ALİ NASUH MAHRUKİ, AKHİSAR'DA KONFERANS VERDİ

Ali Nasuh Mahruki, Akhisar'da Konferans verdi
Akhisar: (Kenan MOLLA)

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Akhisar Şube Başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu ve yönetim kurulunun Akhisar Belediyesi meclis Salonunda düzenlediği "Afetlere ve depremlere hazırlıklı olmak" bilgilendirme konferansına ADD Genel başkan yardımcısı ve AKUT Vakfı Başkanı Ali Nasuh Mahruki konuk oldu.

ADD Gençlik kolları üyesi Gülsüm Yetim'in sunuculuğunu yaptığı " Afetlere ve depremlere hazırlıklı olmak" programı Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Programın açılış konuşmasını ADD Akhisar Şube Başkanı Av. Günhan Bakırlıoğlu yaptı. Bakırlıoğlu;" İdlib’te 33 şehit verdik, 32 yaralımız var. Yüreklerimizin yandığı, tarifsiz acıyla kavrulduğu uzun bir gece yaşadık.  Şehitlik ve Gazilik hepimizin için kıymetlidir. Şehitlerimize Allah’tan rahmet,  yaralılarımıza acil şifalar ve Milletimize başsağlığı diliyoruz. Dış sorunlarda milli birlik ve beraberliğin yaşamsal önem taşıdığının bilincindeyiz. Yurtseverlerden kurulu bir büyük demokratik kitle örgütü olarak; Büyük Atatürk’ün “Gerçekleri konuşmaktan korkmayınız ” direktifini yerine getirmeyi bir görev kabul etmekteyiz. Bu nedenle, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu aşağıdaki hususları Yüce Milletimizle paylaşmayı yararlı görmektedir: Her şey emperyalizmi ağır yenilgiye uğratan Büyük Atatürk’ün dış politika çizgisinin terk edilmesiyle başlamıştır. Savaş meydanlarından zaferler kazanarak çıkan, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, buna rağmen; “Yurtta barış, dünyada barış” parolasını temel hareket noktası olarak benimsemesini bile-isteye anlamayanlar, anlamak istemeyenler türemiştir. Büyük Önderin, “Yurtta barış dünyada barış” felsefesi, yaratılan algı operasyonlarıyla edilgen olduğu şeklinde topluma yansıtılmıştır.  İçerik göz ardı edilmiştir. Bu bir emperyal oyundur. Böylece başlayan süreçte; siyasal İslam'ın iktidar olmasıyla “ yeni Osmanlıcılık” hayalciliği dış politikada etkin olmuştur. Dışişlerinde, akılcı ve milli politikalar yerini, şahsi ve liyakatten uzak uygulamalara bırakmıştır. Keyfiyet, milli çıkarların üzerindedir. En son atanan büyükelçiler bunun somut kanıtıdır. Vatan savunmasını kutsal kabul ediyoruz.  Bilhassa bölücü teröre karşı alınan tüm önlem ve mücadeleleri desteklemekteyiz. Ancak, dış politikamızın “İhvan-ı Mislimin” eksenine kaydırılmasını büyük bir tehlike görüyor ve asla kabul etmediğimizi açıkça ifade ediyoruz. 

Dış politikadaki eksen kayması, birikimli kadroların tasfiye edilmesiyle içinden çıkılmaz bir hal almıştır. S-400-F35 krizleri ile Amerika’ya tavır alan siyasi iktidar; önce Rusya ile yakın ilişkiler kurarken şimdilerde de Rusya karşıtı bir tavırla yeniden Amerika’ya yaklaşmaktadır. Bu dış politikadaki keyfiyetin, belirsizliğin, şahsi uygulamaların, hamasetin ve hayalciliğin ispatıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, emperyal güçlerin Orta Doğu senaryolarına alet olmamalıdır. Dış politikada, ulusalcı bakış egemen olmalıdır. 100 yıllık şanlı geçmişiyle dünya tarihine “Gazi Meclis” tanımlamasıyla adını altın harflerle yazdıran, TBMM’nin izlenen siyasete acilen el koyması çağrısında bulunuyoruz. Türk Dış Politikası ve özelliklede orta doğu siyaseti şahsi kararlarla değil TBMM’nin ortak aklıyla yönetilmelidir. BOP ve GOP projelerinden vazgeçilmemiştir. Sömürgeci güçler, bu konudaki çalışmalarını aralıksız sürdürmektedir. Olası bir Türkiye - Suriye savaşı BOP ve GOP’un en önemli adımı olacaktır. Bu tehlikeli oyuna düşülmemesi konusunda tüm yetkilileri uyarıyoruz. Ülkeyi yönetenler, Cumhuriyetimizin temel dış politikasından yoksundur. İktidarın Orta Doğu Politikası başta olmak üzere tüm dış politikasının iflas ettiği açık açık görülmektedir. Bu durum, ulusal geleceğimiz açısından ciddi bir tehdit ve gerçek bir milli beka sorunudur. Suriye’nin toprak bütünlüğünü korumak Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus devlet haliyle yaşamını sürdürmesinin ön koşuludur. Bundan dolayıdır ki “hamaset” ve “hayalcilikle” birlikte “İhvan-ı müslimin “ siyaseti, yerini, derhal Atatürk’ün çağdaş, liyakata dayalı, akılcıl, barışçıl ve ulusal çıkarları esas alan politikasına bırakmalıdır. Şehitlerimiz ulusal değerlerimizdir.“Tane” değil kutsalımızdır. Büyük Türk Milleti; 33 vatan evladımızı şehit verdik. Başımız sağ olsun diyerek sözlerini tamamladı.

Konferansta konuşan ADD Genel başkan yardımcısı ve Manisa Bölge Temsilcisi Tolga Kale;" Depremi konuşma, deprem anında alınacak önlemleri öğrenmek için bir araya geldik. Ama ülkemizin son birkaç günde yaşadığı acı olay sebebiyle hepimiz çok üzgünüz. Sınırlarımızın ötesinde şehit olan Mehmetçiğimizden dolayı hepimiz çok üzgünüz. Şuan söyleyecek şey bulamıyoruz sözün bittiği yerdeyiz. Ülkemize olan tehditleri yok etmek için askerimizin güvenliği sağlanması, yurttaşlarımızın güvenliğini sağlamamız için de düşünmek ve konuşmak zorundayız. Değerli dostlar yarın 1 Mart. Bundan 17 yıl önce 1 Mart 2003 tarihinde Türkiye büyük millet meclisinde bir teskere reddedildi. Türk silahlı kuvvetlerinin milli sınırlarımızın dışında da görev yapması 1. Maddesidir. 2. Maddesi de yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde kara sahamızı, hava sahamızı kullanabilmesine izin verilen bir teskereydi. O gün sadece o mecliste 2 siyasi partinin grubu vardı. Bir tanesi Adalet ve Kalkınma Partisi diğeri ise Cumhuriyet Halk Partisi ve 8 tane de bağımsız milletvekili vardı. O teskere 8 tane bağımsız milletvekili ve Cumhuriyet Halk Partisini 177 milletvekili ve 80’e yakında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ret oyuyla reddedildi. Ama AK Partinin o gün mecliste olmayan genel başkanı, o gün başbakanı ve diğer yetkililer bu teskerenin geçmesi için varını yoğunu ortaya koydular. Ben o güne baktığımda ve bugün Suriye’de ki gelişmeleri gördüğümde şunu görüyorum eğer o teskere kabul edilseydi Türkiye Cumhuriyeti bugün Suriye’nin bulunduğu durumda olacaktı. Bundan 1 yıl önce Trump Cumhurbaşkanımızla görüştü ama Cumhurbaşkanımızın yanında Dışişleri bakanı değil damadı Berat Albayrak vardı. Ülkeler arası görüşme değil aileler arası görüşme gibiydi. Zaten parlamenter sistemler meclisleler uğraşmak yerine tek bir adamla uğraşırlar. Başkanlık sistemlerini öneriyorlar. Biz Atatürkçü Düşünce Derneği olarak yeniden güçlü parlamenter sistemi işte bu yüzden savunuyoruz. O gün o teskereyi ret eden bir çok kurum erozyona uğratıldı. O gün o teskere karşı çıkan aydınlar, köşe yazarları Ergenekon, balyoz gibi iftira atılarak zindanlara atıldılar. Bir kısmı yaşadıkları unutmadı, bir kısmı bizim o dönem genel başkanımız gibi hafızasını yitirdi. O gün o teskereye karşı çıkan CHP genel başkanında daha sonra bir kumpasla görev yerinden ayrıldı. Biz Atatürkçü Düşünce Derneği olarak bu konuda elimizden geleni yapıyoruz. Ülkemizin ne gibi sorunları varsa bunların karşısında önlem almaya çalışıyoruz. Türkiye’nin sorunlarına Kemalist bakış açısıyla bakıyoruz. Deprem ülkemizin gerçeklerinden bir tanesi Akhisarlı dostlarıma sorduğumda bu depremler insanların psikolojini nasıl etkilediklerini biliyorum. Bende Manisa’da yaşayan biri olarak sizler kadar olmasa da bende hissediyorum. Devletin depremler konusunda ilk önce onların önlemlerini almaları lazım. Bundan 20 21 yıl önce olan o İstanbul depreminden sonra bildiğiniz gibi depremin yaralarını sarmak ve tedbirleri almak için geçici bir vergi çıkarılmıştır. Biz 20 yıldır hala vergileri ödüyoruz. Ama neler yapıldı sorusunu sorduğumuzda koca bir soru işareti var” dedi.

Afetlere ve depremlere hazırlıklı olmak konferansında ADD Genel başkan yardımcısı ve AKUT Vakfı Başkanı Ali Nasuh Mahruki hayatını anlatan 5 dakikalık Sinevizyon gösterisi yapıldı.

Akhisarlılara Depreme Bilinçlendirme konferansı veren ADD Genel başkan yardımcısı ve AKUT Vakfı Başkanı Ali Nasuh Mahruki, Bizleri buyara davet eden, Kırkağaç, Akhisar, Salihli ve Turgutlu ADD şube başkanlarına teşekkür ediyorum. Bu gün Akhisar'da Depreme Bilinçlendirme konferansında depremi konuşacağız. Deprem sonrası neler yapılacakları konuşacağız. Sonuçta afetler hazırlıklı olmadan başlıyor en önemli konu bu oluyor. Nasıl bir afet planı yapılabilir. Depremde toplanma alanları ve evlerde neler yapmalıyız, nasıl korunabiliriz ve deprem anında öğrendiğimiz hareketler nelerdir onları anlattı.