23 Kasım 2024
  • Manisa20°C
  • İzmir18°C

ATATÜRK’ÜN AKHİSAR’A GELİŞİNİN 89. YILDÖNÜMÜ TÖRENLE KUTLANDI

Atatürk'ün Akhisar'a gelişinin 89. yıl dönümü ile ilgili kutlama programı saat 10.00’da Milli Egemenlik Meydanında Atatürk Anıtına Çelenk Konulmasıyla başladı.

Atatürk’ün Akhisar’a gelişinin 89. yıldönümü törenle kutlandı

05 Şubat 2012 / 12:03

Bu haber toplam 7294 defa okunmuştur

Atatürk’ün Akhisar’a gelişinin 89. yıldönümü törenle kutlandı
Akhisar: (Kenan MOLLA)

            Atatürk'ün Akhisar'a gelişinin 89. yıl dönümü ile ilgili kutlama programı saat 10.00’da Milli Egemenlik Meydanında Atatürk Anıtına  Çelenk Konulmasıyla başladı. Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı, Akhisar Belediye Başkanlığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı, Baro Temsilciliği, Siyasi Parti, Odalar ve Derneklerin çelenk koyması Saygı duruşundan sonra çelenk koyma töreni sona erdi.

            Saat 10.30’da  Tren Garında yapılan ikinci tören İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Tören komutanlığını Akhisar Kayhan Ergun Endüstri meslek Lisesi Beden Eğitim Öğretmeni Hasan Hüseyin Oktay’ın yaptığı her iki töreninde Akhisar Misak-ı Milli Ali Şefik İlköğretim Okulu Müzik Öğretmeni Sema Erdemir İstiklal Marşını yönetti. Akhisar Ticaret Borsası Altı Eylül İlköğretim Okulu Türkçe Öğretmeni Sadettin Ergün’ün sunuculuğunu yaptığı programdan sonra günün anlam ve önemini anlatan konuşmasını Akhisar Belediye başkanı Salih Hızlı yaptı. Hızlı;” Bu gün 5 Şubat Atatürk’ün Akhisar’ımıza gelişinin 89. yıldönümünde bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Yıkılan büyük imparatorluğun ardından hayatı ve idealleriyle bu gün dahi ışığını kaybetmemiş bir rehber olarak, yolumuzu aydınlatan, bu topluluğu tüm zorluklara rağmen ülkeyi karış karış dolaşarak yeniden inşa eden büyük önderi 89. yıl önce burada bağrımıza basmıştık. Akhisar’da geçirdiği birkaç saatlik bir zaman çok uzun zamanda oluşturabilecek çok kuvvetli, çok kuvvetli bir hatıra yaratmaya kafi gelmiştir. Memleket güzeldir, halk temiz samimi ve münevverdir, demiştir. Geçmişi tarih öncesi medeniyetlere kadar uzanan ilçemiz Akhisar için, büyük önderin 89. yıl önce söyledikleri, bugün tüm Akhisarlılar olarak temiz ve samimi duygularla birlikte çalışarak devam ettirmekteyiz. Tarihimizden aldığımız ışıkla yarınlarımıza daha emin adımlarla yürürken, Başta Büyük Önder gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu ülke için savaşmış büyüklerimizi rahmetle, Gazi askerlerimizi sayıyla anıyorum” dedi.

            Atatürk’ün Akhisar’a gelişinin 89. yıldönümü törenin günün anlam ve önemini anlatan konuşmayı Akhisar Bekir Pehlivanoğlu İlköğretim Okulu Din Kültür ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Mustafa Kuzucuk okudu. Mustafa Kuzucuk;” Osmanlı Devleti, 2 Ağustos 1914’te Almanya ile imzaladığı Türk-Alman ittifak anlaşmasıyla 30 Ekim 1914’te Almanya ile birlikte, ittifak devletlerinin yanında 1. Dünya Savaşı’na girmiştir. İttifak devletlerinin savaşı kaybetmeleri neticesinde de Osmanlı Devleti yenik sayılmış ve gerçekçi olmayan hedefler sebebiyle zor durumlara düşmüştür. Almanya ise, 11 Kasım 1918 tarihinde RETONDES mütarekesini imzalayarak 1. Dünya Savaşı’ndan çekilmesiyle Osmanlı Devleti kaderiyle baş başa kalmıştır. Bundan sonra tüm oklar Osmanlı’ya çevrilmiştir. 30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’nın 7. Maddesine göre de vatanımızın toprakları düşman kuvvetleri tarafından işgal edilmeye başlanmıştır. 18 Ocak 7 Mayıs 1919 tarihleri arasında yapılan Paris Konferansı’nda, Elefterios Venizelos’un şiddetli ısrarlarıyla, İzmir ve civarının Yunan ordusu tarafından işgal edilebileceği hükmünü kabul ettirmiştir. Bir hafta sonra, yani 15 Mayıs 1919’da İzmir işgal edilmiştir. Güya, sadece askeri noktalar işgal edilecekti. İzmir metropoliti Hirosistomos, Yunan evzon alayını karşılayıp kutsarken “Helen’in evlatları, hoş geldiniz! Bu gün İzmir’i işgal ederek İsa’nın ruhunu şad ettiniz. Ne mutlu sizlere... Ben de sizlerle beraber bir bardak Türk kanı içebilirsem, kendimi en mutlu insan addedeceğim.” sözleri, Yunan işgal komutanı Zafiriu’yu oldukça şımartmıştır.

Yunan komutan ve askerlerinin unuttuğu bir şey vardır: Gazi Mustafa Kemal’in - Ben bu millete her şeyi öğrettim, ama bir türlü hizmetçilik yapmayı öğretemedim dediği bu necip millet, ölmeyi seve seve kabul eder, düşmanlara uşaklık yapmayı ve esaret altında yaşamayı asla kabul edemezdi. Yunanlılar tarafından unutulan bir diğer gerçek ise, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’da Mustafa Kemal ve arkadaşlarının elleriyle yakılan istiklal meşalesinden çıkan bağımsızlık ışığıdır. İzmir’in işgalinden 10 gün sonra Manisa, 20 gün sonra da Saruhanlı ve Akhisar işgal edilmiştir. Akhisar, iki kez Yunan işgaline maruz kalmıştır. Bunlardan ilki 5-10 Haziran 1919, ikincisi ise 22 Haziran 1920 ile 6 Eylül 1922 tarihleri arasıdır. Birinci işgalin hemen akabinde Reşat Bey’in önderliğinde, bugün mevcut olmayan Hashoca Mahallesi’nde Okkalızade’lerin evinde toplanarak ilk Kuvay-ı Milliye tohumu atılmıştır. Kısa sürede gönüllü sayısı 300’ü bulmuştur. Şu konunun altını da önemle çizerek belirtmek isterim ki Akhisar, Ege Bölgesinde ilk Redd-i İşgal ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin kurulduğu yerlerden biridir. 22 Haziran 1920 günü 13. Yunan Tümeni, Marmara Gölü’nün batısından taarruz ederek Kanboğazı’nı aldı. Bu bölge, Tahir Bey’in kumanda ettiği ve 80 kişilik bir birliğimiz tarafından korunmaktaydı. Silah ve mühimmat yönünden son derece zayıf olan bu milis kuvvetimiz, durumu Akhisar’a haber vererek Gördes yönüne çekilmek zorunda kaldılar. Albay Plastiras komutasındaki 5 Tümen’in 42 Evzon Alayı da aynı gün saat 04.00’da Develi Lütfiye-Moralılar doğrultusunda harekâta geçmişlerdir. Buradaki milislerimiz de Arpalı- yönünde çekildiler. Yunanlıların İzmir Tümenine bağlı 28. ve 30. Alayları da Adiloba- Saruhanlı istikametinde ilerleyerek Gözlet, Gökçeköy, Çerkez Osmaniye üzerinden Kayışlar İstasyonuna kadar gelmişlerdir. Düşman, Mecidiye ve Kemiklidere köylerindeki bataryalarından top atışı yapıyordu. Çatışma, Kapaklı’da iyice alevlenmişti. Bnb. Derviş komutasındaki kuvvetlerimiz özellikle Dilek, Karahüyük ve Sarıçalı hattında ellerindeki gücü sonuna kadar kullanarak Dingiller Köyü civarına çekilmişlerdir. Bir gurup Yunan birliği de Sarıtepe-Arabacıbozköy hattından gelerek, Akhisar 22 Haziran günü yaklaşık 2,5 sene sürecek olan işgal altına girmiştir.

Akhisar’ı işgal eden Yunan komutanı Panayapulos, Akhisar. halkını bugünkü İş Bankası’nın önündeki Şükran Ayaz parkında toplayarak Belediye Binası balkonundan Akhisar halkına hitap ederek kendilerine zorluk çıkarmamalarını ve teslim olmalarını istemiştir. 26 Eylül 1919 yılında Seyyid Ahmed Efendi lakabıyla Akhisar’a gelen ve 8 ay görev yapan Celal BAYAR, hemen hemen bütün köyleri dolaşmış ve halkı bilinçlendirerek birlik olmaya çağırmıştır. Akhisarlılar Yüzbaşı Küçük Ethem Bey’in başkanlığında Belediye Reis vekili Ali Bey, ulemadan Mehmet Sait Bey, halktan Mehmet Nuri Bey, Hafız Osmanoğlu Hasan Bey, Müderriszade Süleyman Sırrı Bey, Müderriszade Mehmet Bey ve Musa zade Rıza Bey Akhisar Reddi-i Işgal Cemiyeti’ni kurdular. Türk milletinin dünya tarihinden silinmesi için, San Remo’da bir araya gelen İngiltere, Fransa ve İtalya, Sevr Anlaşması’nda Akhisar’ı da ilgilendiren: “Tire, Ödemiş, Akhisar ve Bergama Kasabalarını içine alan Izmir arazisi Osmanlı sınırları içersinde kalmak şartıyla, Osmanlı Devleti buradaki hukukunu, kayıtsız şartsız Yunanistan hükümetine devredecektir” hükmü yer aldı. Bunun üzerine Akhisar’daki Yunanlılar, halk üzerindeki baskılarını arttırmışlar, köylere baskınlar düzenleyerek, mal ve paralarını gasp etmişler, topladıkları hayvanları Bergama ve Dikili üzerinden Yunanistan’a kaçırmışlardır. Yalnız başına yakaladıkları birçok vatandaşımızı, Su Deliği ve Çağlak mevkiinde işkence ederek öldürmüşlerdir. İzmir ve civarını içine alan bağımsız bir devlet kurulması için halkı imza vermeye zorlamışlar, imza vermek istemeyenler de öldürülmüştür.

Akhisar’ı 5 Eylül 1922 günü terk eden Yunanlılar, Akhisar’daki Rumların hayatlarına karşılık:  Hacı Şerifağazade Emin Ali Efendi, Reşit Efendi, Eczacı Esat Bey, Doktor Cevdet Bey, Yılanlıoğlu, Mehmet Ali Bey, Boncukuzade Hafız Mehmet, Saçlı Efe’nin eşi Ayşe Hanım, Tirelizade İsmail Bahri Bey’in eşi ve kızı başta olmak üzere yaklaşık 25 kişiyi yanlarında rehin olarak Atina’ya götürmüşlerdir. 5 Eylül 1922 günü saat 17 sıralarında Oruçoğlu Abdullah Gölmarmara; Bakırlı Saçlı Efe de Su deliği üzerinden yaklaşık 1500 kızanıyla Akhisar’a girerek Tahir Ün caddesi boyunca davul zurnalarla karşılanmıştır. 6 Eylül günü de Yüzbaşı İsmail Hakkı komutasındaki 3. Süvari Bölüğünü Akhisar halkı büyük bir coşku ve sevinç gözyaşları içersinde karşılamışlardır. Bu coşku seli arasında Akhisar ‘a öncü olarak giren Teğmen Selim Örsel, Hükümet binasına Türk Bayrağını çekerek Akhisar’ın ilelebet bir Türk şehri olduğu mührünü vurmuştur. 29 Ocak 1923 tarihinde İzmir’de Latife Hanım ile evlenen Mustafa kemal, hem balayına çıkmak ve hem de yurt gezisi yapmak istiyordu. Ayrıca, Samsun’da yaktığı hürriyet ve bağımsızlık meşalesinin şavkını Akhisar’da da görme ve Akhisarlılarla kucaklaşma arzusundaydılar. En önemlisi de hasta adam muamelesi görerek toprakları paylaşılmak istenen memleketimizin ölmediğini, tam aksine daha da dinçleştiğini tüm dünyaya ilan etmek için, 4-5 Şubat 1923 günlerinde Ege Manevralarının ilki Akhisar’da yapılacaktı. Mustafa Kemal, bu manevrayı da izlemek arzusundaydılar. Fevzi Çakmak, Fahrettin Altay, İsmet İnönü ve Salih Omurtak manevrayı yöneteceklerdi. 14. Kolorduya bağlı yiğitlerinizin mavi elbiselileri Hamidiye Köyü’nde, kırmızı elbiseleri de Kayışlar istasyonunda yerlerini alarak en büyük komutanı beklemeye başlamışlardı.

Mustafa Kemal’in Akhisar’a geleceği haberi tez yayıldı bir uçtan ta öbür uca. Yine böyle bir 5 Şubat sabahı, Akhisarlılar doldurdu tren istasyonunu Gazi’yi görme sevdasıyla. Sabırsızlıkla bekleyen Akhisarlılar, bundan 89 sene önce 5 Şubat 1923 yılının saat 10.30’unda kavuştular Ata’larına. Askeri Gazinonun bulunduğu yer, o tarihlerde mühendislik binasıydı. Orada kısa bir özlem giderildi. 0 günü doya doya yaşayan ve istasyonda Atatürk’ü öğrencileriyle birlikte karşılama programı yapan öğretmen Leman Aytun hanımefendi günlüklerinde şu satırlara yer verir: 0 zaman Akhisar’da iki okul vardı. Gazi Okulu kız mektebi, Misak-ı Milli ise erkek mektebi idi. Başka okul yoktu. Öğrencilerimden Sacide Mustafa Kemal’e çiçek verecek, Vecibe de şiir okuyacaktı. Diğer öğrencilerimiz ve halk İstasyon Caddesi’ni iki taraflı doldurmuşlardı. Tren sesinin duyulmasıyla kalplerimiz neredeyse yerinden fırlayacak durumdaydı. Paşamız, Latife Hanım ile birlilikte görünmüştü. Önümüze gelince “Nasılsınız muallime hanımlar!” deyince, var gücümle “Sağ ol paşam!” diye hıçkırıklarla bağırmıştım. Sacide çiçeği Atamıza sundu, Necibe de şiirini okudu. Akşam için Zafer Sinemasında sunulmak üzere Misak-ı Milli öğrencileriyle birlikte bir müsamere hazırlamıştık. Atamız bu müsamereyi çok beğenmiş, öğrenci ve öğretmenleri locasında kabul ederek bizleri tebrik etmişti. Atatürk, alkışlar arasında Tahir Ün caddesinden Belediyeye giderek ilçenin ileri gelenlerini, çiftçilerini ve sanatkarlarını kabul etmiştir. Kabul sırasında İsmail Hakkı Bey şu konuşmayı yaptı:
Biz öyle kara günler geçirdik ki camilerde ibadet edemez olduk. Mustafa Kemal’e dua ediyorsunuz diyerek tarifi mümkün olmayan işkencelere maruz kaldık. Cihadınızla bütün alem-i İslam’ı zillet ve sefaletten kurtardınız. Allah sizden razı olsun, zat-ı alilerine karşı duyduğumuz emniyet, itimat ve minnetlerimiz nihayetsizdir. Müftü Bekir Efendi de Akhisarlılar adına bir konuşma yaptı. Buna karşılık Atamız da şu konuşmayı yaptılar:

“Hoca efendi Hazretlerinin sözlerinden ciddi şekilde mütehassis oldum. Gönülden olan bu duygulara teşekkür ederim. Bütün dünya bilir ki memleketimizin bazı kısımlan düşman zulümlerine ve işkencelerine maruz kaldı. Sizi kurtarmak için çalışan orduya bütün milletle beraber Akhisar ahalisinin de bir an duadan ayrılmadıklarını biliyorum. Efendiler! Yalnız biz zulüm görmedik, bütün ehl-i Islam zulüm gördü ve esaret altında kaldı. Düşmanlar bizi esaret zinciri altında bırakmak istediler. Fakat milletimizin azim ve hamiyeti bu zincirleri parçaladı, istiklalini elde etti. Allah ‘in emri çok çalışmaktır. itiraf ederim ki düşmanlarımız çok çalışıyor. Biz de onlardan ziyade çalışmaya mecburuz. Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek demek değildir. Zamanın ihtiyaçlarına göre ilim ve fen gibi her türlü medeniyetin getirdiklerinden azami derecede istifade etmek mecburiyetindeyiz.” Mustafa Kemal, 5 Şubat 1923 Pazar günü yapılan asker? tatbikatı, Akhisar halkı ile birlikte, Kayalıoğlu istasyonu yakınlarına kurulan seyyar kolordu merkezinden izlemişler, akşam saat 19.30’da, Kız Meslek Lisesi’nin eski binasının yerindeki Türk Ocağında Akhisar Belediyesi tarafından onuruna bir yemek verilmiştir. Yemekte şehrin ileri gelenleri, mülki ve asker? personel de bulunmuştur. Ulu Önder Atatürk burada: “Efendiler! Şurası bir gerçektir ki Akhisar düşman darbelerinin ilk hedeflerinden birini teşkil etti. Fakat bu darbe karşısında dağılmadı. Takdire şayan bir namus cephesi vücuda getirerek mücadeleye fedakar bir surette devam etti. Bundan dolayı bütün Akhisarlılar, milletin övgüsüne layıktır. Bugün Akhisarlılarla yakından temas etmekliğim vesilesi ile ben de kendilerini tebrik ederim” diyerek duygularını dile getirmiştir. Yemeğin sonunda Türk Ocağı başkanı Dr. Şemsettin Bey Gazi Mustafa Kemal’e hitaben bir konuşma yapmıştır. Bu konuşmadan sonra yanında eşi Latife Hanım ve Kazım Karabekir Paşa ile birlikte Zafer sinemasına giderek, burada Gazi ve Misak-ı Milli Mektebi öğretmen ve öğrencilerinin onuruna düzenledikleri geceyi izlemişlerdir. Sinemada Akhisarlı kız ve erkek öğrenciler tarafından şiirler okunmuş ve gösteriler yapılmıştır. Mustafa Kemal ve Kazım Karabekir o gece Selman Bey Selamlığı’nın, Latife Hanım ise Selman Bey Köşkü’nün misafiri olmuşlardır. Gazi Mustafa Kemal 6 Şubat 1923 günü Akhisar’dan ayrılırken Akhisar Belediyesi’nin hatıra defterine şunları yazmıştır: “Akhisar ‘da geçirdiğim bir kaç saatlik zaman çok uzun zamanlarda vücut bulabilecek çok kuvvetli, çok kıymetli bir hatıra yaratmaya kafi gelmiştir. Memleket güzeldir. Halk temiz, samimi ve münevverdir Hiss-i vefa bu muhitin havasında ne kadar derin bir imtizaçla mündemiçtir.” Sevgili Atamız, seni bir kez daha minnetle yad ediyor, bize emanet edilen bu cennet vatanımıza düşman ayakları bastırtmamak için söz veriyoruz. Sizin ve tüm şehitlerimizin ruhları şad olsun” dedi.

            Akhisar Çağlak Anadolu Lisesi öğrencilerinden Ecenaz Tuner ( İzindeyiz Büyük Önder), Okan Vardar (M. Kemal’e sesleniş) şiirlerini okudular. Akhisar Belediyesi Halk Oyunları ekibinin gösterilerinden sonra Akhisar Gar Şefi Metin Büster düzenlediği Makinistler Ayhan Kılıcı, Musa Tekbay idaresinde Atatürk'ü Akhisar'a gelişinin temsili Trenin gelişi protokol tarafından karşılandı. Temsili trenin gelmesiyle Yolcu Vagon'da Hava Meydan ve Garnizon Komutanlığının düzenlediği Atatürk Fotoğraflarından oluşan sergiyi, Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanlığı tarafından hazırlanan “Resimlerle Atatürk” konulu resim sergisi Gar Salonunda ziyarete açıldı.

            Atatürk'ün Akhisar'a gelişinin 89.Yıl dönümü törenlerine, Akhisar Kaymakamı Kamil Köten, CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel,  Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hava Kontrol İhbar Albay Bülent Keleş, Belediye Başkanı Salih Hızlı, Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner, Adalet Komisyon Başkanı Maksut  Karakulak, İlçe Siyasi Parti Başkanları, Oda ve Dernek Başkanları, Daire Müdürleri, Vatandaşlar ve öğrenciler katıldı.
















































































Yorumlar