ve faaliyetleri Çalışma Bakanlığımızca durdurulan Eynez, Atabacası ve Işıklar maden işletmelerinde çalışan toplam 5 bin 522 madencimize 3 ay boyunca işverenin ödeyemediği ücretleri İŞKUR tarafından ödenecektir.

                Değerli arkadaşlarım,

Milletçe hepimizi hüzne boğan 301 işçi kardeşimizin hayatını kaybettiği Soma maden faciasının üzerinden 2 ay gibi bir süre geçti. Soma'da ciddi bir milli dayanışma örneğine tanık olduk. İnsanımızın hayırseverliği sayesinde yardım hesabında toplanan miktar 46,5 milyon liraya ulaşmış bulunuyor. Hayatını kaybeden 301 işçimizin ailelerine 154 bin 450'şer lira olarak paylaştırıyoruz. Yani yakınlarını kaybeden her bir aileye 154 bin 450 lira ödeme yapılacaktır.

Ayrıca, bu elim olayda hayatını kaybeden kardeşlerimiz geride bize emanet olarak 434 evlat bıraktılar. Bunlar arasında eğitim çağında olan veya gelecekte eğitim alacak olan 389 çocuğumuz ve gencimiz bulunuyor. Bu çocuklarımıza eğitim hayatları boyunca Milli Eğitim Bakanlığımız koordinasyonunda vakıf ve derneklerimiz tarafından burs sağlanacak. Gençlik ve Spor Bakanlığımız ihtiyaç halinde bu çocuklarımıza burs ve yurt konusunda öncelik tanıyacak.

                         Değerli Arkadaşlar;

               Bu yasa tasarısı ile birlikte maden sektöründe çalışan tüm işçilerimizi ilgilendiren düzenlemeler getirdik.

     Bundan sonra Linyit” ve “Taşkömürü” çıkaran madencilere ödenecek ücret miktarı asgari ücretin iki katından az olamayacaktır, (Madde 9) Ayrıca “55” olan emeklilik yaşı “50” ye indirilmiştir. Bu durumda mevcut koşullarda yıpranmayla 48,5 yaşında emekli olan madenci 43,5 yaşında emekli olabilecektir.   (Madde 44)

                              Mevcut mevzuatta çalışma süresi haftada en çok 45 saattir. Biz yaptığımız düzenleme ile beraber Madenciler için yer altında çalışma süresini haftalık 36, günlük ise 6 saatle sınırlandırdık.(Madde 7) Zorunlu ve olağanüstü haller dışında yer altında çalışan madencilere fazla çalışma yaptırılamayacağı düzenlenmiştir. Zorunlu ve olağanüstü hallerde yapılacak fazla çalışma için ise saat başı ücret normal ücretin en az iki katı (%100 fazlası) olarak ödenecektir.(Madde 4)

                            Bunun yanı sıra Maden sektöründe çalışan tüm işçiler için çalışılmayan günler de çalışılmış gibi yıpranmaya (fiili hizmet süresi zammına) dâhil edilecektir. Maden yeraltı işlerinde çalışanların hafta tatili, genel tatil, ulusal bayram, yıllık izin, sıhhi izin, eğitim, kurs ve iş öncesi ve sonrası hazırlık sürelerinin de yeraltında çalışılıyormuş gibi SGK’ya bildirilerek bu sürelerde yıpranmaya dahil edilecektir. (Madde 45)

             Yer altı işlerinde çalışan işçilerimizin işten çıkarılmasını keyfi bir durumdan çıkarıyoruz. Çalışanın işten çıkarılması durumu, kıdemi ne olursa olsun gerekçesiz olmayacak, böylece iş güvencesi güçlendirilmiş olacaktır. Yani Mevzuatımıza göre işe girdikten 6 ay sonra başlayan iş güvencesi, madencilerimiz için işe girdiği andan itibaren başlayacak. (Madde 2)

             Ayrıca Yeraltında çalışan işçiler için yıllık izin süreleri 4 gün artırılmıştr.(Madde 5)

           Sayın Başkan;

Değerli Milletvekilleri;         

           Bu yasa tasarımızda taşeron işyeri ve işçilerimize yönelik de ciddi düzenlemeler yaptık.

          Bu tasarı ile birlikte, Asıl işveren; taşeron çalışmasının neticesi olarak ücretini alamayan çalışanların ücretlerinin alt işveren tarafından ödenip ödenmediği ve varsa ödenmeyen miktarın taşeron firmanın hakedişinden keserek işçilerin banka hesaplarına yatırmakla yükümlü tutulmuş ve maaş ödenmesi garanti altına alınmıştır.(Madde 3)

          Ayrıca işçinin bağlı çalıştığı taşeron firma değişse bile işçi aynı işyerinde çalışmaya devam ediyorsa, izin süreleri alt işveren değişmemiş gibi daha önceki çalışmaları dikkate alınarak hesaplanacaktır. Asıl işveren izinlerin kullanılıp kullanılmadığını kontrol etmekle yükümlü kılınmıştır.(Madde 6)

          Kamu kurumlarında taşeron olarak çalışan işçilerin çalıştıkları süre, bağlı oldukları taşeron firma değişmiş olsa bile kıdem tazminatının hesaplanmasında bir eksikliğe sebebiyet vermeyecektir. Bütün firmalarda çalıştığı süre birlikte hesaplanarak kıdem tazminatı belirlenecek ve kamu kurumu tarafından işçiye ödenecektir. (Madde 8) Birde aynı alt işverenle ayrı kamu kurumlarında çalışmış işçilerin durumu ile ilgi düzenleme yapılmıştır. Bu tür işçilerin kıdem tazminatında farklı kamu kurum ve kuruluşuna ait işyerlerinde geçen hizmet sürelerinin toplamı esas alınacak ve kıdem tazminatı çalıştırıldığı son kamu kurum veya kuruluşu tarafından ödenecektir.(Madde 8)

           Taşeron işçiler görevlendirildikleri hizmetler dışında başka görevlerde çalıştırılamayacaktır. Aksi durumlarda idari para cezaları verilecektir.(Madde 12)

             Mevcut durumda genelde işçilerle 1 yıllık sözleşme yapılıyordu. Bu tasarı ile kamuda süreklilik arz eden işlerin ihalesinin üç yıllık bir süre için yapılacağı düzenlenmektedir. Böylece, taşeron işçilerinin bir yıldan düşük ihaleler nedeniyle İş Kanunundan doğan hak kayıpları önlenmektedir. (Madde 15)

           Artık Alt işveren işçileri de, diğer işçiler gibi sendikal haklarını aynen kullanılacaklar. Kamu kurumlarındaki alt işverenlerin yetki vermesi kaydıyla toplu sözleşme merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisi tarafından yürütülecek ve sonuçlandırılacaktır. Bu durumda ortaya çıkacak fiyat farkı ilgili kamu kurumu tarafından karşılanacaktır.(Madde 14)

            Diğer yandan yine asıl işverene yeni yükümlülükler yüklenmiştir. İşyerindeki alt işverenlerin gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini alıp almadığını gözetmek ve denetleme asıl işverenin yükümlülüğüne verilmiştir.

Yine çalışanların sağlık raporlarını çalışan sayısına bakılmaksızın hizmet alınan veya görevlendirilen işyeri hekiminden alabilmesi ve 10’dan az çalışan bulunan ve az tehlikeli işyerleri çalışanlarının sağlık raporlarını kamu hizmet sunucuları veya aile hekimlerinden de alınabilmesine imkân tanınmıştır. (Madde 18)

           İşyerlerinde çalışmakta olan çırakların ve stajyerlerin, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde hesaplanan “işyerindeki işçi sayısı”na dâhil edilmemesi ve işyeri hekimi haricinde çalıştırılması gereken diğer sağlık personelinin yalnızca on ve daha fazla çalışanı olan çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalıştırılması düzenlenmiştir. (Madde 17) Belirlenen niteliklere ve gerekli belgeye sahip olmayan ancak 10'dan az çalışanı bulunan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyeri işverenleri veya işveren vekili tarafından Bakanlıkça ilân edilen eğitimleri tamamlamak şartıyla işe giriş ve periyodik muayeneler ve tetkikler hariç iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerini yürütebilirler.

        Sayın Başkan, Değerli Milletvekilleri;

12 yıldır iktidarımız süresince milletimizin ihtiyaçları doğrultusunda zamanın gereksinimlerine cevap veren reform niteliğinde birçok düzenlemeye imza attık ve inanıyorum ki çizdiği hedeflerine koşan Yeni Türkiye’de daha nice başarılara imza atmaya ve bunun haklı gururunu milletimize yaşatmaya devam edeceğiz.  Sözlerime son verirken bu yasa tasarısının vatanımıza milletimize hayırlar getirmesini diliyor bir kez daha yüce heyetinizi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum” dedi.

               

 

Yorumlar