26 Aralık 2024
  • Manisa13°C
  • İzmir14°C

DÖŞELİ MAYINLAR

Bahadır Yenişehirlioğlu

27 Şubat 2014 Perşembe 22:36

Döşeli Mayınlar

Hangi sebeple olursa olsun başbakanın, bakanların, siyasilerin, gazetecilerin,iş adamlarının konuşmalarının dinleniyor, kayıt altına alınıyor olması, bunların yasalara rağmen yapılması, piyasaya sürülmesi ve kamuoyunun koşullanmasını sağlamak büyük suçtur.

Her dönem de suçtur.

Dün de suçtu.

Bugünde suçtur.

Sonsuza kadar da suç olacaktır.

 

Ne yazık ki canı yanan bağırıyor .Oysa birinin haksız yere canı yakıldığında  Hak, Hukuk, Adalet gereği herkesin bağırması gerekir.

Toplumun farklı katmanları  farkli zamanlarda susmayı yeğledi ne yazık ki.

Ortamı keskinleştirmek ve ağır silahları devreye sokmak  meşru siyasetin anti demokratik yöntemlerle devre dışı bırakılması gerçekleşirse Anti Demokratik Hükümranlıklar kurulur. Bu hepimizin yok olması manasına gelir.

Bu da  bize bin yıl süreceği iddia edilen, Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan, anti demokratik uygulamalarla on binlerce mağdur ve milyonlarca lira zarar ve pek çok örselenmeye sebep olan,   Tatilciler, Bizimkiler ve Süper Baba'nın senaristleriyle görüşülüp dönemin dizilerine kadar yansıyan ve irticaya karşı olduğu iddia edilen, ordu ve bürokrasi merkezli 28 ŞUBAT sürecini hatırlatır.

 

 Türkiye siyasi tarihine geçen kararlar ve kimilerince bir dönüm noktası olan bu kararların uygulanması sırasında Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olan bir süreçtir 28 Şubat süreci.

 

Bu süreç bize Batı Çalışma Grubu tarafından irtica ile mücadele kapsamında milletvekili, belediye başkanları, hakim ve savcılar, vali ve kaymakamlar, emniyet görevlileri, öğretmenler gibi birçok kamu görevlisi hakkında ailevi ve kişisel verilerin rapor edilmiş olduğu gösterdi.

 Batı Çalışma Grubu faaliyetleri kapsamında ülkemiz genelindeki ticari şirketler, okullar ve yurtlar, vakıf ve dernekler, imam hatip liseleri, Kuran kursları, Cemaat ile ilgili ayrıntılı rapor haline getirilmiş belgelerin tutulmuş olduğunu gösterdi.

28 Şubat ideolojik bir savaş değil, rant ve mevzi mücadelesiydi. Kısa vadede kazandılar, her zamanki gibi millet zarar gördü. Ama Güneş tekrar doğdu. Millet tüm bu oyunları yutmadığını geçtiğimiz süreçte çok açık olarak ortaya koydu.

 

Ama 28 Şubat’ta o güne kadar denenmemiş bir yolla milleti kısa bir süre alt edenlerin yeni taktikler geliştirmeyeceğinden hiç şüphemiz olmamıştı.

Şimdi şu günlerde yaşadığımız süreç yepyeni taktiklerin hayata konulduğu, bunun için uzun zamandır hazırlık yapıldığı,bu kez İRTİCA  gerekçesinin yerine YOLSUZLUK gerekçesinin konulduğu bir uygulama olmasın sakın.

Yorumlar