Bakırlıoğlu: Cumhurbaşkanı haklı, el vicdan ya!
Haber Merkezi

Cumhuriyet Halk Partisi Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu Tekel arazisinin İstanbul Şehir Üniversitesi’ne devri süreciyle yeniden gündeme gelen tekel arazilerinin satışlarıyla ilgili mecliste basın toplantısı düzenledi.

Düzenlenen basın toplantısında Manisa bölgesindeki Tekel arazilerinin satışlarının nasıl gerçekleştiğini vurgulayan Bakırlıoğlu; özelleştirme adı altında talan edilen arazilerle insanların nasıl zengin edildiğine dikkat çekti. 

Cumhurbaşkanı tarafından dolandırıcılık olarak gündeme getirilen İstanbul Şehir Üniversitesi’ne önce kullanıma tahsis edilip sonra mülkiyeti verilen TEKEL arazisinin; üniversitenin borçları nedeniyle Halk Bankası tarafından başlatılan icra işlemi konusunun hala gündemi meşgul ettiğine değinen Bakırlıoğlu; Manisa’daki tekel arazilerinin özelleştirme adı altında TEKEL arazilerinin nasıl yağmalandığı, kimlere ve nasıl peşkeş çekildiği konusunda yaptığı araştırmayı basın mensuplarıyla paylaştı.

Bakırlıoğlu; Manisa’da üzerinde binaları ve kapalı depo alanları olan 4 TEKEL arazisinin satışının Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi “el vicdan ya” dedirtecek cinsten olduğuna dikkat çekerek; arazilerin satışıyla ilgili şunları söyledi: “ Daha önce gündeme getirdiğim ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran Akhisar Sigara Fabrikası arazisi; 1975 yılında inşaatına başlanan 300 milyon dolar harcanarak tamamlanan fakat bir türlü açılamayan İzmir-İstanbul yolu kenarında çok değerli bir arazi.

1200 dekar arazi parsellere ayrıldı ve bir kısmı eğitim için CBÜ’ne tahsis edildi. Üzerinde binaların da bulunduğu 403 bin metrekare alan ihaleye çıkarıldı. 2017 yılında yapılan ihalede en yüksek teklif, 20 milyon lira ile bir süt firmasına ait. Değerinin çok altında olduğu gerekçesiyle ihale iptal edildi. Gerekçe çok haklı çünkü bu arsanın değerinin 100 milyon lira olduğunu herkes biliyor.

Peki ne oldu? Bir yıl sonra 2018 yılında bu arazi için yeniden ihaleye çıkıldı. Bu sefer en yüksek teklifi 12 milyon lira ile yine bir süt firması verdi. Cumhurbaşkanı gibi biz de “böyle bir şey olabilir mi?” diye sorduk ama daha önce 20 milyon lira teklifi değerinin çok altında bulunduğu için ihalesi iptal edilen arazinin, Cumhurbaşkanı kararıyla 12 milyona satışı onaylandı.

Özelleştirme ile bir insan nasıl zengin edilir, en güzel örneği

Saruhanlı TEKEL depoları ve arsasının satışı…

155 bin metrekare alan üzerinde yer alan tütün depoları tesisi 12.6 milyon liraya özelleştiriliyor. Alıcı firma 55 bin metrekarelik bölümdeki depoları sökerek, buradaki hurdaları 5 milyon liraya satıyor. Sonra temizlediği bu araziyi 12 milyon liraya ihalede en yüksek teklifi veren 2. firmaya satıyor.

Firma 5 milyon lira hurda geliri ile büyük kısmı kapalı depo alanı olan 100 dönüm arazi yanına kar kalıyor. Bizim oralarda bir deyim vardır  “çayın taşıyla, çayın kuşunu vurmak.” Burada ise çayın taşıyla, çayın kuşunu vuruyorsun üstüne birde çayın en büyük balığını alıyorsun.

Boşanma Tazminatına Özelleştirme

Muradiye Tekel Depoları

Manisa Merkez Muradiye kasabasının mera alanı 1993 yılında işletme yapılmak kaydıyla TEKEL’e devredilmiş. Fakat 157 bin metrekare alana sadece depolar yapılmış. TEKEL kapatıldıktan sonra bu depolar ve arsası Manisa Büyükşehir Belediyesi ve Yunusemre Belediyesi tarafından şantiye olarak kullanılmaya başlanmış.

2017 yılında depo ve arasalar için ihaleye çıkılmış fakat kamu kurumlarının ve belediyelerin ihaleye girmesi şartnameye konan bir madde ile engellenmiş. Özelleştirme idaresi imar değişikliği yaparak araziyi konut alanı olarak belirlemiş.  Yapılan ihaleyi 26 milyon bedelle Genç İnşaat alıyor. O günkü kur değeriyle değer yaklaşık 6,8 milyon dolar.

İşin trajikomik bir yönü de şu; bu firmanın sahibi boşandığı eşine ödediği 6.5 milyon dolar tazminatla gündeme gelmişti.

Yani TEKEL’in çok değerli arazisi boşanma tazminatına satılıyor. Cumhurbaşkanının dediği gibi böyle bir şey olabilir mi? Maalesef oluyor… 

Söz Verilen İhale

Selendi Tütün Depoları

9 bin metrekaresi kapalı, toplam 20 bin metrekare alana kurulu Selendi ilçemizdeki tütün depoları 2017 aralık ayında gerçekleştirilen ihale ile satışa çıkarılıyor.  İhaledeki dikkat çeken ilk ayrıntı, en yüksek 1. teklifi veren ile 2. teklifi verenin kardeş olması. Yani ihaleye giren üç kişiden ikisi kardeş.

Satış onaylanmadan, sözleşme yapılmadan iki kardeş depolarda tadilata başlıyor. Seçim zamanı bu depolara yaptığım ziyarette; kardeşler “arazi için bize söz verildi” dediler.

Sonra iş uzadı, ihaleyi alan şahıslar bir basın açıklaması yapıp; dönemin AKP Manisa Milletvekili Recai BERBER’in kendilerine çok yardımcı olduğunu, şimdiki milletvekillerinden yardım göremediklerini ve işi bozduklarını anlattılar. Hatta “AKP’li Vekiller Fabrika Yapılmasını Engelledi” başlığıyla yerel ve ulusal basında çeşitli haberler çıktı.

Cumhurbaşkanı soruyor ya “Böyle bir şey olabilir mi?” diye; 

AKP döneminde bu sorunun sorulabileceği o kadar çok konu var ki, hangisini anlatalım? Tüm özelleştirme ihaleleri; aynı mantıkla yandaşlara verilmekte. Genel Başkanımız aylardır Tank Palet Fabrikasının Katar’lılara verilmesinden bahsediyor. Şeker Fabrikaları, Telekom özelleştirmeleri yanından bunların değeri çok küçük olabilir. Fakat hırsızlığın, yolsuzluğun büyüğü küçüğü olmaz. Kaldı ki bir dönem en önemli tütün merkezi olan, bende dahil kursağından tütün parası geçmeyen Manisalı yoktur. Bu nedenle TEKEL bizler için önemlidir. Buraların haraç mezat satılması, birileri zengin olsun anlayışı ile iktidar milletvekillerinin devreye girdiği sözlerin verildiği yerde bunları açıklamak benim görevimdir.

İstanbul Şehir Üniversitesi’nde yapılan dolandırıcılığın kat ve kat fazlası Manisa’da da yapılmıştır ve hepsinin altında Cumhurbaşkanı ve bakanlarının imzası vardır. “

         Şehir merkezlerinde kalan bu değerli araziler satılması durdurulmalı ve kamu kurum ve kuruluşlarına verilerek okul, hastane, park olarak halkın hizmetine sunulmalıdır.”