BUGÜN POLİKLİNİKLER BOMBOŞ
Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) aldığı karar doğrultusunda doktorlar ve sağlık çalışanları iş bırakma eylemine sabah saatlerinden itibaren başladı. Ülke genelinde bir günlük iş bırakan sağlık çalışanları ve hekimler Akhisar Devlet Hastanesinde basın açıkl
19 Ocak 2010 Salı 17:28
Bugün Poliklinikler bomboş
Akhisar: (Kenan MOLLA)
Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) aldığı karar doğrultusunda doktorlar ve sağlık çalışanları iş bırakma eylemine sabah saatlerinden itibaren başladı. Ülke genelinde bir günlük iş bırakan sağlık çalışanları ve hekimler Akhisar Devlet Hastanesinde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Türk Tabipler Birliği'nin üyeleri, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) üyeleri katıldı. Basın açıklamasını Türk Tabipler Birliği'nin Akhisar Temsilcisi Dr. Bülent Kundak okudu.
Basın açıklamasının tam metni:
Değerli Basın Mensupları, Tam Gün yasa tasarısı son iki gündür Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşülüyor.
13 ocak .20 10 günü Ankara'da 65 tabip odası ve 80 uzmanlık derneği olarak, hekimlerin örgütlerinin temsilcileri olarak biraya geldik ve bu yasa ile ilgili Hükümetin, Sağlık Bakanı'nın kamuoyuna söylediklerinin doğru olmadığım, gerçeği yansıtmadığım, aldatmaca olduğunu söyledik. Bu yasanın aslında çok az sayıda kalmış olan muayenehane ile hastanelerin ilişkisini ayırmak olmadığım, zaten şu anda hekimlerin çoğunun tam gün çalıştığım ve bizlerin de tam gün çalışmak istediğimizi belirttik ve ekledik:
Biz Bu Yasaya, Sözde Tam Gün Yasasına Karşıyız, dedik. Tasarı ile ilgili olarak gerçek dışı beyanların en başında kamuoyunu yanıltmak ve hekimleri hedef tahtası haline getirmek için sürekli olarak hekim ücretlerine yönelik yapılan açıklamalar gelmektedir. Biliyoruz ki global bütçeye geçildiği, Kamu Hastane Birlikleri kurularak maaşların da döner sermayeden ödeneceği koşullarda şu andaki ücretleri almak bile hayal olacaktır. Çünkü Kamu Hastane Birliği işletmesi kurulduğunda devletin maaş ödemesi kalkacak elde edilen gelir ölçüsünde para ödenecektir. Ayrıca hekimlerce yine çok iyi bilinmektedir ki Sağlık Bakanı ve Başbakan'ın kamuoyuna duyurduğu ücretler kağıt üzerinde olup tavan rakamları yansıtmaktadır. Halen mevcut döner sermaye ödemeleri bile tavandan yapılmamakta, tasanda belirtilen mesai dışı çalışma ile elde edilecek kazanca ulaşabilmek ise günde en az 13-14 saat çalışmayı gerektirmektedir. Bu gerçeği de bütün hekimler bilmektedir.
Nöbet ücretlerinin saatinin komik bir rakam olan 3 küsur TL'den 5 küsur TL'ye çıkartılacak olması yasayla yapılacağı söylenen iyileştirmelerin hazin boyutunu özetlemektedir. Bugün emekli hekimlerin durumu fazla söze gerek bırakmamaktadır: Emekli hekimlere 1.250 TL civarında ödeme yapılmaktadır. Tasarı mevcut emeklilere hiçbir iyileştirme sunmamakta; yasa çıktıktan bir yıl sonra emekli olan hekimin maaşında ise 19-44 TL arasında iyileştirme yapmaktadır. Bugün çalışmakta olan hekimler için bir tür zorunlu bireysel emeklilik sigortası getirilerek 30 yıl sonra emekli olacakların maaşın 2 bin küsur TL'yi ancak geçeceğini vaat etmektedir. Oysaki bugün emekli bir hakimin maaşın 3.000 TL'nin üzerinde olduğu bilinmektedir. Tasarı özlük hakları açısından tam bir hayal kırıklığı olmakla beraber eğitim, araştırma ve sağlık hizmeti açısından da eğiticilere, öğretim üyelerine daha iyi bir ortamı sağlamamaktadır. Hekimleri güvencesiz bir ortamda çalışmaya iten bu anlayış, kazancı da performans sistemiyle hastaların cebinden alınacak paraya, daha fazla ve niteliksiz hasta bakmaya endekslemiştir.
Son beş yılın performans uygulamasının sonucu budur. Sağlık hizmetlerinin katkı-katılım payı, fark ücreti getirilerek giderek daha fazla paralı hale dönüştürülmesi gidilen yolu göstermektedir Tasarı bunlarla da sınırlı kalmamış radyoloji çalışanlarının sağlığını riske eden hükmün üstüne zorunlu mesleki sorumluluk sigortası ile adeta tüy dikmiştir. Sağlık hizmet sunumunda zarar gören vatandaşı mahkemelerde sürünüp -eğer parası varsa . avukatlarıyla boğuşmaya ve yıllar sonra zararım tazmin etmeye yöneltirken hekimlerden de içine ittiği uzun ve olumsuz çalışma koşullarında daha fazla yapacağı hatalar için prim kesmektedir. Amerika'nın iflas etmiş modelini Türkiye'de yaşatmayı hedeflemektedir. Sürekli suçlu ilan ettiği hekimleri şiddete maruz bırakmaktadır. İşin özü ise kesilen paralarla sigorta şirketlerini zengin etmeye, kaynak aktarmaya dayanmaktadır. O nedenle Meclis gündeminde bulunan Tam Gün ve Kamu Hastane Birlikleri yasa tasarıları ne halkımıza ne de hekimlere olumlu bir kazanım getirmemektedir. Bu tasarıların yasalaşması durumunda bakanlığa bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri ile tıp fakülteleri hastaneleri başta olmak bizlere sağlık ortamında telafisi mümkün olmayan sakıncalar doğacaktır.
Hastane gelirlerinin artırılması temel hedef olurken, nitelikli hasta bakımı, eğitim ve araştırma bugünkünden daha da geri plana itilecek; Zor ve zaman harcanması gereken hastalardan uzak durularak, sadece bakılan hasta sayısının artmasına çalışılacak; Öğretim üyesinden sağlık ocağı hekimine tüm sağlık çalışanları, emekliliğe yansımayan düşük bir temel ücrete mahkum edilerek, daha fazla hasta bakıp daha fazla kazanç elde etmeye yönlendirilecektir. Sonuç olarak verilen sağlık hizmeti her alanda giderek kötüleşecektir. Bu tasan basit bir çalışma alanı düzenlemesi olmayıp sağlık alanında hekim iş gücü piyasası düzenlemesidir. Öyle ki neredeyse 7 gün 24 saat çalışmayı dayatan, hizmetin niteliğini daha fazla tehlikeye sokan, ülkenin kaynaklarının özel sigorta şirketlerine aktaran heba eden, radyoloji çalışanlarının sağlığı başta olmak üzere uzun çalışma süreleri sonucu bütün sağlık çalışanları ile birlikte halkın sağlığını tehdit eden bir düzenlemedir. 0 nedenle halkımızın sağlığına zararı olacak bu yasa tasarılarının geri çekilmesini; hekimlerden taşeron işçilere, kamu-özel ayrımı olmaksızın bütün sağlık çalışanlarının, iş güvencesi başta olmak üzere, özlük haklarının kalıcı bir şekilde düzeltilmesini; hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarının, iyi ve nitelikli hizmet üretecekleri, işsizlik kaygısı duymayacakla,n ve emeklilerin de geçinebilecekleri düzenlemelerin acilen yapılmasını talep ettik, anlatmaya çalıştık. Şimdi sözün bittiği yerdeyiz.
bugün Türk İş üyelerinin yaptığı gibi çalışmama hakkımızı (elbette acil ve özelide hizmetler dışında) kullanacağız. Hastalarımızın,. vatandaşlarımızım bizi anlamalarını için emekli, iseler maaş bordrolarındaki ilaç ve katkı payı kesintilerine bakmalarını, sağlık ocağı- aile hekimi ve hastanelerde alınan (şimdilik küçük gibi görünen) 2-8-15 TL'lik paralara bakmalarını, özel hastanelere getirilen önce yüzde 30, şimdi yüzde 70 ve seneye de en az iki katı daha olacak fark ücretlerine bakmalarını öneriyoruz. Biz bunların hepsi kalksın istiyoruz. Sizin sağlığınızı, parasız hizmet almanızı ve hakkımızı istiyoruz.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2003 Akhisar Haber