AKHİSAR EĞİTİM BİR-SEN MEHMET AKİF ERSOY´U ANDI
Akhisar Eğitim Bir-Sen Yönetim Kurulu yeni belediye binası arkasında bulunan sendika temsilcilik binasında okul temsilcileri ile biraya geldi.
29 Aralık 2015 Salı 11:41
Akhisar Eğitim Bir-Sen Mehmet Akif Ersoy´u Andı
Haber Merkezi
Akhisar Eğitim Bir-Sen Yönetim Kurulu yeni belediye binası arkasında bulunan sendika temsilcilik binasında okul temsilcileri ile biraya geldi.
Toplantının açılışında konuşan Akhisar Eğitim Bir-Sen İlçe Temsilcisi Süleyman Erdem, “Eğitim Bir-Sen her zaman değerlerine sahip çıkan, eğitimciler için değerler üreten, mazeret değil çözüm üreten, eğitimcilerin gür sesi olmuş ve olmaya devam edecek şekilde erdemli yürüyüşünü sürdürecektir” dedi. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy ve tüm şehitlerimizin ruhlarına Kuran-ı Kerim okundu.
Ardından sendika gündem konuları ele alınarak basın açıklaması yapıldı. Hak-İş Sendikasının "Emek" Temalı Kısa Film Yarışmasına İlçemizden katılım sağlayan, ikincilik ödülünü Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın´ın elinden alan Akhisar Eğitim Bir-Sen´in Sosyal İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Muhammet Emin Altunkaynak´ı tüm Eğitim Bir-Sen camiası adına tebrik edildi.
Eğitim-Bir-Sen İlçe Başkanı Süleyman Erdem, İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy´un vefatının üzerinden 79 yıl geçmesine rağmen milletin onu unutmadığını ifade ederek, “28 Şubat gibi, milletin değerlerinin hedef alındığı dönemlerde bazı haddini bilmezlerin Mehmet Akif´e ve İstiklal Marşı´na dil uzattığı görülmüştür ama dil uzatanlar unutulmuş, Mehmet Akif ve İstiklal Marşı unutulmamıştır” dedi.
“Mehmet Akif Ersoy, büyük bir imparatorluğun dağılışını, topraklarının işgal edilişini, Müslümanların onurunun pâyimal edilişini görmüş, bu acıyla ve gönül yangınıyla yollara düşmüş, ordunun ve milletimizin direniş gücünü artırarak Milli Mücadele´nin manevi cephesini oluşturmuştur. İstiklal Marşımızda hâkim olan duygu ve muhtevası ortaya konulan bir mücadeleyle vatan kurtulmuş, ardından da Milli Mücadele´nin ruhu yönetimden uzaklaştırılmıştır. Çeşitli dönemlerde de, bilhassa 28 Şubat gibi, milletin değerlerinin hedef alındığı dönemlerde bazı haddini bilmezlerin Mehmet Akif´e ve İstiklal Marşı´na dil uzattığı görülmüştür ama dil uzatanlar unutulmuş, Mehmet Akif ve İstiklal Marşı unutulmamıştır.”
MEHMET AKİF, MİLLETİN RUHUNU OKUDU
Eğitim Bir Sen İlçe Temsilcisi Süleyman Erdem, Mehmet Akif´i anarak “Filozof, şair, ilim adamı, münevver, sanatçı… Bir milletin yüceliği, çıkardığı büyük insanlarla da ölçülür. Mehmet Akif Ersoy, kişiliğinde temayüz eden bu müstesna özellikleriyle tam manasıyla iftihar edip örnek alacağımız bir şahsiyettir. Sadece bizde değil, bütün dünya sanatçı ve düşünürleri içinde onun kadar düşüncesi ve sanatıyla hayatını birleştirmiş kişi yok denecek kadar azdır. Bir değer olarak Akif Ersoy, Allah´ın bize bir lütfü, armağanıdır. Milli Şairimizi vefatının 79. yılında gönlümüzün, zihnimizin, ruhumuzun derinliğinde rahmet ve minnetle anıyor, anlamaya çalışıyoruz.
Ülke ve millet olarak içinden geçtiğimiz bu çalkantılı dönemde onu anlamak, hayatî önem arz etmektedir. Zira O, milletin asil karakterlerini kişiliğinde mezcetmiş, şahsiyetiyle bize örnek, öncü olmuş bir insandır. Akif´i anlamak, yaşamak, yaşatmak, bize can veren ruhu, bilinci, duyguyu, duruşu yaşamak, yaşatmaktır. Bu ruhtan, bu duygudan koparsak, var oluşumuzun anlamı kalmaz. Fikrî yapımız, istikametimiz bozulur. O, bu kadar önemlidir.
Mehmet Akif, dile hâkimiyetinin, şiirde eşsiz kabiliyetinin yanı sıra ilmiyle, değişen dünyanın realitelerini anlayan ilim adamı yönüyle ama daha da önemlisi dürüst, ahlâklı, faziletli yaşantısıyla da mükemmel bir insandır. Fikrî hasımları bile onun şahsiyeti hakkında en ufak bir olumsuz laf etmemişler, edememişlerdir.
Akif gibi her bakımdan örnek bir değere sahip olmak bizim için büyük bir imkândır. Onun düşlerimizde, düşüncemizde yaktığı ateşi asla söndürmeden, elden ele, nesilden nesile taşınacak bir davanın meşalesi olarak bildik, bilmeye devam edeceğiz. Çünkü o meşale her zaman ruhumuzu canlı, diri, aydınlık kıldı, kılacaktır.
Eğitim-Bir-Sen olarak, kendisini hiçbir zaman unutmayacak, unutturmayacak ve aziz hatırasını her zaman canlı tutacağız.
İstiklal Marşı Şairimiz Mehmet Akif´i, vefatının 79. yıldönümünde bir kez daha rahmetle yâd ediyoruz.
Mekânı cennet olsun” dedi.
“YENİ HARİTALAR ÇİZMEK İSTEYENLERİN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK GÜÇ TÜRKİYE´DİR”
“Türkiye, sahip olduğu potansiyelle, güç kapasitesiyle içinde bulunduğumuz bölge üzerinden 3. Dünya Savaşı çıkarılmasının önündeki en büyük engel; küresel sömürgecilerin elini kolunu sallayarak Orta Doğu´yu paylaşmak, yeni haritalar çizmek hedeflerinin önündeki en büyük barikat, en büyük güçtür.
Türkiye´nin bu coğrafyada gücünü yok etmek, barikatı yıkmak için postmodern darbeleri devreye soktular. Olmadı, millet izin vermedi. Paralel eliyle dost modern darbeye kalkıştılar, ellerinde patladı. Hendekler açıp Türkiye´nin kuyusunu kazacaklarını sandılar, yine yanıldılar. Bin yıllık kardeşliğin, yeniden büyük Türkiye hedefinin altında kaldılar. Şimdi postmodern Haçlı seferleri düzenlemek için plan yapıyorlar. Suriye´yi, Irak´ı devreye sokup Türkiye´nin çevresini kuşatmaya çalışıyorlar. Onlar görmüyorlar, hâlâ anlamıyorlar. Türkiye, bu oyunu milleti ve devletiyle bozacak, Haçlı zihniyeti yine avucunu yalayacak”
“ÖĞRENCİ GÖRÜNÜMLÜ VANDALLAR HAKKINDA GEREKEN YAPILMALIDIR”
“Marjinal grupların, terör örgütü mensuplarının yuvası haline Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), yine utanç verici bir olaya sahne olmuştur. Ellerinde çivili sopa bulunan bir grup, namaz kılanlara saldırarak, birçok öğrenciyi yaralamıştır.
İnanç ve ibadetlere saldırmanın hiçbir akli, ahlaki açıklaması olamaz. İnsan hak ve özgürlüklerini dokunulmaz değerler olarak benimsemiş bir sendika olarak, doğrudan insanımızın inanç ve ibadet özgürlüğünü hedef alan saldırıyı, ideolojik vandallığı da aşan bir çirkinlik, çirkeflik olarak değerlendiriyor ve kınıyoruz.
ODTÜ´de ortaya çıkan görüntü, gelecek adına bizleri endişeye sevk etmiştir. Eğitim ve öğrenim görme hakkı ile inanç, düşünce ve kanaat özgürlüğünün, gerek insan haklarına ilişkin uluslararası hukuk sözleşmelerinde gerekse anayasada temel hak olarak ifade edildiği bir ülkede, özgürlüklerin en geniş ve rahat bir şekilde yaşanması gereken bilim yuvalarında meydana gelen özgürlük karşıtı girişimlere, hoşgörüsüz, tahammülsüz tavırlara, insan hayatını hedef alan saldırılara yönelik tedbirlerin alınmaması düşündürücüdür.
Neye ve kime hizmet ettiği belli olmayan, okumak, üretmek, doğup büyüdüğü, imkânlarından yararlandığı ülkenin geleceğine katkıda bulunacak çalışmalar yapmak yerine, vurup kıran, kan döken, her türlü vahşete başvuran bu kişi ve grupların haddinin bildirilmesi elzemdir.
Sahip oldukları inanç ve düşünce özgürlüğünü, eğitim-öğrenim görme hakkını başkalarından esirgeyenlerin, bununla yetinmeyerek cebir kullanmaları, kaba kuvvete başvurmaları, işi zorbalığa dökmeleri; inançlarının gereğini yerine getirmeye çalışan öğrencilere ve ibadethaneye saldırmaları, nefret suçunun en iğrenç, en adi hâlidir.
Eğitim-Bir-Sen olarak, öğrenci görünümlü vandallar hakkında gerekenin yapılması için YÖK Başkanlığı´na ve hukuki yollara başvurduğumuzu ifade ediyor; bir kez daha her türlü şiddeti kınıyor, ilgilileri bilimin ve barışın gerektirdiği sorumluluklarının gereğini yapmaya, gençlerimizi sağduyuya, saygıya davet ediyoruz.
“ODTÜ REKTÖRÜ İSTİFA ETMELİDİR”
Saldırılar gerçekleşirken, kolluk kuvvetlerinin desteğini istemeyen hatta kolluk kuvvetinin üniversiteye girmesini istemeyen bir Rektör profili var karşımızda. Üniversite öğrencilerinin azımsanmayacak bölümü tarafından dile getirilen ibadethane ihtiyacının karşılanması amacıyla mescit sayısının artırılması, caminin büyütülmesi, yeni cami yapılması ve mevcut mescitlerin büyütülmesi taleplerine duyarsızlığıyla 22 Aralık Salı günü yaşananların öncül sorumluluğu Rektör ve yönetiminindir. ODTÜ Rektörü´ne ve yönetimine ‘itibarda irtifa kaybettiniz, artık istifa ediniz´ çağrısını yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
Darbe ürünü kılık ve kıyafet yönetmeliği değiştirilinceye kadar sivil itaatsizlik eylemine devam edeceklerini belirterek, “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik´in 5. maddesinde hâlâ hükmünü sürdüren kravat zorunluluğu, saç ve favori uzunluğu, sakal bırakma yasağı, bıyık şekli gibi sınırlama ve yasaklara son verilmesi yönünde düzenleme yapılıncaya kadar, başlatmış olduğumuz sivil itaatsizlik eylemine devam edeceğiz. Birçok ilde sorun teşkil eden ve ölümle sonuçlanan acı olaylara neden olan bu yönetmelik bir an evvel değiştirilmeleridir” ifadelerini kullandı.
“Özlük ve özgürlük mücadelemizde demokrasinin kurumsallaşması açısından milletin ve milli iradenin yanında olmayı önemsiyoruz” diyen Süleyman Erdem sözlerini şöyle sürdürdü:
“Onun için bu ülkede darbecilerin oyundaşı, yandaşı ve ırgatı olmuyoruz. Toplum mühendisliğinin parçası olanları ise deşifre ediyor ve kral çıplak diyoruz. Ülkemiz 28 Şubat´tan bugüne 17 yılda 6 darbe girişimine maruz kalmıştır. Hepsi de başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bir konfederasyonun ev sahipliğinde 41 çakma sivil toplum kuruluşuyla 28 Şubat´ın ‘Sivil 5´li Çete´sine özenen Ulusal Birlikçiler, demokrasiyi karartma ve milli iradeye kapatma girişimi, e-muhtıra, 7 Şubat Hakan Fidan olayı, KESK ve DİSK´in başını çektiği faiz lobisi sponsorluğunda gerçekleşen Gezi hadisesi ve son olarak da 17-25 Aralık küresel operasyonu, amaç itibarıyla birer darbe girişimidir. Ayışığı, Eldiven, Sarıkız, Kafes, Balyoz gibi deşifre olan darbe planları ‘alışmış kudurmuştan beterdir´ sözünü doğrulayan girişimlerdir. 17-25 Aralık operasyonu da siyasi bir projedir.”
Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen´in bütün mağdur ve mazlumların umudunu süslediğini dile getiren Erdem, “Gözyaşı ve alın terinin renginin aynı olduğu gerçeğinden hareketle Filistin´e gösterdiği hassasiyeti Filipinler´e de gösteren, ‘Mağdurun, mazlumun ve masumun dinini sormayı´ iman ettiği disiplinlere aykırı bulan bir kitleyiz. Türkiye´den beklenen dirilişin itici ve öncü gücü biziz. Bu ülkenin entelektüel birikimine sahip ve peygamberlik mesleğini yerine getiren kitlenin, eğitim-öğretim ve bilim hizmet kolunun genel yetkili sendikası ve ülkemizin en büyük örgütlü gücüyüz. Bu açıdan Eğitim-Bir-Sen, büyük önem taşımaktadır. Ücret sendikacılığını da içine alan hizmet sendikacılığı yaklaşımıyla ‘sendikacılığı kavga zemininde rekabetten, rekabet zemininde hizmete´ çekmeye çalışan güçlü bir teşkilatız. ‘Yeniden Büyük Türkiye´nin inşasına öncülük etme, kadim medeniyetimizin omuzlarımıza yüklediği sorumluluğu bir kez daha idrak etme, umudu olduğumuz mazlum ve mağdurların sesi, soluğu olma misyonumuzun gereğini bihakkın yerine getiriyoruz. Hak-İş, İHH ve Türk Kızılayı ile birlikte başlattığımız ‘Merhamet TIR´ları Yola Çıkacak, Hendekleri Aşacak, Bayırbucak´a Ulaşacak´ yardım kampanyasına teşkilatımızın hemen tepki vermesi, mazlumun ve mağdurun umudu olduğumuzun bir göstergesidir” diye konuştu.
500 bin üyeli Memur-Sen´in vesayeti ifşa etmişti, “800 bin üyeye ulaştık, vesayet sistemini imha ettik. Şimdi 1 milyon üyeli Memur-Sen´le ‘Yeniden Büyük Türkiye´yi´ inşa edeceğiz. Evet, inşa için 1 milyon Memur-Sen´li sahaya çıkmalı. Milletimizin demokrasiyle, özgürlükle, kadim medeniyet değerleriyle güçlü bir bağ, kopmaz bir bağ kurması için 1 milyon dedik. Mehmet Akif İnan´ın başlattığı soylu mücadele, yoluna 1 milyonla devam etmelidir. 15 Mayıs 2016´da mutabakat metninde Memur-Sen´in karşısında en az 1 milyon yazmalıdır. Bunu başarmak için gereken cesaret, samimiyet ve sendikal ehliyet bu salonda, bu salondaki her dava arkadaşımızda var Allah´ın izni ile bizler de Akhisar´ımızda bu hedef doğrultusunda her zaman olduğu gibi çalışmalarımıza durmak bilmeden devam edecek ve üzerimize düşeni yapacağız. Şimdi daha fazla gönle girme, daha fazla gönül kazanma zamanı.”
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2003 Akhisar Haber