AKHİSAR’DA ÇEKİLEN “SEN AYDILATIRSIN GECEYİ” FİLMİNE DAİR HER ŞEY
Beyaz bir araba mısır tarlalarının arasından süzülerek ilerliyor. Birkaç dakika boyunca kameradan akıp monitöre gelen görüntü oldukça etkileyici. Yanımdaki ses “Bu çektiğimizin hepsini koyarsak sanat filmi olur bu” dedikten sonra “Kestik” diye bitiriyor c
15 Haziran 2012 Cuma 21:48
Akhisar’da Çekilen “Sen Aydılatırsın Geceyi” Filmine Dair Her şey
Radikal (Şenay Aydemir)
Beyaz bir araba mısır tarlalarının arasından süzülerek ilerliyor. Birkaç dakika boyunca kameradan akıp monitöre gelen görüntü oldukça etkileyici. Yanımdaki ses “Bu çektiğimizin hepsini koyarsak sanat filmi olur bu” dedikten sonra “Kestik” diye bitiriyor cümlesini.
‘Polis’, ‘Güneşin Oğlu’, ‘Beş Şehir’, ‘Celal Tan ve Ailesinin Aşırı Acıklı Hikâyesi’ filmlerinin yönetmeni; ‘ Leyla ile Mecnun ’ dizisinin yaratıcısı Onur Ünlü’nün yeni filminin setindeyiz. Akhisar’da bir mısır tarlasının ortasında, kavurucu sıcağın altında zor bir sahne çekiliyor. Ercan Kesal ve Damla Sönmez’in yer aldığı bu sahnede ‘kadına yönelik şiddet’in izlerini görüyoruz ama daha ilk dakikadan “Nerden geldi bu adamlar sete” demesinler diye ‘eleştirilerimizi’ filmin vizyona girişine saklıyoruz.
Bilen bilir Onur Ünlü, ölüm, yaşam, hayat ve insan oğlunun zayıflıklarıyla ilgili konuların etrafında örer filmlerini. Bir de bütün bunları yaparken ‘gerçeküstü’ ile ‘absürd’ arasında bir yerde salınır kamerası. ‘Sen Aydınlatırsın Geceyi’de bu durum bir merhale daha kat etmiş gibi görünüyor. Çünkü filmde duvarların içinden geçebilen bir yan hakem, nesneleri oynatabilen bir kadın, zamanı durduran bir genç kız gibi bizim sinemamızda pek de rastlanmayacak karakterler var. “Bu da Türkiye’nin ‘Yenilmezler’ filmi” diye düşünmeden edemiyor insan ama durum öyle değil.
Çünkü süper yetenekleri olan bu insanları kimse umursamıyor. Hatta bu yetenekler artık onlara yük olmaya başlamış. Onur Ünlü, olağanüstü durumların taşrada daha sakin karşılandığını düşünüyor. Ona göre taşrada insanın doğaüstü ve doğanın kendisiyle ilişkisi daha insani. O yüzden filmi büyükşehir yerine ‘ata toprağı’ Akhisar’da çekmeye karar vermiş. Ama bunun ‘çocukluk anıları’yla ilgisi yok. Tanıdığı bir yer olduğu için burayı tercih etmiş.
Ünlü bu senaryoyu ilk filmi ‘Polis’i çekmeden önce kaleme almış. Ama çekilmesi için koşullar yeni oluşmuş. Ünlü bu hikâyeyi birkaç kez revize etmiş. Senaryonun girişinde şöyle bir söz yer alıyor: “İnsan endişeden yaratılmıştır.” Belli ki bu film de insanın ‘endişeli’ yanlarıyla ilgili. Bunu filmin başrol oyuncusu Ali Atay’ın “İnsanlar filmi izlerken endişeye kapılacak” sözü de doğruluyor aslında.
Hayatım boyunca parmakla nesneleri oynatmayı istedim!
‘Güneşi Gördüm’ ve ‘Yahşi Batı’nın ardından ve televizyonun orijinal işlerinden birisi olan ‘Bir Kadın Bir Erkek’ ile hayatımızda kapladığı yeri daha da büyüten Demet Evgar’ın Onur Ünlü ile tanışıklığı 5-6 yıl öncesine dayanıyor. Aslında daha önce de birlikte çalışmak istemişler ama olmamış. Dizi izlemeye vakti olmadığını ama ‘ Leyla ile Mecnun ’u kaçırmamaya özen gösterdiğini anlatan Evgar, ‘Bir Kadın Bir Erkek’in RTÜK tarafından “Evlensinler artık” şeklinde uyarılmasına da açıklık getiriyor: “Aslında RTÜK bu uyarıyı yapmadan önce biz hikâye sıkıştı karakterleri evlendirsek diye düşünmüş ve bu yönde bir karar almıştık.”
“Onur bana ‘Parmakları ile nesneleri oynatan bir kadını oynuyorsun’ dedi. Ben de ‘Yaşasın hayatım boyunca bunu yapmak istiyorum’ dedim. Böyle çocuksu isteklerini yapmana izin veriyor bu meslek” sözleriyle anlatıyor filme dahil olma sürecini.
Peki film nasıl bir film, Yasemin nasıl bir karakter: “Artık hayatta insan insana alıştı. Hayatta en sıradan görünen insanın bile bir farklılığı vardır. Ama bu kadar kalabalığın içerisinde insanlar birbirlerinin özelliğini göremiyor. Hayatın öyle garip bir matematiği var ki, Yasemin de bu matematiğin içinde kendi fıtratı kadar, hayatın ona sunduğu şeyleri çözmeye çalışıyor. Bunu da büyük bir tevekkülle yapıyor.”
‘Papatya’ gİbİsİn Çekimlerde kullanılan ‘Papatya’ adlı motosiklet iki de bir durunca set durdu. Set ekibi ‘Papatya’nın derdini anlamak için başına toplanınca da Damla Sönmez espriyi patlattı: “Resmen rol çaldı.”
İzleyenler endişe duyacak
Kelimenin gerçek anlamıyla filmin ‘esas oğlanı’ Ali Atay. Hemen hemen her planda var. Yoğun bir tempoda çalışmak zorunda ama bundan şikâyetçi olduğu söylenemez: “Benim yaptığım en zor işlerden biri bu ama en rahatlarından biri aynı zamanda. Hiç normal olmayan bir hikâye seyri, anormal durumlar. Yine de çok sakin giden bir durum var. Sebebi senaryo çok iyi.”
Film yol aldıkça karakterin de oturduğunu söylüyor. Onur Ünlü ile konuşmadan anlaşıyorlarmış. “Ben onu anlamaya çalışıyorum, o beni anlıyor. Normalde ilişkimiz nasılsa öyle” sözleriyle açıklıyor durumu. Bu filmin onda ayrı bir yeri de var. Çünkü çok kötü bir dönem geçirirken gelen bir hediye gibi düşünüyor bu filmin senaryosunu: “Senaryoyu okumam yetti bana. Oynamasam da olurdu.” Ali Akay da filmin nasıl olacağını merak ediyor. Ama ortaya çıkacak sonuçtan oldukça emin görünüyor: “Acayip bir film oluyor. İnsanlar şu anda ne tahmin ediyorlar bilmiyorum. Tahmin ettiklerinin çok dışında bir şey bu. Filmin eğlenceli kısmı kasabadaki kimsenin bu karakterleri umursamaması. İzlerken insanlar endişelenecek yani.”
Peki neredeyse bir fenomene dönüşen ‘ Leyla ile Mecnun ’: “ Leyla ile Mecnun bir oyuncunun fitness salonu gibi. Ağırlıkla çalışıyoruz orda. Duygu ağırlığı” diye özetliyor durumu.
Rüyamda zamanı durdurdum
Damla Sönmez’in özelliği zamanı durdurmak. “Senaryoyu okuduğum gece rüyamda zamanı durduruyordum. O kadar etkilendim. Bir kasaba var. Her şeyin durduğu, ağır hareket edilen... Bir taraftan da herkesin süper gücü var ama kimsenin umurunda değil. Hatta sıkılmışlar bundan” sözleriyle anlatıyor filmi. Ya Onur Ünlü: “Onur Ünlü kafasını çok seviyorum. Böyle bir şey gerçekten var.”
Bir adama âşık olup Akhisar’a gelen üniversite öğrencisini canlandırıyor. Bizim gittiğimiz gün setteki ilk günüydü ve Ercan Kesal tarafından yerlerde sürüklenip tekmelendiği sahneler çekiliyordu. Yoğun bir set programından çıkıp gelmiş. Osman Sınav’ın ‘Uzun Hikaye’ filminin seti daha yeni bitmiş. Yeni sezon için ise dizi görüşmeleri var.
‘Adımız dayakçıya çıkacak’
‘Üç Maymun’ ve ‘Bir Zamanlar Anadolu ’da’ filmlerinin senaryosunda imzası bulunan Ercan Kesal oyunculuğa da ısınmış gibi. Hali- hazırda ‘Küf’ ve ‘Yozgat Blues’ filmlerinde başrol oynayan Kesal, ‘Üç Maymun’ ve ‘Vavien’de ‘maço’ karakterleri canlandırmıştı. Burada tanık olduğumuz ilk sahnede de rol arkadaşı Damla Sönmez’i yerlerde sürüklüyordu. Hatta Onur Ünlü “Abi gerçekten vurdun kıza” diye takıldı ona. Kesal bu durumdan biraz dertli: “Adımız dayakçıya çıkacak.”
Dokunma... dokunma...
Bir dönem Onur Ünlü’nün dedesinin evi olan mekânda çekim yapılıyor. Ali Atay, Ahmet Mümtaz Taylan ve Demet Evgar’ın rol aldığı bu bölümde içeride set kurulurken, aralarda evin önündeki divana oturan üçlü cep telefonlarından şarkılar çalaşarak yüksek sesle eşlik ediyor. En büyük ilgiyi Orhan Gencebay ’ın ‘Dokunma’sı görüyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2003 Akhisar Haber