AKHİSAR BELEDİYESPOR, ÖĞRENCİLERLE BİR ARAYA GELDİ

Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Cihat Arslan, Yardımcı Antrenör Alper Avcı, futbolcular Orhan Taşdelen, Tolga Ünlü ve Fatih Öztürk, Manisa Celal Bayar Üniversitesi (MCBÜ) Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksek Okulu’nda okuyan öğrencilerle bir araya geldi.

MCBÜ Kredi Yurtlar Kurumu’nda gerçekleşen söyleşi öncesi teknik ekip ve futbolcular öğrencilerle birlikte yurt yemeklerinden yedi. Yurtta yenilen yemeğin ardından yemek hanede öğrencilerle söyleşi yapan teknik ekip ve futbolcular öğrencilere hayattaki deneyimlerini anlattı. Böyle bir ortamı bilerek istediklerini belirten Akhisar Belediyespor Teknik Direktörü Cihat Arslan, hiç kimsenin kolay şartlarda okumadığını söyledi. Arslan, "Aileler fedakarlık yapıyor. Gençler fedakarlık yapıyor. Bir şeyi başarmak bir yere ulaşmak için. Bize de baktığınız zaman hiçbiri sizin hayat tarzınız dışında değil. Abisinin montunu paylaşmış, ayakkabısını paylaşmış, ceketini paylaşmış yani bir lirasını paylaşmış. Onun için ben bu ortamı istedim. Yaşadıklarımızda da fark yok. İşi nasıl yaptığın çok önemli. Neyi başarmak istiyorsunuz?" dedi.

"HOCANIN İLK İZLENİMİ BENİ BURALARA KADAR GETİRDİ"

Öğrencilere hayat tecrübelerini aktaran Teknik Direktör Arslan, Akhisar Belediyespor’da bir yıl kadar oynadığını daha sonra ise Karşıyaka’ya transfer olduğunu belirterek, "Karşıyaka o zamanlar Süper Lig’de. Tabi biz mukaveleyi imzaladık ama paralar konuşulmuyor. Ben 3. Lig’den Süper Lig’e gidiyorum. Eve gittim imzayı attıktan sonra kamp başlayacak. Babam da vefat ettiğinde ben 16 yaşındaydım. Böyle bir hayat mücadelesi varken annem bana dedi ki ’Git sakın bir daha geri dönme’. Yani başar öyle gel demek istedi. Şimdi ben geriye dönüp baktığımda 46 yaşına girdim. Hayatta biri bana bir şey söyleyebilir ama annemin bana söylediği kadar etki eden bir şey yok. Başarmak zorundaydım. Başka da bir şansım yoktu. Karşıyaka’da ilk antrenmana çıktım. İngiliz Ferguson adlı bir antrenör vardı. 156 dakika antrenman sürdü. Abant’a gitmişiz otobüsle. Takım koşabiliyor. Benim koşu kapasitem biraz düşüktü. Takım koşuda devamlı düşüyor. 10 kişi önde koşuyor ben de 11. kişi olarak arkadan koşuyorum. Ben ayakkabıları çıkardım, çorapları çıkardım, üstümü çıkardım sadece şortla koşuyorum. Başarmam lazım. kardeşlerim var, ailem var. Antrenmanın son düzlüğü artık. Önümüze küçük bir dere geldi. Herkes oradan atladı üstünden geçti. Ben geldim gözüm yemedi geçme şansım yok. Ben de çamurdan geçtim. Feguson diğerlerini alkışlıyor. Beni bir gördü adam alkışı da kesti. Bele kadar çamurun içinde adamın biri geliyor. Sonra dönüp takıma dedi ki; ’Bu benim futbolcum’ O gün ben başardım. Hocanın o gün ilk izlenimi, o tavrı belki beni de bu günlere getirdi" dedi.