26 Aralık 2024
  • Manisa7°C
  • İzmir9°C

ECEVİT'İ, VEFATININ 11. YILDÖNÜMÜNDE LOKMA DÖKEREK ANDILAR

Demokratik Sol Parti (DSP) kurucu başkanı ve eski başbakanlardan merhum Bülent Ecevit, vefatının 11. Yılında DSP Akhisar İlçe Teşkilatı Yeni Gülruh Camisi önünde gün boyu lokma döktürerek anıldı.

Ecevit'i, vefatının 11. yıldönümünde lokma dökerek andılar

08 Kasım 2017 Çarşamba 12:28

Bu haber toplam 3864 defa okunmuştur

Ecevit'i, vefatının 11. yıldönümünde lokma dökerek andılar
Akhisar Haber Ajansı-AHA

Demokratik Sol Parti (DSP) kurucu başkanı ve eski başbakanlardan merhum Bülent Ecevit, vefatının 11. Yılında DSP Akhisar İlçe Teşkilatı Yeni Gülruh Camisi önünde gün boyu lokma döktürerek anıldı.

Bülent Ecevit'in vefatının 11. yılında DSP Akhisar İlçe Teşkilatının Yeni Gülruh Cami önünde döktürdüğü Lokma hayrına DSP Akhisar İlçe Başkanı Dt. Kadir Arat, yönetim kurulu üyeleri ve vatandaşlar katıldı.

Eski başbakan merhum Bülent Ecevit, vefatının 11. yılında düzenlenen Lokma hayrında basına bilgi veren DSP Akhisar İlçe Başkanı Dt. Kadir Arat, “Mustafa Bülent Ecevit (28 Mayıs 1925; İstanbul – 5 Kasım 2006; Ankara), gazeteci, şair, yazar, siyasetçi ve Türkiye eski başbakanıdır.

1974-2002 yılları arasında beş kez Türkiye başbakanlığı yapan Bülent Ecevit, düşünceleri ve uygulamalarıyla, 20. yüzyıl Türk siyasal yaşamının en önemli isimlerden biri olmuştur. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 11. ve 12. Dönem Ankara, 13., 14., 15., 16. ve 19. Dönem Zonguldak, 20. ve 21. Dönem İstanbul milletvekili olarak görev yaptı. 1961'de Kurucu Meclis Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği (6 Ocak 1961-25 Ekim 1961), Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı oldu. Çalışma Bakanı, Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve Başbakan olarak görev yaptı; ancak üniversite mezunu olmaması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı'na aday olamadı. Koalisyon partilerinin bu hükmü değiştirme teklifini ve kendisine cumhurbaşkanlığı teklifi getirmesini ise teşekkür ederek reddetti. 1944 yılında Robert Koleji'nden mezun olan Ecevit, gazetecilik yaşantısına aynı yıl Basın Yayın Genel Müdürlüğünde çevirmenlik yaparak başladı. Önce Ankara Hukuk Fakültesi sonra da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi'ne kayıt yaptırmasına rağmen yüksek öğrenimine devam etmedi. 1946-1950 yılları arasında Londra Elçiliğinin Basın Ateşeliği'nde kâtip olarak çalıştı. 1950 yılında Cumhuriyet Halk Partisi'nin yayın organı olan Ulus Gazetesi'nde çalışmaya başladı. 1951-52'de yedek subay olarak askerliğini yaptıktan sonra yeniden gazeteye döndü. Ulus Gazetesi Demokrat Parti tarafından kapatılınca Yeni Ulus ve Halkçı gazetelerinde yazar ve yazı işleri müdürü olarak görev yaptı. 1953 yılında CHP'ye kaydolan Ecevit, ilk olarak Gençlik Kolları Merkez Yönetim Kurulu'nda görev aldı. 32 yaşında, İsmet İnönü'nün damadı Metin Toker'in adaylığını ona devretmesiyle, 27 Ekim 1957 seçimlerinde CHP'den milletvekili oldu. Milletvekili olarak siyasi yaşamına başlayan Bülent Ecevit, 12 Ocak 1959 günü toplanan CHP 14. Olağan Kurultayı'nda Parti Meclisi'ne giren isimler arasında yer aldı. 27 Mayıs 1960 Askerî Müdahalesi'nden sonraki seçimlerde tekrar milletvekili seçildi. 1961 yılında İsmet İnönü'nün kurduğu hükümette Çalışma bakanı oldu. Bülent Ecevit bu tarihten sonra muhalefete geri dönen CHP'nin içinde ortanın solu görüşünün öncülüğünü yapmaya başladı. Ortanın solu ideolojisine karşı çıkanlarla Ecevit'in mücadelesi başladı. 18 Ekim 1966'da yapılan oylamada 43 yıllık CHP'nin genel sekreterliğine henüz 41 yaşındaki Bülent Ecevit seçildi. CHP tarihinde ilk defa bir genel sekreter ilçelerden köylere bütün CHP örgütlerini tek tek gezerek partililer ve delegelerle tanıştı. Ecevit çalışkanlığı, hitabet gücü ve parti içinde demokratik sol duruşuyla giderek sivrildi.

1973 seçimlerinde en fazla oyu almasına rağmen, çoğunluğu sağlayamadı. Milli Selamet Partisiyle oluşturulan koalisyonda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak görev aldı. İşçilerle her zaman yakın bir bağı olan Ecevit, onların sorunlarını dinlemekten hiçbir zaman çekinmezdi. İşçilerle olduğu kadar, çiftçilerle de yakından ilgilenen Ecevit, kısacası halkın her kademesini kucaklıyordu. Bu yapısıyla, yaşlı bir teyzenin, 'Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan'ı görmek istiyom.' demesi sonucu 'Kara Oğlan' lakabını almıştır. 20 Temmuz 1974 yılında 'Ayşe tatile çıksın' parolasıyla Türkiye Cumhuriyeti tarihinin dönüm noktalarından olan Kıbrıs Barış Harekatının startını verdi.  Bülent Ecevit seçim kampanyası için gittiği İzmir hava meydanında 29 Mayıs 1977 cumartesi günü kontrgerilla tarafından düzenlendiği iddia edilen suikasttan sağ kurtuldu. Bu suikast girişiminden bir hafta sonra yapılan 5 Haziran 1977 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi oyunu yüzde 41'e çıkarmayı başardı. Bu oy oranı Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sol görüşlü bir partinin çok partili siyasal yaşamda kazandığı en yüksek oy oranı olarak tarihe geçti. 1980 döneminin çalkantılı siyasi sürecinde Kenan Evren'in hükümete el koymasıyla, göz altında tutuldu, yargılandı ve sonuç olarak 10 yıl siyasetten yasaklandı. Bu dönemde gazetecilik yaptı. Arayış dergisini çıkardı. 1981'de çıkan dergi 1982'de askerî rejim tarafından kapatıldı. 1985 yılında Bülent Ecevit'in siyasete girme yasağı devam ederken eşi Rahşan Ecevit'in başkanlığında Demokratik Sol Parti kuruldu. 1987 yılında yapılan referandumla eski siyasi liderlerin siyaset yasağı kaldırılınca Bülent Ecevit DSP'nin başına geçti Ecevit, 20 Ekim 1991 seçimlerinde DSP Zonguldak milletvekili olarak TBMM’ye seçildi. DSP’nin oyları 24 Aralık 1995 tarihinde yapılan erken genel seçimde yüzde 14,64’e, milletvekili sayısı 76’ya yükseldi ve DSP solun en büyük partisi konumuna geldi. Ecevit, 30 Haziran 1997 tarihinde ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz başkanlığında kurulan ANASOL-D koalisyonunda Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. Koalisyon hükümetinin gensoruyla düşürülmesinin ardından, Bülent Ecevit, 11 Ocak 1999'da DSP azınlık hükümetini kurarak 4. kez başbakan oldu. Partimizin 18 Nisan 1999’da yapılan seçimlerden yüzde 22,19 oy oranıyla birinci parti olarak çıkması üzerine, hükümeti kurmakla görevlendirilen Bülent Ecevit, 28 Mayıs 1999’da kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyonunda yeniden başbakanlık koltuğuna oturdu. Bu dönemde sağlık sorunlarıyla ilgili söylentiler çıkan Bülent Ecevit, 4 Mayıs 2002’de rahatsızlanarak Başkent Üniversitesi Ankara Hastanesi'ne kaldırıldı. Tedavisi sırasında durumu gittikçe kötüleşince eşi Rahşan Ecevit tarafından hastaneden çıkartılarak evine geri getirildi. Bundan sonra sıhhati gözle görünür şekilde düzeldi ve Başbakanlık görevine devam etti. Ecevit’in rahatsızlığı sırasında hükümete yönelik tartışmalar ve erken seçim talepleri de siyasi gündeme damgasını vurdu. Bu tartışmalar parti içine de yansıdı. Başbakan yardımcısı Hüsamettin Özkan’ın 8 Temmuz 2002'de görevinden ve partiden istifasını yeni istifalar izledi. İstifalarla koalisyon hükümeti TBMM’deki sayısal desteğini yitirirken, erken seçim kararı alındı ve 3 Kasım 2002’de yapılan erken genel seçimlerde DSP barajı aşamadı ve TBMM dışı kaldı. Bunun üzerine Başbakanlığı Abdullah Gül'e devretti. Genel başkanlıktan ayrılma kararını, 3 Kasım seçimlerinden önce olduğu gibi, seçimlerden sonra da zaman zaman dile getiren Bülent Ecevit, 22 Mayıs 2004 tarihinde düzenlediği basın toplantısıyla halefini ilan etti ve görevi Genel Başkan Yardımcısı Zeki Sezer’e devretmek isteğini belirtti. 25 Temmuz 2004 tarihinde yapılan DSP kongresi ile aktif siyaseti bıraktı. Doktorlarının karşı çıkmasına rağmen Danıştay'a düzenlenen saldırıda ölen Yücel Özbilgin'in 19 Mayıs 2006'daki cenazesine katılan Ecevit, törenin ardından rahatsızlandı. Aynı gece fenalaştı ve beyin kanaması geçirdi. Uzun süre yoğun bakımda kaldı. Bu sırada kendisi için tutulan ziyaretçi yazıları ' Kaldırım Defteri ' adıyla anılıyor. Bülent Ecevit, bitkisel hayata girdikten 172 gün sonra 5 Kasım 2006 pazar günü Türkiye saatiyle saat 22:40'da GATA'da dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu vefat etti. Bülent Ecevit, siyasi yaşamının yanı sıra yazarlık ve şairliği de birlikte yürütmüş ender siyasetçilerden birisidir. Sanskrit, Bengal ve İngilizce dillerinde çalışmalar yapmış olan Ecevit, Rabindranath Tagore, Ezra Pound, T. S. Eliot, ve Bernard Lewis'in yapıtlarını Türkçeye çevirmiş, kendi şiirlerini de kitap halinde yayımlamıştır.

 VEFATININ 11. YILINDA KARAOĞLAN'I RAHMETLE ANIYORUZ..." dedi.

0bd2073e-5b02-4f6a-ac5f-e6e94596f2d8.jpg6f69824b-86ff-47dd-b72e-fb030a53a060.jpg78aaf0d0-38d4-4939-b1ad-77004673f42f.jpga3d8d759-93db-4d5a-bf9b-8cadaff50d2f.jpgae189cee-f385-4cc1-bc25-abf014e45ae2.jpgd6edfd8a-4739-4dec-8342-6db908b3b9ce.jpge45b8f96-2cd2-437b-af37-95c8e2a3acdf.jpg
2017-11-08-photo-00019798.jpg2017-11-08-photo-00019799.jpg20171108_121453.jpg20171108_121703.jpg20171108_122145.jpg

Yorumlar