27 Aralık 2024
  • Manisa11°C
  • İzmir11°C

BAKIRLIOĞLU MECLİSTE TÜTÜNÜ KONUŞTU

Tarım orman ve gıda alanında düzenlemeler yapan kanun teklifi üzerine Mecliste konuşma yapan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, AK Parti hükümetinin tütüncüyü öldürdüğünü, şimdi ölü tütüncüden medet umduğunu söyledi.

Bakırlıoğlu mecliste tütünü konuştu

22 Ekim 2020 Perşembe 11:53

Bu haber toplam 3840 defa okunmuştur

Bakırlıoğlu mecliste tütünü konuştu
Haber Merkezi 

Tarım orman ve gıda alanında düzenlemeler yapan kanun teklifi üzerine Mecliste konuşma yapan CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, AK Parti hükümetinin tütüncüyü öldürdüğünü, şimdi ölü tütüncüden medet umduğunu söyledi.

Bakırlıoğlu mecliste yaptığı konuşmada; bu kanun teklifiyle yurt içinde üretilen tütün mamulleri içindeki yerli tütün oranının kademeli olarak yüzde 30'a çıkarılması amaçlanmaktadır.

İlk aşamada hedefimiz 2022 yılında tütün mamullerindeki yerli tütün oranını yüzde 17'ye çıkartmak. Hedefimiz 2022 yılında yüzde 17'ye çıkartmak ise bugün yerli tütün oranına bir bakmak gerekiyor.

2018 VERİLERİNE GÖRE BİR PAKET SİGARADAKİ YERLİ TÜTÜN ORANI %12

Oysa çok değil 2003 yılında yerli tütünün satış amaçlı üretilen sigaradaki kullanım oranı % 43 idi. Tütün sektörü şu anda yabancı imalat sanayisinin kontrolünün en yüksek olduğu sektör durumunda. 2006 yılında Türkiye'de 128 bin ton tütün ihraç ediliyordu ve buna karşılık 66 bin ton ithalatımız vardı. 2017 yılına geldiğimizde ise bu tablo tam tersine döndü. İhracatımız 128 bin tondan 51 bin tona düştü, ithalatımız ise 66 bin tondan 100 bin tona çıktı.

BU TABLO NEDEN TERSİNE DÖNDÜ?

Tütünde net ihracatçı pozisyonunda olan ülkemiz nasıl oldu da tütünde net ithalatçı durumuna düştü? Fındık ve üzümden sonra en önemli ihraç ürünümüz olan tütün nasıl bu hâle geldi? Özellikle 2003 yılından sonra uygulanan yanlış politikalar -esasında buna yanlış dememek gerekir- tütünü, tütüncüyü bitirmek için uygulanan bilinçli ve kasıtlı politikalar tütün üreticimizi fakirliğe mahkûm etti.

ÜRETİCİ SAYISI 10 YILDA 180 BİNDEN, 55 BİNE DÜŞTÜ

Üretici küstü, tütün ekmekten, dikmekten vazgeçti, göçe zorlandı. Öyle ki şu anda Manisa kırsalındaki yaş ortalaması 50, TEKEL'in tütün kısmının özelleştiği 2008 yılında bu ülkede 180 bin aile tütün üretiyordu, 2018 yılında bu sayı 55 bine düştü. TEKEL'in özelleştirilmesi, kota uygulamaları, sözleşmeli üretim uygulamaları üreticiyi yabancı şirketlerle baş başa bıraktı, üreticiyi yabancı şirketlerin insafına bıraktı.

ÇİFTÇİ KÜSTÜ, ÜRETMEKTEN VAZGEÇTİ

Bunlarla baş edemeyen çiftçi tütün üretimini bıraktı. Şimdi ne yapılmak isteniyor? Yüzde 12 olan sigaradaki yerli tütün oranı yüzde 30'a çıkartılmak isteniyor. Olumlu mu? Olumlu bir yaklaşım elbet ama geçmiş olsun. AKP Tütüncüyü bitirmek için her şeyi yaptı! Tütüncüyü bitirmek için yapılması gereken her şeyi yapmışsınız. TEKEL'i özelleştirmişsiniz, üreticiye kota getirmişsiniz, çiftçiyi uluslararası şirketlerle tek taraflı sözleşme yapmaya zorlamışsınız, 1986 yılında ithal tütünde kilogram başına 3 dolar olan fonu 15 sente kadar indirmişsiniz, Tütüncüyü öldürmüşsünüz, şimdi ölüden medet umuyorsunuz. ifadelerine yer verdi.

YAYAKIRILDIK’LI MUHTAR MEHMET ULUSLARARASI ŞİRKETLERLE NASIL BAŞ EDECEK?

Konuşmasında tütün üretiminde yaygın olarak uygulanan sözleşmeli tarıma da değinen Bakırlıoğlu konuşmasında; tütüncünün sorunlarından bahsederken sözleşmeli tarım uygulamasından da bahsetmek zorundayız.

Şimdi, Akhisar'ın Yayakırıldık köyünden Muhtar Mehmet ile uluslararası tütün firmalarının sözleşme yaptığını bir düşünün. Yasa gereği, sözleşme 3 nüsha tanzim edilecek, 1 nüshası çiftçide kalacak ancak şirketler sözleşmeyi Muhtar Mehmet'e vermiyor. Muhtar Mehmet, inanın, neye imza attığını bile bilmiyor. Zorunlu olmasına rağmen bir nüshası ilçe tarım müdürlüğüne de teslim edilmiyor. Bu sözleşmenin adil olma ihtimali var mı? Bu sözleşmede sizce kim kârlı çıkar? Yayakırıldıklı Muhtar Mehmet mi, yoksa büyük şirketler mi?

TEK TARAFLI SÖZLEŞMELER ÇİFTÇİYİ MAĞDUR EDİYOR

Bu sene yaşanan bir olayı sizlere arz etmek istiyorum. Türkiye'de; Manisa'da, Denizli'de tütüncü şubat ayında sözleşme imzalar, mart ayında, nisan ayında da avanslarını alır. Zaten tütüncünün dikmekteki en büyük amacı, meramı avansı alabilmek. Bu sene avanslar ağustos ayında ancak verildi; avansa güvenip borca giren üretici perişan oldu, borç yüzünden icralık oldu. Üretici avans için şirkete gittiğinde "Ne avansı, sözleşmede avans diye bir şey yok." cevabını aldı.

Çiftçi resmen şirketlerin insafına terk edilmiş; çiftçi çaresiz, çiftçi yapyalnız.

TÜTÜN PİYASASI AKHİSAR’DA AÇILIRDI

Ben Akhisarlıyım. Bugün zeytinin başkenti olan Akhisar, geçmişte de tütünün başkentiydi. Bakanlar, tütün piyasasını her yıl gelir Akhisar'da açardı. Fiyat güzelse kasketler havaya atılır, şayet fiyat memnun etmezse kasketler yere çalınırdı. Devri iktidarınızda o kasket yere bir kere düştü, yıllardır da kaldıramıyoruz ne yazık ki. Devlet, önce üretimde sürekliliği sağlayacak, tütün üretimini artıracak sistemi kurmak zorundadır, yoksa uygulanamayacak kanun çıkarmanın bence hiçbir önemi yoktur dedi.

TÜTÜNCÜNÜN BU MECLİSİN TEMELİNDE ALIN TERİ VAR
 

Meclis genel kurul salonunda bulunan ve tarihteki 16 bağımsız Türk devletini simgeleyen Çekya Cumhuriyetinden getirilen avizelerin parasının tütünle ödendiğini hatırlatan Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu; bu ülkenin ekonomisinde, istihdamında, hatta bu yüce Meclisin temelinde tütüncünün alın teri, emeğinin olduğunu sözlerine ekledi.

Yorumlar