23 Kasım 2024
  • Manisa19°C
  • İzmir19°C

AKHİSAR’DA ŞEHİTLERİMİZİ ANDIK

18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 102. Yılı münasebetiyle sabah saat 09.00’da Akhisar Yeni Mezarlık içerisinde bulunan Şehitlikte çelenk koyma programı düzenlendi.

Akhisar’da Şehitlerimizi Andık

18 Mart 2017 Cumartesi 15:27

Bu haber toplam 4199 defa okunmuştur

Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar Haber Ajansı - AHA

18 Mart Şehitler Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 102. Yılı münasebetiyle sabah saat 09.00’da Akhisar Yeni Mezarlık içerisinde bulunan Şehitlikte çelenk koyma programı düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Şehitlik anıtına sırasıyla Kaymakam Kaan Peker, Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hava İstihkam Albay Mehmet Şahin, Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Nadir Yağcı, Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Başkanı Celalettin Çubuk çelenk koydu.
 

Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Hava Meydan Komutanlığı Hava İkmal Yüzbaşı Ateş Özcinik yaptı. Özcinik yaptığı konuşmada; " Bugün, bağımsızlığımızın timsali, milletimizin vatanı uğruna sergilediği fedakarlığın ve kahramanlığın bir destanı olan Çanakkale Zaferi’nin 102’nci yıl dönümünün gururunu, aziz şehitlerimize karşı vefa görevimizi yerine getirmenin onurunu bir kez daha yaşıyoruz. Türk tarihinin dönüm noktalarından birini oluşturan Çanakkale Savaşı; yalnız Türk tarihinin değil, aynı zamanda dünya tarihinin de önemli cephelerinden birisi olmuştur. Türk askerinin, erinden en üst komutanına kadar savaşın her safhasında gösterdiği dillere destan başarısı, milletimizin kahramanlığı, azmi, iradesi, cesareti ve vatan sevgisinin yanı sıra, harp sahasında düşmanından bile esirgemediği merhameti ve şefkati tüm insanlığa örnek olmuştur. Çanakkale Savaşları; bir varlık mücadelesi, bir kahramanlık abidesi olarak tarihteki şanlı yerini almıştır. Yine bu zafer, ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk gibi bir askeri dehanın tarih sahnesine çıkmasına vesile olmuştur. Çanakkale Zaferi; Türk milletine büyük bir onur ve güven kazandırmış, milli mücadele ruhunun ilk meşalesi olmuştur. Bu savaşla kahraman şehitlerimiz; Türk milletinin özgür dünya milletleri arasında yerini almasını ve vatan toprakları üzerinde bağımsız Türkiye cumhuriyeti’nin kurulmasını sağlayan temeli atmıştır. Vatanı ve istiklali için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan aziz Türk milletinin Albayrağa sarılı kınalı evlatları Metehan'dan buyana sadece Çanakkale ve Kurtuluş Savaşında değil; 1950 yılında Güney Kore’de büyük zaferlere imza atmış, canı pahasına verdiği mücadelesiyle başka milletlere de örnek olmuştur. Aynı şekilde 1974 yılında Kıbrıs Barış Harekatında Kıbrıslı Türk kardeşlerinin canlarına ve namuslarına olan düşmanca saldırının bertaraf edilmesinde etkin rol oynamıştır. Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne, yüce milletimizin birlik beraberlik ve huzuruna kastetmiş bölücü terör örgütü mensuplarına karşı Türkiye cumhuriyeti’nin bekasını sağlamak maksadıyla 1984 yılından bu yana da iç güvenlik harekat bölgesinde bölücü terör örgütü mensuplarına karşı mücadelesini hep sürdürmüş ve sürdürmeye devam etmektedir.15 Temmuz günü ülkemizin tüm kurum ve kuruluşları ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerine sızmış bir grup illegal çete mensubu terörist hain; vatanımıza, milletimize, cumhuriyetimize zillet ve rezalet yaşatmıştır. Asil milletimiz ve onun bağrından çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerinin gerçek evlatları ile emniyet mensupları da kahramanca ve ferasetle bu hain girişime karşı koymuşlardır. Milletimizin bu tavrı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin demokrasi ve hukukun üstünlüğüne bağlı ezici çoğunluğunun devleti ve milleti ile birlikte hareket etme yönünde takındığı tutum ile bütünleşerek tarihsel niteliğimiz olan “ordu-millet” kavramının daha da güçlenmesini sağlamıştır. Ülkemizin güvenliği ve milli namusumuz olan sınırlarımızın korunması için uluslararası hukuktan aldığımız meşru müdafaa hakkımıza dayalı olarak yurt dışında yürütülen Fırat kalkanı harekatı’yla yurdumuza yönelik tehdit ve tehlike sınır ötesinde bertaraf edilmekte devletimizin bekası, milletimizin selameti ve vatanımızın güvenliği temin edilmektedir.Bu aziz vatan toprağını bize emanet eden şehit ve gazilerimizin hiçbir değerle ölçülemeyecek fedakarlıkları, milletimizin bu güzel topraklarda hür ve müstakil yaşamasını sağlamıştır. bu şuurla, şehitlerimizin emanetine kararlılıkla sahip çıkarak, ülkemizi geleceğe en güçlü şekilde taşımak vatan borcumuzdur

 

Değerli Şehit Aileleri!
Kaybımız ve kederimiz müşterektir. biliyoruz ki bugün üzüntü ve gururu birlikte yaşıyorsunuz. kaybetmiş olduğunuz evlatlarınıza, kardeşlerinize, eşlerinize ve babalarınıza büyük özlem ve hasret duyuyorsunuz. müsterih olunuz, çünkü şehitlik onlar için en yüce mertebedir. Bu kutsal vatanı bize emanet eden başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anarken, vatanı uğruna şehadet mertebesine ulaşan silah arkadaşlarımız, jandarma mensuplarımız, polislerimiz başta olmak üzere kanlarını, canlarını bayraklaşan vatan topraklarına feda eden bütün aziz şehitlerimizin önünde saygı

ile eğiliyor, kendilerine şükranlarımızı sunuyoruz. şehitlerimiz huzur içinde uyuyunuz, ruhunuz şad olsun. arz ederim." şeklinde konuştu.

 

Kaymakam Kaan Peker şehitlik defterini imzaladı. Akhisar Müftülük görevlilerinden Beytullah Ruh, Rıdvan Kutlu ve Cevdet Tural Kur’an-ı Kerim okudular, ardından İlçe Müftüsü Yusuf Eviş şehitlerimizin ruhuna dua etti. Duaların ardından şehit mezarları ziyaret edilerek program son buldu.

İKİNCİ PROGRAM

 

Günün ikinci programı ise Şehit Yüzbaşı Necdi Şentürk Merkez parkı içinde Akhisar Belediyesi Sinema Salonunda saat 10.00’da başladı. Macide-Ramiz Taşkınlar Fen Lisesi Müdür Baş Yardımcısı Tülay Oktay ve Edebiyat Öğretmeni Ufuk Önol'un sunuculuğunu yaptığı programda Saygı duruşu ve istiklal Marşı ile başladı.

Günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı Daha sonra Hava Tb. Üsteğmen Adem Haksever, Çanakkale savaşını slayt gösterisiyle anlattı. Adem Haksever;" Bugün, Türk savaş tarihine altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 102 Yıl dönümünü kutlamanın ve kutsal vatanımız için canlarını feda eden aziz şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin onurunu yaşamaktayız. Osmanlı imparatorluğu yaklaşık 600 yıl suren saltanatını 20 Yüzyılın başında kaybediyor. Dışta ve içte yaşadığı mücadeleler Osmanlı Devleti’ni çökertiyordu. Son olarak Balkan Savaşları ile arka arkaya yenilgiler alan Osmanlı Devleti, Doğu Trakya dışında Avrupa’daki bütün topraklarını kaybetmiş, saygınlığını ve gücünü yitirmişti. Artık Osmanlı Devleti’nin olumu bekleniyor ve diğer ülkeler tarafından paylaşım planları hazırlanıyordu. İtilaf Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti konumundaki İstanbul’u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya’yla güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak gibi amaçlar ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’nı geçmek istemişlerdi. İki tarafın gücü kıyasladığımızda ibre her yönüyle düşmanı gösteriyordu. Savaşın ilk aşamalarında itilaf devletlerinde 100’den fazla gemi ve gemilerde bulunan çeşitli ebatta 506 top, İngiliz Fransız ve Anzaklardan oluşan yarım milyona yakın askerden meydana geliyordu. Osmanlı Devletinde ise Boğaz savunması, girişten itibaren “Diş-Orta-Iç Tabyalar” olmak üzere uç savunma grubu halinde tertiplenmiş Boğaz kıyıları boyunca 20 tabyamızda, çoğunluğu kısa menzilli ve eski model, 170 adet top mevzilendirilmiş, Liman von Sanders komutasında 6 piyade tümeni 1 Süvari Tugayı 1 Piyade Alayı 4 Seyyar Jandarma Taburundan meydana geliyordu. Çanakkale Savaşı 1 Dünya savaşının en büyük ve en modern donanmasının, 19 Şubat 1915’te Kumkale ve Sedulbahir tabyalarını dövmesiyle başlamıştı. Bu aynı zamanda 18 Mart’ında provası niteliğindeydi. 18 Mart 1915 Sabahı İtilaf Devletlerince Çanakkale Boğazını Geçmek Üzere Deniz Harekatına Başlandığı, Sabahın ilk Saatlerinde Üsteğmen Cemal Durusoy Tarafından Yapılan Hava Keşif Görevi Sonucu Rapor Edilmişti. Pilotlarımız tarafından gerçekleştirilen hava keşifleri sayesinde, Müttefik filosunun bir taarruz hazırlığında olduğunun anlaşılması ve boğazın tüm topçu birliklerinin zamanında alarma geçirilmesi Zaferin kazanılmasında büyük katkılar sağlamıştır. 18 Mart Gunu Muhteşem Donanma, Boğaza Birbirini Destekleyerek üç Grup Halinde ilerlemekteydi. İlk grup saat 10 05’te boğazdan içeriye girmeye başlamıştı. Boğazın savunulmasına yönelik olarak nusrat mayın gemisi İstanbul Boğaz ağzından toplanarak taşkızak tersanesinde onarılan (TIK) 26 adet Rus mayınını, 11. ncı hat olarak 100’er metre arayla 7 Mart 1915 gecesi müttefik donanmacının manevra sahasına, Erenköy önlerinde sahile paralel olarak, büyük bir gizlilik içinde dökmüştü. Hattın bu şekilde tesis edilmesinde, diğer hatların döşenmesinden sonra yapılan gözlemlerde, (TIK) düşman gemilerinin bombardıman sonunda mevki değiştirme manevralarını Erenköy koyu’nda diğer adıyla Karanlık Limandan yaptıklarının değerlendirilmesi etkili olmuş ve (TIK) müttefik gemilerinin manevra sahasının mayınlanması ile sürpriz tesirin yaratılması hedef alınmıştı. Saatler ilerledikçe Türk topçusu devleşiyor. Seyit onbaşı tarih yazıyordu Düşman gemilerinin ateşi sırasında Seyit onbaşı ve arkadaşı Ali dışında herkes şehit olmuş, ayakta kalabilen tek topunda mermi kaldırma vinçi bozulmuştu, bu yaman onbaşı 270 kg ağırlığındaki mermiyi tek başına kaldırıp namluya surmuş, Geminin isabet alması düşmanı şaşkına çevirmişti. Nusrat Mayın Gemisi’nin döşediği Karanlık Liman’daki mayınlar da topçumuz gibi (TIK) tarihi görevini yapıyordu Saat 17 50’ye geldiğinde mağrur donanmanın,  İngiliz Ocean, Irresistible ve Fransız Bouvet gibi zırhlıları batmış, Jnflexble, Sa’fırn , Gulwa gibi zırhlılar ağır yara alip karaya oturmuştu, daha fazla direnemeyen tarihi armada geri çekilmek zorunda kalıyor yenilgiyi ilk defa tadıyordu. İtilaf devletleri Çanakkale Boğazı’nı savaş gemileri ile aşamayınca bu kez çıkarma yapmayı plandılar. Artık Çanakkale kara savaşları başlıyordu. İtilaf Devletleri’nin planına göre, Kabatepe, Seddulbahır ve Kumkale bölgelerine çıkarma yapılacak, ayrıca Saroz Körfezi ve Beşige bölgesine de aldatma harekatı icra edilecekti. 5. nci Ordu komutanı General Liman Von Sanders Türk Komutanı ve kurmaylarının bütün olasılıkları dikkate alarak hazırladıkları ve aylardır uygulaya geldikleri “Düşmanın karaya çıkmasına izin vermeden imhasını sağlamak” şeklindeki savunma planını bütünüyle alt üst ederek “Kıyılarda nispeten zayıf kuvvetlerle düşmanı karşılama, derinlikte güçlü ihtiyatlarla imha” etme şeklindeki savunma planı ile tarihi taktik hata yapıyor. Yaptığı plan Gelibolu’nun şartlarına uymuyordu. Düşman Arıburnundan 8 km, Sedülbahirden 10 km ilerleye bilse savaşı kazanabilirdi. Liman Von Sanders taarruzu düşmanın aldatma harekatı yaptığı Saroz ve Beşiğe bölgelerinden bekliyordu Kendinden o kadar emindi ki kara harekatı başladığında harp karargahına gitmek yerine emir komutayı devir etmeden ve kimseye haber vermeden Saroz bölgesine giderek düşmanı oradan gözlemlemişti. 25 Nisan 1915 günü düşman Arıburnu ve Sedulbahir çıkarma yapmış kan gövdeyi oturuyordu. Düşmanın aldatma harekatı yaptığını anlayamayan Sanders paşa 30 saat boyunca 4 tümeni yaklaşık 36 000 askeri düşmanın aldatma yaptığı bölgede tutarak savaş dişi bırakmıştı. Sanders Paşa tarafından Düşmanın kıyıya çıkmasına müsaade edilmesi ve çıkarma bölgesinin doğru tahmin edilememesi Türk tarafının zayiatını artıran en önemli etken olmuştu. Asker çıkarılmak çıkarma yapan Anzak birlikleri ise yarımadanın kilidi Kocaçimentepe ve Conkbayırı’nı tehlikeye Düşman bana askerimden daha yakın, Düşman bulunduğum yere gelse kuvvetlerim pek kotu duruma düşecek 0 zaman, bir mantıkla bir içgüdü ile mi bilmiyorum, kaçan erlere Düşmandan kaçılmaz, dedim, Cephanemiz kalmadı, dediler. Cephanemiz yoksa sungumuz var, dedim Ve bağırarak, Sungu tak, dedim karşı tarafta mevzi alarak duraklar. Sadece Seddulbahir’deki Ertuğrul Koyuna 2 500 istenir Koyu savunmakta olan Ezineli Yahya Çavuş, 63 arkadaşı ile 3 000 kadar düşman askerine tam 12 saat boyunca karşı koydu Gece yarısı Harapkale‘dekı bölüğüne çekildiğı vakit sadece uç kişi kalmışlardı. Seddulbahir bölgesine beş ayrı noktadan çıkarma yapılmış, her iki tarafın da ağır kayıpları ile sonuçlanan saldırılar yapılmıştır. Sonuç olarak haziran ayinin sonlarında Osmanlı güçleri ilerlemeyi durdurmuş ve çıkarma başarısız olmuştur. Ariburnu’na durumundaki hakim noktalar olan soktu Ancak Mustafa Kemal durumu çabucak anlayarak inisiyatif kullanıp harekete geçti 57 alayı alarak yolsuz sarp ve derin derelerle kesilen arazide intikal ederek , Kocaçimen mevkisine vardı. Burada 57 alay dinlenmeye bırakılmış, Yarbay Mustafa Kemal Conkbayırı'na geçmiştir. Orada cephaneleri bittiği için çekilen ve düşmanca kovalanan bir gözetleme bölüğüne rastlar Devamını Mustafa Kemal anlatıyor. Türk askerleri mevzi alınca karşı tarafa mevzi alarak duraklar o duraklama sayesinde 57. alay öncü bölüğü Conkbayırına yerleşir. Savaşın seyri değişmiştir 19 Tümen komutanı Yarbay Mustafa Kemal, Karşı saldırıya geçmek üzere o tarihi emri verir. “Ben size taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında, yerimize başka kuvvetler ve komutanlar kaim olabilir. 57 alay 49 subay, 3 638 er olmak üzere toplam 3687 kışı Çanakkale muharebelerinde ki kaybı ise 2 274 kişidir. Çanakkale savaşından sonra eksikleri giderilerek Galıçya cephesine ve oradan da Sina-Filistin cephesine gönderildi. Meggıdo Muharebesi’nde İngilizler tarafından çembere alındı. Kalan askerlerin esir alınmasıyla alay yok oldu. Alay sancağı düşmana teslim edilmemiştir. 19 Mayıs taarruzu, metrekareye düşen mermi sayısı 6000 Anzakların o saldırıda makineli tüfeklerle attığı mermi sayısı 948 000. Bu saldırıda İstanbul üniversitesi tıp fakültesinden 100 öğrenci ile İstanbul lisesinden 50 öğrenci 3 saat içerisinde şehit oldular. Bu sebeple İstanbul üniversitesi tıp fakültesi 1921 yılında hiç mezun veremedi. Taarruza katılan 42 000 Türk askerinden, 3000 şehit tepe boyunca yatıyordu ve 10 000 asker yaralıydı 24 Mayısta ateşkes ilan edilerek iki tarafta kayıplarinı aceleyle kazdırmış çukurlara doldurdu. 6 Ağustos 1915’te düşman göstermelik çıkartmalar ıle Türk askerinin dikkatini dağıtır ve sonunda büyük bir güçle suyla çıkarmasını yaparak 8 Ağustos 1915 le Conkbayırı’nı ele geçirdi. Cephede büyük karışıklık oluşmuştu 9 Ağustos gecesi Albay Mustafa Kemal Anafartalar Grubu komutanlığına getirildi. 10 Ağustos sabahı AlbayMustafa Kemal’in emri ıle taarruz başladı 4 saat suren kanlı sungu muharebeleri sonunda Conkbayırı geri alındı 5 gün suren Conkbayırı, Muharebelerinde düşman tarafı 25 bin kayıp verdi. General Boldwın ve Kurmay Başkanı olduruldu Türk tarafının ise 20 bin kaybı vardı Albay Mustafa Kemal'de göğsündeki saate isabet eden bır şarapnel parçası ile yaralanmıştı. Düşman, 8 ayı aşkın suren bu savaşta Mehmetçiğin azmi ve genç bır komutanın askeri dehasının yarattığı strateji ile karşılaşmıştı. Churchill’ Mustafa Kemal’i “Kaderin Adamı” olarak nitelendirmekteydi. 7 Kasım 1915’te İngiliz Savaş Kabinesi Çanakkale’yi boşaltma kararı aldı Zafer kazanılmıştır. Çanakkale Zaferi, dünya tarihinde bır donum noktasının yaşandığı, güç dengelerinin değiştiği, olayların akışı üzerinde Türk Ulusunun belirleyici bır rol oynadığı, Kurtuluş Savaşımızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, yüce Türk ulusunun kahramanlık ve fedakarlığının doruk noktasına ulaştığı bır prestij ve azmin mücadelesi olmuştur. Ulusumuzun tarihi, her sayfası altın harflerle yazılmış destanlarla doludur. Bu destanların yazarı, Çanakkale’de, Gaziantep’te, Kahramanmaraş’ta, Şanlıurfa’da, İnönü’de, Sakarya’da, Afyon’da, bır gül bahçesine girercesine toprağa girmiş kahraman şehitler ile gazilerimizdir. Akhisar İlçesi, vatanın bağımsızlığı ve bölünmez bütünlüğü için bu güne kadar Osmanlı Rus Savaşında 1, Görevde 10, İç İsyanlarda 5, Balkan Savaşlarında 4, Birinci Dünya Savaşında 415, İstiklal Savaşında 4, Kore Savaşında 2, Kıbrıs Savaşında 4, İç Güvenlik Harekatında 28 olmak üzere toplam 491 vatan evladı Şehit varmıştır. Çanakkale zaferini kazandıran yüksek ruhla hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri, tarihten gelen sorumluluk duygusu, iyi eğitim personeli ve güçlü yapısıyla, daha güçlü bir Türkiye için ulusunun hizmetinde çalışmalarını sürdürmektedir. Bu uğurda gerektiğinde canını feda etmekten çekinmeyen mensuplarıyla Silahlı Kuvvetlerimiz, şehitlerinin değerini ve ulusu için taşıdığı anlamı bilerek onlara sahip

çıkmayı, bır şükran borcu olarak kabul etmektedir. Bizlere bu güzel yurdu emanet eden Cumhuriyetimizin kurucusu Ebedi Başkomutanımız Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, vatanımızın bölünmez bütünlüğü ve cumhuriyetimizin temel niteliklerini muhafazası için gözlerini kırpmadan canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle, kahraman gazilerimizi saygıyla anıyoruz" dedi.

Yaklaşık 17 öğrenci ve öğretmenlerin hazırladığı Oratoryo programı salonu dolduran izleyicileri duygulu anlar yaşattı. Macide-Ramiz Taşkınlar Fen Lisesi Öğretmenleri ve Öğrencilerin hazırladığı program bir saat 15 dakika sürdü. Program sonunda eksiksiz görevlerini yaparak öğrencileri öğretmenleri izleyiciler tarafından alkış yağmuruna tutuldular. Programın sonunda Protokol, Macide-Ramiz Taşkınlar Fen Lisesi Okulu idaresi, öğretmen ve öğrencileri tebrik ettiler.

ŞEHİT VE GAZİ AİLELERİ DERNEĞİNE ZİYARET

Programın sona ermesinden sonra Protokol, saat 11.30'da Akhisar Şehit ve Gazi Aileleri Derneğinin Şehit Yüzbaşı Necdi Şentürk Merkez parkı içinde bulunan dinlenme evini ziyaret ederek lokma hayrına katıldılar.

ASKERİ GAZİNODA ŞEHİT VE GAZİ AİLELERİNİ AĞIRLADI

Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutamı Hava İstihkam Albay Mehmet Şahin, Askeri Gazinoda, Şehit ve Gazi Ailelerini ağırladı. Askeri Gazinoda konuşan Hava İstihkam Albay Mehmet Şahin, şunları söyledi. Mehmet Şahin;" Sayın kaymakamım, belediye başkanım, başsavcım, aziz şehitlerimizin kutsal emaneti olan kıymetli şehit aileleri, kahraman gaziler, değerli silah arkadaşlarım ve sayın konuklar; 18 Mart şehitler günü münasebetiyle düzenlemiş olduğumuz etkinliğe hoş geldiniz, katılımlarınızla bizleri onurlandırdınız. Bugün Çanakkale zaferinin dünya tarihine mal olmuş 18 Mart günüdür. Bugün Türk tarihinin şerefli bir zafer günüdür. Bugün; Türk vatanının bölünmez bütünlüğünün korunması, bayrağımızın sonsuza kadar dalgalanması, ve yüce milletimizin, bağımsızlığı uğruna ölmeyi bir şeref bilerek, Çanakkale’de,Yemen’de, Kafkaslarda, kurtuluş savaşı’nda, Kore’de, Kıbrıs’ta, yurt içi ve yurt dışında icra edilen teröristle mücadele harekatı’nda, milli iradenin hakimiyeti ve demokrasinin idamesi için 15 temmuz’da, karada, denizde ve türk havacılığı uğrunda hayatlarını feda ederek bütün rütbelerin en yücesi olan şahadet mertebesine ulaşan kahraman şehitlerimizi anma günüdür.

KIYMETLİ ŞEHİT AİLELERİ VE GAZİLERİMİZ

Bugün, millet olarak özgür bir şekilde, emniyet ve güven içerisinde yaşıyorsak; bu sizlerin babaları, eşleri, kardeşleri evlatları ve gazilerimiz sayesindedir. Aziz şehitlerimizi ve

Gazilerimizi unutmak nasıl mümkün değilse, millet olarak onların bizlere emaneti olan sizleri ve sizlere olan vefa borcumuzu unutmak da mümkün değildir. Müsterih olunuz. Onlar, üzerinde sonsuza dek özgürce yaşayacağımız kutsal vatanımız uğruna şehit oldular. Bizlere

Varlığıyla her zaman güven ve gurur veren özgür b vatan ve güçlü Türk silahlı kuvvetlerini miras bıraktılar. Bu vatan için yaşadılar ve bu vatanın kalbine gömülüler. Bugün güzel yurdumuzun her köşesinde, sizlerle birlikte bütün milletimiz, onları sevgi ve saygıyla yaşatıyor, minnet ve anıyoruz. Şu an içinde bulunduğumuz co ada; huzurlu bir şekilde, birlik ve beraberlik içinde yaşıyorsak, bunu aziz şehitlerimize ve siz kahraman gazilerimize borçlu olduğumuzun bilinci içerisindeyiz. Vatanımızın kahraman evlatları olan aziz şehitlerimiz ve

Gazilerimiz; bugün, vatan sevgimizin, birlik ve beraberliğimizin, milli bilincimizi oluşturan temel değerlerin ve şanlı geçmişimizle aramızdaki güçlü bağın en önemli sembolleri olarak gönlümüzde yaşattığımız sizler, gösterdiğiniz azim, feragat, cesaret ve kahramanlıkla, yüce milletimizin hizmetindeki çalışmalarımızda bizlere her zaman ilham kaynağı olmaya devam edeceksiniz. Bu duygu ve düşüncelerle; göstermiş oldukları büyük fedakarlıklar sonucunda bu cennet vatani bizlere armağan eden, başta devletimizin kurucusu, cumhuriyetimizin mimari, ebedi başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, kutsal vatan toprağı için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve saygıyla anıyor, hayatta olan kahraman gazilerimize, şehitlerimizin ve gazilerimizin değerli aile fertlerine şükranlarımı sunuyorum" dedi.

 

Akhisar'da 18 Mart Şehitler günü anma programı from akhisarhaber on Vimeo.

Akhisar Macide-Ramiz Taşkınlar Fen Lisesinin hazırladığı Çanakkale Zaferinin 102.yılı ve Şehitleri anma günü program from akhisarhaber on Vimeo.

Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık
Akhisar’da Şehitlerimizi Andık

Yorumlar