26 Aralık 2024
  • Manisa7°C
  • İzmir9°C

AKHİSAR'IN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE

Tuncay Şen

05 Mayıs 2016 Perşembe 11:32

AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE

“ÖNCE AKHİSAR PLATFORMU” nun mutlaka başarmasını istediğim projesini anlatmam gerekiyor.

  Akhisar da bir kahve de Yunan işgalinde Akhisar'ın Yunan Bayrağını astı/ asmadı tartışması vardı. Onlar tartışa dursun,ben size başka bir şey anlatacağım.
  Geçen hafta sonu gezimizin rotasında yer alan Burhaniye'den geçerken bir uçak maketi heykeli ile karşılaştık. Burhaniye'liler ilçe olarak 1925 yılında  orduya iki uçak hediye etmiş. Bu uçağın birebir maketini Türk hava kurumu kendilerine göndermiş onlarda şehrin görülebilecek bir yerinde sergiliyor. Şehrin yeni kuşakları dedelerinin el ele vererek yaptığı bağışı görerek öğreniyor. Orda hangi çocuğa sorsan bilir. Buna benzer uçak maketinin olduğu başka yerlerde var.

  Aklıma bir anda ilçemiz Akhisar geldi. İlçemiz de bilindiği üzere uçak bağış yapanlar arasında yer alıyor.. Hem de bir değil üç uçak bağışı yapmış. Manisa iline ek olarak diğer bağış yapan ilçeler arasında Demirci, Kırkağaç, Kula, Salihli, Soma ve Turgutlu olduğunu unutmadan söylemeliyim.

 Günümüzde Türk hava yolları (THY) filosunda ki bir yolcu uçağına Akhisar isminin verilmesinin altında bu bağış yatar. Ahde vefadır bu. Uçakla yolculuk ederken mutlaka uçağınızın ismine  bakın. Belki o uçakla uçma şansını yakalamışsınızdır. Görürseniz gururla bağış edilen üç uçağın hikayesini  hatırlamış olursunuz.

  Türk halkı 1925-35 yılları arasında Orduya 300 e yakın uçak hediye etmiştir. Bu bağış uçaklar, hava kuvvetlerini güçlendirmek amacıyla Atatürk'ün çağrısıyla başlatılan kampanya ile olmuş. Yurdun her yerinden katılım olmuş. Gönüllü gençler de kumbaralarla kapı kapı dolaşarak 50 milyon liranın toplanmasına katkı sağlar. Ayrıca uçak alımı için tayyare piyangosu çekilişleri düzenlenir. “Uçağı olmayan bir yurt, damı olmayan bir eve benzer” gibi sözlerle uçmanın önemi vurgulanmış. Havacılığın tanıtılması için ülkenin çeşitli yerlerinde gösteri uçuşları yapılır. Uçuşları izlemeye gelen insanlardan bağış yapmaları istenir. En fazla bağışı yapan il, ilçe, kurum yada şahısların isimleri, ulusal bayramlarda törenle alınan uçaklara verilir. Bağışlanan ilk uçağa 'Ceyhan' adı verilir. Ermeni Musevi vatandaşlarda bu bağışa katıldığını yazanlar var.

  Özel kanunla bir çok yerde sinemalar açılır. Adları “Tayyare Sineması” olarak konmuştur. Akhisar da ki “Tayyare Sineması” o zamanlar da yapılmış. Bu sinemaların bağış yapılmış o uçaklarla doğrudan bağı vardır.

  Savaş sonrası yıkımdan sağ kalan insanların bağışıdır bunlar.
  İzmir 24,İstanbul15, Samsun 7,Manisa 3,Edirne 2, Adana 3, Bursa 3 uçak bağışlayan iller arasındadır.İlçelerden ise başı Edremit 8 uçakla başı çekiyor.Onu 3 uçak ile AKHISAR, Fatsa ve Sürmene takip ediyor.

Diyarbakır halkı da 1927 yılında orduya güzel bir uçak bağışlamış. Cizre de..O günlerin Cizre ve Diyarbakır'ının ordusuna tayyare bağışladığını bugünün Diyarbakır ve Cizre gençlerine anlatmak lazım.

(Kaynak: Gönüllerden Göklere isimli kitap.Yazar kaptan pilot Celal Uzar)

  Burhaniye 2 uçak hediye ettiğinin gururunu yeni kuşaklara anlatmak için birebir maketini şehrin görünen yerine koymuş.
3 Uçak hediye ederek bağlı olduğu ili Manisa ile aynı sayıda olan ve birçok ilden daha fazla bağış yapmış olan ilçemiz Akhisar için böyle bir girişimi yapamaz mıyız?
  Babalarının ve dedelerinin büyük özveri ile yaptığı o üç uçak bağışını Akhisar da bilen kesim çok az. Tıpkı genel tarihimizi bilmediğimiz gibi yerel tarihimiz de tam olarak bilmiyoruz. Bilenlerde bir bir ölüyor. Birşeyler yapmazsak yeni kuşaklar hiç bilmeyecek.
  Bu birlik ve beraberlik ile neler başarabildiğinin sembolüdür.

  Günümüz de yapılabilecek projelerde ordan güç almak sağlamaz mı?
  Ne dersiniz?

  Burhaniyeliler dedelerinin bağışladığı uçağın küçük maketlerini yapıp evlerine de koymuşlar. Bir tane de Kuvvayi Milliye Müzesine hediye etmişler.

AKHİSAR TAYYARESİ MS – 35

Fransız Morane-Saulnier firması tarafından üretilmiş ortadan tek kanatlı bir eğitim uçağıdır. Türk Hava Kurumu’nun halkımızdan topladığı bağışlarla 1926 yılında 10 adet atın alınmış Mayıs 1926’da gelen uçaklar Türk Hava Kuvvetleri’ne hibe edilmiştir.

Tatbikat Bölüğü’nde görev alan MS-35’ler içerdiği eski teknoloji nedeniyle 1928’den itibaren aktif görevden alınmaya başlamışlardır. 1931’de hurdaya ayrılmışlardır.

Özellikleri/Mürettebat:2, motor:1ad. Gnome Rhone, döner,pistonlu, motor gücü:80HP,kanat açıklığı: 10.70m, uzunluk:7.46m, yükseklik: 2.70m, kanat alanı: 18.00m2, boş ağırlığı:768kg, azami kalkış ağırlığı:1064 kg, azami hızı/azami hızı: 110km/h, tavan:8500m, havada kalış süresi: 3 saat

AKHİSAR -2 TAYYARESİ  LETOV S. 16T SMOLİK 

Aşağıda verilen fotoğrafta en sağda tayyyareci Naim Bürküt yer alıyor.Balkan ve Doğu Avrupa ülkeleriyle olan yakın ilişkiler ve işbirliği neticesi Çekoslovakya’dan 16 adet Letov S-16T “Smolik” satın alınmıştır. 8’lik partiler halinde gelen uçakların ilk partisi 17 Mart 1929’da ikinci partisi ise 1930 ortalarında gelmiştir. Başlangıçta bu uçaklar Eskişehir’de bulunan “Tatbikat Bölüğü”ne verilmiştir. Son derece başarılı bulunan bu uçaklardan 10 adedi bilahare hava keşif görevleri için 24. Bölük’e nakledilmiştir. Blenheim’ların gelişinden sonra da Yeşilköy’deki 1. Keşif Bölüğü’ne transfer edilmişlerdir. 1940’da Westland Lysander’ların gelişi ile emekliye ayrılmışlardır.

                                  ...

 Yaşı 85 ve üstünde olan büyüklerimiz bizim 30 Ağustos Zafer Bayramını daha farklı bir adla ve coşkuyla kutluyorlardı: “30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramı”…
  1925'te Türk Tayyare Cemiyeti'nin kuruluşunun ardından “30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramı” adını alan bayramlar, 1950'li yıllara kadar bu adla, ama bugünkünden daha coşkulu kutlanıyordu. Çünkü o yıllarda Zafer Bayramı coşkusuna, bir de halkın Türk Tayyare Cemiyeti'ne armağan ettiği bağış uçakların coşkusu ekleniyordu.
  Bağış uçaklar, ulusumuzun ordusuna gösterdiği sevginin, verdiği desteğin çok önemli örneklerinden biri. 1925 yılında kurulan Türk Tayyare Cemiyeti'nin önderliğinde başlayan bağış uçak kampanyasında halktan toplanan paralarla 10 yılık süreçte 229 uçak satın alınmış. 

  Kimi kaynaklarda bu sayının 300, kiminde de 350'ye yaklaştığı söyleniyor. Elde sağlıklı bir arşiv olmaması bu sayıda çelişkiler yaratsa da, o dönemde halkın büyük bir seferberliğe kalkıştığı gerçeği rakamdaki tutarsızlığı önemsiz kılıyor.

 İzmir ve Adana kampanyanın başlamasıyla büyük bir yarışa girmiş. İlk bağış uçak şerefi Ceyhan'a ait. Ceyhan'ı 1926'da İzmir izliyor. Daha sonra yarış İstanbul ve İzmir arasında sürmüş. Kampanya sadece iller arasında kalmamış, esnaf grupları, dönemin sivil toplum örgütleri, kadınlar, gayrimüslim cemaat kendi aralarında topladıkları paralarla kuruma uçak alınmasına katkılı olmuşlar.
 Ankara'daki Türk Hava Kurumu Basımevi'nde uzun yıllar yöneticilik yapmış, tarih araştırmacısı Mustafa Kılıç'tan bilgi alıyoruz. Kılıç, "Türk insanı kaynakların sınırlı, ekonominin sıkıntılı olduğu yıllarda bile yardımseverliği, inançları uğruna yaptığı fedakarlıklarla bir kere daha büyüklüğünü gösteriyor. Evlilik yüzüklerini, altınlarını, tarlasını, büyük-küçükbaş hayvanlarını bağışlıyor" diyor. 
 
Mustafa Kılıç arşivinde yer alan arşivinden bilgi ve fotoğrafları bizimle paylaşıyor. Dökümanlarda bağışlanan ziynet eşyalarıyla yapılmış Türk Hava Kurumu logosunun fotoğrafı, küçükbaş hayvanını bağışlayan bir esnaf ve aldığı berat görülüyor. Bağış uçaklar konusunda, halkın desteğini teşvik eden bir uygulama yapıyor Türk Hava Kurumu. Mustafa Kılıç, Türk Tayyare Cemiyeti'nin 30 Ağustos'larda bağış yapan il ve ilçelerde uçaklara ad koyma törenleri düzenlediğini anlatıyor:

"30 Ağustos'ta hangi il ve ilçeler uçak bağışladıysa o uçaklar oraya gidermiş. Düzenlenen törenlerle o uçaklara ad konma merasimleri yapılırmış. İzmir'de o dönemde Mektepliler bir uçak almış. İzmir tütüncüleri toplaşıp uçak almış. İzmir, Trabzon, İstanbul çok önde bu konuda. 30 Ağustos Tayyare Bayramı'nda uçağın kuyruklarına diyelim İzmir ya da Beyoğlu ise adları verilip tören yapılırmış.Törenler bile enteresan geçermiş. Kurdeleyi kesmek için bile yarış olurmuş. O ilin, ilçenin mülki amirine 'kessin' denildiğinde, 'halktan biri kessin' diye bir diyalog gelişir, bunun için bir açık arttırma düzenlendiği bile olurmuş. En yüksek bağışı yapan esnaf ya da kişi, uçağın kurdelesini keser ve hatta ilk uçuşu yapmak da ona nasip olurmuş. Bu törenlerde bile tekrar uçak alınacak kadar para toplandığı olurmuş. İlk 10 yıl içinde 29 uçak alınıyor, Hava Kuvvetleri'ne bağışlanıyor. Özel durumlar da olmuştur, bir sene ertelenmiş, ertesi sene de ad konulmuş olabilir."
Bağış uçaklar şimdinin F-16'ları

Halkın desteğiyle Türk Hava Kurumu'na alınan bağış uçaklar o dönemin en güçlü uçakları. Mustafa Kılıç, "Şimdinin F-16'ları gibiydi diye düşünün" diyor. Pastanın büyüklüğünü araştırmalarında karşısına çıkan bir detayla gösteriyor:
 “1925 ile 1935 yılları arasında her yıl yaklaşık 29 uçak alınıyor. O dönemin F-16'sı gibi uçaklar bunlar. Bir araştırmacı olarak şunu söyleyebilirim; o dönemin kaynaklarına, belgelerine baktığınızda Türk Tayyare Kurumu uçak almaya başlar başlamaz adeta akbabalar saldırmaya başlamıştır. “Uçan Türk”, Türkiye'de en eski yayınlana gelen dergi. Önce Havacılık ve Spor, Tayyare, Hava mecmuası adlarını almış. O dergilerin ilk nüshalarına baktığımda yabancı firmaların uçak reklamı verdiğini görüyorum. Motor reklamı, uçak parçası reklamları. Bunu araştırarak buldum. Tam bir rant ve pastadan pay alma çabası söz konusu. O dönemde Ankara'da bile iki firma var, Yılmazlar ve Cudiler diye. Birisi Fransız uçaklarının diğeri de Çekoslavak uçaklarının temsilciliğini yapıyor. Hepsi ilan veriyor dergiye."
 İzmir en çok bağış yapan il görünüyor
Mustafa Kılıç'la yaptığımız görüşmede İzmir'in ilk bağışı Türk Tayyare Cemiyeti'nin (1935'te yapılan kongrede adı Türk Hava Kurumu oluyor) kuruluşundan bir yıl sonra, 1926'da yaptığını öğreniyoruz. Hava Kuvvetleri Komutanlığı tarafından basılan “Göklerden Gönüllere” isimli kitapta (Celal Uzar) yıllara göre Ege Bölgesi'nden uçak satın alan şehirler şöyle sıralanmış:
1926 İzmir, Bergama, Edremit, Torbalı, Manisa, Ödemiş, Akhisar, Kemalpaşa, Uşak 
1927 İzmir (2), Sandıklı, Menemen
1928 Ayvalık, Bayındır, Burhaniye, Afyon, Çal, Kasaba, Kuşadası, Manisa2-3, Nazilli, Ödemiş(2), Sındırgı, Torbalı, Gediz, Karacabey, Kemalpaşa, Kırkağaç, Muğla, Turgutlu, Uşak Şeker Fabrikası, 
1929 Afyon (2), Balıkesir (2), Değirmendere, Salihli, Torbalı (2), Milas, Seydiköy, Söke, 
1930 İzmir (3), Denizli, 
1931 Milas (2), Seferihisar, 
1932 Foça, Muğla (2), Pınarbaşı (1-2), Uşak (2-3), Akhisar (2-3), İzmir (4-9), 
1933 İzmir Esnafları, Bornova, Ödemiş (3), Manisa (5), Karşıyaka, Rençberler-İzmir
1934 Menemen (2), Sandıklı, 

1935 Dikili, Manisa (6), Ödemiş (4).

Akhisar da  ilk tayyarenin bağışlandığı 1926 daTireli İsmail Bahri Bey
Belediye başkanıdır. 1932 de Akhisar 2-3 tayyarelerinin bağışlandığı tarihte  Nüshet Işık (1931-1939) görevdedir. Bir önceki dönemde de Mehmet Emin Müderrisoğlu (1929-1931) görev yapmış.

Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın web sitesinde verilen bilgiye göre, hava gücünü kuvvetlendirmek amacıyla yapılan bağış çerçevesinde 1925-1935 yıllarında halktan 50 milyon lira toplanmış. Bu kapsamda büyük zaferin onuncu yılındaki (1932)   Zafer Bayramı'nda ise kırk adet uçak satın alınarak orduya hediye edilmiş. Sitede verilen bilgide en fazla uçağı 24 uçakla İzmir'in aldığı bilgisi yer alıyor. İzmir'i 15 uçakla İstanbul izliyor.
  İzmir'de uçak bağışında bulunan kişiler arasında tütüncüler, rençberler, İzmirli kadınlar, mektepliler de yer almış. Mustafa Kılıç, "1936 yılında İzmir işçileri, memurları, kadınları, bahçıvanları, manifaturacılarının ayrı ayrı bağış yaptığını, bunların yanı sıra Buca'nın uçak bağışladığını kayıtlardan görüyoruz. Buca'dan başka Narlıdere ve Balçova köylüleri de birleşerek bir uçak almış o yıl" diyor. Bağışlananlar arasında, 1926 yılında ülkemize biri “İzmir”diğeri “
İstanbul” adı verilen iki de deniz uçağının geldiğini öğreniyoruz.
   Pırlanta murassa madalyası

   Bu kampanya sırasında kişilerin de bağışları olduğunu söylüyor Mustafa Kılıç. Dönemin ünlü sanayicilerinden Nuri Demirağ, "Ben bu ülkeye uçak fabrikası kurarak en büyük bağışı yapacağım" sözüyle tarihe geçip, sözünde de dururken, kardeşi Naci Demirağ üç uçak alımı için bağışta bulunuyor. Mustafa Kılıç, böylesi büyük bağışlarda Türk Hava Kurumu'nun verdiği özel bir madalyadan söz ediyor: Pırlanta murassa (Değerli taşlarla bezeli) madalyası. 131 adet pırlanta ve 1 tane yakuttan oluşan bu değerli madalyanın Naci Demirağ'ın eşine de armağan edildiğini söylüyor. 
  Maddi değerinin yanı sıra büyük manevi değeri olan bu madalyadan kaç kişide var, keşke öğrenme olanağımız olsa... Hatta İzmir'de böylesine onurlu bir madalyası olan kurum, kuruluş ya da şahıs varsa, keşke adını bilebilsek...
 
Mustafa Kılıç arşivinden madalyanın fotoğrafını gösteriyor. Madalyanın benzerinin TCDD'nin Ankara Gar'daki müzesinde de olduğunu söylüyor. Bu sonderece anlamlı ve değerli madalya.

"Peki bugünkü gençlere ve hatta bizlere 30 Ağustos Tayyare Bayramı'nı anımsatacak bir uçağımız var mı müzelerimizde?" diye soruyorum Mustafa Kılıç'a. Yanıtı ne yazık ki olumsuz, "Bağış uçaklardan elimizde kalan yok. Keşke olsaydı" diyor.
 O günü gazetelerinde bu bağışlar sıkça haber yapılmış.
 31 Ağustos 1931 tarihli bir gazetenin iç sayfalarında konuyla ilgili verilen haberinde tayyarelerin isimlerinin taşıdıkları ilçeler üzerinde dolaşırken renkli yazılı kağıtlar atıldığı ve kağıtlarda şu notun yazılı olduğu bilgisi veriliyor: 
"Kardeş: Kurtuluş yolunun ışığı tayyarededir. Ona var kuvvetinle yardım et!"
30 Ağustos Zafer ve Tayyare Bayramınız kutlu olsun..
. 

  Akhisar da Türk Hava Kurumunun şubesi var ve kendilerinin model uçak yapım kursları olmuştu. Maket sanatçımız Murat Dalca  aklıma geldi. Akhisar'ın hediye ettiği uçakların modelleri biliniyor. O model ismi internette arama motorlarında taratıldığında detaylı çizimleri çıkıyor. Kendileri maharetleri ile o dedelerimizin bağışladığı uçağın küçük maketini yapabilirler, Belediyemiz ve Kaymakamlığımızda sergilenebilir.

  Bir aralar Akhisar'ın kurtuluş savaşı kahramanları çalışması pano olarak hazırlanmış çoğaltılarak her yere asılmıştı. Akhisar'ın bağışladığı uçakların fotoğrafları ve hikayesinin yazıldığı pano hazırlanıp okulara, resmi dairelere, görülebilecek yerlere asılabilir. Dostum İstemi Harta panonun hazırlanmasında görev alabileceğini hemen ilan ediverdi.

  Ülkemizde bir çok kentte 'Tayyare Sinemaları' vardır. Bu salonların adı neden 'Tayyare'dir?

 Türk Tayyare Cemiyeti’nin (T.Ta. C.) kurulmasından kısa bir süre sonra yurt genelinde hızla örgütlenme başarısını iki nedene bağlayabiliriz. Birincisi illerde ve ilçelerde dahi şubeleri olan Türk Ocakları’nın inanılmaz yardımları.

  İkincisi ise, zaten T.Ta. C.’nin kurucuları arasında bulunan milletvekillerinin üstün gayretleridir. Kurucu milletvekilleri kendi illerinde cemiyet adına şubelerin açılmasına ve üye kaydedilmesine yardımlarda bulunmuşlardır.

BÖLGESEL TAYYARE KONGRELERİ

Büyük illerde açılan şubelerden sonra, o şehirlerde Tayyare Kongrelerinin yapıldığını görmekteyiz. Yöreye has gelirlerin, ticaret yapısının ve gelir düzeylerinin, ayrıca kongre yapılan yerin yapısal özelliklerinin değerlendirilmesi sonucu Cemiyete gelir getirecek kalemlerin saptanması daha kolay hale gelir.

5 Mayıs 1926 tarihinde ilk bölgesel kongre İzmir’de yapılır.

AKHİSAR DA TAYYARE SİNEMASI VARDIR..

 İzmir’e çok yakın olan Akhisar ilçesi, özellikle çok aktif olan T.Ta. C. Akhisar Şubesi Kurucu Başkanı Murat Tolun Bey İzmir’de yaşanan gelişmeleri takip etmektedir. Murat Bey İstiklal Savaşı sırasında Akhisar Cephesi Kuva yi Milliye kumandanlığı da yapmıştır. İstiklal madalyası sahibi Murat Bey 1925 yılında Tayyare Cemiyeti şubesini Akhisar’da kurmuş ve ilk başkanlığını üstlenmiştir. Akhisar 1 ve 2 uçaklarının alınmasında çok emek harcayan Murat Tolun Bey, tamamen projesini kendisinin yaptığı Tayyare Sinemasını Bulgar ustalar ve Türk işçileri ile birlikte bitirmiştir. 30.000 liraya mal olan sinemanın açılışında Atatürk’ün büstü sinemanın iç mekânına yerleştirilmiştir. Tayyare Sineması bugün bile Akhisar’da “Akhisar Kültür Merkezi” olarak yaşamını sürdürmektedir.

   1925-1935 yılları arasında Türk Tayyare Cemiyeti (THK) tarafından başlatılan Bağış Uçak Kampanyası ile 353 (354 olduğu bazı kaynaklarda yer almaktadır) uçak satın alınmıştır. 10.000.-TL toplayan il ya da ilçeler için bir uçak satın alınmıştır. Her uçak o il ya da ilçeye götürülerek "Ad Konma Merasimi" düzenlenmiş ve isteyenler ücretsiz olarak kısa turlarla uçurulmuştur.

 

   ÖNCE AKHİSAR PLATFORMU Akhisar'ın bağışladığı üç tayyarenin hikayesini değişik projelerle hayata geçirmeye çalışacaktır.

1.       Bağış edilen uçakların fotoğraflarının bulunduğu ve hikayesinin anlatıldığı görsel afiş hazırlanması. (İstemi Harta ile bu görevi üstlendik) Çoğaltılarak dağıtılması.

2.        Ulusal araştırmacıların bu uçaklarla ilgili paylaştığı bilgi, Doküman ve fotoğraflara, yerel araştırmacıların katkıları ve bu bağışlar hakkında bilgi , belge  bulunan kişilerden alınan verilerin derlenerek kitaplaştırılması. ( kişisel çabamla edindiğim arşivimi yerel tarih araştırmacılarımızla başta Mustafa Kuzucuk olmak üzere görüşerek üç tayyeremizle ilgili ortak arşiv havuzu oluştumayı planlıyorum. Arşivler karşılaştırıldıkça en doğruya ulaşışılacaktır.)

3.       Türk Hava kurumu Akhisar ilçesinin model uçak kursları yaptığını duymuştum. İlçemiz de Maket denilince akla ilk gelen sanatçımız Murat Dalca ve öğrencilerince çizimleri mevcut olan tayyarelerimizin önce küçük maketlerinin yapılmasının sağlanması.

4.       Bu projenin geniş kitlelerce duyurulması için sosyal medya, haber siteleri,yerel medya , yerel dergilerimizde (Akhisar Life ve Keyfi Sefa) ve yerel Tv de (örneğin Engin Akyüz ile konuşYORUM da ) anlatılması

5.       Akhisar belediye meclisinde projenin gündeme alınıp konuşulmasını sağlanması

6.       Konuya vakıf yerel tarihçilerimizin sunacağı konferans hazırlanması

7.       Üç tayyarenin hikayesinin görsel sergi olarak Akhisar halkına sunulması

8.       Projemizde en büyük hedefimize gelelim.Bağış yapılan bu üç  uçağın birebir ölçekte maketlerin ( ülkemizde bu tarzda çalışma yapan kişilere ulaşılmıştır) Akhisar da uygun görülecek bir mekanda ( örneğin Gölet) de sergilenmesi. Bunu başarabilecek Akhisar idari ve yönetim kadrosudur. Ve Genç dinamik iş adamlarımızın hep takdir ettiğimiz gayretlerini burada göstermekte birbirleriyle yarışacaklarını düşünüyorum. Tıpkı zamanında bağış yaparken birbiriyle yarışan dedeleri gibi.

 

       Dedelerinin bağışladığı üç uçak ile ilgili projeyi “ÖNCE AKHİSAR PLATFORMU” nun aşama aşama gerçekleştireceğine inancım büyüktür.

   Akhisarın birlik beraberlik içinde neyi başardığının kanıtı olan bu proje sayesinde günümüzde birlik ve beraberlik kurulduğunda çözlemeyecek  sorunun olmayacağını gösterecektir. Dedelerinin vefakar davranışını miras gibi gelecek kuşaklara aktaracaklardır.

  ÖNCE AKHİSAR PLATFORMU kimlerdir diye soranlar çıkacaktır. Belirtkesini İsmail Caner yapmayı gönüllü olarak üstlendi. Akhisar spor, Ramiz köfte, Akhisargücü Spor kulübü, Gençlerbirliği spor kulübü,

Hzr motorsikletleri, Hzr aküleri, Rokka resturant gibi gözümüze aşina olan yüzlerce belirtkeyi yapan İsmail Caner'in yaratıcı sanatsal zekasıyla görsel imgeye çok yakında kavuşacak.

  Önce Akhisar diyen herkes ÖNCE AKHİSAR PLATFORMUnun ferdidir. Kaymakam, Belediye başkanı, Garnizon Komutanı, tüm mükli amirler, tüm sivil toplum örgütlerimiz, kurum kuruluşlar, derneklerimiz, başta ATSO, Ziraat Odası olmak üzere tüm odalarımız,Zeytin Borsası, tüm Siyasi partilerin ilçe örgütleri, hayırsever iş adamları.... Saymaya devam etsem yazmaktan elim yorulacak. Herkes bu platformun doğal üyesidir. Hem ferdi hem yöneticisi gibidir.Akhisar'ı hissedenlerin seviyeli ve saygılı davranışlar çerçevesinde paylaşımlarda bulunduğu, Akhisar'ın geçmişi ve geleceği üzerinde fikirlerin yürütüldüğü tartışma platformudur. Önceliğimizin "Akhisar" olduğu bilinciyle hareket ediyoruz. Bu platformda kısır döngüye dönüşecek siyasi tartışmalara ve görüşlere asla yer verilmiyor.

   Haydi Akhisar! Dedelerimizin bağışladığı bu uçakları o günlerin ruhunu kuşanarak el ele verip gelecek kuşaklara, torunlara anlatacak bu projeye sahip çıkalım..

   Bunu başardıktan sonra Yüzbaşı İbrahim Kerim Bey komutasında ki Akhisar P-114  isimli denizaltıyı konuşmaya başlarız.

   Ve bu arada ilk hava şehidimiz olan Yüzbaşı Fethi Bey’i rahmetle analım. Ruhu şad olsun. Onun şehid oluşunu duyan ve üzülen Meğri ilçemiz adını Fethiye olarak değiştirdiğini hatırlatalım. Gönüllerinden göklere üç tayyare bağışlayan vefakar Akhisarlı geçmişimizi hayırla yad edelim. Hayırları makbul olsun. Mekanları cennet olsun. Soyundan gelenlerin kazançlarına Allah bereket getirsin. Tüm yurtda uçakların bolca  bağışlanmasına vesile olan Kurtuluş Savaşının birlik beraberlik ruhu ülkemizde hep var ve hakim olsun.

 

Not: Konu ile ilgili ellerinde farklı bilgi, belge, fotoğraf bulunanlar benimle paylaşırsa mutlu olurum.Yapılacak paylaşımlar ilgili kişiler kaynak gösterilerek anılacaktır. drtuncaysen@gmail.com adresine mail olarak bekliyorum.

 

KAYNAKÇA:

1.Doç. Dr. Nurettin Gülmez,Celal Bayar Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü

  Meltem Önder, Celal Bayar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı Yüksek Lisans Öğrencisi

CBÜ Sosyal Bilimler Dergisi Yıl : 2013 Cilt :11 Sayı :1

2.Celal Uzar arşivi ve Gönüllerden Göklere kitabı (Hava Kuvvetleri, Kaptan Pilot, tayyareci.com internet sitesi)

3.Emekli hava yarbay Naci Yıldırımer arşivi, (kendisi Akhisar lıdır)

4.Mustafa Kılınç arşivi arşivi ( THK genel başkanlığında Müze ve Paraşüt Kule Amiri/ Basımevi Kısım Şefi, TSK hava Kuvvetleri)

5.yerel tarihçimiz Mustafa Kuzucuk arşivi

6..Kefayettin Öz arşivi

7.Bülent Edalı Arşivi (Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hv.Plt.Yrb.)

8. Türk Hava kurumu Akhisar şubesi

9.Tuncay Şen Arşivi

 

AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE
AKHİSARIN GÖNLÜNDEN GÖKLERE 3 TAYYARE

Yorumlar