23 Kasım 2024
  • Manisa18°C
  • İzmir19°C

AKHİSAR TÜRK EĞİTİM-SEN 2013-2014 EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILININ İLK DÖNEMİNİ DEĞERLENDİRDİ

Türk Eğitim-Sen Akhisar Temsilciliği Başkanı Cihan Küçükaydın, temsilcilik lokal binasında dün akşam saat 20.00’de yaptığı basın açıklaması ile 2013-2014 Eğitim ve Öğretim Yılının ilk dönemini değerlendirdi.

Akhisar Türk Eğitim-Sen 2013-2014 Eğitim ve Öğretim Yılının İlk Dönemini Değerlendirdi

25 Ocak 2014 Cumartesi 10:56

Bu haber toplam 3256 defa okunmuştur

Akhisar Türk Eğitim-Sen 2013-2014 Eğitim ve Öğretim Yılının İlk Dönemini Değerlendirdi
Akhisar Haber Ajansı - AHA

Türk Eğitim-Sen Akhisar Temsilciliği Başkanı Cihan Küçükaydın, temsilcilik lokal binasında dün akşam saat 20.00’de yaptığı basın açıklaması ile 2013-2014 Eğitim ve Öğretim Yılının ilk dönemini değerlendirdi.

Küçükyadın yaptığı basın açıklamasında şunlara yer verdi; “Değerli basın mensupları, değerli üyelerimiz. Bir gün sonra yorucu ve  sıkıntılarla geçen 2013/2014 Eğitim-Öğretim yılının birinci kanaat dönemini bitirmiş olacağız. Tüm öğretmen ve öğrencilerimiz bu tatili fazlasıyla hak ettiler.

Değerli arkadaşlarım 16 Eylül’de okullarımız açıldığında gördük ki okullarımızın çoğunun sorunları çözüme kavuşturulamamış öğretmen eksiği devam ediyor alan değişikliğinden kaynaklanan sıkıntılar devam ediyor. Sınıfların kapasitesi artırılmış sınıf öğretmenlerinde ve idarecilerimizde norm kadro fazlalığı haline gelmiş arkadaşlarımızın sıkıntıları devam ediyor. Ders kitaplarının bir kısmı yok,bir kısmı eksik.Olur böyle şeyler dedik,düzelmesini bekledik. İdareci eksiklikleri devam ediyor Müdür yardımcısı atamaları yapılmalı dedik yapıldı arkadaşlarımız görevlerine başladılar tam da bu sırada müdür atamaları için duyuru yapıldı  ve mülakatla bir atama dönemi yaşandı ki dillere destan. Tam idareci atamaları yapıldı derken isteğe bağlı idareci yer değişikliği arkasından rotasyon ile yer değişikliği derken geçen hafta atamalar tamamlandı ancak bu arada dönem içinde alan değişikliği yapıldı kısacası dönem boyunca sürekli bir sirkülasyon ve yer değişikliği yaşadık tabi ki bu idareci, öğretmen, öğrenci performansında bir düşüklüğe neden oldu. Şu anda Akhisar’da 31 Aralık 2013 tarihinde idareci atama  işlemleri tamamlanmış olmasına rağmen Fen lisesi ,Anadolu Öğretmen lisesi başta olmak üzere birçok okulun Müdürü yoktur ve bazı okullar vekaleten yönetilmektedir. İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nden,personelden sorumlu birime soruyoruz Akhisar’da kendi birimleri dışında başka birimlerde kaç idareci ve memur vekaleten görev yapmaktadır? Bu arkadaşların yerine başkaları görevlendirilmiş midir? Görevlendirilen arkadaşlarda hangi kriterler göz önünde bulundurulmuştur? İdareci eksiği olan okullar var mıdır?  Bu eksiklikleri nasıl gidermeyi düşünmektesiniz? Bu soruların cevabını tüm öğretmenlerin , öğrencilerin ve Akhisar  kamuoyunun da merak ettiğini biliyoruz.

Sıkıntılar bu kadar değildi son SBS’de yanlış hesaplanan puanlar dikkate alınmayınca 10 gün önce Danıştay  sınavın yürütmesini durdurdu  ancak bu çocuklar kayıt yaptırdıkları okullarda bir dönemi tamamlamış oldular.

Tabi bütün bunlar yaşanırken SBS yerine TEOG adı verilen bir sınav uygulandı bu sınavda farklı derslerden toplam 5 soru iptal edildi, olabilir dedik. Ancak bu sınavda  iptal edilen soruların puanları kalan sorulara eklendi. İlk sınava katılamayan öğrencilere yapılan telafi sınavında soru iptali olmayınca aynı dersten aynı miktarda yanlış yapan öğrenciler farklı puanlar aldılar bu da öğrenciler arasında ciddi bir sıkıntı oluşturacaktır diye düşünüyoruz. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersinden muaf olan öğrencilere sıfır puan verilmesi ayrı bir skandal olarak karşımıza çıktı.

Değerli basın mensupları Bu yıl yayımlanan orta öğretim kurumları yönetmeliğinin sınavlarla ilgili bölümünde aynen şöyle denilmektedir. 45.maddenin 1.fıkrasının c bendinde “Gerektiğinde ilçe, il ve ülke genelinde ortak sınavlar yapılabilir. Bu sınavların uygulanmasına ilişkin iş ve işlemler Millî Eğitim Müdürlükleri veya Bakanlıkça yürütülür.” İlçemizde İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü bir komisyon kurarak  9.sınıf öğrencilerine ortak sınav yapma ve bu sınav notlarının E-okul sistemine işlenmesi kararı aldı. Sınavın uygulanması yönetmeliğe uygundu ancak uygulanmasında sıkıntılar vardı. Örneğin 60 dakikada 3 dersten sınav yapıldı ki biz öğretmenler derslerde sınav yaparken sınav süresini bir ders saatinden daha az belirleyemeyiz. Sınav sonuçları açıklandığında görüldü ki başarı çok düşük bu sınavın E-okul sistemine işlenmemesi hususunda ikinci bir karar alındı ve öğretmenlerden yapılan sınav ile ilgili rapor istendi sınavı öğretmenler yapmadı ,soru hazırlamadı, soru okumadı , sınav için karar almadı ancak raporu hazırlamak öğretmenlere kaldı.

Değerli basın mensupları değerli velilerimiz bütün bu olumsuzluklara rağmen biz öğretmenler görevimizin kutsiyetine olan inancımız ve öğrencilerimize olan sevgimizden dolayı sınıfa girdiğimizde her şeyi unuttuk ailelerin bize emanet ettikleri biricik ve en kıymetli varlıklarına faydalı olabilmenin gayretini gösterdik. Yorulduğumuzu , üzüldüğümüzü horlandığımızı,haksızlığa uğradığımızı,hatta hasta olduğumuzu unutarak ve öğrencilerimize hissettirmeden  onları geleceğe hazırlamanın hazzını yaşadık.

Sevgili anneler,sevgili babalar öğrencilerimiz,sizin evlatlarınız onlar bu gün  bir dönemin meyvesi olarak gördükleri karnelerini aldılar. Karne günü bazı öğrenciler için mutluluk kaynağı olurken bazı öğrenciler için korku kaynağı olabilmektedir. Hatta Allah korusun istenmeyen bazı durumlara da (intihar, evden kaçma v.b.) neden olabilmektedir. Karne korkusunu; öğrencinin karneyi aldıktan sonra nelerin olacağı konusundaki zihinsel tasarlaması olarak tanımlayabiliriz. Özellikle sert ve baskıcı ailelerin çocukları zayıf karne korkusunu diğer ailelerin çocuklarına göre daha fazla yaşamaktadır. KARNE NEYİN GÖSTERGESİDİR? Karne her ne kadar oradaki notlar bir üst kuruma yerleşmekte gösterge olarak kullanılsa da aslında çocuğun başarısından ziyade derslerindeki bazı eksikliklerinin olduğunu göstermek için öğrenciye ve veliye verilen bir uyarı belgesidir. Çocuğun, ilgi, yetenek, zeka ve hayat okulundaki başarısının bir göstergesi değildir.

Değerli velilerimiz  karne öğrenciye verildiği gibi aynı zamanda aileye de verilmektedir. Ailelerin en büyük sorumluluğu hayatı seven, insanları seven, sorumluluk almayı seven, başarının peşinde koşan kendini gerçekleştirme basamaklarını hızla çıkan bir çocuk yetiştirmektir. Bu da çocuğa  onu sevdiğini hem sözle hem de davranışla göstermekle, ona güvenmekle, onunla sağlıklı iletişim kurmakla, onun kapasitesini kabul edip zorlamamakla olur. Onu o olduğu için sevmekle, onu o olduğunu kabul etmekle olur Ailelerin, çocuklarının karne korkusunu yenmelerini sağlamak için, istenmeyen bazı davranışların oluşmaması için:

Çocuğunuzun karnesiyle ilgili duygularınızı, çocuğunuzun kişiliğini incitmeden net bir şekilde anlatın. Onun başarılı olabilmesi için onun arkasında olduğunuzu ona hissettirin.

Kesinlikle çocuğunuzu suçlayıp yargılamayın.

Ona kesinlikle kulağa hoş gelmeyen hitaplarda bulunmayın.

Çocuğunuza  tehditler savurmayın.

Onu eleştirip, emirler vermeyin.

Çocuğunuzu arkadaşlarıyla, kardeşleriyle, komşularınızla ve kendinizin çocukluğuyla kıyaslamayın.

Çocuğunuza devamlı cezalandırma, bağırma gibi davranışlarla yaklaşmayın.

Çocuğun kendi karnesiyle ilgili anlattıklarını dinleyin. Onun düşüncelerine önem verin.

Her ana-babanın çocuklarıyla ilgili bazı beklentileri vardır. Bunları onunla konuşun.

Ona açık bir kapı bırakın, kendini affettirebilmesi için bir yol gösterin.

Çocuğunuzun ders başarısızlığının giderilebilmesi için beraber çözüm yolları arayın.

Çocuğunuzun zayıfı var diye ona yarıyıl tatilini zehir etmeyin, dinlenmesine fırsat verin. Ancak eksikliklerini gidermek için onunla beraber uygun bir plan yapın ve bunu uygulayın.

Belki de en önemlisi çocuğunuza karnesinin iyi de olsa kötü de olsa sizin onu seveceğinizi ve onun arkasında olduğunuzu ona hissettirin.

Karnesi başarılı olan çocukların aileleri de başarıyı mutlaka ödüllendirmeli ancak aşırılıktan kaçınmalarında çocuklarının geleceği için faydalı olacağını unutmamalıdırlar.

Sevgili öğrenciler bir dönemi bitirdiniz ve karnelerinizde kırıklar olsa da iyi bir tatili fazlasıyla hak ettiniz. Öğretmen arkadaşlarımla birlikte siz değerli öğrencilerimize de  iyi tatiller diler 10 Şubat’ta başlayacak olan ikinci kanaat döneminde daha başarılı olmanızı dilerim.

Değerli basın mensupları ,değerli katılımcılar ;Biz Türk Eğitim Sen ilçe yönetimi olarak 3 Ocak 2014 tarihinde İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Süleyman MERMER’e bir nezaket ziyaretinde bulunduk. Burada kendisiyle sendikacılık, Türk Eğitim Sen’in duruşu ve Akhisar’daki eğitim sorunları ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi alışverişinde bulunduk. Bize göre bu ziyarette Akhisarlıları , velileri, öğretmenleri, öğrencileri ilgilendiren en önemli konu okulların dönüşümü konusu idi biz kendilerine okulların dönüşüm konusunun bir an önce sonuçlandırılmasının faydalı olacağını söylediğimizde ,Mili Eğitim Müdürümüz bize okulları ortaokul,ilkokul diye ayırdığımızda normal eğitime geçilemeyeceğinden gene sabahçı öğlenci olunacağından dolayı Akhisar’ın okul ihtiyaçlarının karşılanıncaya kadar ortaokul öğrencileri sabahçı ilkokul öğrencilerinin öğlenci olarak dönüşümün bu haliyle devam edeceğini belirtti. Biz de sayın müdürümüz belki başka bir vesile ile bunu açıklar diye bekledik ancak kendisi açıklamayınca açıklanmasında da herhangi bir sakınca olmadığını belirttiğinden bu bilgiyi siz basın mensupları aracılığı ile öğretmen, öğrenci ve velilerimize duyuruyoruz ki okul dönüşümleri ile ilgili kaygıları sona ersin.

Değerli arkadaşlarım çok kıymetli basın mensupları katılımınızdan dolayı şahsım ve yönetim kurulum adına hepinize teşekkür eder tüm öğretmen ve öğrencilerimize iyi tatiller dilerim" dedi.












Akhisar Türk Eğitim-Sen 2013-2014 Eğitim ve Öğretim Yılının İlk Dönemini Değerlendirdi from akhisarhaber on Vimeo.



Akhisar Türk Eğitim-Sen 2013-2014 Eğitim ve... paylaşan: akhisarhaber


Yorumlar